Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

31 Ağustos 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1082 Görüntülenme
Bu bölümü 33 Kişi beğendi.
Cilt 18

Yan Hikaye: Çamaşır Yıkamak

 

Bakışlarını bir önündeki ipe asılmış kıyafetlere bir yanındaki adama çeviren Lyuu, derin, yorgun bir iç çekmişti.

 

“Neden hiç yeni bir şey giymiyorsun efendim?”

 

Yuki’nin sadece kısa kollu basit tişörtler ve “kot” dediği pantolonlar dışında hiçbir şey giymediği hep bilinen bir şeydi. Ama bütün kıyafetlerinin yan yana asılı olduğunu görmek durumu öyle göze sokmuştu ki, elinde olmadan yorum yapmak istemişti. Başka hiçbir kıyafeti yoktu. Tişörtler, üzerlerindeki desenler ve resimler açısından bir noktaya kadar farklılık gösterse de aynısı pantolonlar için söylenemezdi. Neredeyse hepsi, dikkat çekecek tek şey olan renkteki ufak farklılıklarla birlikte, mükemmel derecede aynıydı.

 

“Ö-öyle diyorsun ama sen de farklı değilsin.” diye kekeledi savaş kurdunun nişanlısı. “Üniforman dışında hiçbir şey giymiyorsun.”

“Çünkü bunlar benim iş kıyafetlerim!” diye bağırdı. “Sonuçta bir hizmetçiyim.”

“Pekala şey... Benimki de bir yerde iş kıyafeti sayılır. Her gün silah yaptığımı ya da avlanmaya gittiğimi biliyorsun ya. Bunlar ikisi için de çok uygun. Açıkçası, ben de senin kadar üniformalıyım.”

 

Hizmetçi kız bir miktar ikna olmuştu ve nispeten iblis lorduyla aynı fikirdeydi. Kıyafetleri dövüş için uygundu, çünkü onların içinde hareket etmesi kolaydı ve ayrıca kirlenmeleri sorun çıkarmayacağı için demircilik hobisi için de uygundu. Söylediği gibi, iş kıyafeti olarak gayet uygunlardı.

 

“Avlanmaya gittiğinde daha kalın şeyler giymen gerekmiyor mu? Zırh gibi şeyler?”

“Görünüşe göre birileri endişelenmiş.”

“E tabii ki! Eşim olacaksın, endişelenmememin imkanı yok!”

“D-doğru...” utanmış bir şekilde bakışlarını kaçırdıktan sonra mırıldanmaya devam etti. “Doğrudan böyle demeni beklemiyordum.” Bir derin nefes alıp soğukkanlılığını geri kazandıktan sonra, asıl sorusunu cevaplamaya başladı. “Şu zırh olayına gelirsek. Önceden birkaç şey denedim, ama bu zamana hiçbiri tam olarak işe yaramadı. Süper yüksek kaliteli olmayan herhangi bir zırh, tek vuruşta tamamen parçalandığı için hiçbir işe yaramıyordu. Ve yüksek kaliteli olanlar bile işime yaramıyordu. Bu kadar fazla metal giyerek etrafta dolaşmaya pek de alışık olmadığımdan, tek olan şey saplanıp kalmış olmam.”

“O zaman Nell gibi daha hafif zırhlardan giymeye ne dersin?”

“Çoktan denedim. İşe yaramıyor. Hafif zırhlar fazla inceler ve yüksek kaliteli olanları bile hemen dağılıyor.” diye sitem etti. “Gerçi, dürüst olmam gerekirse, en büyük sebep zırh giymeyi sevmiyor olmam. Bana doğru gelmiyor. Ayrıca vücudum gayet sert. İleri gidip kolumu ya da bacağımı ısırıp koparmadığı sürece, herhangi bir uzvum kopmadan bir ejderhanın saldırısına dayanabiliyorum. Eğer ondan daha dayanıklıysam zırh giymenin gerçekten pek bir anlamı kalmıyor.”

“S-sanırım haklısın...” diye garip bir şekilde güldü Lyuu. Bu kadar fazla hasara dayanabiliyor olduğunu duymak onu şaşırtmıştı.

