Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

06 Haziran 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1348 Görüntülenme
Bu bölümü 40 Kişi beğendi.
Cilt 12

Bar - Kısım 3

“Ah, doğru.” Nell çantasına uzandı ve içini karıştırmaya başladı. “Neredeyse unutuyordum, ama aslında senin için bir şeyim var Yuki”.

 

Bana verdiği eşya bir mektuptu.

 

“Bu da nedir?” Mektubu elinden alırken bir kaşımı kaldırdım ve zarfın üzerindeki yazıyı okudum.

 

Sevgili İblis Lorduma

 

“...” kendimi aşağı yukarı tekrar etmeden önce bir anlığına durakladım. “Bu da ne lan!?

“Bu Leydi Iryll’den.” dedi Nell. “Bir sonraki görüşmemizde bunu sana vermemi söyledi.”

 

Iryll...? Tabii ya. Kurtardığım prenses.

 

“Sorun nedir sahip?” diye sordu Enne.

“S-sadece kişisel bir şey. Merak etme.”

 

Mektubun içeriğini okumadıklarından emin olmak için yolculuk ettiğim iki kıza arkamı döndükten sonra onu açtım ve sayfaya göz gezdirdim.

 

Sevgili Bay İblis Lordu,

 

Bu mektubu, öğleden sonra güneşinın sıcaklığının tadını çıkarırken sizi düşünerek yazmaya karar verdim. Yanınızda olmayı özlemeden bir günüm bile geçmedi.

 

Sizi öyle çok özledim ki, sizi ziyaret etmek ve sizinle şahsen görüşebilmek için kaleden kaçmayı bile denedim. Ne yazık ki pek fazla ilerleyemedim. Babamın askerleri kaçarken beni yakaladı ve hemen eve geri getirdiler. Babam bana güvenliğimle ilgili uzun bir ders verirken çok sinirlenmişti. Yine de vazgeçmeyeceğim. Evinize kadar gelmek için elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Ama bunu başarmadan önce beni ziyarete gelirseniz çok daha memnun olurum.

 

Sizi tekrar görebilmek için sabırsızlanıyorum. Her gece, beni kaçıracağınız günü düşleyerek geçiriyorum.

 

Saygılarımla,

 

Iryll

 

Prensesin mektubu yazmak için elinden geleni yaptığını kolaylıkla söyleyebilirdim. El yazısı düzenli ve sanki azami özenle yazılmış gibiydi. Onu okuyunca duraklamış, donakalmıştım.

 

Bir sorun vardı.

 

Nasıl tepki vermem gerektiğini bilemiyordum.

 

Iryll bana, bir aşk mektubu dışında başka bir şey denemeyecek, kişisel bir not göndermişti. İlk defa bir aşk mektubu aldığım için, ne düşünmem ya da nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Benden ne kadar hoşlandığını biliyor olmaktan dolayı mutluyum tabii ki, ama bu bir yana, sadece kafam karışmıştı.

 

Sessizlik dışında, verebildiğim tek tepki daha fazla soruna sebep olmadan kanıttan kurtulmak olmuştu. Yavaşça mektubu geri katladım ve doğrudan envanterime attım.

 

“Bir süreliğine burada olacağım ama, ben ayrılmadan önce bir cevap yazmayı unutma.” dedi Nell.

“Gerçekten gerekli mi?”

“Cevap vermemek Leydi Iryll’i kesinlikle üzecektir.” dedi kahraman. “ Ne diyeceğini gerçekten bilemiyorsan sana yardımcı olabilirim.”

“...Evet, teklifini kabul ediyorum o zaman.”

 

Nell hemen en büyük sorunlarımdan birine nokta atışı yapmıştı... Küçük bir kızdan gelen bir aşk mektubuna nasıl cevap yazmam gerektiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu, ve yolculuk ettiğim iki kıza da danışmamın imkanı yoktu. Bana aşkını dolaylı yoldan itiraf etmiş bir çocuğa nasıl cevap vermem gerektiği konusunda acı çektiğimi onlara söylemek, kendi yüzüme paslı bir bıçak saplamaktan farksızdı.

 

“Tamam.” Soğukkanlılığımı kaybettiğim anlaşılmasın diye öksürdüm. “Şey, biraz konudan dağıldık ama, burada ne yapıyordunuz Nell?”

“Hmmm...” görevini açıklamanın sonuçlarını düşünmek için bir süre duraksamıştı. “Majesteleri ya da Carlotta, bunu sana söyleyeceğim için bana çok kızacaklarını düşünmüyorum, o yüzden söyleyeceğim sanırım. Ama başka kimseye söyleyemezsin, tamam mı?”

