Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

02 Eylül 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1375 Görüntülenme
Bu bölümü 27 Kişi beğendi.
Cilt 19

Ruh Büyücülüğü

“Doğru mu yapıyorum?” Illuna’nın özetlediği talimatları izlemeye çabalarken hafızamı sorgulamıştım. Kolaylardı. Tek yapmam gereken birkaç emir vermekti. Ama kuşkulu olmamın tam olarak sebebi de aşırı kolay olmalarıydı.

“Evet!” dedi Illuna, ruhlar hareket etmeye başlarken.

 

Başarısız olmamışım gibi görünüyordu. Süzülen ateş topları etrafımda bir daire oluşturdu ve akıcı, koordineli bir şekilde bir yandan ileri geri titreşerek, yukarı aşağı hareket etmeye başladı. Emirlerim sonucu oluşan hareket, grubun tek bir kişiymiş gibi görünmesine sebep olan organik, dalgaya benzeyen bir hareket izlemesine yol açmıştı.

 

“Vay canına! Bu harika! Şimdiden onlara bu kadar fazla şey yaptırabilmene inanamıyorum!"

“Çünkü öğretmenim iyiydi.” dedim gülümseyerek. “Başında sen olduğun sürece herhangi bir salağın bile kolaylıkla öğrenebileceğinden eminim.”

“Öyle diyorsan.” dedi, utanmış ama melodik bir kıkırdamayla.

 

Ne harika şey.

 

Bana verdiği kısa derse göre, ruhlar tamamen farklı görevler yapabilirdi. En öne çıkan işlevleri, kötücül niyetleri olan kişileri seçebilmeleriydi. Irkın her bir üyesi bu işleve sahipti ve belli ki, bireysel olarak nispeten kırılgan olmaları sebebiyle bu şekilde evrim geçirmişlerdi. Ve Illuna’nın her zaman birinin tehlike arz edip etmediğini bilfiil ayırt edebilmesinin sebebi de buydu.

 

Ruh ırkı, element tabanlı kesin sınıflandırmalarla birkaç alt türe ayrılabilirdi. Örneğin rüzgar ruhları, rüzgar elementine yatkındı ve bu sayede rüzgar büyüleri yapabilirken, su ruhları aynısını su ile yapardı vesaire. Geleneksel büyünün aksine ruh büyücülüğü, doğal düyayla alakalıydı, ki bu, gücünün büyük miktarda büyünün yapıldığı yerle alakalı olduğu anlamına geliyordu; ruh büyüleri suda nispeten güçsüz kalıyor, ama bir volkanın yakınlarında ezici bir güç sağlayabiliyordu. [1]

 

Normal şartlar altında ruhlar, hayal gücünün kapsamı ile sınırlı büyülü fenomenler yaratan kişiler tarafından bir aracı olarak etkin bir şekilde kullanılırdı. Kadim büyü de az çok aynısını yapıyordu, ama bu, ikisinin gereksiz olduğu anlamına gelmiyordu. Elemental sınırlamalarımı kaldırmak gibi büyük faydaları vardı,  Nihayet her elementi, doğru mekan ve zamana göre istediğim gibi kullanabilecektim.

 

Kadim büyük kullanarak üretebildiğim en büyük alev, bir kibrit ya da çakmaktan çıkabilecek kadar küçük bir alevdi. Ama aynısını bir ateş ruhundan istediğimde, gerçek anlamda bir saldırı işlevi görebilecek kadar güçlü bir şey yapabiliyordum. Büyünün tesiri ruhun manasına bağlı olduğu için gerçekten yeterli bir saldırı demek zordu ve ruhlar nispeten zayıf olmaya eğilimliydi. Ama bunun etrafından dolaşmanın bir yolu vardı. Ruhu dışarıdan bir mana kaynağıyla beslemek, örneğin büyüyü yapan kişininkiyle, normal sınırlarının çok üstüne çıkabilmesine izin veriyordu.

 

“Hmmm... Sanırım bir fikrim var.” dedim. “Gel Ifritta!”

 

Yakınımdaki ateş ruhları sıkı, yoğun bir grup halinde toplanarak manamı emdi. Ve daha büyük bir alev topu olarak patlamalarının üzerine yeni bir form kazandılar--tam da hayal ettiğim gibi görünen--ateşin feminen olarak cisimleşmiş bir hali. Oh vay be, gayet iyi gitti, özellikle ilk deneme için.

 

Az önce düşünmüş olduğumdan, tam bu numarayı ilk kez yapıyorlardı, ama büyük bir özgüvenle ilerlemişlerdi. Yeni oluşmuş süper ruh, başarılı bir şekilde oluştuğunu doğrulamak için kendine bakma zahmetine bile girmemişti ve mutlak bir özgüvenle hayatına devam etmişti. Her ne kadar Ifritta yeni, özgün bir ruh olsa da, hala onu oluşturmak için bir araya gelmiş her bir ruhtu. Onu kıyaslamak için düşünebildiğim en yakın şey, birkaç küçük insanlı robotun birleşerek oluşturduğu büyük bir insanlı robottu. Temelde tam olarak aynı fikirdi.