“İşleri benim açımdan görmeye başlamandan memnunum.” dedi. “Lafı açılmışken, bana kalırsa, çeşitlilik söz konusu olduğunda en büyük suçlu ben değilim. En azından bende renk ve tasarım farklılıkları var. Lefi’nin kıyafetlerine bak.” dedi, bir tanesini asarken. “Sahip olduğu her bir elbise tamamen aynı.”

“Bir konuda kötü olan tek kişi o olduğunda herhangi bir karşılaştırma yapmanın bir manası olacağından emin değilim... Bu sanki bir şeyde bir çocuktan daha iyi olduğunu söylemek gibi bir şey.”

 

Lyuu çamaşırlara baktı ve hizmet ettiği diğer efendisinin, evin hanımının da eşi kadar modadan anlamadığını doğrularken gülmüştü. Ama, savaş kurduna göre, ejder türü için kıyafet giymek yabancı bir davranış olduğundan, en azından daha haklı bir gerekçesi vardı. Bu yüzden, kültürel açıdan modaya çok az ilgisinin olması mantıklıydı. Normalde giydiği tek parça elbise giymeyi seçmesinin tek sebebi, giyip çıkarması kolay olmasıydı. Açıkçası hizmetçi, doğal güzelliği açık bir şekilde boşa gittiği için, ejderhanın giyinmeyi umursamamasının çok yazık olduğunu düşünüyordu.

 

“Öff...” diye hıhladı köpek kulaklı kız. “Neden ikiniz can sıkıcı gördüğünüz hiçbir şeyle uğraşmaya dayanamıyorsunuz? Modayı umursamak normal bir şey. Çocuklar bile uğraşıyor!”

“Tabii evet, onlar kız. Herkes kızların giyinmeyi sevdiğini bilir.” dedi iblis lordu.

 

Çamaşırların içindeki kıyafetlerin çoğu ya Enne’e ya da Illuna’ya aitti. Enne çok uzak diyarların geleneksel kıyafetlerini giyiyordu. Yuki onlara kimono demişti ve canlı renkleri ve özel şekli sebebiyle diğer zindan sakinlerinin kıyafetlerinin çoğundan farklıydı. Savaş kurduna göre kimono, yüzündeki yabancıymış izlenimi nedeniyle kılıç kıza çok uyuyordu. Garip bir şekilde, vücudu kaybolduğunda kıyafetleri hiç geride kalmıyordu. Onunla birlikte kayboluyor gibiydi. Giymekte olduğu aynı kıyafet, her insana benzeyen formuna geçtiğinde onunla birlikte tekrar beliriyordu. Çok merak uyandıran, Lyuu’nun açıklayamayacağı, hatta anlayamayacağı, doğaüstü bir olaydı. Ama şu ana kadar buna o kadar çok alışmıştı ki, bunu bir norm olarak kabul etmişti.

 

Aynı şekilde, kan emen diğer kız da ona uyan kıyafetler giymeye eğilimliydi. Bir miktar Lefi’ninkilere benzeyen birkaç elbisesi vardı, ama hepsi bundan ibaret değildi. Ayrıca vampir, hareketli yaşantısı ve enerjik kişiliğiyle çok örtüşen şort ve buna benzeyen diğer bol kıyafetlerden de giyiyordu.

 

Üç insana benzeyen kızlardan sonuncusu olan Shii, aslında kıyafet giymiyordu. Bir keresinde Illuna’nınkini denemiş, ama sevmemiş ve ondan sonra bir şey giymeyi reddetmişti. Irkı, besinlerini cilt yoluyla alan bir ırk olduğundan, cildinin örtülü olması onu inanılmaz rahatsız etmişti. Vücudunu kıyafet giyiyormuş gibi değiştirmek, çok daha rahat bir alternatif olmuştu.

