Kuzeyli Asilzade ve Yırtıcı Kuş Hanımının Kar Ülkesindeki Avcılık Hayatı

16 Ağustos 2020
Çeviri: deantrbl
Düzenleme: Residenttt
653 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.
Cilt 2

Dört Mevsim Hikayeleri: Lezzetli Mantarlar ve Yaz Manzarası

Yaz geldiğinde, karlı ülkenin ücra köylerinde bile güneş parıldıyordu.
Orman parlak yeşil bir tona boyanmış ve çiçekler çekici bir şekilde çiçek açıyordu.

Bugün Sieg ile mantar toplayacaktık.
Sabahtan itibaren enerji doluydum, ormana götürmek için öğle yemeği hazırlıyordum.

Bugünün yemeği ‘somon kremalı turta’.

Önce turta kabukları yapılırdı.
Bir kaseye tuz, un ve tereyağı konup tahta kaşıkla iyice karıştırılırdı. Yüzeyi iyi kaplamak için sık sık tereyağına un serpilirdi.

Bu sezon mağazalardan süt ürünleri ucuza alınabiliyordu, bu yüzden tereyağı kullanmaktan çekinmedim.

Tereyağı işini yaptıktan sonra ellerimi soğuk suyla duruladım.
Daha sonra hamuru temiz bir bez torbaya koydum ve bir saat buzhanede beklettim.

Hamuru bekletirken kremalı somon dolgusunu yaptım.
Mağazadan aldığım ithal somon balığı kullandım. Sadece üst yarısını kullandım ve diğer yarısını Rango ailesi için bıraktım.

Tuzlanıp buzhanede saklanan somonu çıkarıp kokuyu gidermek için süte daldırdım.
Ardından mantarlar, soğan, havuç ve patatesler yumuşayana kadar kızartılırdı.
Başka bir tencerede tereyağı erittik ve ardından un ilave ettik. Bir süre sonra süt ilave ettik ve karıştırdık. Unun içindeki topaklar gittiğinde ve karışım pürüzsüz hale geldiğinde, kabı ateşten uzaklaştırdık.
Yeni pişirilen sebzeleri ve krema sosunu karıştırdık ve ardından dün geceden kalan çorba ve baharatları ekledik.
Son olarak somonu ilave ettik ve ardından suyu kaybolana kadar pişirdik.

Krema dolgusu yapıldığında, buzhanede dinlenen kabuk da hazırdı.

Uzun tahta bir çubuk kullanılarak nemli kabuğun eritilmesi işlemi tekrarlandı.

**

Bitmiş turta hamurunu bir bezin üzerine yerleştirdik.
Kare şeklindeki kabuğun bir ucuna malzemeleri daha sonra üçgen bir şekilde yerleştirdik. Uçlara gelince, kremin sızmaması için sıkıca bağladık. Daha sonra, yüzeye parlaklık vermek ve yüzeyi kaplamak için çırpılmış yumurtalar kullandık.

Demir bir tabağa yağ uygulandıktan sonra hazır turtaları birkaç dakika pişirdik. Somon kremalı turtalar, servise hazırdı.
Kış olsaydı, sıcak ve çıtır çıtır turtalar güzel olurdu, ama bu mevsim terleticiydi, bu yüzden taze turtaları ısırmak için herhangi bir isteğimiz yoktu.

Kalan ısı gittikten sonra sepete koyduk. Öğle yemeği hazırdı.

Daha sonra Sieg ile kahvaltı yaptıktan sonra ormana gittik.

“Bugün erken kalktın. Bu nadir.”
“Paketlemek için öğle yemeği hazırlıyordum.”
“Öyle miydi?”

Paketlenmiş öğle yemeği sepete yerleştirildi.
Sieg mutlu olur mu merak ediyordum. Yol boyunca ilerlerken bunu düşündüm.

“Ah, işte geldik!”

