Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk
Eldegaria’lı Leila
Özet
Aşağıdaki
çalışma, zindanlar, zindan sahipleri ve dolayısıyla ekolojileri ile ilgili
olanlar için, Uğursuz Orman’ın iblis lordu hakkındaki bir dizi yorum ve
sonuçları özetler. Çalışmanın sonuçları, iblis lordunun, birçok
anormalliklerini açıklarken, hafife alınmaması gereken bir güç olduğuna, ve
bunların, Vasi Teorisi’ni desteklemede ve Ahlaksızlık Teorisi’ne karşı delil
sunma konusunda oynadığı role dair bir ölçü sunar. Başvurulan tüm veriler, bir
dizi talihsiz olaylar sonucu iblis lordunun hizmetçisi olmamın sağladığı, şahsı
ve zindanını, var olan hiçbir kayda değer makalenin yapamadığı bir bakış
açısıyla inceleme olanağı verdiği için, ilk elden gözlemlerimin detaylı
araştırmalarıma dayanmaktadır. Bu veriler, zindanda yaşayanlar ile ilgili ek bilgiler
ve ileride söz konusu olabilecek ilgi alanlarıyla ilgili bir listeyi de içerir.
Ne yazık ki,
onun gözetimi altında olduğum yıl, kapsamından dolayı bu ara raporun içinde
bahsettiğim konuları tamamen destekleyecek gerekli bilgiyi toplamak için
yeterli zamanı sağlamadı. Derinlemesine araştırma gerektiren bölgeler, gerçek
ve yorumu birbirinden ayırmak adına açık bir şekilde belirtilecektir.
İçindekiler
1 Giriş
2 Yöntemler
3 Sonuçlar
4 Tartışma
5 Son Sözler
1 Giriş
Hayatta
kalmanın en önemli noktalarından birisi, kendi sonunu getirebilecek
kapasitedeki varlıkları tanıma ve onlarla girilebilecek çatışmadan kaçınmaktır.
Birkaç kişi dışında herkes için, Uğursuz Orman’ın iblis lordu böyle bir
figürdür. Ejderhaları kolaylıkla öldürebilecek kadar güçlü, en hevesli bilim
insanları kadar eğitimli, ve ülkeleri yıkabilecek kapasitede müttefiklere sahip
birisidir. Uğursuz Orman’ın iblis lorduna meydan okumak, sadece boş bir
çabadır.
2 Yöntemler
Mevcut
koşullarımın doğasından dolayı, yöntemlerimi tekrar etmek ne yazık ki
imknasızdır. Ancak yine de, şeffaflık adına onları göstermeem gerektiğine karar
verdim.
Bulunduğum
hareketler, tamamen hem pasif hem aktif gözlemlerden oluşmaktadır. Pasif
gözlemler, iblis lordunun, benim etkim dışındaki davranışlarının detaylı
kayıtlarının oluşturulması ve muhafaza edilmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Aktif
gözlemler, günlük etkileşimlerimiz üzerinden yapılmıştır. Yani, çok çeşitli
konular hakkında onunla yaptığım konuşmalar ve not aldığım tepkilerden oluşur.
Gözlemleme, sadece iblis lordunun kendisiyle sınırlandırılmamıştır. Ayrıca,
tanışıklığı olanlar, zindan, zindanda yaşayanlar, ve çevreleri de dahildir.
Gözlemlerim,
iblis lordunu düzensiz, yorucu uyaranlara maruz kaldığı aşırı olaylar da dahil,
birçok farklı durumu kapsıyordu. İblis lordunun büyülü dış görünüşü büyük bir
değişim geçirdiğinden, sadece bir değil, iki evrimini kapsamaktadır. Bu
durumlar, ölümcüle yakın savaşları ve hem bilimsel hem de sosyal açıdan maruz
kaldığı zor durumları içeriyor.
3 Sonuçlar
İblis lordu bir erkektir ve adı Yuki’dir.
Bir yaşının sadece biraz üzerindedir, ama bir genç yetişkin
görünümündedir.
Siyah saçlara ve siyah/kırmızı renklerde gözlere sahiptir.
İblis lordu aşırı derecede güçlüdür.
Hem fiziksel hem de büyüsel savaşta başarı göstermektedir.
