Overlord

16 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
2564 Görüntülenme
Bu bölümü 38 Kişi beğendi.
Cilt 10

Baharuth İmparatorluğu -14

"Bu kadar yeterli. Anladığına göre daha fazla konuşmama gerek yok. Koltuğuna geri dönebilirsin. Yine de bilmediğin bir dili yardım almadan çevirmen oldukça zor olacaktır. Bu sorunu aşmak için aklında bir fikir var mı?"

 

"Evet! Etkisi biraz sınırlı olsa da çeviri büyüsü kullanmak istiyorum. İnanıyorum ki yavaşça da olsa tercüme edebilirim."

 

"Cidden mi? Ciddi misin! Muhteşem."

 

Bu cevap tam da Ainz'in duymak istediği cevaptı. Yavaşla ona uygun pratiği vererek kendine zaman ayırabilecekti. Buna ek olarak Fluder küçük bir problemle pes edebilecek birisi değildi.

 

“O zaman bunu sana vereceğim… hayır, bu kadar. Onu saklaman için sana bir kutu vereceğim. Dikkatsiz davranacağını düşünmüyorum ama birisi senden bunu çalmaya çalışabilir."

 

Ainz cebindeki boyuttan bir kutu çıkarttı. Kişisel not defterini saklamak için kullandığı aynı eşyaydı bu.

 

"Kitabı burada sakladığın sürece kutuyu çalsalar bile açmaları zaman alacaktır. Tabii ki birileri kutuyu açmak için gereken komut kelimesini duyarlarsa işler değişir. O yüzden dikkatli ol."

 

"Elbette öğretmenim! Asla öyle bir şey yapmayacağım!"

 

"İyi"

 

Ainz bakışlarını o sırada kitabı okşayan Fluder'dan çekip tavana kaydırdı. Şimdi ne konuşacaktı ki?

 

"Ah, doğru ya. İhanetinin ortaya çıkması konusu var... Ne zaman ayrılabilirsin?"

 

"Öğretmenim dilerse istediğim zaman gidebilirim. Bu ülkeye bir bağlılığım yok."

 

Ainz zihinsel olarak kaşlarını çatlattı.

 

Güven pozisyonunu rahatça elden çıkarabilecek birisine ne söyleyeceği hakkında hiçbir fikri yoktu. Gelecekte Ainz'e de aynı şeyi yapabilirdi.

 

Ainz, aklında tuttuğu defterde Fluder'dan birkaç puan kesti.

 

“..."Pekâlâ Fluder. Senin Büyü Krallığı'nın büyülü araştırmasına katılmanı istiyorum. Ancak senin kullandığın büyüler kimseye açıklanmayacak. Sadece benimle ve güvendiğim kişilerle paylaşılacaklar. Bu sana uyuyor mu? Şöhrete olan arzunu bir kenara bırakabilirsin?"

 

"Hayır, benim için hiç sorun yok. İstediğim tek şey büyünün sırlarını öğrenmektir. Başka hiçbir şey arzulamıyorum."

 

Ainz, Fluder hakkında ciddi bir şekilde düşünmüştü ve o cidden de böyle bir cümle kuracak birisiydi.

 

Ainz'in birinin karakterini değerlendirme yeteneği yoktu. İnsanoğlu olarak, Fluder -normal insan hayatının süresini çokça aşmış, İmparatorluk gibi engin bir ülkenin operasyonlarına katılmış dahi bir bilge- ondan üstün biriydi. Fluder'ın ona ihanet etmesi için bir girişimde bulunmasının hiçbir yolu yoktu.

 

Ancak bir şeyi görememek ve görmeyi çalışmamak oldukça farklı şeylerdi. Bu tutumu göz önünde bulunduran Ainz, Fluder'a baktı ve “İyi” dedi.

 

"Büyü Krallığı'na geldikten sonra sana gereken tüm gücü ve ayrıcalıkları tanıyacağım. Ayrıca sana büyü araştırması konusunda olabildiğince yardımcı olmayı planlıyorum. O zaman..."

 

Artık Bareares dışında Nazarick'e yardım edecek bir kişi daha olmuştu. Demiurge ve Albedo'nun önerdiği kadını alabilseydi, Nazarick çok daha fazla güçlenecekti.

 

Düşmanının gerçek yüzünü göremediği sürece gücünü artırması gerekiyordu.

