Overlord

10 Kasım 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
6584 Görüntülenme
Bu bölümü 43 Kişi beğendi.
Cilt 10

Ainz Ooal Gown'un Büyü Krallığı - 1


Büyücü Kralı. Nazarick’in Yüce Yeraltı Mezarı’nın ve Ainz Ooal Gown’un Büyü Krallığı’nın mutlak hükümdarı. 41 Yüce Varlık’ı yöneten ve onlar arasında Nazarick’te kalmış son kişi. Şu anda astlarından gelen ilginin keyfini sürmesi gereken bu varlık, yumuşak bir yatakta kıvrılmıştı ve bir kitap okuyordu.

Bu yatak Nazarick’in Yüce Yeraltı Mezarı’ndan buraya, E-Rantel’in önceki yöneticisi olan Başkan Panasolei’nin özel odasına getirtilmişti ve oda Ainz’in özel odası olarak tekrar döşenmişti. Yatak buraya taşındığından beri Nazarick’teykenki o güzel ve hoş kokusunu yitirmişti.

Belki de yatağa burada parfüm sıkmıyorlardır, diye düşündü Ainz ağırlığını yatağa verirken.

Elbette uyku Ainz gibi cansız bir varlık için tamamıyla gereksizdi.

Tabii ki bu, zihninde insanlığından kalan son kırıntıların ona yorulmuş olabileceği söyleme şekliydi. Bu yüzden Ainz bunu sıkça yapardı. Yatağa uzanarak kafasını ve kalbini dinlendirirdi. Ancak bu sadece geçici bir çözümdü. O yüzden de burada insanlar gibi uzun süre yatmak oldukça manasız bir eylemdi.

Elbette bunun birkaç istisnası da vardı.

Mesela kitap okuduğu zamanlar. Daha doğrusu başkalarının ona nasıl baktığı konusunda dikkatli olduğu zamanlarda.

Hava aydınlanmış olmalı.

Perdelerden içeri hafifçe giren güneş ışığı Ainz’e saati bildirmişti. Okuduğu kitabı kapattı ve yastığın altına koydu.

Ardından kafatasını odanın köşesine doğru çevirdi.

Orada bir hizmetçi duruyordu.

Nazarick’teki düzenli hizmetçilerden biriydi bu ve bugün Ainz’e hizmet ediyordu. Daha doğrusu dünden beridir ona hizmet ediyordu. Şu anda zarif bir şekilde sandalyesinde bir kazık yutmuş kadar dik olarak oturuyordu. Ancak bu duruşu dün akşamdan beri değişmemişti. Ainz’in bildiği kadarıyla hizmetçilerinden hiçbiri bu duruşunu bozmuyordu.

Dikkatini bozan birkaç şey dışında bakışları tamamen Ainz’e sabitlenmişti.

Bu cidden de tarifi imkansız bir yüktü.

Elbette o bu baskıyı çok hissetmiyordu. Sebebi olabilecek herhangi bir durum için pürdikkat Ainz’e odaklanmış olmasıydı. Ancak bu, Suzuki Satoru gibi sıradan birini “beni bağışlayın lütfen” diye yalvarmaya itiyordu.

Kimse kendisine bu kadar uzun süre sabit bir şekilde bakılmasından hoşlanmazdı. Özellikle de bu kişi karşı cinsten biriyse. Bir şey olmamışsa bile insanı paranoyaya itiyordu bu durum.

En önemlisi ise Ainz çok küçücük bir hareket yapsa bile ona sessiz bir şekilde cevap veriyor oluşuydu.

Bu çok… Sefilce bir tecrübeydi.

Elbette Ainz mutlak bir hükümdardı. Ona bunu yasaklasaydı yapmayı keserdi. Ancak öyle dediğinde hizmetçinin yüzüne oturacak ifadeyi düşündüğünde o emri vermeye dili varmıyordu.

Bu dünyaya geldikten sonra Ainz hızlı bir şekilde Momon kimliğinde olaya dalmıştı. Hizmetçiler tarafından ilk o zaman sarılmıştı. Şimdi bile bu dudak uçuklatan sadakatlerine devam ediyorlardı, çünkü Ainz onlara emir vererek zorla bir şey yaptırmıyordu.