 

Bol miktarda farklı ruhu karışıma katmak sadece imkan dahilinde değil, ayrıca inanılmaz kolaydı ama istediğim şey bu olduğundan, Ifritta sadece ateş element tabanlı olanlardan yapılmıştı. Büyük bir bölümü için işlem gayet basitti. Onlara sadece biraz mana aktardım, sonucu hayal ettim ve onlara bunu yapıp yapamayacaklarını sordum, ki onlar da çocuk gibi “Evet evet!” diye cevap verdiler. Ve hepsi tamamen bu kadardı.

 

Dikkat etmem gereken tek şey, onlara yeterince mana vermekti, ki bunda başarısız olursam umduğum hadisenin oluşması çok zor bir ihtimal halini alırdı. Şirin öğretmenime göre, gerekli olan manayı tam olarak tutturmak çok zor bir işti ve mükemmel bir ruh büyücüsü olduğunun göstergesiydi.

 

Illuna ruhlara karmaşık şeyler yaptırmakta henüz yetenekli değildi. Hala bir çocuk olduğundan, zaten onlara verecek o kadar manası yoktu. Büyüdükçe ihtiyaç duyduğu kaynaklara sahip olacağından emindim, ama yine de buna çok vardı.

 

Daha fazla ilerlemeden önce şunu söylemek isterim, evet, biliyorum. Muhtemelen “Ne bu şimdi Yuki? Ifritta mı? Sen lanet olası sıradan bir aşağılıksın.” diyeceksiniz ve evet, yani haklısınız. Ama hatırlaması kolay ve önemli olan bu, o yüzden bunu kullanacağım.

 

“Pekala Ifritta, şuraya bir saldırı yapar mısın?” Özel bir şey bulunmayan bir çimenlik bölgesine doğru parmağımla işaret ettim.

 

Ruh, ya da daha doğrusu ruhların son noktası, başıyla onayladıktan sonra iki kolunu da belirttiğim yere doğru doğrulttu ve devasa bir ateş topu fırlattı. Arazi boyunca bir gürültü yankılandı, hemen ardından ateş topunun patlamasıyla bir başka gürültü daha meydana geldi.

 

“Of... vay be. Bu, şeyyy... beklediğimden çok fazla ateş gücüne sahip.”

“Voaaaaa... Bu harikaydı!” dedi Illuna.

 

Garip bir sebepten, patlama güzel bir şekilde sonlanmıştı. Bir bombadan çok bir havai fişeği anımsatmıştı.

 

Ifritta’nın en iyi kısmı, kendi başına saldırabilme yeteneğiydi. Görevini tamamlayana dek başka bir emir vermeye gerek bile kalmadan hedefine saldırabilmesiydi. Bir başka deyişle, temelde kendi başına ilerleyen seyyar bir topçuydu--ve ateş hızını artırmak için aynı anda ondan birkaç tane yaratabiliyordum. İşte bu alet çantama gayet güzel bir ekleme oldu. Sağ ol Ruhların Efendisi.

 

Hükümdarlarına teşekkür ettikten sonra, deneyime katılan ruhlara da teşekkür ettim ve dağılmalarını sağladım. Havada pır pır ederken neşeli bir şekilde, “Bizi bir ara tekrar çağır!” dedikten sonra kayboldular.

 

“Ruhlar süper şirin değiller mi?” diye sordu Illuna.

“Evet, kesinlikle öyle.” diye onayladım.

 

Doğaları inanılmaz saf ve çocuksuydu. Bir tanesi bile benden bir anlığına bile şüphelenmemişti. Neden iyi ile kötü arasındaki farkı anlayabilme kabiliyetini geliştirdiklerini kolaylıkla anlamıştım. Bu yetenek olmadan tüm yanlış amaçlar için kullanılırlardı.

 

Doğaları gereği buna engel olunamazdı. Temel olarak konuşursak, ruhlar zeki yaşamın sadece eşiğinde sayılırlardı ve kendi iradeleri yok denecek kadar azdı. Gelişmek için büyü gücüne ihtiyaçları vardı ve rahatta olmaları, etraflarındaki büyü miktarına bağlıydı, o yüzden onlara çok fazla mana vermeye hazır kişilere itaat etmek onlar için gayet normaldi.

 

Söylenene göre Ruhların Efendisinin kendisi bile bir noktada sıradan bir ruhtu. Ancak bu, belirgin bir bilince sahip olduğu ortada olduğundan artık doğru değildi. Farklı olması şaşırtıcı değildi. Saçma derecede güçlü herhangi bir şeyin normların dışında olması gerekirdi.

