Beyazın Karanlığı

Merhabalar, Öncelikle bunu geç bildirmiş olsam da hikayenin yayımının uzunca bir süre, belki de asla, devam etmeyeceğini üzülerek söylemek zorundayım. Bunun için bir çok bahane sunabilecek olsam da aslında iki basit nedeni var. Zaman ve içerik. Bu iki sebebi anlamak için bu hikayeyi yazmaya başladığımı anlamanız gerekmekte. Bu hikayeyi yazmaya başladığımda 14 yaşındaydım. Tabii ki ilk başları yazdığım sıralarda bunu bir gün bir web sitesinde yayımlayacağımı düşünmemiştim. Çoğu, yaşça küçük, lightnovel yazarı gibi okuduğum romanlardan, mangalardan ve izlediğim animelerden etkilenip kendi fantezi dünyamı yaratmaya karar vermiştim. İnsana dönüşebilen bir ejderha ve mistik güçlerle doğan bir oğlanın arasındaki savaşlarla ve duygusal anlarla dolu bir hikaye olacaktı. Ana karakterleri de bu bağlamda kendi ideallerime göre şekillendirdim. Zayıflıktan hoşlanmadığım için soğuk ve güçlü bir kadın karakter, Aptallıktan hoşlanmadığım ve sevginin her şeyi başarabileceğine inandığım için ise zeki ve duygusal bir erkek karakter. Bu iki karakter birlikte maceralara atıldıkça birbirlerini sürekli etkileyecek ve soğuk olan bayan karakterimiz giderek daha insani duygularla erkek karaktere bağlanacak, erkek karakterimiz ise sevgisi için her şeyi yapabilmek adına güçlenecekti. Bayağı ama güzel işlediğimi düşündüğümden hem yazmaktan hem de kendi yazdıklarımı tekrar tekrar okumaktan zevk aldığım bir konuydu. Zamanla hikayenin geçtiği evreni değiştirdim, çok daha iyi bir şekilde kurguladım, arada olacak olayları detaylı bir şekilde yazdım ve kendime ana bir odak belirledim. İlerledikçe başka yazarlarla tanıştım, gerek tavsiye aldım gerekse tavsiye verdim. Çok fazla kişinin deneme çalışmasını inceledim ve yayımlayacağım bölümler için başka insanlardan yorum istedim. Olabileceğinin en iyisi olmasını istiyordum bu hikayenin ve bunun için çabalıyordum da. Bazen yazdığım birkaç sayfayı tek seferde siliyor veya sadeleştiriyor, bazense daha süslü bir anlatım kullanmaya çalışıyordum. Hayat gayet güzeldi... Bir kişinin bile attığım bölümü okuması, beğenmesi beni mutlu ediyor ve yazmaya teşvik ediyordu. Bu şekilde yalnızca Beyazın Karanlığı'nı değil, onun yan karakterlerinin hikayelerini dahi yazmaya başlamıştım. Ana hikayeden 20 yıl öncesini anlatan ve başka karakterlere odaklanan bir hikaye. (Kimlerin hakkında olduğunu tahmin edebilirsiniz sanırım) Lakin işler ben yaşça büyüdükçe sarpasarmaya başladı. İlk yazmaya başladığım zamandan beri neredeyse 10 yıl geçti ve ben de kişilik olarak daha oturaklı ve ağırbaşlı birisi olmuştum. Hem kariyer yolunda ilerlememden ötürü kendime dahi zaman ayıramayacak kadar doluydum hem de önceden yazdıklarımı gördükçe kendimi daha da fazla eleştirir... Eleştirilerimin sebebi kesinlikle konu veya üslup değildi. Zira dediğim gibi, bayağı bir konu olsa bile güzel işlendiğinde giderinin olduğunu hala düşünüyor, 2018'de yayımlama kararı aldığımdan beri hem dil ve anlatıma hem de yazım kurallarına olabildiğince dikkat ediyordum. Cümlelerin akıcı olması için çok çaba sarfediyor, her paylaştığım yazıyı, abartmıyorum, yüz kereden fazla okuyor ve emin olmaya çalışıyordum. Sorun, araya koyduğum irili ufaklı ergence veya hikayenin akıcılığını bozan kısımlardı... Okurken fark ettiniz mi bilmiyorum lakin bazen bazı şeyler aşırı gereksiz ve absürttü. Belki bunun komik olduğunu düşünmüşsünüzdür belki de görmezden gelip okumaya devam etmişsinizdir veya belki de orada "Bu ne alaka ya şimdi?!" diyerekten bırakmışsınızdır okumayı, bilemem. Ama ben her okuduğumda gözüme daha da batan ve giderek biriken saçmalıklar silsilesine dönüşüyor, hikayeyi tabiri caiz ise berbat ediyordu bu kısımlar. Örnek vermeyeceğim ama hikayeyi birazcık bile okuduysanız neyden bahsettiğimi anlıyorsunuzdur. İşin sonunda aklımdaki düşüncelerin tamamı dönüp dolaşıp tek bir noktaya varıyordu: "Hikaye düzenlenmeli." Ama bu düşünüldüğünün aksine çok daha meşakatli bir süreç. Zira her ne kadar bu kısımlar hakkında 'gereksiz' ve 'saçma' gibi düşüncelere sahip olsam da işin sonunda hikayenin çoğu yerinde bu gereksiz kısımlara referanslar yapmış, olayların akışlarını işlerken bunları göz önüne alarak kurmuştum hikayeyi. Yani başta dediğimin aksine "Hikaye düzenlenmeli"nin aksine "Hikaye yeniden yazılmalı" idi. Benim de bunu yapacak zamanım yok şu anda. Bundan belki 1-2 sene sonra atılmış bütün bölümler silinir ve yeni bölümler eklenmiş olursa bilin ki hikayeyi yeniden yazmayı tamamlamışımdır ve yazmaya devam edeceğimdir. Ama başta da dediğim gibi: Bu ola da bilir, olmaya da bilir. Zira son 1 senede yazmaya başladığım, başka bir hikaye daha var ve bunun gidişatı hem gözüme daha oturaklı hem de daha sürükleyici geliyor. Lakin zaman bulamamamdan ötürü bu hikayenin gelişme hızı da oldukça yavaş. Ama, en azından şahsi düşünceme göre, hem evreni iyi kurgulanmış ve güç dengesi dediğimiz şeyden nasibini almış durumda. Ama konudan bağımsız olduğundan ötürü bundan çok bahsetmeyeceğim. Son olarak seriyi okuyup beğenen herkese teşekkür ediyor, devamının gelmesini bekleyen ve okumak isteyen insanları hayal kırıklığına uğrattığım için herkesten özür diliyorum. Sitede yayımlanan çoğu serinin aksine pek az popülerliği bulunsa da devamını bekleyen birkaç kişi olduğunun farkındayım, bu özrüm onlara... Umarım ileride bunu telafi edebilir ve seriyi daha düzgün bir şekilde yazıp tekrardan yayımlayabilirim. İyi günler, iyi okumalar...

Henüz başlamadım ama beklenti içinde oluğum söylenebilir zira konusu biraz ilgimi cezbetti keşke daha fazla bölüm olsaydı keyfi daha fazla çıkardı :D

Kitap bilgilerinde yazan konu kısmını kitabın konusunu yazın kitap içinden bir cümle değil.

Hadi başlayalım