Overlord

30 Aralık 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
2847 Görüntülenme
Bu bölümü 35 Kişi beğendi.
Cilt 11

Bilinmeyen Topraklara Hazırlık -2

Maceracılara, bilinmeyeni keşfetmenin önemini aşılamıştı. Öğüt verdiği şeyi kendisinin yapması kendi adının tanıtımı için iyi olurdu.

 

“Gelin, Azellisia Sıradağlarındaki Cüce Krallığı’nı araştıralım.”

 

Bu tıpkı televizyon programlarındaki bir slogan gibi duruyordu.

 

Gülme dürtüsüne direndi ve tekrar düşüncelere daldı.

 

Başka oyuncuların olabileceği bir yere bizzat gitmenin avantajlarını da düşündü.

 

Elbette Büyücü Kral’ın bizzat gitmesi bir samimiyet göstergesiydi.

 

Tıpkı bir şirketin patronunun kişiler olarak pazarlığa gitmesi gibiydi bu. