Bir İblis Lordunun Hikayesi: Zindanlar, Canavar Kızlar ve İç Isıtan Bir Mutluluk

12 Nisan 2020
Çeviri: zibillionbytes
Düzenleme: Residenttt
1576 Görüntülenme
Bu bölümü 34 Kişi beğendi.
Cilt 7

Büyülü Armalar

“Tekrar kontrol edeyim.” Bize lonca ve yeni üyeliklerimiz hakkında anlatacakları bittikten sonra resepsiyoniste konuştum. “Az önce ölü canavarları satın aldığınızı söylemiştiniz, değil mi?”

 

“Evet, ediyoruz. İhtiyacınız olmayan her şeyi hemen satın alabiliyoruz.”

 

Doğrusu, kahramanın tüm parasını bize harcamasına biraz üzüldüm ve biraz da cep harçlığı kazanmak istiyordum. Eşya kutuma elimi daldırmaya hazırlanırken, yeteneği aktifleştirmeden önce kendimi tuttum.

 

“Hey Nell. İnsanlar eşya kutuları hakkında ne düşünüyor?” kahramana doğru eğilip fısıldamaya başlamıştım.

“Eşya kutuları mı? Ah, depo büyüsünü mü diyorsun?”

“Şey evet. Aynen, öyle diyelim.”

“Biraz nadirdir ama onu kullanmaya yatkın olanlar kullanabiliyor, o yüzden garip karşılanacak bir şey değil.”

 

Güzel. Kendimi tutmama gerek yok o zaman. Yeteneği aktifleştirdim ve sağ elimin olduğu bölge bozarak, sanki uzayda bir yarık açılmış gibi bir şey oluşturmuştum. Elimi içine doğru uzattım ve satacak bir şeyler aramaya başladım. Bir bakalım... Alt edebilmek için Rir’le birlikte çalıştığımız şeyleri sanırım satmamalıyım. O şeyler aşırı lezzetli. Onu paraya çevirmek yazık olurdu. Sanırım tek yumrukla indirebildiğim birkaç canavarı verecektim.

 

Birkaç tane cesedi çekip çıkardım ve onları tezgahın üzerine bıraktım.

 

“D-dostum şunu görüyor musun? Şu herif az önce bir Boynuzlu Kaplan çıkardı!”

“Aynen. Ve sadece bu da değil. Bak, adamın elinde lanet olası Kanlı Ayı da var!”

“Vay anasını! Aralarında Marmodoltis bile var!” [1]

 

Benim tarafıma bakmakta olan birkaç kişi şaşırmıştı. Şaşkınlıkları daha fazla ilgi çekerek ikinci bir grubun da şaşırmasına neden olmuştu. Bulaşıcı döngü, her bir maceracı başını bana doğru çevirene kadar kendini tekrar etti.

 

“Fmph.” Kollarımı birleştirdim. Şaşırmış güruhu görünce yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. Savulun plebler. Gücümü iyice izleyin ve benden ne kadar aşağı olduğunuzu anlayın. Muhahahaha!

 

“Utanmaz aptallığını kes Yuki. İşini bitir de gidelim artık.”

Lefi, kafamdan aşağı simgesel bir kova buzlu suyu dökerken, “Hadi ama...” diye iç çektim. “Az da olsa keyfini çıkarmama izin veremiyorsun değil mi? Ne diye karıştın ki zaten? Hadi ama! Biraz eğlenmenin kime zararı var?”

“Evet, evet, sen ve senin eğlencelerin.” Ejder kız gözlerini devirdi. “Pekala, ne yapacaksan yap ama hızlı yap. Buradan çok sıkıldım. Buralarda çok fazla oyalandık.”

“Peki...” istemsiz bir şekilde, gözleri ve ağzı ardına kadar açık, şaşkınlıktan donakalmış resepsiyoniste döndüm. “Peki, şey, bana nakit verme imkanınız var mı?”

“P-peki, bir saniye.” Resepsiyonist kendine gelmiş ve etrafta koşturup bana bir kese dolusu para verdi. “B-beklettiğim için özür dilerim. Buyurun, size olan borcumuz.”

“Tamamdır, teşekkürler.”

“B-bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler! Yine bekleriz!” Arkamı dönerken gözümün ucundan resepsiyonistin eğildiğini gördüm ve loncadan dışarı çıktım.

 

***

 

“Hey Nell. Yakala.”

“Hı? Ne!?”

 

Dışarı çıkarken loncadan aldığım parayı ikiye böldüm. Bir yarısını kutuya atıp diğerini öylece kese halinde kahramana doğru attım.

 

“Bu ne için?”

“Şehirde gezerken bütün paranı yemiştik, biliyorsun.”

“N-ne!? Bu şey bunun için mi!? Y-yok artık! Bu benim harcadığımdan kat kat daha fazla!” Şaşırmış bir şekilde konuşurken keseyi açıp içindekilere baktı.

“Sonuçta, bu kadar parayla ne yapacağım ki ben? Harcayacağım falan yok sonuçta. Ayrıca, bana insan topluluğuyla ilgili öğrettiğin onca şeyden sonra sana borçluyum. Ders ücreti olarak düşün.”

“Gerçekten mi? Daha sonra istemeyeceğinden eminsin değil mi?”

“Yok. Alabilirsin.”

 

“Çok teşekkür ederim!” Kahraman panik içinde parayı nereye koyacağını ararken neredeyse keseyi düşürüyordu. Bu garip. Sanırım büyürken para sıkıntısı çekmişti.

 

Az önce sattığım canavarları kolaylıkla halledebileceği halde, biraz cep harçlığından daha fazlasını taşımaya alışkın değil gibiydi.