Elbet bir gün yorulacaklardır.

Ainz bunu düşündüğünden beri bir ay geçmişti.

Bu durumun sonsuza dek sürebileceği fikri Ainz’e rahatsızlık veriyordu. Hizmetçilerin tam bir vardiya rotasyonunu tamamlaması 41 gün sürüyordu, bu yüzden de Ainz bu konuyu sonraya saklamaya karar vermişti ve bugüne kadar ertelemişti.

Liderlik dedikleri şey bu olsa gerek… Nazarick’i yönet, grubun geleceğini planla, astlarımın isteklerine cevap ver… Zirvede duran kişiler cidden inanılmaz. Maaşlarının neden bu kadar yüksek olduğuna şaşmamalı.

Zirvedekiler çok az iş yapıp çok fazla kazanıyor. Şimdi zirvedekilerin ne yaşadığını görünce geçmişteki aptallığına güldü Ainz. Ardından yavaşça yatakta doğruldu.

Aynı anda hizmetçi de oturduğu sandalyeden doğruldu. Ainz sanki birbirlerine bir iple bağlıymış gibi hissetti.

Tüm gece uyanık kaldıktan sonra bile hareketleri nasıl bu kadar zarif olabiliyordu?

“Kalktım.”

“Peki. O zaman hizmetçiniz olarak ayrılıyorum. Ondan sonra bugünün hizmetçisi yerimi almaya gelecektir.”

Ainz “İşi sana bırakıyorum,” dışında bir şey demeyip elini gitmesi için salladı.

Belki de çok kibirli oluyorumdur, diye düşündü Ainz.

Yine de belki böylesi daha iyiydi.

Hamsuke’yi hizmetçilerin fikirlerini alması ve araştırması için göndermişti ve hizmetçilerin ilk cevapları “Bize resmen hükmediyor, Ainz-sama cidden de en iyisi,” gibisinden cevaplar olmuştu. Her ne kadar Ainz bunu ilk duyduğunda hepsinin mazoşist olduğunu düşünmüş ve rahatsız olmuş olsa da sakinleştikten ve tekrar düşündükten sonra bir hükümdarın böyle bir role bürünmesi gerektiğinin farkına varmıştı. Kulları ondan bunu istiyordu.

Örnek olarak bir şirketin patronunun patron gibi davranması gerekiyordu.

Böyle düşündüğünde Ainz, yaptığı şeylerin bir Büyü Kralı’nın yapması gereken şeyler olduğuna kanaat getirdi. İşin aslı, İmparatorluk’un hükümdarı Jircniv Rune Farlord El Nix’i incelerken onun da böyle davrandığını fark etmişti.

Yine de Suzuki Satoru bir iş adamıydı ve “Çalışmalarınız için teşekkürler,” derken başka bir şey demeyince rahatsız hissediyordu.

“O zaman gidip iyice dinlenmene bak.”

“Ah! Hizmetçiniz olarak centilmenliğiniz için size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum Ainz-sama!”

Hizmetçi, yüzünde memnun bir ifadeyle derin bir reverans yaptı.

“Ancak sizin verdiğiniz bu eşya sayenizde hizmetçiniz olarak dinlememe gerek kalmadan yanınızda durabiliyorum, Ainz-sama.”

Onu demek istememiştim ki, diye düşündü Ainz.

Besin Yüzüğü’nü takan birinin bir gün boyunca uyumadan durabileceği doğruydu. Yine de gece boyu bir sandalyede oturup Ainz’i izlemek cehennem azabı gibi olmalıydı. Her ne kadar kararlılıklarından memnun olsa da bu kadar ileri gitmelerine gerek yoktu.

En azından şu gece vardiyasını iptal etmeliler. Uyumamı izlemelerini falan.

Hizmetçilerin efendilerine kalpten hizmet etmeleri oldukça doğaldı.

Tam olarak hangi hizmetçilerin böyle dediğini hatırlamıyordu ama birisinin bunu söylediğini anımsıyordu.

Efendinize kalpten hizmet etmek demek… Ya size, sizinle eşit olarak yaşamak istediğimi söyleseydim?

