Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

29 Nisan 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1416 Görüntülenme
Bu bölümü 31 Kişi beğendi.
Cilt 10

Planlarda Değişiklik

“Ve işte gidiyor. Gerçekten eğlenceden anlayan biriymiş.” dedi Carlotta. Maskeli adamın fırladığı yöne bakmaya devam ederken yanındaki kızla konuşmuştu. “Yardım etmesine izin vermemiz için senin adamınmış gibi davranacak birinden başka ne beklenirdi emin değilim.”

“Hı...? B-bir dakika, anlamış mıydın!?”

“Tabii ki,” diye kıkırdadı Carlotta. “Çok barizdi.”

 

Faldien Kutsal Şövalyelerinin komutanı kahramanın kişiliğini doğru anlamıştı. Nell2in başkalarının yardımına güvenen tipte olmadığını biliyordu. Yanına bir adam almak yerine tüm sorunlarını kendi başına omuzlayan omuzlayan tipte birisiydi. Bunun aksine, adamı olduğunu söyleyen biriyle geri dönmüştü.

 

Carlotta başından beri şüpheliydi ama şimdi her şeyi anladığını hissediyordu.

 

Maskeli adamın arkasına bakan gözlerini, onun dövüşü başlatmadan önce durduğu yere bir anlığına çevirdi. Bulunduğu yer bir izle işaretlenmişti. Bir erkek ayakkabısı şeklinde bir işaret. Dövüş sanatlarında bilgili bir şövalye olarak, böyle bir ayak izini bırakabilecek bir adamın, sadece, kendini yerden fırlatırken inanılmaz miktarda güç kullanması sonucunda oluşabileceğini biliyordu.

 

Adamın güçlü birisi olduğunu baştan beri zaten biliyordu tabii ki. Ama onun ne kadar güçlü olduğunu sadece şimdi görebilmişti. Dün yaptığı inceleme, ona sadece birkaç bilgi verebilmişti. İlki ırkıya ilgiliydi. İkincisi ise kötü niyet taşımadığıydı. Son bilgi ise ekipmanıyla ilgiliydi. Bir başka deyişle, hiçbiri gücüyle uyumlu değildi. Tam olarak ne kadar iyi bir dövüşçü olduğunu bilmiyordu, tek bildiği izlendiğini fark edecek kadar yetenekli biri olduğuydu.

 

İşin aslı, ırk bilgisi yanlıştı. Ama Carlotta’nın bunu bilmesine imkan yoktu ve bu sonuçta hem kiliseye hem de iblis lorduna yarar sağlamayacaktı.

 

Carlotta’nın onun kısa dövüşünden çıkarabildiği tek şey, onun en azından kahraman kadar becerikli biri olduğuydu. Eğer bir maceracı olsaydı, muhtemelen adamantit seviyesini aşıp orikalkum seviyesine giren birkaç canavardan biri olurdu.

 

Ve bu, en azından çıkarımları doğrultusunda, yüzüne neden bir maske taktığını açıklıyordu. Kendini korumak içindi. Kimliğini gizlemek ve böylece başkentin özgürleştirmesine katılmasının, normal hayatını etkilemeyeceğinden emin olmaya çalışıyordu. Güçlü olduğunu biliyordu. Diğer tarafların onun yardımı için rekabete gireceği ve büyük ihtimalle huzurlu geçirdiği günlerinin geride kalacağını biliyordu.

 

Carlotta onu anlamıştı. Buraya gelmiş olmasının tek sebebi yapmak zorunda olduğuydu. Çünkü, ülkenin tehlikede olduğunu fark etmişti. Çünkü, yardımına ihtiyaç duyanların iyiliği için harekete geçme zamanının geldiğini biliyordu.

 

Ona yalan söylemiş olsa da gerçekten kim olduğunu söylemeyi reddetse de, Carlotta onun düşman olmadığını biliyordu. Ve bu sadece ona kefil olan Nell’e güvendiği için değildi. Çocuklarla nasıl ilişki kurduğunu gözlemlemişti.