Uğursuz Orman’daki yaratıkları aktif olarak avlar ve
onlardan beslenir.
Zaien ismindeki, güçlü bir akıllı silaha sahiptir.
Zaien, kendisinin bir silah olduğunun farkında olan bir
insan formuna dönüşebilmektedir.
iblis lordu, gizemli, sakinleştirici bir auraya sahiptir.
Zindan, toplamda on altı kişiye ev sahipliği yapmaktadır.
İblis lordunun, altı tane soydaşı vardır: bir fenrir, bir
koyu karga, bir iblis kedi, bir su perisi, bir dev kan yılanı, bir yapışkan ve
üç heyula.
Yapışkan oldukça zekidir. Bir insan formuna sahiptir ve
konuşabilmektedir.
Fenrir, “yanlışlıkla çağırılmıştır.”
İblis lordu, hem mantıksal olarak hem de duygusal olarak
zekidir.
Her ne kadar sadece bir yılın biraz üzerinde yaşamış olsa
da, tesadüfi, ama büyük bir bilgi derinliğine sahiptir.
İblis lordunun üç eşi vardır: Yüce Ejderha, İnsanlığın Kahramanı, ve
Savaşkurtları’nın Şefinin Kızı.
Sağlıklı bir ilişki içerisindelerdir.
İblis lordu, kendi arzuları tarafından yutulmamıştır.
iblis lordu, garip fikirlere sahiptir ve zaptedilemezdir.
İblis lordu egemen varlıklarla ilişkilere sahiptir.
4 Tartışma
Uğursuz
Orman’ın iblis lordunu tanımlamak için, öncelikle onu, hem bilimsel açıdan hem
de kurgusal yönden tasvir eden, tipik iblis lordu kavramından ayırmak
gerekmektedir. İstisnalar arasında bir istisnadır ve iblis lordları hakkında
bilinen çok az şey ona uygulanabilmektedir. Farklılığının en büyük işareti,
kuvvetinde görülebilir. Uğursuz Orman, bütün dünya tarafından, zaptedilemesi
imkansız bir bölge olarak bilinmektedir; içinde yaşayan canavarlar öyle ezici
güce sahiptir ki, muhtemelen fatihlerini bin seneyi aşkın süredir uzakta
tutmayı başarmıştır. Sınırlarının dışında gezmeye cesaret edenler, sadece en
güçlülerin zaptedebileceği yerli musibet ya da ölümün habercisi olarak
görülmektedir. Ama en güçlü olmaktan çok uzaktırlar. Ormanı terk eden çoğu
canavarın sebebi, onları kolaylıkla ezen güçler tarafından doğal
habitatlarından uzaklaştırılmaktır. En eğitimli bilim insanları bile, çoğu
canavar, akademinin erişiminin çok ötesinde olduğundan, Uğursuz Orman’ın
sayısız canavarını gördüğünde muhtemelen tanıyamayacaktır. Güvenilir olan,
olmayan hiçbir kaynağın bir karşılaşmadan asla kaçamadığı canavarlar olarak
hayatlarını sürdürürler. Ama iblis lordu için, onlar sadece olgunlaştıklarında
toplanacak birer meyve gibiler. Onları biçip, kalıntılarını hem zindan hem de
sakinleri için besin malzemesine dönüştürmenin, onun için neredeyse hiçbir efor
sarfetmesine gerek olmayan bir iş olduğunu tekrar tekrar göstermiştir.
Kralların bile nadiren tüketebilme fırsatı bulduğu taş kuşları bile, sık sık
akşam yemeği masasında yer buluyordu. Ama iblis lordunun tabağındaki diğer
şeylere kıyasla, taş kurtları neredeyse alakasız kalıyor.
