Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

20 Ağustos 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1117 Görüntülenme
Bu bölümü 31 Kişi beğendi.
Cilt 17

Genç Rakipler

Tamamen sezgiseldi. Gözleri buluştuğu anda, iki kız karşılıklı, içgüdüsel olarak anlaşamayacaklarını anlamışlardı.

 

“Eve hoş geldin Enne.” dedi Illuna. “Yeni kız kim?”

“Iryll. Sahipleyken onunla tanıştım.” dedi kılıç. “Şimdi arkadaş olduk.”

“Vay canına! Tanıştığıma memnun oldum Iryll! Ben Shii!”

“Ben de tanıştığıma memnun oldum Shii.” dedi prenses. “Şey... Sen hangi ırktansın?”

“Ben bir yapışkanım!”

“Bir yapışkan mısın...?”

 

Iryll diğer kızın mutlu gülümsemesini şaşkın bir ifadeyle karşıladı, ama bu ifade kısa süre sonra kayboldu. Her ne kadar daha önce hiç insan şeklinde yapışkan duymamış olsa da, hemen aklına bir zindanda olduğu, yani beklenmedik herhangi bir şeyle karşılaşmanın daha garip olabileceği aklına gelmişti.

 

Aşırı arkadaş canlısı canavarı selamladıktan sonra prenses, içgüdülerini tetikleyen kıza döndü. “Merhaba, seninle tanıştığıma memnun oldum. Adın nedir?”

 

“Ben Illuna.” dedi sarışın. “Ben de tanıştığıma memnun oldum Iryll."

 

Baştan, karşılaşma sıradan, arkadaşça bir konuşma gibi görünmüştü, ama odada bulunan herkesin açıkça anladığı üzere, bunun tam tersiydi. İki kız da, nispi uzunluklarını incelemek için birbirlerinin kafalarının tepesine fırladı. Tarafsız olarak bakıldığında, aralarında gerçek anlamda bir fark yoktu. Iryll’in sadece çok az daha uzun olduğu sonucuna varmaları, ikisinin dikkatli incelemelerini gerektirmişti ve onlar için bu, tek önemli şeydi.

 

Prenses ellerini beline koydu, olabildiğince uzun durmaya çalıştı ve şirin bir kendini beğenmişlikle sırıtırken, Illuna kaybının üzüntüsü içinde homurdandı. Neyse ki, vampir için henüz her şey bitmemişti. Hala bir karşılaştırma ölçütü vardı.

 

Sanki eşzamanlanmışlar gibi, ikisinin gözleri birbirlerinin göğüslerine döndüğü anda bir kez daha ciddileşmişti. Her ne kadar nedenini ya da ne işe yaradıklarını bilmeseler de, erkeklerin daha büyük göğüslü kadınları tercih ettiklerinin farkında olduklarından, birbirlerinin değerini ölçmek için bir kategori haline getirdiler.

 

Bir kez daha aslında eşitlerdi, ama detaylı olarak yaptıkları analiz, bu sefer Illuna’nın galip geldiğini göstermişti. Böylece, Illuna göğsünü gururla kabartırken Iryll bozulmuş bir şekilde homurdanmıştı.

 

“Görünüşe göre berabere kaldık.” dedi prenses, kendine geldikten sonra. “Biraz daha büyüdüğümüzde tekrar yüzleşelim.”

“Tamam.” dedi vampir. “Ama kaybetmeyeceğim!”

“Lafı ağzımdan aldın!”

 

Resmi olarak birbirlerini tanımalarının ardından iki genç rakip sportmence el sıkıştı ve beraberlik ilan etti.

 

“Ne yapıyorlar?” diye sordu Shii.

“Bilmiyorum.” dedi Enne.

 

Hem kılıç hem de yapışkan, durumu anlamak adına yeni bir bakış açısı kazanmak adına başlarını yana yatırmışlardı, ama bir işe yaramamıştı.

