Overlord

20 Kasım 2018
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: Kyuuseishu
4771 Görüntülenme
Bu bölümü 47 Kişi beğendi.
Cilt 10

Ainz Ooal Gown'un Büyü Krallığı - 19

Yan odanın ― Ainzach’ın ofisinin ― kapısı açıldı ve yeni bir konuk girdi.

 

Çok ince bir vücudu olan ― hatta kimileri ona anoreksik bile diyebilirdi ― bu adam Ainzach’ın eski dostu, E-Rantel’in Büyücüler Loncasının başı Theo Rakesheer’di.

 

“Pluton, bunu hiç beklemiyordum. Büyücü Kral’ın konuşmamızın ortasında çağıracağını hiç beklemezdim. Bir şeyler fark etti mi?”

 

“Bundan emin değilim.”

 

Bu sabah Ainzach sabahın erken saatlerinde Rakesheer ile bilgi takası yapmak için buluşmuştu.

 

Şehir Büyücü Kral’ın olduğundan beri yalnızca sabahları görüşüyorlardı. Bunun sebebi, çoğu namevtin güneşi sevmemesiydi. Yine de sokaklarda namevtlerin devriye gezdiğini gördükten sonra, bunun zihinlerini yatıştırma yolundan biraz daha fazlası olduğunu biliyorlardı.

 

Buluşmaları esasen haber değiş tokuşu yapmak içindi ve Maceracılar Loncasıyla Büyücüler Loncasının gelecekteki hareketlerine dair bir şey konuşulmuyordu. Hatta Sihirli Krallık kurulduğundan beri, kaçabilecek herkes çoktan İmparatorluğa ve Krallığa kaçmıştı. Büyücüler Loncası da bütün büyülü eşyalarını şehrin dışına aktardı, yalnızca birkaç üyeleri kaldı. Başka bir deyişle, bu şehrin Büyücüler Loncası etkin bir şekilde dağılmıştı.

 

Ancak bilgi analiziyle ilgili görüşülmesi gereken bir sürü konu vardı.

 

Her ne kadar maceracılar herhangi bir ülkeye bağlı olmasalar da, Sihirli Krallık’ın içindeyken de eskisi gibi işlemeye devam edebilirler mi? Sihirli Krallık, bu ülkenin kaçmakla meşgul olan eski vatandaşlarının peşine tazılarını salar mı?  Eğer sınırı geçmeyi başarırlarsa, Sihirli Krallık, tüm ulustaki mültecilerin iadesini ister mi? Peki ya büyü kullanıcıları?

 

Şu an buranın bir sakini olan Momon’u feda etmeden bu durumu nasıl halledebilirler? Ayrıca Maceracılar Loncası, Momon’a nasıl davranmalı?

 

Tapınaklar da Büyücü Kral’ın aralarına mesafe koyduğunu hissederek sessiz kaldı. Ancak bu gelecekte de devam eder mi? Ona karşı bir ayaklanma başlatırlar mı?

 

Bu soruların hepsi zorluydu ve ikisinin de zihnini kurcaladığı hâlde hiçbir cevap bulamadılar. Ancak hiçbir şey yapmayıp olayların gelişmesine izin verirlerse çok sıkıntılı olurdu. Tapınaklar bu konuda özellikle sorunluydu.

 

Tapınaklar gerçekten ezeli düşmanları namevtlerden biri olan birini kralları olarak kabul eder miydi? Şimdilik barış ilan ettiler, fakat bununla birlikte insanlar daha da korktu.

 

Buna ek olarak çevre ülkelerde de dini hizipler vardı. Eğer işler kötü ilerlerse, Sihirli Krallık’ın içindeki beşinci kolon olarak hizmet eden tapınaklara karşı kutsal bir savaş ilan etmeye karar verebilirler. Bu durumun meydana gelme ihtimali vardı.

 

Tapınakları temsil eden kimsenin bulunmama sebebi, bu mevzudaki duruşlarının belirsiz olmasıydı. Onları çağırmak kolaydı, ama başka bir şeye sürüklenirlerse kötü olurdu.

 

Ayrıca ikisi de tapınakların Büyücü Kral’ı yenebileceğini düşünmüyordu. Onları rahatsız eden şey, onlar denedikten sonra katliamın kesinlikle ortaya çıkacağıydı. Daha da kötüsü, bunun sonunda Büyücü Kral’ın Kılıcı Momon hepsini katledebilirdi. Buna ek olarak böyle bir şey yaşandıktan sonra halkın kalplerindeki yaraları nasıl saracaklardı?

 

Tam da başları bu kaotik olaylar silsilesinden ötürü ağrımaya başlamışken Büyücü Kral geldi.

