Overlord

25 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
2908 Görüntülenme
Bu bölümü 35 Kişi beğendi.
Cilt 10

Baharuth İmparatorluğu -22

“Kuh!”

 

Ainz kaçınmakta başarısız olmuştu ve bedeni geriye doğru fırlarken bedeninden çatlama sesleri geldi. Yüksek Seviye Fiziksel Bağışıklık yeteneğini kapattığı ve ezici saldırılara karşı zayıflığı olduğu için bu darbe çok fazla hasar vermişti. Ainz’in bedeni birkaç metre, hayır, on metreden fazla bir şekilde havada uçtu. Tıpkı sopayla bir topa vurulmuş gibi.

 

Ardından yere çakıldı ve birkaç kez takla attı.

 

Gök gürültüsüne benzeyen tezahürat, kalabalıktan tekrar yükseldi.

 

Ainz, yerde sürüklenirken Jircniv’in neşe dolu çığlıklarını duyabiliyordu ve bu yüzden adama karşı olan iyi niyeti biraz azaldı.

 

Lanet olsun, müttefik ülke değil miyiz biz yahu? Müttefikin olan bir kralın yere yığılmasına en azından birazcık endişelenmen gerekmiyor mu?

 

Her ne kadar hasar olsa da Ainz artık acı hissetmiyordu ve bulunduğu yerden Savaş Lordu’na dikkatle baktı.

 

Saldırısını izleyen başka bir saldırı olmamıştı.

 

Tezahürat sesleri azaldı ve tüm arenayı tekrar bir sessizlik kapladı. Neden Savaş Lordu saldırısına devam etmemişti? Hayır, neden Savaş Lordu eğiliyordu? Savaş Lordu’nun hareketlerini yavaşlatan şey neydi?

 

Ainz incelikle ayağa kalktı ve üstündeki tozları silkeledi. Havaya uçurulmasından pek de rahatsız olmuşa benzemiyordu.

 

Tam tersine, Savaş Lordu’nun hareketleri ise oldukça ağırlaşmıştı.

 

Ainz kıkırdadı.

 

Şov şu anda daha iyiye gidemezdi.

 

Ainz, ahenksiz seslerin arasında orijinal pozisyonuna döndü Savaş Lordu endişeli bir şekilde sordu:

 

“Bu-Bu da ne? Zehir... Hayır, bu ne böyle?”

 

“Kuralları çiğnemedim. Bu gayet uygun bir karşılaşma. Ancak o şey bir ‘zehir’den çok daha öte bir şey. Dokunuşum ile rakibimin vücuduna negatif enerji nüfuz ettirebilirim. Ancak bir Troll’ün yenilenme yeteneğinin onu iyileştirebilmesi lazım.”

 

Ainz, Savaş Lordu’na dokunurkenki hareketin aynısını yaptı ve parmaklarını açıp kapadı.

 

“Ancak, buna ek olarak başka bir yeteneğim daha var. Dokunarak fiziksel yetenek hasarı verebilirim. Bu sebepten dolayı gücün ve çevikliğin azaldı. Bunu iyileştirebileceğini düşünmüyorum, değil mi?”

 

Ainz’in bildiği kadarıyla Troll yenilenmesi sadece hasarları iyileştirebilirdi, vücudu zayıflatan şeyleri değil.

 

“Bir başka deyişle, Savaş Lordu, sana ne kadar çok dokunursam özelliklerin o kadar azalacak ve en sonunda bir tırtıl gibi kalacaksın.”

 

Doğal olarak, bu bir yalandı.

 

Düşmana yetenek dezavantajları verebilirdi, burası doğruydu ancak bunun da bir sınırı vardı. Bu özellikleri sıfıra indiremezdi. Elbette düşmanının bunu bilmesine imkan yoktu.

 

Ancak bu yeteneğe sahip başka namevtler de vardı, o yüzden bilip bilmediği konusunda tam emin olamazdı. Namevtler ile savaşmadığı konusunda blöf yapmış olabilirdi ve onlarla ilgili bir şeyler bilmesi de olasıydı.

 

Bu yüzden de Ainz açık bir şekilde ırkının ismini açıklamıştı.

 

Overlordlar oldukça güçlü bir ırk ve sen onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. Savaş Lordu’nun zihnine bu izlenimi bıraktıktan sonra Ainz’in güçlerinin gizemli ve akıl ermez olduğunu düşünecekti. Ainz, namevtler arasında en yücesi olduğundan da bahsederek aklındaki huzursuzluğu iyice artırmıştı.