 

Düşmanı dünya sınıfı bir eşyaya sahipti, o yüzden YGGDRASIL dışında bir güç elde etmesi gerekiyordu. Yapabileceği her şeyi, düşmanın da yapabileceğini varsaymak zorundaydı.

 

Ancak, bir sorun daha vardı.

 

Bu sorun da İmparatorluk'u nasıl koruyacağı idi.

 

Demiurge, İmparatorluğun potansiyel bir düşman olduğunu hissediyordu, ama Ainz bu fikre katılmıyordu.

 

Gelecek belirsiz bir şey olmasına rağmen dünyayı fethetmek için sadece güç kullanmak hiç de bilgece bir karar olmazdı. Eğer Büyü Krallığı karşında duran herkesi yok eden bir ülke izlenimi verirse dost olduğu ülkeler de bir gün düşmanı olabilirdi.

 

Durum böyle olduğu için neden diktatör dostu Jircniv ile derin bir arkadaşlık kurmasın ve astlarına da bu mesajı göndermesin?

 

Bu yolla beraber Demiurge'ün bahsettiği gücü minimalize edip dünyayı başka yollarla fethedebilirim. Ne kadar da parlak bir plan. Ulusların ittifakından ve loncaların ittifakından daha da fazlası... Dostluk mu?

 

Hetemorfik arkadaşlarının görüntüleri Ainz'in zihninde belirdi.

 

Yine de onunla nasıl arkadaşlık kurabilirim? İnsanlara bir şeyler vermek arkadaş edinmenin doğru yoludur değil mi? Bu yüzden İmparatorluk'u korumak Jircniv'in için çok önemliydi ve arkadaşlık korumak için en iyi yol olmalıydı. Düşmanlarımın öyle kös kös oturmayacakları da aşikâr tabii.

 

Kendisini Shalltear'ın beynini yıkayan insanların yerine koydu. Eğer onlar da Ainz'in kullandığı metotları kullanırlarsa o zaman...

 

En kötü senaryoyu düşünürse İmparatorluk Başkenti'nde [la Shub-Niggurath] kullanabilirlerdi. Asıl suçlunun kim olduğunu önemsemeden herkes bunu benim yaptığımı düşünürdü. Sonra da bu haberi tüm dünyaya yayarlardı. Bu da Büyü Krallığı'nın nüfuzunu oldukça azaltırdı.

 

Ainz YGGDRASIL günlerini hatırladı.

 

Güçlü bir lonca ile direkt olarak savaşmak çok aptalcaydı, o yüzden de düşman loncaları kışkırtarak güçlerini ve nüfuzlarını zayıflatmak oldukça yaygın bir taktikti. Bu yöntemler muhtemelen burada da uygulanabilirdi. Ainz böyle bir duruma düşerse büyük ihtimalle böyle yapardı, ve yine büyük ihtimalle rakibi de aynı şeylere başvururdu.

 

Bu tür bir olayın gerçekleşmesini önlemek için Ainz, Fluder'dan, bu büyüyü tekrar kullanmayacağını söylentilerini yaymasını istemişti. (Doğal olarak yalandı da bu.) Ancak Fluder'ı artık kullanamazdı, bu yüzden farklı bir metot denemesi gerekiyordu.

 

Yakında avuç içi büyüklüğü kadar olan tehlikeli eşyaları taşımayı yasaklamaya kadar gidebilirdi bu durum. Beklendiği gibi, meseleyi Demiurge ile tartışmaya ihtiyacım var, belki de bununla başa çıkmak için bir yol düşünmesini emretmeliyim. Ancak tuhaf olduğunu düşünmez miydi o da? Ahh, ne kadar zahmetli, cidden anlayamıyorum.

 

Keşke her şeyi o ikisine bırakabilseydi... Ancak, eğer bunu yapsaydı, mutlak bir yönetici olarak imajı zarar görürdü. Pozisyonunu korurken kendi sorunlarını çözmek için de bir yol düşünmek zorundaydı.

 

"Öğretmenim, bir sorununuz mu var?"

 

“..."Fluder, İmparatorluk'u bir süreliğine koruma niyetindeyim. Bu konuda hiç fikrin var mı?"

 

“..."Neden sorduğunuzu bilebilir miyim?"