 

“Kaleyi göstermek için mi onu dışarı çıkardın?”

“Hı-hı.” diye onayladı Enne. “Ona etrafı göstermek istemiştim. Ve herkesle tanıştırmak da.”

“Tamam! O zaman hadi hep beraber ona etrafı gezdirelim!”

“Çok teşekkür edeaaaaaaah!?” Gözleri yuvalarından fırlarken Iryll bir çığlık basmış, ancak bacaklarının arasından birkaç başın çıktığını fark etmişti. “H-h-hayalet mi!?”

“I-ıh!” dedi Illuna. “Onlar heyulalar. Soldaki Rui, sağdaki Lowe ve ortadaki ise Rei! Ve gerçekten harika olan şey ne biliyor musun? Onlar kardeş!”

 

Prensesin aksine Illuna üçlünün garipliklerine öyle alışkındı ki, kendilerini soktukları hali gördüğünde verdiği tepki, onları tanıtmak olmuştu.

 

“A-ama heyulaların hayalet olmaları gerekmiyor mu?” diye sordu Iryll, korku içinde titrerken.

“Öyleler mi...? Peki o zaman, sanırım onlar hayalet olabilir. Pek emin değilim.”

 

Illuna doğrulama için etrafına bakındı, ama cevap olarak herhangi bir şey bulamadı.

 

Shii ve Enne sırasıyla “bilmem.” ve “ben de bilmiyorum.” derken, heyula kızlar ise birbirlerine bakarak şaşkın bir şekilde omuz silktiler.

 

Söz konusu heyulaların bile sözlerini hiç anlamamış olması, normalde grubun içindeki en kendinden emin olan Iryll’in kendinden şüphe etmeye başlamasına sebep olmuştu.

 

“Ah pekala! Hayalet olup olmamaları önemli değil. Onlar yine de arkadaşlarımız!”

“D-doğru. T-tanıştığıma memnun oldum.”

 

Kız kardeşler prensesin etrafında, sanki Iryll’in selamlamasına iyi niyetle karşılık verir gibi dönmeye başlamıştı.

 

***

 

Başta, Iryll’in diğer kızlarla uyum sağlayıp sağlamayacağı konusunda biraz endişeliydim. Neyse ki, gerçek bir prenses olsa bile, onu zindanın geri kalan sakinleriyle tanıştırır tanıştırmaz diğer kızlarla koşturarak uzaklaşması, endişelerimin yersiz olduğunu kanıtlamıştı, Sadece söylüyorum, onları oynarken görmek, insanın iç huzurunu artırıyor. Tamamen aydınlatıcı bir manzara.

 

“Vay canına Efendim.” dedi Lyuu. “Gerçekten de hızlı çalışıyorsun. Ve bu sefer ileri gidip kendin için bir prenses kandırmışsın.”

“Ah lütfen ama.” dedim, gözlerimi devirerek. “Beni bir playboymuş gibi göstermeye çalışma.”

 

Açıkçası, mevcut koşullar göz önünde bulundurulduğunda, ben bile biraz abazan olabileceğimi düşünmeye başlamıştım, ama aptal bir playboy olacak kadar düşük seviyede olmadığım kesindi. Şöyle ki, playboylar kızları tavlamak için zahmete girerler ve ben tam olarak hiç böyle bir şey yapmadım. Demek istediğim evet, bir grup canavar çağırmaktan sorumluyum ama, burada yaşayan diğer herkes kendi istekleriyle taşındı. Bu öneriyi ilk yapan kişi hiç ben olmadım. Bu yüzden ben bir playboy değilim. Nokta.

 

“İşte yine bahaneler buluyorsun.” Lyuu dirseğiyle yanımı dürtüyordu. “Ama etrafında her isteğini yerine getirmek için bu kadar kız varken bahanelerin hiç tutmuyor. Bir sapık olmadığını söyleyemezsin Efendim, ve bu bir gerçek.”