Her ne kadar bu yeni dünyaya geldiğinde farklı düşünse de Ainz şu anda astlarının ona tamamen sadık olduğundan emindi. Ainz hareketlerine dikkat ettiği ve onları hayal kırıklığına uğratacak bir şey yapmadığı sürece ihanet etmelerinin imkanı yoktu. Bu durumda belki de onlarla olan ilişkilerini değiştirip kendini NPC’lerle eşit yapmalıydı. Bir gün bu iyi bir karar olabilirdi.

Eğer böyle bir şey olursa Ainz bir hükümdar yaşamının getirdiği gün boyu beyin fırtınası yapmaktan kurtulabilirdi. Ayrıca…

Eskisi gibi olurdu. Tıpkı lonca zamanlarındaki gibi. Öyle bir hayata tekrar dönebilir miyim acaba?

Ne zaman bir NPC ile konuşsa onu geliştirmiş eski arkadaşlarını hatırlıyordu. Bu yüzden de Ainz onları efendilerinin kapasitesiyle eşleştirmemeyi umuyordu, yine de geçmişte…

Hayır, diye düşündü Ainz ve kafasını salladı.

Kullarında neyin hayal kırıklığı oluşturabileceğini bilmediği için böyle büyük değişiklikler yapmak bilgece bir karar olmazdı. Ayrıca onların da efendi-hizmetkar ilişkisi istediğini bildiğinden aynı kapasitede çalışmaları onların sorumluluğuydu. Aynı zamanda burada kalan son oyuncu olduğu için NPC’ler için elinden geleni yapmalıydı.

Hizmetçi Ainz’den af sığınarak odayı terk etti.

Ainz ise hemen harekete geçti. İlk olarak yastığının altındaki kitabı bir başka kitapla değiştirdi. Yerine koyduğu kitabın oldukça karışık bir başlığı vardı. Sadece başlığa bakmak bile insanın kitabı okuma hevesini kaçırabilirdi. Ardından gece okuduğu kitabı kişisel cep boyutuna, yani envanterine gönderdi.

Kitabı kolayca çalınamayacak bir yere yerleştirdikten sonra Ainz rahatlayarak bir nefes verdi.

Bu da bir efendi olarak sorumluluklarından biriydi.

Kafasını zorlayacak böylesine zor kitapları okumak istemiyordu. Mümkün olsaydı onlar yerine popüler kitapları okurdu. Ancak böyle kitapları okurken görülmek Ainz’in bir hükümdar olarak asaletine zarar verirdi. Bu yüzden de Ainz böyle önlemler almak zorundaydı.

Ayrıca çoktan hizmetkarların kitabı yastığının altından alıp başka bir yere koyabileceği olasılığını göz önüne almıştı.

Yatakta yapacak bir işi kalmadığından Ainz yatağı saran örtüyü kenara attı ve ayağa kalktı.

Ardından kapı birkaç kere tıklandı. Kısa süre sonra ise yeni vardiyayı devralacak olan hizmetkar kapıyı açtı ve odaya girdi.


Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-21 14:09:14
Eh kendini sanata ver biraz türkü falan dinle belki ferahlarsın
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-01-22 13:22:42
Ellerinize sağlık aldığına deydi valla animeyi beklemek sıkıntı
stakr (27 puan) Üye
2021-01-05 20:37:23
elinize sağlık
ozant40 (42 puan) Üye
2020-09-23 23:54:34
Eline sağlık ağam. Boş geçti biraz ema olsun
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-05 15:59:40
Bölüm için teşekkürler. Acaba kitabun başlığı ne?
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-25 15:07:53
Emeğiniz için teşekkürler
Sebleuz (5 puan) Üye
2020-06-09 20:41:05
Çeviri ve edit için teşekkürler
cornelia (1 puan) Üye
2020-06-04 20:11:49
teşekkürler
Bentclaw (1214 puan) Üye
2020-01-23 19:41:21
Bölüm için teşekkürler
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-20 08:57:57
çeviri için teşekkürler
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-19 15:18:20
çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2019-08-15 07:05:58
çeviri için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-03-27 14:03:58
Hahahaha
blade (3267 puan) Üye
2019-02-02 17:13:53
Çeviri ve edit için teşekkürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-01-31 22:50:05
Zavallı ainz
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-11-27 05:09:53
Resimler sanki yanlış yerlere konmuş.