 

Normal şartlarda şövalye hem gücü hem de yardımseverliğinden dolayı onu yanına almaya çalışırdı. Kilisenin onu seve seve kabul edeceğini söylerdi. Ama bu seferik, bunu yapmayı reddetmişti. Bu kararı, onun belirgin özgürlük tutkusuna duyduğu saygıdan dolayı almıştı.

 

Şövalyenin düşünceleri doğrulanmamıştı. Doğrusu, hepsi sadece bir yanlış anlamaydı. Ama her iki durumda da isminin ne olduğunu bulamadığı iblis lorduna derin bir saygı duymaya başlamıştı.

 

“Ş-şey, sadece emin olmak için soruyorum,” dedi Nell. “Kiliseye zarar vermek için yalan söylemedim!”

“Anladım,” dedi Carlotta. “Ne olduğunu tahmin edebiliyorum. Bize getirdiğin adam, soylu bir yüreğe sahip birisi. Başkent ikilemini çözmek istediği için ısrar etmiş olmalı. Ve maske takmış olmasının sebebi de, politik oyunlarla dolu bir hayata maruz kalmak istememesi.”

“Şey... Soylu yürek mi...? Şey ımm, yani, öyle diyebiliriz.” Nell’in kafası karışmıştı ama Carlotta’ya, onun düşüncelerini ne onaylayan ne de karşı çıkan bir cevap verebilmişti.

“Artık onun kim olduğuyla alakalı bir şey sormayacağım,” diye açıkladı Carlotta. “Ayrıca, şu an odaklanmamız gereken çok daha önemli bir şey var.”

 

Şövalye etrafına bakınıp bir çift isim bağırdı. “Fi! Gui!”

“Hizmet için buradayız!” Bir çift kadın sanki yanındaki gölgelerden ortaya çıkmış gibiydi. İkisinin yüzü de görünmüyordu; kimse görmesin diye gizlenmişlerdi.

 

İkisi Carlotta’nın korumalarıydı. Onun kadar güçlü birinin tabii ki korumalara ihtiyacı yoktu. Aslında, Faldien Ordusu komutanı, onlar olmadan da iyi olacağına ısrar etmişti.

 

Ancak üstleri, bu kararını veto ettiler. En önemli paladinlerden biriydi. Oluşumun en tepesine yakın bir pozisyonu vardı. Üstlerinin, onun etrafta tek başına dolaşmasına izin vermesine imkan yoktu. Kararlarından rahatsız olsa da bu seferlik memnundu. Korumaların varlığı işe yaramıştı.

 

“Maskeli adam gerçekten inanılmazdı.” dedi ilk koruma. “Saldırıları öyle hızlıydı ki, takip edemedim.”

“Hmph,” ikincisi burnundan solumuştu. “Leydi Nell’e yapışan ve Leydi Carlotta ile kabul edilemeyecek kadar kaba bir şekilde konuşan bir çöpten başka bir şey değil. Şimdiden, onu birden fazla kez sırtından bıçaklamak istedim.”

“Bu kadar konuşma yeter.” İkilinin şikayetlerini dile getirmesinin ardından Carlotta onlara hemen emirlerini verdi. “Planlarda değişiklik oldu. Operasyona derhal başlayın. Beklemede olan tüm birimlere işareti verin ve harekete geçmelerini söyleyin.

“B-bunun iyi bir fikir olduğuna emin misiniz hanımım?”

“Başka şansımız yok. Çok fazla şamataya sebep olduk. Gecenin çökmesini beklememiz, ilk adımı atma fırsatını elimizden alabilir. Emirlerinizi derhal yerine getirin. Dikkat dağıtmanın düzgün işlediğinden emin olun ve ardından hemen kaleye ilerleyin. Zamana karşı yarışıyoruz.”