“Evet, biliyorum.”

“Emin misin?”

“Evet. Sorun olmaz. Yuki bir müttefik ve güvenilir birisi.”

“Tamam. Öyle diyorsan.”

 

Her ne kadar, gerekli görürse konuşmayı kesmek için araya girmiş olsa da, Nell niyetini açıklayınca Ronia geri çekilmişti. Geri çekilmesinin hızı, güvenin bir sonucuydu.  Vay, Kahraman Hanım. Şu saygın ve güvenilir havalarına da bakın.

 

Diğer kızın şikayetleri giderilince, Nell çabucak etrafını taradı ve kimsenin bizi dinlemediğinden emin olduktan sonra konuşmaya başladı. “Açıkçası çok da büyük bir sır değil. Kalede yaşanan olayın arkasında gerçekten kimin olduğunu çoktan bildiğini düşünüyorum, değil mi?"

 

Kullandığı terimler bana göre çok açıktı, ama bağlamı bilmeyen birisinin anlaması için muğlaktı.

 

“Evet.”

“Yaşanan olay artık pasif kalamayacağımızı fark etmemize sebep oldu, bu yüzden de daha fazla bilgi toplayabilmek için birilerini göndermeye başladık. Tek sorun, çok fazla kişi gönderemiyor oluşumuzdu. Buralarda sadece biraz güçlü olanlar gezebileceğinden, sadece ben, Ronia ve birkaç kişiyi gönderebildik. Şu anda ikimizin de burada olmamızın sebebi sadece farklı görevler için burada bulunuyor olmamız.”

“Kulağa bayağı cesur bir hamle gibi geliyor.” dedim.

 

Kahraman olmak demek, Nell’in ülkenin en güçlü ve nüfuzlu parçalarından biri olduğu anlamına geliyordu. Aslında, onun yaşayan en güçlü insanlar arasında olduğunu keşfetsem şaşırmazdım. Bu kadar önemli birini düşman bölgesinin derinliklerine göndermek, ateşle oynamak kadar tehlikeliydi. Gerçi bana sorarsanız, bu bana daha çok kaderin bir cilvesi gibi geliyordu. Klişeler söz konusu olunca, kahramanların iblis diyarına gönderilmesi, az çok onların kader sayılırdı.

 

“Bence de.” dedi Nell.

“Bu çılgın planı sunan kişi kral mıydı?”

“Hıhı.”

 

Vay canına. Ona hakkını vermem gerek. Adamın cesareti bayağı sağlammış.

 

“İşte bu yüzden buradayım. Siz neden buradasınız?”

“Görünüşe göre iblis diyarının kralı beni görmek istemiş falan.”

“Gerçekten mi?” dedi Nell gözlerini açarak.

“Evet.” Diye başımı salladım. “Son görüştüğümüzde beyinsiz birinin planlarını nasıl alt üst ettiğimi hatırlıyorsun değil mi? Aynen, yani görünüşe göre bir iblis grubu, bu sebepten beni hiç sevmiyormuş. Kral da benim sevmediğim gruptan hazzetmediği için ona yardımcı olup olamayacağımızı sormak istemiş.”

“Anlıyorum... Yani bu, seni sevmeyen grubun...”

“Evet, muhtemelen bu tam olarak düşündüğün şey.” dedim. “İblis diyarının nasıl iki ana fraksiyona bölündüğünü biliyor musun?”

“Buraya geldiğimde ilk öğrendiğim şey buydu.”

“İyi. O zaman bunu kısa ve öz tutabilirim demektir. Yani kısacası, iki fraksiyondan birisi kralın başında olduğu taraf. Diğeri ise benim düşmanlarımı oluşturuyor ve sanırım sizinkileri de. Bunların kötücül bir grup tarafından yönetildiğini duydum.”

 

Detayları duyan Nell’in ifadesi daha da ciddi bir hale bürünmüştü.

 

“Hey Yuki, senden şey... bana bir iyilik yapabilir misin?”

“Dur tahmin edeyim, istihbarat istiyorsun? Evet, tabii. İblis diyarının kralının bana dediklerini sana anlatayım.”

“Gerçekten mi!? Bunu yapacak mısın!?”

“Evet, tabii. Neden olmasın?” derken omuz silktim. “Kral bana bir sürü şey anlattı ama bunları başkasına anlatmamam hakkında hiçbir şey söylemedi. İstediğim şeyi söyleyebileceğim için, sen de bu zamana kadar neler bulduğunu anlattığın sürece hepsi senindir.”