İblis lordu,
zaman zaman gücünün yetersiz olduğunu iddia etmektedir. İddiasını desteklediği
sözde kanıt, Uğursuz Orman’ın en güçlü yaratıklarının çoğunu yenmede hala
başarısız olmasıydı. Söz konusu yaratıklardan kaçmaya olan meyili göz önünde
bulundurulduğunda, beyanının gerçeklik payı vardır. Ancak bu, yine de doğru
değildir. Herhangi birinin kendine ormanın sınırları içinde bir ev yapması,
akıl almaz güce sahip olanlar dışındaki herkes için imkansız bir şeydir. Sahip
olmadığına olan inancı, muhtemelen kendini en yakın ilişkiye sahip olduğu
kişiyle, Yüce Ejderha ile kıyaslamasından kaynaklanıyordu. İlişkileri, bu
araştırmanın sonraki kısımlarında detaylı olarak incelenecektir. Güçlü olduğuna
dair bir başka kanıt ise, uzun, kavisli, kızıl, “katana” olarak tanımladığı
kılıcında yatıyor. İsmi Zaien’dir ve sıradan bir insanın kullanamayacağı kadar
ağırdır. Dahası, sadece büyüyle efsunlanmamış, ayrıca kendinin farkında olan
bir kılıçtır. Zaien, kendini bir silah olarak tanıyan ve kızıl kılıcın kendi
asıl hali olduğunu bilen, insan çocuğu şeklinde bir yan form yaratabilir.
Türünün tek örneği olan bir silah olması muhtemeldir. Sadece çok az akıllı
silah mevcuttur, ve benzer özelliklere sahip hiçbir silah belgelenmemiştir.
Benliğe sahip olması, Zaien’i ortalama iki elli kılıçlardan ayıran tek şey
değildir. Saldırı ve savunma yeterlilikleri, çoğu efsanevi silahla eşdeğerken,
aynı zamanda bilinçli olmasının getirdiği, büyü yapabilme yeteneği ve kılıç
oyunundaki ustalık gibi ek faydaları da sağlamaktadır. Güçleri birleştirğinde,
iblis lordu ve Zaien durdurulamaz.
Zaien, iblis
lordunun gücüne dair bir kanıt olmaktan fazlasına hizmet etmektedir. Ayrıca,
akademik yeteneklerinin de semblüdür. Şöyle ki, Yuki silahın sadece kullanıcı
değil, ayrıca yaratıcısıdır da. Bir yıldan biraz uzun yaşamış olmasına karşın,
iblis lordu, bir bilim insanının zanaatında ustalaşmak için bir ömür harcadığı
kadar bilgiliydi. Tesadüfi bilgi derinliği ile yaşı arasındaki belirgin
farklılık, bir iblis lordunun hayat döngüsü ve geleneksel canlı bir organizma
arasındaki farkın bir sonucu gibi görünmektedir. Bulunduğu koşullar,
zindanların iblis lordlarını doğurduğu ve normalde düşük olan hayatta kalma
şanslarını artırmak için bir savunma mekanizması görevi görmesi için onlara
bilgi aktardığını iddia eden Vasi Teorisini desteklemektedir. Vasi Teorisi,
kendilerinin canavarlar ve insanlar tarafından hedef alınma eğilimleri
sebebiyle, labirentlerin geliştirdiği bir evrimsel adaptasyon olduğu üzerine
uzun zamandır tartışılmaktadır. Ancak, her ne kadar iblis lordunun ifadesi, bu
teorinin gerçeğe dayalı olduğunu gösterse de, daha sorulacak çok soru var.
Örneğin, zindanın bilgisinin kaynağı, hala gizemini koruyor. iblis lordu
cevaptan haberdar değil, ve zindanın kendisiyle iletişim kurmak, ne yazık ki
imkansız. Bu konuda daha fazla araştırma
gerekmektedir.
İblis
lordunun mental yeterliliklerinin tek kanıtı, bilgi derinliği değil.
Ahlaksızlık Teorisi, iblis lordlarının kendilerini şehvetli ve şiddetli
uğraşlarında kısıtlamayan yaratıklar olduğunu belirtir. Her ne kadar çoğu
tarihi gözlemler bu teoriyi destekliyor gibi görünse de, Uğursuz Orman’ın iblis
lordunun durumu desteklemiyor.