“Peki hanımım!” İki sinsi adamı, mekanı hemen terk etmişti.

“...Şimdi, sanırım ben de üzerime düşeni yapmalıyım.” Carlotta kendi kendine mırıldandıktan sonra, hala askerlerin yenilgilerine karşılık yaptıkları kutlamalara devam eden kalabalığın önüne ilerledi.

 

“İyi dinleyin yurttaşlar! Ben Carlotta De Maya, Faldien Kutsal Şövalyeler Ordusu’ndan bir paladinim!” Asil sesi, etrafındakiler hemen susup dikkat kesilmesine neden olmuştu. “Etrafınıza bakın! Gurur duyduğumuz başkentimizin durumuna, itibarımızın nasıl yerlerde süründüğüne bakın!”

 

Parmağıyla gösterdiği örnekler askerlerdi. Halkın onlar hakkındaki görüşü belliydi. Bir kişi bile ne onları uyandırmak ne de onlara yardım etmek istemişti. Düştükleri yerde bırakılmışlardı.

 

“Şu anki yönetim, zalim demir yumruğuyla, haksız bir şekilde bize baskı uygulamaktan başka bir şey yapmıyor. Ama zaman bizim yanımızda. Yönetim taht üzerindeki hakkını sağlamlaştırmak için gerek duyduğu gücü toplayacak. Bu güç onların elinden alınmazsa, gelecekte nelerin olacağını kolaylıkla tahmin edebileceğinizden eminim.”

 

Rahatsız ve korku dolu mırıltılar kalabalıktan yükselmeye başladı.

 

“Ama merak etmeyin. Umudunuzu kaybetmeyin. Biz kilise olarak, bunun olmasına izin vermeyeceğiz. Yakında, kendi geleceğimiz kendi ellerimizle alacağız. Kendimizi, refah için yönlendirmeye adayacağız!”

 

Carlotta’nın bir süreliğine duraklaması, kalabalığın cesur bağrışmaların kopmasına neden oldu. Hiç kimse onun söylediklerini ve çıkarımlarını sorgulamıyordu. Bunun iki sebebinden biri, kalabalığın çoktan öfkeyle dolu olması ve diğeri ise Carlotta’nın olağanüstü karizmasıydı.

 

“İyi dinleyin! Biz, kilise olarak, yaşamlarımızı hak ettiği duruma getirmek için bir savaşa, bir çatışmaya gireceğiz. Sizden kalplerinizi cesaretle doldurmanızı istiyorum. Sizi baskılayan adaletsizliğe karşı silahlanın ve savaşın! Tanrı bizimle olacaktır. Zafere ulaşmamız bizim elimizde!”

 

Kalabalıktan yine heyecanlı bağırışımalar koptu, bu sefer her zamankinden daha da yüksekti. Kadın, erkek, kalabalıkta bulunan herkes, yumruklarını göğe kaldırmış, daha iyi bir gelecek için harekete geçiyorlardı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Yaoi'den_nefret_ederim (137 puan) Üye
2023-03-22 16:21:33
Bölüm için teşekkürler
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-27 00:10:52
Bölüm için teşekkürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-05-03 05:43:46
Kiliseler her manga ve animede neredeyse kötülerden oluşur ama burda iyi tarafta yapmışlar ilginç bir ilerleyiş hmm... Bu arada nell2 yazmışsınız biraz geyik muhabbeti yapayım nell2 nellin yeni versiyonumu 😂😂😂 (new model nell2) haha çok iyiydi yaw nell2 bu bölümün en güzel kısmıydı bence.
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-04-30 09:37:11
Çeviri için teşekkürler
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-04-29 19:35:00
Çeviri için teşekkürler. İftar öncesi çok iyi geldi :)
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-04-29 17:58:49
Yuki nin kimliği açiğa çıksasa aksiyon görsek. Çeviri için teșekkürler.