“Tamam!” dedi Nell. “Bana uyar, ama gerçekten sorun olmayacağından emin misin?”

“Ne demek istiyorsun?”

“Yanımızda getirdiğimiz kişiler işlerinde iyi olsalar da, henüz iblis diyarında çok fazla bağlantımız olmadığı için, baştan seninle paylaşacak çok fazla bir bilgimiz olmayabilir, o yüzden bu biraz sana haksızlık olacakmış gibi hissettiriyor.”

“Kafana takma.” dedim. “Zaten çok faydalanıyorum.”

 

Nell’in öğrendikleriyle kendi öğrendiklerimi karşılaştırmak başta pek iyi bir fikir gibi görünmeyebilir, ama kaynak çeşitliliğine sahip olmak demek, bildiğim şeylerde kendime daha güveneceğim anlamına gelir. Dahası, bu beni iblis kralı ve yaltakçılarına daha az bağımlı hale getirir. Nell’in ve arkadaşlarının bilgi toplama konusunda ne kadar yetenekli olduklarını aslında bilmiyordum, ama en azından onların epey ehil olduklarını varsaymak güvenliydi.

 

Ayrıca bilgi paylaşma beni ve Nell’i müttefik yapmıştı. Zayıf müttefikler büyük ihtimalle yardımcı olamazdı, ama Nell, zayıftan çok uzaktaydı. Gönderilen diğerlerinin de muhtemelen Ronia’nın seviyesinde olduğunu tahmin ettim, ki bu, onların yeterince güçlü olduğu anlamına geliyordu, en azından iblis diyarının standartları göz önünde bulundurulunca. Bir şey olursa, büyük ihtimalle onlara güvenebilirdim.

 

“Hepsi bu kadar mı Leila?” Diye fısıldadım.

“Sanırım öyle efendim.” diye gülümseyerek karşılık verdi hizmetçi

 

Evet, bu doğru. Tahmin ettiğiniz gibi. Bütün bu kulağa zekice gelen şeyler? Yoo. Benden değil. Leila aslında bütün konuşmamız boyunca kulağıma fısıldamıştı. Ve bunu yaparak, müzakere konusundaki ustalığını ve öngörüsünün benimkini gölgede bıraktığını, bir kez daha kanıtlamıştı. Bir şey diyeyim mi? Şu andan itibaren bu tarz şeyleri ona bırakacağım.

 

Öyle etkilenmiştim ki, Lyuu’nun taklidini yapıp, ona gönderme yaparak, ‘Vay canına Leila! Her zaman ne yapmam gerektiğini söylediğin için sağ ol!’ gibi bir şey diyesim gelmişti.

 

“Teşekkür ederim Yuki.” dedi Nell. “Bana yardımcı olduğunu bilmek beni daha az gergin ve daha motive hissettiriyor.”

“Sorun değil.” dedim kıkırdayarak. “Ve şunu söylemeliyim, bana Tarz Sahibi Havalı Bay Şık olarak seslenmeye başlaman için bu iyi bir fırsat.”

“Sanırım sana asla seslenmeyeceğim tek şey bu.”

 

Peki, tamam. Dediğin gibi olsun. Her ne kadar bunun için homurdanmak istesem de, Nell’in heveslerime ayak uydurmamasını pek kafama takmamıştım. Hatta, eğer uydursa benim için daha çok sorun olurdu muhtemelen.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-08 22:14:46
Tarz Sahibi Havalı Bay Şık!..
Shin (95 puan) Üye
2021-04-20 21:47:50
Çeviri ve edit için teşekkürler.
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-28 00:47:17
Bölüm için teşekkürler
STERBEN (225 puan) Üye
2020-06-24 07:19:54
Çeviri için teşekkürler
Sadecesama (301 puan) Üye
2020-06-06 21:55:52
Başın çok büyük dertte Yuki. Lefi'yi bırak, bu mesele yüzünden diğer kızlar bile seni parçalayabilir. Nasıl kurtulcaksın şimdi bu şımarıktan? Çeviri ve edit için teşekkürlerr^
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-06-06 20:50:32
Çeviri için teşekkürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-06-06 19:09:29
Prenses de sonunda zindana gelecek gibi...
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-06-06 20:50:32
@ASİLZADE, yep :)
Kunai 52 (151 puan) Üye
2020-06-06 18:04:37
Çeviri için teşekkürler.
ilgin (71 puan) Üye
2020-06-06 14:15:43
Çeviri ve edit için teşekkürler emeğinize sağlık
Sato55400 (1592 puan) Üye
2020-06-06 14:00:58
Çeviri için teşekkürler