Tanışma ve Oyuna Giriş Faslı

    ''Neeee sen buradaysan! Lonca savaşındaki baskını, kim yürüttü de savaşı kazandık.''

''Şey aslında ben daha savaş başlamadan çıkmıştım. Daha fazla hasar vermiş olmamızı nasıl açıklayacağımı bilemiyorum, efendim.'' 

Hayatlarının çok büyük bir kısmını oyunda geçiren böyle kişiler için oyun içinde oluşan hiyerarşi gerçek dünyada da birebir yansır çünkü oyun onların hayatlarından bir parça anlamına gelmektedir.

''Laan! planım düşündüğümden daha mı işe yarar çıktı? O kadar aceminin, başlarından senin gibi taşşaklı bir adamının ayrılmasına rağmen morallerini  yüksek tutabildiler demek, bu baya şaşırtıcı bir durum.''

Muhammet bu konuşmalar yaşanırken, bütün her şeye kulak misafiri olmuştu. 

Bu savaşı  kaybetmesinin, kendince asıl sebebi loncadaki herkesin gururu ve kendileri gibi elit olmayanları hor görmeleri olduğu sonucuna vardı.

Aslında bu sonuç beklenen bir şeydi. 5 sene boyunca sadece 2 yeni kişi almışlardı loncalarına, birini de bazı kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle loncadan attılar. Bu düşünceler onu sıkmaya başlamış olsa gerek, kafasını sağa sola sağlayarak düşünceleri attı ve dikkatini çeken bir diğer kişiyi incelemeye koyuldu. 

Koskocaman cüsseli bir adam, tam bir kas yığını, sarı renkli ve dalgalı saçlarıyla etrafına Alice Anderson'den daha korkutucu bir hava yayan bir adam bulunuyordu salonda. 

Bu adam dünya sıralamasında ikinci olan Garfield Bloke aslen Amerikalı olan birisi. 

Garfield'ın sınıf paladin, çift ana sınıf görevini başarıyla tamamladıktan sonrada aynı sınıfı seçmiştir. Bir sınıfta master yapmayı seçmiş oluyor. Master yapılan bir sınıfın güçleri ilahlaşır.

Bu sayede de tanrısının güçlerini ödünç alan bir paladin yerine kendisi  tanrı olan bir paladine dönüşmüştür.

 Muhammet hayla Garfield'ı gözleriyle süzmeyi bırakmamışken, Burak Muhammet'in yanı başına oturdu ve gözlerini onun baktığı yöne doğru çevirdi.

''Ihh gerçek hali internetteki videolarından daha korkutucu lan.'' 

''Belki öyledir yada sen sadece kadınları beğeniyorsun dur.''

''Belkide.'' Birbirlerine bakıp bir kaç saniye kıkırdadılar.

(Kısa bilgi serisi: Üçüncü sıralamada bulunan kişi bir Rusyalı, Vlademir Cetroviç kendisinin ilk ana sınıfı kılıç ustasıdır.)

Bizim ikili Garfield'ı incelemeyi bitirdikten sonra kendi aralarında öyle havadan sudan konuşmaya daldılar. Böyle bir kaç dakika geçtikten sonra içeriye Dreamin kurucusu Daniel Clown girdi. Kendisi için ayarlanmış olduğu sahneye çıktı ve yüksek sesle konuşmaya başladı. Elinde mikrofon olmadan sesini herkese duyurmaya çalışması adama farklı bir karizma katıyordu.

 ''Gelen bay ve bayan herkese teşekkürlerimi sunarım yeni oyunumuz için gelen yüz kişi  olmasına da hiç şaşırmadım. Aranızdan hiç kimse bu ölümsüz anı kaçırmayı istemediniz demek, bende seve seve  size bilmeniz gereken şeylerden bahsedeyim. Neden bir oyun sırf yeni çıktığı için yüz beta tester'a ihtiyacı var ki diye düşünebilirsiniz. Bunun cevabı yeni oyunun yanında yeni bir yapay zekamız da mevcut. Bu YZ'yi test etmek için tamamen profesyonellere ihtiyaç duymamızdır.

Oyunun sistemi nasıl olacak sorusu için cevabım; tamamen sürpriz olacak hepinize, oyun içi sınıflar canavarlar yerler hiç birinden bahsetmeye niyetim yok. Oyunu çözmek sizin zekanıza kalmıştır. 

Ama korkmayın bahsede bileceğim şeyler de mevcut, anlatayım hemen sizlere oyunda olacak npc'lerle eskiye nazaran çok daha fazla etkileşimde bulunmak zorunda kalacaksınız.

Oyuna bir sınıfla başlamayacaksınız, tamamen gittiğiniz yol doğrultusunda bir sınıf sizin için oluşacak. Level sistemimiz mevcut olmasına rağmen, Dream'den farklı bir şekilde karşınıza sunulacak. Onun dışında oyuna genç yaşlarda başlayacaksınız 15 ile 20 arasında.....'' sözüne devam edecek iken bazı kimselerin bağırması sonucunda sözü kesildi.

''Ne demek bir velet bedeninde olacaz ya.'' , ''Burada 25 yaşın altında biri bile yok bu tamamen saçmalık.'' 