 

En önemlisi de Savaş Lordu’na gereksiz bir açıklama vermişti. Bu da onun kafasını yalan bilgilerle karıştırmak içindi.

 

Açıkçası, tüm savaşlar aldatmaya dayanır.

 

Ainz, yetenek dezavantajlarını yenileyemeyen Savaş Lordu’nu sakince inceledi.

 

İncelemesinin sebebi Savaş Lordu’nun hareketlerinde blöfün olup olmadığıydı.

 

Bir şekilde yetenek dezavantajlarından kurtulma yeteneğine sahip olup Ainz’in savunmasında açık yaratmak için kullanmamayı tercih etmiş olabilirdi. Ainz’in bilmediği, doğuştan gelen bir yeteneği ya da gizli bir yeteneği de olabilirdi.

 

Birisi, rakibini sadece aralarındaki güç farkı çok fazla olursa ezip geçebilirdi.

 

“Sebep olduğum yetenek dezavantajları zamanla da iyileşmeyecek. Tüm fiziksel özelliklerini parça parça azaltacak ve son darbeyi de asamla vuracağım, anladın mı? Eh, anladıysan devam edelim.”

 

Ainz öne adım attı ve Savaş Lordu da yavaş bir şekilde savaş duruşuna geçti.

 

Miğferi yüzünden Savaş Lordu’nun yüzünü göremiyordu. Kendi kendine gülüyor muydu yoksa kaygılı mıydı?

 

Umarım ikincisidir...

 

Ainz, asasını tutmayan sol elini oynattı. Savaş Lordu da buna cevaben yerini değiştirdi. Oldukça farkında olmalıydı.

 

Savaş Lordu şu an büyük ihtimalle endişelenmesi gereken tek şeyin sol eli olduğunu düşünüyordu.

 

Bu kadardı. Ainz, deneyleri sırasında bedeninin herhangi bir yeriyle temas hasarı verebileceğini keşfetmişti. Hatta isterse kafa bile atabilirdi.

 

Ainz yaklaştıkça Savaş Lordu ondan uzaklaşmaya başladı.

 

Ainz soğuk bir şekilde güldü.

 

İkilinin hareketleri, seyircilere avantajın kimde olduğunu çok net bir şekilde gösteriyordu.

 

Aramızdaki fark ne biliyor musun Savaş Lordu? Elbette, bir savaşçı olarak benden iyi olabilirsin. Ancak bizi çok net bir biçimde ayıran bir şey var.

 

Kendisi ve Savaş Lordu arasındaki en büyük fark HP idi.

 

Ainz’in toplam canı seviye 100 bir karakterinkine eşitti. İki taraf da savunmalarını bırakıp dümdüz birbirlerine saldırsalar Ainz kesinlikle galip gelirdi.

 

Ancak asıl problem dövüş sanatlarında yatıyordu. Ainz'in bilmediği saldırılar.

 

“Büyü kullanmamak dışımda kendime bir kısıtlama daha getirdim.  Bu da büyü eşyalarının kullanımını kapsıyor. Bu müsabaka sırasında sana karşı büyülü eşyalar kullanmadım. Bir başka deyişle, kendime ekipman kısıtlaması getirdim. Yine de bu bana avantaj da sağladı.”

 

Ainz, YGGDRASIL’den kalma birçok büyülü eşyaya sahipti. Onların her biri bu dünyada eşsiz birer hazine demekti. Bu sebepten dolayı, Ainz onlardan birini kullansaydı çok rahat bir şekilde kazanabilirdi. Ancak Ainz bunun uygun bir müsabaka olduğunu düşünmüyordu.

 

Bu sebepten dolayı da düşük seviyeli eşyalar kuşanmıştı.

 

“Kendimi, senin seviyendeki birinin kullanabileceği silahlarla kısıtladım. Bir diğer yandan da bunun, yeni kazancımı test etmek için çok iyi bir yol olduğunu hissediyorum.”

 

Ainz asasını yere sapladı ve belinde konumlandırdığı dört küçük hançerden ikisini çekti. Onları sıkıca kavradı.

 

“Momon’dan ödünç aldığım şu silahları bir deneyelim bakalım.”