 

Çamaşır sepetinin içindeki şeyler içinde Lyuu’ya göre en çok dikkat çeken şey bez bebeklerdi. Onlar heyula kızların ele geçirdiği “vücutlardı” ve diğer kıyafetler gibi biriken toz ve kiri gidermek için belirli aralıklarla yıkanıyorlardı. Beklenildiği üzere, birçok kardeşin yaptığı gibi, kız kardeşler de kendi gardırobunu paylaşmayı reddediyordu. Her biri sadece onlar için belirlenmiş bez bebekleri ele geçiriyordu ve kendilerini temsil etmek için kullanacakları şekil konusunda şaşırtıcı derecede seçicilerdi.

 

“Biliyor musun, şimdi düşündüm de, normalde dışarı çıkarken üstünü değiştirdiğinden aslında seni birkaç farklı kıyafetle görmüşlüğüm var, ama Leila’yı üniforması ve pijamaları dışında bir şey giyerken hiç görmedim.” dedi Yuki.

“Leila... Leila da biraz sen ve Lefi gibi. O kıyafetler ya da moda konusunda gerçek anlamda hiç ilgi göstermedi. Tüm eski kıyafetleri sadece ketenden pantolonlar ve tişörtler falan. Muhtemelen çok daha rahat olduğundan üniformasından hoşlandığını düşünüyorum.”

“Evet... Bunu ben de anlayabiliyorum. Her zaman araştırmasına fazla kapılmış olduğunu ve muhtemelen gözüne çarpan şeyler dışındaki her şeyi göz ardı ettiğini söylemek yerinde olur.”

“Evet, tam olarak öyle birisi.”

 

İkili diğer hizmetçinin davranışına gülmüştü.

 

“Biliyor musun, ilk bakışta Leila, mükemmel süper bir hizmetçi gibi görünüyor,” dedi Yuki, “ama onu tanımaya başladıkça, onun da diğer herkes gibi birkaç hata ve zayıflıklarının olduğunu fark ediyorsun.”

“Bunlardan biri sabahları oluyor.” dedi Lyuu. “Onun uyanmakta gerçekten berbat olduğunu ve her zaman kafası yerine gelmeden bir süre boş boş baktığını biliyor muydun? Gerçekten çok şirin.”

“Bu... görmek isteyeceğim bir şey gibi geldi bana.” Yuki bir başka kıyafet asarken gülmüştü.

 

Kızların hiçbiri, iblis lordunun elbiselerini yıkama ve asmasına takılmıyordu. Aynı şekilde o da aynıydı. Çoktandır zindan sakinlerini ailesinin bir üyesi olarak görüyordu ve iç çamaşırlarından sorumlu olma görevine verilse bile, kendisinin heyecanlanmasına izin vermiyordu. Kızlar utangaç ya da isteksiz olmasa da bu, davranışı hakkında hiçbir şey hissetmedikleri anlamına gelmiyordu. Tamamen ilgisiz oluşu hakkında, Yuki’nin hiç farkında olmadığı, söylemek istedikleri çok şey vardı,

 

“Nell, hepimize kıyasla gerçekten iyi giyiniyor.” dedi Lyuu.

 

Diğer sakinlerin çoğunun aksine kahraman, kıyafetlerinin en ince detaylarına bile dikkat ediyordu. Onun çamaşırları, kıyafetleri göze güzel gelsin diye hem renk hem tasarım açısından nasıl dikkatlice seçtiğini gösteren bir kanıttı.

 

“Evet, Nell’in kızsılık statı çok fazla ve yüksek sosyeteye maruz kalması da cabası.” dedi Yuki.

“O gerçekten rafine birisi. Bunun kahraman olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Soylular onu sevsin diye onu eğitmiş olmalılar.”

“Evet, sürekli VIP’lerle görüşüyor gibi.” İblis lordunun soylularla uğraşmaya karşı olan ilgisizliği, düşüncesini sunarkenki hiç heyecanlı olmayan ses tonundan belli olmuştu. “Aslında onu iş üstündeyken görebilme şansı yakaladım ve bu işi gayet iyi kotarıyordu.”

“Herhangi bir soyluyla görüşme fikrinden bile hoşlanmadığın kesin, efendim.” diye güldü. “Eğer kahraman olmak zorunda olsaydın, eminim hemen kaçardın ve zamanını bunun yerine eğlenceyle geçirirdin. Sırf inadına oraya buraya saldırıp bir şeyler yıktığını görüyor gibiyim.”