Söylenenlerin bitmesini bekleyen Daniel sızlanmalar bitince sözüne devam etti.

 ''Oyun içersinde çok uzun seneler geçireceksiniz, en az 20 yıl oyunun içinde olucağınızı tahmin ediyorum.'' Tam sözü tekrar  kesilecekti ki sesini daha da yükselterek devam etti. ''Oyun içerisinde geçireceğiniz süreyle, dışarıda ki süre farklı olucak burdaki bir gün oyundaki otuz güne bedel olacak.'' Herkes şaşkın bir şekilde Danieli izlerken Daniel bir süre sırıttıktan sonra konuşmasına devam etti. 

''Evet yanlış duymadınız, zaman algısını düzenleyen yeni bir oyun bu ve daha bir çok bilmediğiniz özellikler var. Örneğin; karakterinizin tipini siz değil yapay zeka tarafından size en uygun olanı seçilecektir. Dahada doğrusu aslında bilinçaltı isteklerinize göre size bir tip bir aile ve efsane bir oyun deneyimi sunacak. Karşınıza çıkacak seçenekler tamamen oynama isteğinize göre şekillenecek, başlayacağınız yer bileee.....'' Son sözünü bilerek uzattı bir kaç dakika boyunca herkesi süzdü, en son olarak dikkatlice Burak'ın yüzüne baktı ve hafif bir şekilde sırıttı. Sonra tekrar kendi kestiği konuşmasına düzgün bir şekilde devam etti. ''Size bazı kurallardan bahsedeyim. Oyunda zorlandığınız an çıkabilirsiniz sizi kimse zorla tutmayacak, bir diğer kurala gelirsek oyunda tek ölme hakkınız var öldüğünüz an oyundan çıkmış olursunuz, ölmeden geriye kalan son on kişi kazanan olacak onlar arasında ise  ayrı bir etkinlik planlıyorum bu etkinlik şimdilik küçük bir sır.''

''Oyuna giriş tarihiniz, yarın sabah 9.00 da gerçekleşecektir. Vaktinde gelmeyen diskalifiye edilecektir.''

Bir gün sonra

İlk yüze giren herkes toplantı odasına toplanmıştı tekrardan. Daniel Clown tam 9.01 de toplantı salonuna girdi.

''Evet lütfen oyun sıralamanıza göre beni takip edin. Alice Anderson hanımla başlayalım.'' Odadan ilk çıkan kişiler Alice'le Daniel olmuştur. Beraber bir kaç dakika yürüdükten sonra bir odaya varırlar.

Odaya girdikleri zaman Alice'in en çok dikkatini çeken şey odanın tasarımın neredeyse tamamı en sevdiği renk olan eflatunla süslenmişti. Bunu fark eden Alice'in yüzünde tatlı bir utangaçlık beliriverdi. Vr'da odanın en uç köşesine yerleştirilmiştir.

''Vr'a girdiğiniz an oyun başlayacaktır.''

Utangaçlığın birazını üstünde atan Alice ''İçimden bir ses, bu oyunun çok eğlenceli olacağını söylüyor.''  Dedikten sonra, Alice vr'a girer.

**Seçilmiş Kullanıcı Alice Anderson Beta Tester Olmayı Kabul Ettiniz, teşekkürler.** Alice bu kelimeleri kafasının içinde duyduktan sonra etraf bir anlığına kararır. 

Buna benzer şekilde Garfield' in odasının rengi turuncu, Muhammetin(24.) odasının rengi kırmızı. Burak(22.)'ın ise siyahtır. 

''Benim odam neden simsiyah ya! İçim daraldı, herkesemi böyle dizayn edildi, Daniel.''

 Daniel Burak'ın çok samimi konuşmasına hiç aldırış etmeden devam etti.

 ''Senin iç yüzünü yansıtan bir renk olduğunu düşünüyorum Burak.''

Burak tek kaşını yukarı kaldırarak. ''Haa yoksa sende mi herkes gibi bana deli muamelesi yapıyorsun.'' 

''Deli olmadığını çok iyi biliyorum çünkü sen bir ORTHRUS'sun.'' bunu söylerken Daniel'in gözlerin içi gülüyordu.

''Hahah bak bu hoşuma gitti ama bu oyunu denemek için sabırsızlanıyorum. O yüzden birinci olduktan sonra konuşalım. Görüşürüz.''

Burak başka bir şey demeden direk VR'ın içine atladı

 **Seçilmiş Kullanıcı Burak Semrük Beta Tester Olmayı Kabul Ettiniz, teşekkürler**

---------

On beş  yaşında bir çocuk. Sanki bir kabus görmüşcesine yatağından fırlayıverdi.

''Haaa ellerim neden bu kadar küçük, yoksa bir hobbitmiyim.''

Burak,ilk bir kaç dakika boyunca nerede olduğuna dair bir herhangi bir fikri yoktu.

Ardından hafiften ağıra doğru giden bir baş ağrısı çekmeye başladı. İki eliyle başını tutan Burak'ın zihnine anılar çok hızlı bir şekilde akıyordu.  Başının ağrısı yavaş yavaş azalmaya başlamışken. Burak sesli bir şekilde isyan etti.

''Neeee! Ama bu kadar da şanssızlık da olmaz.''