 

Savaş Lordu büyük ihtimalle Ainz’in zırvaladığı şeyi anlamamıştı. Ainz'in ise onu aydınlatma gibi bir arzusu yoktu. Savaş Lordu’ndan çok kendi kendine konuşuyordu.

 

“Pekala, başlıyorum o zaman.”

 

Ainz o tuhaf duruşu taklit edemezdi. Ancak biraz pratikten sonra benzer bir şekilde koşmayı öğrenmişti. Serbest bırakılmış bir ok gibi Savaş Lordu’na fırladı.

 

Mesafe oldukça azdı. Ancak rakibinin saldırısından önceki kısa açıklığa rağmen Savaş Lordu sopasını ona doğru sallamayı başarmıştı. Darbe bu sefer yetenek dezavantajları yüzünden daha yavaştı ancak yine de hedefini bulacaktı.

 

Ainz, o kadın gibi muazzam kaçınmalar yapamıyordu. Ancak Ainz’de de o kadının yapamadığı bir şey vardı.

 

Yeteneğini aktive etti ve Savaş Lordu’nun hareketleri bir anlığına durdu.

 

Ainz aralarındaki mesafeyi kapattı ve hançeriyle beraber omzuna doğru saldırdı. Bu tam güçlü darbe, koşma hızıyla da birleşince bir ok gibi gelmişti.

 

O kadın geçmişte ona vurduğunda, Ainz’in büyüyle yaratılmış, adamantitten daha sert olan zırhına hasar verebilmişti. Bu saldırı da onunla aynı seviyede bir saldırıydı ve hançer Savaş Lordu’nun zırhını ve derisini delerek Savaş Lordu’nun bedenini parçalamıştı.

 

--Ancak tam o sırada--

 

“[Post Kuvvetlendirme], [Büyük Post Kuvvetlendirme]!”

 

Savaş Lordu, dövüş sanatlarını aktive etti.

 

Sanki bedeninden, hançerin ucunu geri püskürten bir şey salınmış gibiydi.

 

Korkutucu olan şey, Ainz’in tüm gücüyle yaptığı saldırı bir sıyrık denecek kadar az hasar vermişti. Troll yenilenmesi ile birlikte bu hasar da saniyeler içinde iyileşirdi.

 

Savaş Lordu’nun güveni bununla birlikte yerine gelmiş olmalıydı. Ancak Ainz’e doğru savurulmuş sopa hala çok hızlıydı ve Ainz’in tüm gücüyle yaptığı saldırıdan sadece bir sıyrık almıştı. Bu elin galibinin Savaş Lordu olduğunu söylemek zor olmazdı.

 

Ancak bunu söylemek çok aptalca bir şey olurdu.

 

“Aktive ol.”

 

“Goh! Gowaaaaaaah!!”

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-11 06:21:16
Çeviri edit için teşekkürler
Badjoo (1410 puan) Üye
2022-03-24 19:04:53
Devlet yönetmek filan ainz için karışık işler ama iş savaşa döndümü gerçek canavarı görüyoruz.
Turşu (1552 puan) Üye
2021-10-09 15:55:01
Çeviri için teşekkürler
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-07 15:39:58
Çeviri için teşekkürler
Demiurge (3142 puan) Üye
2021-01-28 13:35:13
Çeviri için teşekkürler
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-24 19:02:14
Çeviri için teşekkürler
Overlord (32 puan) Üye
2020-12-25 20:07:47
Elinize sağlık
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-07 14:50:41
Bölüm için teşekkürler. Vay.
Demiurge (1721 puan) Üye
2020-07-08 12:20:50
Lan bir kişinin kendini kısıtlamış olmasına rağmen dövüşmesi bu kadar mı heyecanlandırır insanı ya?!?
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-03 15:01:57
Emeğiniz için teşekkürler
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 15:22:10
teşekkürler
☆JUDAL☆ (57 puan) Üye
2019-09-24 23:15:15
Çeviri için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2019-09-24 17:22:54
Bakalım neler olacak
seyirci343 (3138 puan) Üye
2019-02-13 07:06:04
Ainz kafa bile atabilir. https://photobucket.com/gallery/user/unknown76880/media/bWVkaWFJZDoyMjY1ODQyMw==/?ref= Elinize emeğinize sağlık.
blade (3267 puan) Üye
2019-02-12 03:02:12
Çeviri ve edit için teşekkürler
Devilman (2387 puan) Üye
2018-12-27 06:39:33
Come back zamanı