 

Bana attığı sinir bozucu yarım gülüşe dayanamadığım için, onu yanaklarından yakaladım ve çekmeye başladım.

 

“Öööbfff! Cfağnm afcıyor epfendfm! Bfunu niye yapfıyorsufn!?”

“Yanakların her zaman hoş ve yumuşak Lyuu.” dedi.

 

Parmaklarım sanki cennette gibilerdi. Yüzü, Lefi’nin kanatlarının hissettirdiği kadar bağımlılık yapıcı değildi, ama yine de kendi içinde gerçekten hoştu. Aralarındaki fark, ipeksi bir yastıkla kabarık, yumuşak bir yastık arasındaki fark gibiydi, bilmem anlatabildim mi? İkisi de harikaydı, ama farklı açılardın.

 

“Tamfam epfendim! Dfediğinifz gibfi olfun! Fsonfsuza kadfar bfenimle uğrafmanıza ifzin feremem!”

 

Savaş kurdu onunla uğraşmama aynı şiddetle karşılık vermişti. Ellerini yanaklarıma götürdü ve sıkıp çekmeye başladı, ama ben araya girip bir kelime sıkıştırana kadar. “Hah!” Dedim. “Bir iblis lorduna meydan okumak mı istiyorsun? Pekala, aptallığının büyüklüğünü sana göstereceğim!”

 

Ne neden bu kadar gaza geldiğimi, ne de neden rol yapmaya başladığımı gerçekten bilmiyorum, ama bu açıklamayı yaptıktan sonra onunla, ikimizin de kaybetmeye niyeti olmayan bir dayanıklılık yarışına tutuştuk.

 

***

 

Gün içinde birkaç sat sonra asıl taht odasına dönünce, Lyuu ve ben, bir kaşını kaldırıp şaşkın şaşkın bize bakan Lefi ile karşılaştık.

 

“Neden ikinizin de yanakları bu kadar şişti?”

“Ah bilirsin işte...”

 

Lyuu ve ben aynı anda benzer bir yanıt verdikten sonra garip bir şekilde gülerek soruyu geçiştirdik--ejderhayı, girişimizden sonraki şaşkın halinden çok daha şaşkın bir halde bırakan bir tepkiyle.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-10 13:18:26
Eh leilayı da al artık hareme
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-01 10:46:01
“Ah bilirsin işte...” Lyuu ve ben aynı anda benzer bir yanıt verdikten sonra garip bir şekilde gülerek soruyu geçiştirdik--ejderhayı, girişimizden sonraki şaşkın halinden çok daha şaşkın bir halde bırakan bir tepkiyle. XD off be ya güzel
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-01 10:40:22
Tamamen sezgiseldi. Gözleri buluştuğu anda, iki kız karşılıklı, içgüdüsel olarak anlaşamayacaklarını anlamışlardı. LAN ILLIUNA YA RAKİP GELECEK DİYEN KİM Dİ LAN ÇOK GÜZEL TAHMİNDİ HAHAHAAHA
STERBEN (225 puan) Üye
2020-10-14 14:20:26
Çeviri için teşekkürler
Kunai 52 (151 puan) Üye
2020-09-18 02:23:01
Çeviri için teşekkürler.
vuler (25 puan) Üye
2020-08-21 16:21:13
yukiye yazık lan çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-08-21 11:37:54
Çeviri için teşekkürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2020-08-21 00:58:50
Leila yı göremedik
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-08-20 19:02:52
Leilla ile ne zaman evlenecek bu ?
Ker!m (339 puan) Üye
2020-08-20 18:48:41
Ara bölüm mü bu? E. S.
Oburcuk (733 puan) Üye
2020-08-20 18:18:50
çeviri için teşekürler yer ayirdim ilk seferi bekliyorum
ThisIsTurk (88 puan) Üye
2020-08-20 17:54:41
Konu bi anda alakasiz bir noktalara gitmeye basladi temel atilan konular var ama boyle bir bolumu goruyoruz