 

"Dümdüz fethetmek oldukça kolay olurdu, ancak bir enkaz yığınının üstünde durmak istemiyorum. İmparatorluğu sağlam tutmayı istiyorum ve bu yüzden seni kaybettikleri zaman ortaya çıkabilecek güç kaybını önlemek istiyorum.”

 

Fluder'ın kırışıklıkları derinleşti.

 

“Bu soruyu hemen şu anda cevaplamak zor. Ben etrafta olmasam bile çok fazla problem çıkacağını düşünüyorum. Yani kimsenin yerimi dolduramayacağı da bir gerçek tabii ki... Eğer öyle diyorsanız o zaman bir süre daha kalacağım."

 

"Bunu yapmaya isteklisin o zaman? O zaman seninle yarın, görüşmeler tamamladıktan sonra tekrar iletişim kuracağım."

 

"Peki!"

 

“Doğru, sana sormak istediğim iki şey daha var. İlk olarak, Savaş Lordu hakkındaki ayrıntıları bilmek istiyorum. İkinci konu Ölüm Şövalyeleri ile ilgili… ”

 

♦ ♦ ♦

Toplantı vakti yaklaşırken Ainz, bir algılama büyüsü yaptı. Normalde önce kendisine bir sürü savunma büyüsü yapardı, ama bu, bir sürü değerli parşömeni boşa harcaması anlamına gelirdi. Mezarlıkta düşmanların olduğunu bildiği zamankinin aksine, bu sefer Ainz büyüyü direkt yaptı.

 

Bu esnada karşı saldırıların başkalarına isabet etmeyeceği bir yer seçti.

 

Görüş alanında bambaşka bir manzara belirdi. Bu manzara, at arabasının iç kısmıydı. Ainz, bakış açısıyla oynadı ve at arabasının dışına baktı.

 

Ardından [Büyük Işınlanma] büyüsünü yaptı.

 

Işınlanma kazasız belasız gerçekleşti ve Ainz, at arabasının kapısını açtı. İçeride oturan Ainzach’ın yüzünde şaşkına dönmüş bir ifade vardı. Ancak Ainz, lakayt bir biçimde bindi, kapıyı kapattı ve kendisine yaptığı görünmezlik büyüsünü kaldırdı.

 

“Tıpkı düşündüğüm gibi, gelen sizmişsiniz Majesteleri. Her ne kadar gizlilik ihtiyacınızı anlayışla karşılasam da, lütfen sonraki sefere görünmezlik büyüsü kullanmaz mısınız?

 

“Eğer görünmezlik büyüsü yapmazsam fark edilirim, değil mi?”

 

“Taktığınız maskeden ötürü bir sorun olmaması gerek, yanılıyor muyum Majesteleri?

 

“Kesinlikle, öyle olabilir, fakat bir ışınlanma büyüsü yaptım. Can sıkıcı mevzulara yakalanmaktan kaçınmak isterim.”

 

“Kesinlikle...”

 

“Madem anlıyorsun, o hâlde çıkalım mı?”

 

“Olur. Hadi çıkalım.”

 

At arabası, açılan kapıdan geçti ve kapı görevlisi tarafından belirlenen yere ulaştı. Burası, birkaç at arabası barındırabilen park bölgesi.

 

“O hâlde hadi gidelim.”

 

Ainz, Ainzach’ın ardından at arabasından indi.

 

Orada onları kâhya üniforması giymiş ihtiyar bir adam bekliyordu. Yanında da bir hizmetçi vardı.

 

Bir kâhya gibi görünmesine rağmen, Sebas kadar güçlü görünmüyordu. Çok sıradan fakat soylu bir ihtiyar gibi görünüyordu. Kâhya insandı, fakat aynısı hizmetçi için geçerli değildi.

 

Hizmetçinin kafasından bir çift kulak çıkıyordu; ancak kulaklar insan değil, bir çeşit hayvan kulağıydı. Saçları kulaklarını kapattığı için ne olduklarını anlamak zordu, fakat insan kulağı olmadıkları kesindi. Şirin bir yüzü vardı, ama şirinliği bir insanınkinden farklıydı. Daha çok hayvanımsı bir şirinliği vardı.

 

“Hoş geldiniz Ainzach-sama ve Majesteleri Büyücü Kral. Efendim sizleri bekliyor. Lütfen size yolu göstermemize izin verin. Bizi takip eder misiniz?”

 

“Ne?!”

 

Kâhyanın konuşmasını duyduktan sonra, Ainzach şaşkınlıkla haykırdı.