Yuki’nin üç
eşi olduğundan, cinsel arzulardan yoksun olduğu söylenemez. Bu sayı, her ne
kadar bazılarına bir tehlike işareti gibi görünse de, gücünün büyüklüğü ile
kolaylıkla gerekçelendirilebilinir. Nüfuzlu ve varlıklı olma eğilimi göz önünde
bulundurulduğunda, bu çaptaki bir erkeğin çok eşlilik yapmasının hiçbir anormal
yönü yoktur. Bu davranışın normalliğine her bir eşiyle olan flörtleşmeleri ek
kanıt olarak gösterilebilir. Yani, iblis lordunun hiçbir evliliği esaretten
kaynaklanmamaktadır. Üç eşin her biri, kendi özgür iradeleriyle onun yanında
yer almayı seçti. Ejderha onu kolaylıkla alt edebilir, kahraman tamamen özgür
bırakılmış, ve savaşkurdu birkaç eve götürülme teklifini açık bir dille geri
çevirmişti. Dördünün arasındaki sağlıklı ilişki, sadece derin duygusal
düşüncelere yeterli kapasitesi bulunması ile mümkün olduğu için, Yuki’nin
sıradan, beyinsiz bir iblis lordu olmadığına yeterli kanıttır.
Aşırı bir
cinsel arzudan yoksun olması, Yuki’nin uymadığı Ahlaksızlık Teorisi’nin tek
ilkesi değildi. O, diğer grubun onu öldürmek istediğinin gayet farkında olduğu
durumlarda bile, barbarca savaşmak yerine konuşmayı seçerek, şiddete olan meyil
ilkesini de ihlal ediyordu. Duygusal zekası, mantıklu olabilme kabiliyeti, ve soyut
kavramları anlayabilmesinin birleşimi, bir olağanlık hissine götürmektedir.
Yani, iblis lordunun bıraktığı izlenim, kendi türünden olan birine kıyasla,
sıradan birine çok daha yakındır. Onunla karşılaşan ya da ona denk gelen bir
kişinin, büyü aurasının kalitesini analiz etme yeteneği yoksa, kim olduğunu
anlaması imkansızdı. Etki bir şekilde sunduğu tek ipucu, istediğini yapma
özgürlüğüne olan inancıydı. Ama her ne kadar bu kesinlikle, iblis lordu
olduğunu gösteren bir işaret olarak yorumlanabilir olsa da, özgürlük, birkaç
kişi dışında ahlaksız şeylerin keyfini çıkarmak isteyen diğer herkes
tarafından arzulanan bir şey olduğundan,
hiçbir şekilde mantıklı değildir.
Zekasının
diğer yönlerine bakıldığında, iblis lordunun savaşmak konusunda da uzman oluşu
şaşırtıcı gelmemelidir. Sadece oğanın olanak verdiği şeylerin tersine çalışan
ölümcül tuzaklar kurmak dışında müttefik kurma konusunda da yetenekliydi.
Birden fazla yabancı hükümdarlıkla hem iletişim kurmuş hem de gizli anlaşmalar
yapmıştır. Ancak bunlar, ne en ilginç, ne de en güçlü müttefikleridir. İblis
lordunun nüfuzunu anlamak için, zindanının dışına bakmak yerine içinde
yaşamakta olan kişilere bakmayı gerektirir. Zindanın on altı sakininin dörtte
üçü, savaşa girebilecek ve istilacıları uzaklaştırabilecek yeterliliktedir. En
güçlü şahıs, doğal olarak Yüce Ejderha’dır. Bu çalışma onu detaylı olarak
ayrıntılandırmayacaktır. İlginç bir konu olsa da, kendine ait bir raporu hak
etmektedir.
Kişi sayısı,
tek başına bir şaşırtıcı etmendir. İblis lordlarının kaliteden ziyade sayıya
önem verdiği bilinmektedir. Arzuları, sık sık ucuz, harcanabilir piyonlara
yatırım yapmaya yöneliktir. Bu yaklaşım genel olarak işe yarıyor gibi görünse
de, Uğursuz Orman’ın sınırları içinde hiçbir şekilde uygulanabilir değildir.