 

“Ancak Majesteleri varlığını sezmiş gibi görünüyor.”

 

Bunun en büyük kanıtı Büyücü Kral’ın yandaki odaya bakıp kahkaha atmasıydı.

 

“Eğer işler kötü giderse, konuştuğumuz her şey sızdırılabilir.”

 

“Ne?” Yani...?”

 

“Aklına ne geldiyse o. Senin de laflarını duymanı istedi.”

 

Odanın akustiği, söylenenlerin diğer odalarda da duyulabileceği şekildeydi. Bu yüzden yan odada saklanan Rakesheer ikisinin söylediği her şeyi duymuş olmalıydı.

 

“Yanılıyor olabilir misin?”

 

“Hayır, bu imkânsız. Orada birinin olduğunu sezebilmeliydi. Ancak Majesteleri onun tapınaklardan biri olduğunu düşünmüş olabilirdi.”

 

O esnada durumun aniliğinden ötürü kafa karışıklığından çok şaşkın hâldeydi. Geriye dönüp bunu düşündüğünde, yaptıklarından ötürü utandı. Dostunu kaçak olarak sakladığı için kendine gülmek istedi.

 

Rakesheer’i de davet etmeliydi ki üçü de düşündüklerini konuşabilseydi.

 

Büyücü Kral muhtemelen tüm düşüncelerini açıkça söylememişti. Ancak o, basit bir vatandaş olarak, hükümdarın huzurunda görüşlerini belirtmişti. Nasıldı?

 

Ainzach’ın kaşlarını çatmasını izlerken Rakesheer soğukça sordu:

 

“O hâlde daha sonrasında ne yapacaksın? Hayır, ne yapacağını çoktan biliyorum. Sonuçta ona eskiden Büyücü Kral derdin, ama artık daha güvenilir biçimde sesleniyorsun.”

 

“Birilerinin konuşmamızı dinliyor olabileceğini düşünmüyor musun?”

 

“Bunu sana şimdi söylememin sebebinin bu olduğunu düşünmüyor musun?”

 

“Büyüyle cezbedilmiş olabilir miyim?”

 

“Bunu ihtimali eleyebileceğim konusunda kendime güvenim yok, ama sanmıyorum. Cezbetme büyülerinin zaman sınırı vardır ve bunu devam ettirmek isteyen kişi Büyücü Kral bile olsa başaramaz.”

 

“Ama Majesteleri için mümkün olabilir.”

 

“Hadi ama, bir rahat ver bana. Eğer doğruysa çok sıkıntılı olur. Sonuçta o sekizinci seviyenin üstünde, kutsal diyarlardan bir büyü.”

 

İkisi de kısaca gülüştüler ve Ainzach, ciddi ifadesini takınmaya devam etti.

 

“Bu mevzuda Majestelerine yardım etmenin iyi bir fikir olduğuna inanıyorum.”

 

“Bu seni diğer ülkeleri işgal etmekte suç ortağı yapsa bile mi?”

 

“...Güçlülerin zayıf olanlara boyun eğdirmesi doğal değil mi?”

 

“Yani sonunun trajedi olacağını bildiğin hâlde bunu onaylamayı mı düşünüyorsun?”

 

“İşler o yönde gelişmeyebilir. Sonuçta Majesteleri bu ülkenin başına geçtiğinden beri hangimizin hayatı kötüye gitti ki?”

 

Rakesheer sessizleşti.

 

Esas şaşırtıcı şeyse, bu ülkedeki kimsenin eskisinden daha kötü bir durumda olduğunu söyleyemiyor oluşuydu.

 

“Bu yüzden işini kaybeden maceracılar yok mu?”

 

“Şey, haklısın, ama bu biraz... Hadi ama, rahat bırak beni.”

 

“Haklısın. Düşünmeden konuştum. Yine de böyle nadir bir fırsat yakalamışken, neden Büyücü Kral’a tapınaklar hakkında ne düşündüğünü sormadın?”

 

“Bana bir rahat ver. Eğer Majesteleri onların sıkıntı olduğunu düşünüp onları dediğim bir şeyden ötürü yok etmeye karar verseydi, o zaman hayatımın sonuna kadar büyük bir katliama sebep olduğum gerçeğiyle yaşamak zorunda kalırdım. Öyle bir şey olsaydı nasıl yaşardım sence?”

 

“Büyücü Kral’ın böyle bir şey yapacak biri olduğunu mu düşünüyorsun?”

 

“Hayır, hatta tam tersi olabilir. Majesteleri o kadar akılcı ki insanı şaşırtıyor. Hatta bazen o namevt suratı büyüden mi yapılma diye düşünüyorum. Evet ― Sanki Momon-dono’yla konuşuyor gibi oluyorum.”