 

Ainazch dünkü sohbet esnasında Ainz’in gerçek kimliğini açık etmeyeceğini söylemişti, bu yüzden Ainz’in kim olduğunu tahmin etmelerine şaşırmış olmalı. Ancak Ainz için bu, telaşlanılacak bir şey değildi. Maskesi yüzünü gizliyor olabilirdi, ama kıyafetlerini değiştirmemişti. İyi bir istihbarat ağına sahip olan herkes onun kim olduğunu bulabilirdi. Bu şartlar altında cevap vermemek kabalık olurdu.

 

“Teşekkür ederim. O hâlde size yolu gösterin lütfen.”

 

“Emredersiniz.”

 

Kâhya başını eğdi. Bir anlık gecikmeyle hizmetçi de aynısını yaptı.

 

İkisi yürümeye başladıktan sonra Ainzach, Ainz’e sessizce fısıldadı:

 

“Çok teşekkür ederim Majesteleri.”

 

Teşekkür etme sebebi, Ainz’in kâhyaya cevap vermesiydi.

 

Ainz buna gerek olmadığını söylemek istedi, ama en nihayetinde teşekkürü sessizce kabul etti.

 

Suzuki Satoru’ya göre bir üst, astlarının hatalarını kapatmalıydı. Ainzach’ın teşekkürü doğal bir tepkiydi. Bu, Ainz’in astlarından birinin gelişmesi esnasında atılan kaçınılmaz bir adımdı.

 

Ainz bir kez daha patron olmanın hiç de rahatlatıcı olmadığını fark etti.

 

Aniden Ainz, hükümdar olduğu esnada bir kişiye bile “Teşekkür ederim” demediğini fark etti.

 

Bir ara bütün Muhafızlara ve NPClere teşekkür etmeliyim. Sıkı çalışmaları için onlara duyduğum minneti göstermem gerek.

 

Ainz’in hedefi, Nazarick’in Büyük Yer Altı Mezarlığı’nı cömert bir şirket gibi işletmekti. Bu konu üzerine kafa yorarken hareket etmeyi bırakmadı ve götürüldüğü yere doğru ilerlemeye devam etti.

 

“Ancak bir Tavşan Adamla karşılaşmak çok şaşırtıcı Majesteleri.”

 

Bu tarz mevzuları söz konusu kişi gittikten sonra konuşmamız daha iyi olmaz mı? Ainz böyle düşünüyordu, ama konu ona ilginç geldiğinden kendini akışa bıraktı.

 

“Tavşan Kadın demen gerekmiyor muydu?”

 

“Hayır... Şey... Irkın adı Tavşan Adam.”

 

“Ainzach, şaka yapmıştım. Bunu bile ciddiye alman çok can sıkıcı.”

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-22 20:51:54
Tavşan kandın Asdadasdasd
Turşu (1552 puan) Üye
2021-10-09 01:09:04
Çeviri için teşekkürler
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-07 14:22:06
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-24 15:28:34
Çeviri için teşekkürler
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-07 13:31:10
Bölüm için teşekkürler. Şakaydı ya.
Demiurge (1721 puan) Üye
2020-07-07 22:36:52
BUNNYGIRL!!!🐰😁👌
YokTanVaR (35 puan) Üye
2020-05-29 23:47:12
Efsane elinize sağlık :)
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 14:40:01
elinize sağlık
Vampire (369 puan) Üye
2019-08-20 16:52:39
Bölüm için teşekkürler
☆JUDAL☆ (57 puan) Üye
2019-08-17 20:32:32
Çeviri için teşekkürler
blade (3267 puan) Üye
2019-02-12 01:56:42
Çeviri ve edit için teşekkürler
bust3d (3373 puan) Üye
2018-12-28 07:19:54
Çeviri için teşekkürler.
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-12-22 08:37:54
Elinize emeğinize sağlık.
seyirci343 (3138 puan) Üye
2018-12-22 08:37:17
Lizzie Bareare hatırlamayanlar için o sondaki "s" hargi bizdeki gil eki gibi olan olsa gerek. https://vignette.wikia.nocookie.net/overlordmaruyama/images/6/69/Lizzie_Bareare.png/revision/latest?cb=20170516074057
Devilman (2387 puan) Üye
2018-12-19 07:15:47
Ainz sende şaka yapmayı bilmiyorsun