 

“Tabii ya. Bu şey de ne?” Maceracılar Loncası’ndan aldığım kartı çıkarıp üzerindeki işlemeyi ona gösterdim.

“Bu senin büyü arman.” Sonunda para kesesini beline sıkıştırmaya karar verdikten sonra karşılık verdi. “Arman, mananın dalgaboyunu gösterir ve herkesinki farklıdır. Armaya mana akıttığın zaman parlayacaktır.”

“Öyle mi?” Onu dinledikten hemen sonra büyü enerjimin bir kısmını karta doğru akıttım. Yeterli seviyeye gelince dalgaya benzer arma, zayıf bir ışık yaymaya başlamıştı.

“Sadece sahibi ona büyüsünü akıttığında parlayacağı için kimlik olarak gayet iyi iş görüyor. Olmadığın biri gibi davranamazsın.”

“Hmm. Etkilendim. Bu kartlar düşündüğümden çok fazlasıymış meğer.” Dedim. “Ama bir dakika, ya manaya sahip olmayanlar?”

“Manaya sahip olmayanlar derken ne demek istiyorsun? Herkes manaya sahiptir.” Genel kültür eksikliğimi sorgulayan kahraman en kuşkucu bakışı atmıştı. Ah... anladım. Demek burası, şu dünyalardan.

 

“Manası olmayan insana en yakın şey, mana akışını kontrol edemeyen birisidir.” Kahraman konuşmasına devam etti. “Onlar istisnalar ve kendilerine özel hazırlanmış kimliklere sahiplerdir.”

 

Vay be, söylemem gerek, tüm bu kimlik işi gayet iyi düzenlenmişti. İnsanlığın becerileri pek de azımsanacak gibi değil demek.

 

“Peki, her yerde böyle mi?”

“Pek değil.” dedi kahraman. “Bu şehir, her şeyin titiz ve düzenli olduğu birkaç şehirden biridir. Diğer yerlerde işler genelde yarım yamalak yapılır.”

 

Ya da yapılmaz. Bu da bir fikir. İlk tanıştığımızda fark etmemiştim ama şimdi şehrin başkanının aslında gayet yetenekli bir yönetici olduğunu anlamıştım.

 

“Ve şu arma, bir anlamı var mı?”

“Kimliğin sahibinin eğilimli olduğu elemente göre şekil aldığı, uzun zamandır söylenen bir şey, ama bazılarının şekilleri pek açık ya da tutarlı olmadığından aslında neye bağlı olduğunu kimse bilmiyor.”

 

Hmm... evet, bu biraz doğru gibi. Su büyüsü, en iyi olduğum büyü, ve arma bana hem su kanjisini (), hem de nehir kanjisini () anımsatmıştı. Bak ne diyeceğim? Aslında benim armamın böyle gözükmesinden gayet memnunum. Yapacağım bir sonraki silaha bunu kazımalıyım.

 

“Senin arman nasıl Lefi?” Ejder kıza doğru döndüm.

“Kendin bak.” Elbiselerinden birinin cebine elini atan Lefi lonca kartını çıkarıp bana gösterdi.

“Şeye benziyor... ateş...?”

“Evet.” Lefi başını salladı. “Her ne kadar göstermemek için kendimi tutsam da, en usta olduğum şey ateş çıkarmaktır.”

“Evet, sanırım onu kullandığını çok görmedim.”

“Onu yapacak bir fırsatım hiç olmadı.” Lefi sırıttı. “Ateş, doğası gereği yakıp yıkmak dışında çok fazla şeyde kullanılmaz. Hem su hem de toprakta ateşe göre daha ustasın, ve güçlü olan yanlarını geliştirmenin senin için daha iyi olacağını söylemiştim.”

 

Bu bana biraz fazla aşağı görmek gibi gelmişti.

 

“Bilmem Lefi. Bence ateş bir şeyleri küle çevirmekten daha çok işe yarar. Bence süper bir şey. Gerçekten gösterişli ve havalı. Ayrıca, ateş, sonuçta tam senlik bir şey. Bana tutku ve harareti hatırlatıyor.”

“Gerçekten mi?” Lefi afallamış gibiydi.

“Evet. Sonuçta sen sensin Lefi. Eminim ateşin güzel, sıcak ve rahatlatıcıdır.”

 

Lefi’nin dudakları keyifli bir gülüşe bükülerek büyükçe bir adım atıp yanımda yürümeye başladı.

Çevirmen Notu

[1] Marmodoltis: Bir yerde (sanırım vietnamca bir siteydi belki de yanlıştır) peygamber devesine benzer bir şey olduğunu okudum. Tam ne olduğu konusunda ne bir fikir ne de bir tarif var. 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
DasanDra (148 puan) Üye
2020-07-26 17:42:05
Bölüm için teşekkürler
OkuyucuS0 (1869 puan) Üye
2020-04-20 05:11:25
Ejderhaya nasil iltifat edilir ders 1 ejdere sahip oldugu atesi ov ders 2 cok yakinda
Yaoi'den_nefret_ederim (137 puan) Üye
2023-03-21 21:12:14
@OkuyucuS0, bir sonraki dersi bekliyorum senpai
ASİLZADE (3982 puan) Üye
2020-04-13 17:38:56
Nasıl bir iltifat şekli o 😂
Uykuluaizen (22 puan) Üye
2020-04-13 16:48:43
Bölüm için teşekkürler
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-04-12 17:29:35
Çeviri için teșekkürler.
maahhaam (4749 puan) Üye
2020-04-12 14:08:17
çeviri için teşekkürler