Daha güçlü büyülü hayvan çağırmak, ve böylece kayıpları tamamen yok etmek,
ötekinin aksine çok daha verimli bir stratejidir. İblis lordu’nun ordusu, bir
yapışkan, bir fenrir, üç heyula, bir koyu karga, bir dev kan yılanı, bir su
perisi, ve bir iblis kediden oluşmaktadır. Dokuzunun içinden sekizi savaş
görmüştür. Sadece yapışkan savaşamıyor olsa da, yine de çalışmanın en ilginç
konusudur. Hayatında sıradan bir yapışkan olarak başlamış, türünün diğer
üyeleriyle ortak taşıdığı dairesel kabuğu atmış ve genç bir kız formunu
almıştır. Vücut şeklindeki değişim, yapışkanlar üzerine çalışan birçok kişiyi
şaşırtabilir, ama ortak dili konuşabilme yeteneğinin kazanmış olmasının yanında
ikinci sırada kalır. Dönüşümü, evrimin tanımlanma sebebini mükemmel bir şekilde
açıklar, ve süreç ve iç çalışmaları hakkında çok az şey bilinmektedir. Yüce
Ejderha gibi, yapışkan da kendine ait bir çalışma yapılmasını hak etmektedir ve
mevcut durumdan daha fazla araştırma gerektirdiği için, bunu takip edecek bir
başka çalışma ile daha detaylı bir şekilde incelenecektir.
İlginç
konulara değinmek, doğal olarak iblis lordunun ikinci en güçlü müttefiki olan
fenriri incelemeye sebep olmaktadır. Yüce Ejderha gibi, fenrir de çok az
görüldüğü belgelenmiş, efsanevi bir yaratıktır. Ölümcül Yıldırım Büyüsü
kullanabilme ve eğitimli bir gözün bile algılayamayacağı hızlarda haraket
edebilme kabiliyetine sahiptir. İblis lordu gibi, o da Uğursuz Orman’ın
yaratıklarını gözle görülebilecek seviyede bir zorluk çekmeden öldürebilmektedir.
Yuki, çoğu büyük derecede güçlü görülen ya da belgelenmemiş olan diğer
yaratıklarının aksine, fenririn tamamen tesadüf eseri elde edildiğini
söylemektedir. Efsanevi canavarın kökeniyle ilgili yalan söylemesi için hiç
sebebi olmamasına rağmen, bu iddiayı kanıtlayacak hiçbir kanıt bulunmadığından
ve fenrir gibi absürt bir yaratığın tamamen tesadüf eseri elde edilmesi mantığa
sığmadığından, bu iddiaları tartışılabilir ve tartışılmalıdır. Durum her ne
ise, fenririn Yuki’nin güçlerine yaptığı katkı reddedilemezdir.
Sonuç
olarak, Uğursuz Orman’ın iblis lordu, en güçlü canavarları yok edebilecek,
verimli ve ince düşünülmüş stratejiler yaratabilecek, ve anlamlı müttefiklik
kurabilecek yetenektedir. O, istisnalara arasındaki bir istisnadır. Onu, diğer
iblis lordları ile hazırlanmış çalışmalar üzerinden değerlendirmek ve bu
nedenle onu avlanması gereken bir hedef olarak mimlemek, ne olursa olsun
kaçınılması gereken ölümcül bir hatadır.
5 Son Sözler
Uğursuz
Orman’ın üzerindeki çalışmam henüz tamamlanmaktan çok uzak. Diğer birçok ara
raporda olduğu gibi, bu çalışmada yapılan yorumlar ve sonuçlar, şüphe
duyulmadan güvenilmesi gereken şeyler değildir.
Koyun
boynuzlu klanının bir üyesi olarak ben, doğal olarak meraklıyım. Dünyayı gezmeye,
kendi gözlerimle görmeye, ve öğrenebildiğim kadar öğrenmeye olan yatkınlığım
kalbimi sızlatmaya ve beni devam etmeye güdülemeye devam ediyor. Ama devam
etmeyeceğim. Burada hala öğrenecek şeyler var. Bu zindandan ve içerdiği birçok
ilginç konudan asla bıkmayacağım için, varlığımı kabul edilebilir bulmaya devam
ettiği sürece, iblis lordunun hizmetçisi olarak kalmayı planlıyorum. Burada
kalmak bana, seyahat tutkuma uymaktan çok daha büyük bir tatmin duygusu
hissettireceğine eminim. Bunun sebebi, kendimi onun tarafından büyülenmiş
bulmamdır. Hem konu olarak, hem şahsi olarak. Görmek istediğim dünyanın büyük
bir kısmını kendinde toplamıştı.
Ne bu
makalenin ne de gelecekte yazacağım makalelerin, kendi kararım gereği,
başkaları tarafından okunacağından şüpheliydim. Yine de, buna kararlıyım. Gücüm
yettiği sürece, efendimi, zindanını, ve sakinlerini gözlemlemeye devam
edeceğim.