“Beni çok iyi tanıyorsun.” dedi kendine has kahkahasıyla. “On üzerinden on, berbat bir kahraman olurdum.”

“Ama bu fikir gerçekten ilginç, değil mi? Eğer sen kahraman olsan ve hepimiz birlikte çalışıyor olsak, o zaman Nell bir papaz olur, Leila bir baş büyücü olur ve ben de savaşçı olurdum. Kızlar muhtemelen üssümüzün yakınlarındaki bir yetimhanede yaşardı .” dedi Lyuu. “Emin olamadığım tek kişi Lefi...”

“O muhtemelen düşmanın kozu olurdu, en azından biraz. O uyurken üssüne gizlice sızıp onu kendi tarafımıza çekmek için şekerin gücünü kullandığımızı kesinlikle hayal edebiliyorum.”

“Bu doğru! Bunu hayal etmek süper kolay. Bunun olduğunu şimdiden görebiliyorum!”

 

İşe yaramaz ejderhanın tatlıya olan düşkünlüğü konusundaki fikirlerini paylaşıp güldükten sonra sepetlerini aldılar. Çamaşır asma işi bitmişti ve böylece dışarıda geçirdikleri zaman da. İkili, konuşmaya ve şakalaşmaya devam ederek yaşam alanı olarak işlev yapan asıl taht odasına döndüler.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
İners (132 puan) Üye
2021-07-19 05:07:56
Şeker kız lefi
STERBEN (225 puan) Üye
2021-04-19 07:05:09
Çeviri için teşekkürler.
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-01 17:21:14
Çamaşır asma işi bitmişti ve böylece dışarıda geçirdikleri zaman da. İkili, konuşmaya ve şakalaşmaya devam ederek yaşam alanı olarak işlev yapan asıl taht odasına döndüler. Kızların hiçbiri, iblis lordunun elbiselerini yıkama ve asmasına takılmıyordu. Aynı şekilde o da aynıydı. Çoktandır zindan sakinlerini ailesinin bir üyesi olarak görüyordu ve iç çamaşırlarından sorumlu olma görevine verilse bile, kendisinin heyecanlanmasına izin vermiyordu. Kızlar utangaç ya da isteksiz olmasa da bu, davranışı hakkında hiçbir şey hissetmedikleri anlamına gelmiyordu. Tamamen ilgisiz oluşu hakkında, Yuki’nin hiç farkında olmadığı, söylemek istedikleri çok şey vardı, YUKİ ABAZA DEĞİLDİR XD
Kunai 52 (151 puan) Üye
2020-09-18 11:57:03
Çeviri için teşekkürler.
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-09-03 15:13:15
Çeviri için teşekkürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2020-09-01 13:26:13
Tatlış tatlış bölümler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-09-01 00:31:07
Kendi yorumumu beğenemiyormuyum yav ? 🙁 alttaki yorumuma beğeni atmak istiyorum 🙁
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-09-01 00:30:07
Şu yan hikayeler bana sinir krizi geçirtecek gibi... Şu so***mun yazarı varya şu **ktu*** yazarı beni delirtecek. Bana ne yav onun giydiği dandik giysiden isterse çıplak dolaşsın yuki, ne kadar önemsiz ve boş bir bölüm yeter yav yan hikaye, yan hikaye diye diye ömrümü sömürdü şe***siz yeter ulen gidip god emperrorun noveline başlayacam; yetti artık bardak taştı(burama kadar geldi) derler ya bardağı, sürahiyi hatta kovayıda geçtim olimpik havuzu bile taşırdı ...yazarı üfff gene çoşturdu beni 🔥🔥😱
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-01 17:22:01
@ASİLZADE, XD ASDHASJDHASJDHJASDH off asldşasldşl ahahahaa
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2021-04-02 12:04:09
@yusuf, ortalığı kan götüren yorumun biri buydu sanırım 😂
Ker!m (339 puan) Üye
2020-08-31 19:30:08
Yan hikayeler ne zaman bitecek? Bu arada E. S.