Bugünün hedefi kantarelli adı verilen sarı mantarlar. {Horozmantarı}

“İçlerinde zehir varmış gibi görünüyor.”
“Var.”
“……”
“Çok fazla yemediğimiz sürece sorun değil.”

Kantarelli, kültür mantarı dışında dünyanın en sevilen mantarlarından biriydi.

Zehre gelince, sorun olmamalıydı. Muhtemelen.

“Şüpheli görünüyor.”
“Sorun değil, sorun değil! Babam öyle dedi, eminim her şey yolunda.”

Kantarelli'nin kayısı gibi ferahlatıcı bir kokusu vardı. Mantar kokusunu çekmesi için Sieg'i yaklaştırdım.

"Gerçekten de böyle bir aroması var."
"değil mi? Bunlar lezzetli, gördün mü!"

Sieg de vazgeçmiş ve mantar toplamaya başlamış gibiydi.

Yaklaşık bir saat sonra, birazcık topladık ve mantar toplamayı bıraktık.
Bölgede yaban mersini vardı, bu yüzden biraz bundan toplamaya karar verdik.

“Sieg, neden şimdi dinlenmiyoruz?”

‘Sen yorgun değil misin’ bunu sorduğumda bile, Sieglinde kaygısız bir yüz ile iyi olduğunu söyledik.
Saçında bir yaprak vardı, ben de onu aldım.

Yakınlarda nehir olduğu için orada öğle yemeği yemeye karar verdik.
Nehirde sepetimde getirdiğim mendilleri ıslattım. Birini Sieg'e verdim.

Orman serindi, ancak meyveleri özenle topladığımızda hala ter oluşumuna neden olurdu. Soğuk bir mendille yüzünü silmek iyi hissettiriyordu.

Sieg'e baktığımda, mendille boynunu silmenin ortasındaydı.
Geleneksel giysinin yakası kapalı olduğundan gereksiz yere terliyordu.

Beyaz boynuna hafifçe göz atabildim ve nedense terini silme şekli seksiydi, bu yüzden bilinçsizce ‘Ah!’ sesi çıkardım

Onun yanında oturuyor olsaydım göremeyeceğim bir şeydi. Bu servet için tanrıya teşekkür ettim.

“Ritz.”
“E-Evet!?”
“Ne oldu?”
“Yok, yok bir şey.”
“?”

Sieg arkasını dönmeden bana seslendi, bu yüzden şaşırdım.
Sadece ‘Bugün çok sıcak’ demek istemişti, başka bir şey değil.

Şüpheli davranıyordum, bu yüzden Sieg bana şüpheli bakışlar attı.

“Bir şey mi yaptın?”
“Ah, şey, hayır.”

Sonunda dürüstçe itiraf ettim.

"Eee, arkandan terini silmeni izliyordum."
"Bunun nesi eğlenceli."
"Eğlenceli değil ama dayanılmaz~ gibiydi."
“……”

Sitem dolu bakışlar aldım.
Öyle olsa bile, Sieg'in bana öyle bakması hoşuma gitti ve biraz heyecanlandım.

Ancak, Sieg'i kızdırmak istemiyordum.

“Ü-Üzgünüm, Sieglinde-san……”

Ondan sonra, Sieg'e dikizlemeyi bırakmaya karar verdim.

◇◇◇

Öğle yemeği, sabah yaptığım somon kremalı turtalar!
Sieg tarafından övülmek istedim, bu yüzden erken uyandığımı ve tüm çabamı bunu yapmak için harcadığımı söyledim.

“Bak, Sieg! Sabahtan beri çok çalıştım.”
“Bu harika.”

Kafamı okşar mı diye merak ettim, bu yüzden ellerimi dizime koyup duruşumu indirdim ama Sieg sadece omzumu okşadı. Ne kadar üzücü.

Acıkmıştım, bu yüzden devam etmeye karar verdim.
Üçgen turtalar avuç içlerimizden biraz daha büyüktü. Birini iki elimle tuttum ve bir ucunu ısırdım.