 

“Bu, Momon-dono’yu hakir görmek olurdu.”

 

Ainzach eski dostunu yüzünde memnuniyetsiz bir ifadeyle görünce hafiften gülümsedi.

 

““Haklısın. İnsanlığın kahramanıyla namevt Büyücü Kral’ı kıyaslamak düpedüz saygısızlık. Ancak ikisinin de insanüstü güçlere sahip olduğunu göz önünde bulundurunca, aslında birbirlerine benziyorlar. Eğer bunu tanımlayacak olsaydım... Çevrelerindeki varlığın, yalnızca doğaüstü varlıkların yayabileceği bir şey olduğunu söylerdim.

 

“Demek öyle. Öyle deyince çok mantıklı oluyor.”

 

İkisi de büyük kahraman Momon’u hatırladı.

 

Kısa bir boşluktan sonra Aizach, doğrudan Rakesheer’e baktı.

 

“―Rakesheer. Eğer Majestelerine yardımcı olmak istemiyorsan, senden bir daha buraya gelmemeni isteyebilir miyim?”

 

Sebebini açıklamasına gerek bile yoktu. Sonuçta Ainzach’ın odası, Sihir Krallığı’nın ulusal yönetimine veri depolamak için kullanılabilirdi. Yabancıların böyle bir odada dolanıp durması, kesinlikle uygun olmazdı.

 

Ayrıca Büyücü Kral’ın, Ainzach’ın gönlünde büyük bir etki bırakan sözleri, aynı zamanda eski dostu için de söylenmişti.

 

Bahsettiği maceracıların yeni görüşü, parıltılı ve göz kamaştırıcıydı. Geçmişte bilinmeyen topraklara ayak basan maceracılar olmuştu. Ancak çoğu evlerinden uzakta öldüler veya gerçeklik karşısında çöktüler. Yalnızca çok az sayıda insan bu kadar tehlikeli bir şeyi yapabilirdi. Ama şimdi, mutlak güce sahip olan Büyücü Kral, onlara tam desteğini sunuyordu. Bu, onlar için yepyeni olasılıklar yarattı.

 

Bu olasılıklardan ibri de gerçek maceracılar olabilmeleri imkanıydı.

 

Kısa bir aradan sonra Rakesheer nihayet konuştu.

 

“Baksana Ainzach. Büyücüler Loncasının hemen hemen dağıldığını biliyorsun, değil mi?”

 

“Ahh, demek öyle.”

 

“O hâlde eski bir yoldaşın olarak seni tüm gücümle desteklememe izin ver. Bütün bunlar bittikten sonra, neden biz de bilinmezleri keşfetmeye gitmiyoruz?”

 

“―Haha” diye kıkırdadı Ainzach. “Yaşımızı göz önünde bulundur bari. Huhu  ― gerçekten gider miyiz?”

 

Niye olmasın? Ancak Majesteleriyle konuşman ve onu Maceracılar Loncasına yaş sınırı koymaması konusunda ikna etmen gerek.”

 

Böylece ikisinin neşeli gülüşleri odayı kapladı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-08 09:09:28
Güzel bölümdü
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-05 20:03:31
Çeviri için teşekkürler
jangaga (1331 puan) Üye
2021-02-20 14:30:33
Merak ediyorum arkadaşlarınndan biri ile karşılaşacak mı acaba
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-21 16:38:19
Çeviri için teşekkürler
stakr (27 puan) Üye
2021-01-05 20:41:49
elinize sağlık güzel olmuş
shypax (132 puan) Üye
2020-10-21 22:11:49
Elinize sağlık çok teşekkürler
ozant40 (42 puan) Üye
2020-09-24 12:39:01
Ağam eline sağlık. Güzel paketti. Her ne kadar başları boş geçse de sonları eğlenceliydi. Edit: Benim puanim neden yorum attıkça artmıyor :( 24te kaldi
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-06 14:22:28
Bölüm için teşekkürler. Yani 10. kademe büyüyü nefes alırmış gibi yapan 1 adam 8. kademe büyüyü yapamayacak demi?
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-06 03:15:42
Bölüm için teşekkürler. Çok güzel.
DeliDana (2871 puan) Üye
2020-07-24 02:26:31
Çeviri için teșekkürler.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-26 15:34:12
Emeğiniz için teşekkürler
YokTanVaR (35 puan) Üye
2020-05-28 18:17:18
çeviri için elinize sağlık :)
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 02:21:18
emeğinize sağlık
emircan (120 puan) Üye
2019-07-15 23:24:40
Teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-04-20 14:27:14
Teşekkürler
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-03-04 18:50:52
Herşey için teşekkürler :3