 

Ruhların Efendisini düşününce, yaptıklarının zindana büyük katkıda sağladığını hatırladım, böylece hem seviyem hem de statlarım yükselmiş olmalıydı. Şu anda karakter sayfam şu şekilde görünüyor:

 

***

Genel Bilgiler

İsim: Yuki

Irk: İblis Lordu

Sınıf: Adaletli İblis Lordu/Ejderha

Seviye: 152

HP: 26714/26714

MP: 31061

Kuvvet: 3391

Can: 4290

Çeviklik: 3904

Büyü: 5173

Maharet: 5594

Şans: 92

Yetenek Puanları: 18

 

Eşsiz Yetenekler

Büyülü Gözler

Tercümanlık

Uçmak

Direnç

Hükümdar Baskısı

Ruh Büyücülüğü

 

Yetenekler

Eşya Kutusu

Analiz X

Dövüş Sanatları VI

Kadim Büyü VII

Gizlilik VI

Düşman Saptama VI

Kılıç Ustalığı V

Silah Dönüştürme VI

Efsunlama X

Tuzak Ustalığı IV

Büyük Kılıç Ustalığı VII

Kılık Değiştirme IV

Kriz Saptama VI

Dans III

Dikkat Yönlendirme I

 

Ünvanlar

Başka Dünyalı İblis Lordu

Yüce Ejderha’nın Sahibi

Hüküm Veren

İnsanlığa Düşman Olan

Ölümün Kucağından Kurtulan

İblis Lordu; Ejderhaların Kralı

Yüce Ejderha’nın Eşi

Ruhların Efendisi Tarafından Tanınan

 

DP:

160840

***

 

Seviyem artmıştı, ama beklendiği üzere çok fazla değil. Seviyemin yükseliş hızı üç basamaklı sayılara ulaştıktan sonra büyük miktarda yavaşlamıştı. Bu, seviye atlamamın yavaşladığı anlamına gelmezdi tabii. Burada sadece bir sene, artı birkaç aydır kalıyor olmama rağmen, ki bu, büyüme hızımın hala normlardan çok fazla olduğu anlamına gelir, çoktan yüz elliye ulaşmıştım.

 

Seviyem sadece biraz hareket etmiş olsa da statlarım gayet yükselmiş olduğundan, Ruhların Efendisi’nin bana gücünün bir kısımını görmem hala kolaydı. Ya da en azından kağıt üstünde böyleydi. Aslında ne farklı hissediyordum, ne de uzun vadedeki amacım olan Lefi’yi yakalamada büyük bir ilerleme kaydetmiştim. Evet... Bu biraz zaman alacak.

 

Yeteneklerim konusunda gayet mutluydum. Stat sayfamı son açmamdan bu yana, yeni bir eşsiz yetenek olan Ruh Büyücülüğü’nün yanında, sıradan bir yetenek olan Dikkat Yönlendirme’yi de kazanmıştım. Of dostum, dışarı çıkıp şunları bir iki canavara karşı denemek için sabırsızlanıyorum.

 

Kazandığım son şey, Ruhların Efendisi’nin beni tanıdığını kanıtlayan bir unvandı. Yani, sanırım bu mantıklı. Beni tanımasaydı güçlendirmezdi, değil mi?

 

Pekala. Ruh Büyücülüğünü deneme? Yapıldı. Statlarıma bakma? O da yapıldı. Yapılacak listemde kalan tek şey, biraz avlanarak bunu pratiğe dökmekti. Vuu!

 

***

Çevirmen Notu

[1] Aslında daha önceden değiştirmem gerekirdi. Ama unuttuğum için kaldı. Orijinalinde “Wind” olarak geçtiğinden “Hava” elementi “Rüzgar” elementi olarak değiştirildi.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
yusuf (157 puan) Üye
2021-04-02 09:02:26
Pekala. Ruh Büyücülüğünü deneme? Yapıldı. Statlarıma bakma? O da yapıldı. Yapılacak listemde kalan tek şey, biraz avlanarak bunu pratiğe dökmekti. Vuu! av zamanı :D
Kunai 52 (151 puan) Üye
2020-09-18 15:36:37
Açıklama ve Çeviri için teşekkürler.
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-09-06 00:41:37
çeviri için teşekkürler
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-09-03 23:00:58
Arkadaşlar sizden birşey rica edeceğim yorum beğenildiğinde puan geliyormuş, puanla rozet alacağım her bölümde yorum atıyorum zaten beğeni atarsanız sevenirim amacım puan kasmak. sizde puan kasacaksanız bende size beğeni atarım yorumun altına isminizi yazmanız yeter teşekkürler iyi okumalar.
ThisIsTurk (88 puan) Üye
2020-09-03 01:09:19
Bune ya artik cok bos ve kisa olmaya basladi biraz olay olsun bos bos bolumler geciyor
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-09-03 00:41:06
Üff ne seviye yükselmiş yaaa... bu hoşaf yazarı bizle tasak geçiyor. Bölümü stat sayfasıyla bitirdi attı...
Ker!m (339 puan) Üye
2020-09-03 00:12:30
Evvvet. Sonunda yeni arc başladı E. S.
Hermes (9 puan) Üye
2020-09-02 23:22:21
Çeviri için teşekkürler ^^
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-09-03 00:42:35
@Hermes, 1 puana sahip olan gördüğüm 2. Kişisin 🙃.
Hermes (9 puan) Üye
2020-09-03 20:49:10
@ASİLZADE, uzun zamandır novel okuyorum ama çoğu siteye üye olmayı tercih etmedim :) bu sefer farklılık olsun dedim