Turta kabuğunun dışı gevrekti, içi kremadan dolayı yumuşaktı.
Somonun hafif tuzlu bir tadı vardı, bu yüzden tadı daha da güzeldir. Yumrulu kremanın yoğun bir tadı vardı ve yumuşayana kadar pişirilen sebzeler de dili eğlendiriyordu.
Geçenlerde topladığımız mantarı çiğnediğimde tadı doldu.

Yazın armağanları ile yapılan turtalar oldukça tatmin ediciydi.

“Ritz, çok lezzetliydi. Teşekkür ederim.”
“Rica ederim~”

Sieg de beğendi. Güzel. Erken kalkmak buna değmişti.

“Düşündüm de zehirli mantarları nasıl pişiriyorsun?”
“Kantarelli, ha.”

Zehirli mantarlar yani kantarelli çıtır bir dokuya sahipti, tadı biraz biber gibi ve yoğun bir kokusu vardı.

Tereyağında kızartıp ekmekle yemek güzel olurdu, süt çorbasına koymak da iyiydi. Turta malzemesi olarak kullanılabilir, köfte yanında pişirilebilir, ızgara balıklarla sosta iyi giderdi.

“Pekala, pişirme yöntemleri normal mantarlarla aynı.”
“Anladım.”
“Alkolle de uyumlu.”
“Bunu dört gözle bekliyorum.”

Bugün dikizlememi düşünmeye ve içecekleri koymak için çaba göstermeye karar verdim.

……Zaten Sieg'e içki koyuyordum çünkü hoşuma gidiyordu.

Eve döndükten sonra, topladığımız kantarellinin yarısını Ruruporon'a verdim ve geri kalanını temizledim ve mantarları sepetlerde kurumaya bıraktım. Kuru mantarlar kış için önemliydi.

"Sieg, yaban mersini konusunda ne yapmalıyız?"

Yirmi kişiye yetecek kadar reçel, sos ve meyve suyu yaptım. Dünden önceki gün turta yaptım.

Pek çok olgun olan olduğu için çok fazla toplamıştım, bu yüzden ne yapmam gerektiği konusunda acı çekiyordum.

"Lassi'ye ne dersin?"
"O da ne!?"
"Yoğurtlu bir içecek."
"Hah, kulağa hoş geliyor!"

Öyle görünüyor ki Sieg, orduda geçirdiği günlerde iştahı fazla olmadığı zamanlarda onları içiyordu.
Görünüşe göre yabancı bir ülkeden sağlıklı bir içecekti.

Evde malzemeler vardı, bu yüzden Sieg onları yapacağını söyledi.
Yardım etmeyi teklif ettim.

O yemek pişirirken Ruruporon'u engellememek için onları masanın üzerine yaptık.

“Ritz, yaban mersini ezer misin lütfen?”
“Peki.”

Ben yaban mersini ezerken Sieg de başka işler yaptı.
Bir kapta yoğurdu, limonlu şurubu ve sütü karıştırdı.
Ezilmiş yaban mersini daha sonra sadece suyunu elde etmek için bir bezle sıkıldı.

“Şimdi yaban mersini suyu ekleyerek bitireceğiz.”
“Hah~”

Taze içeceği içtim.

“Ah, serin ve lezzetli.”

Yaban mersininin tatlı tadı ve yoğurdun ekşi tadı iyiydi. Temiz bir tadı vardı, bu yüzden Sieg'in dediği gibi, çok iştahım olmadığında kendimi bunu içtiğimi hayal edebiliyordum.

Bunu yaptığımız gibi akşam yemeği servis edildi.
Geceleri soğuktu, bu yüzden pencereleri kapattım.

Mevsim, yazdan sonbahara doğru değişeceğinin işaretlerini gösteriyordu.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Waga na wa Megumin (136 puan) Üye
2021-01-09 14:43:10
emeği geçenlerin ellerine sağlık....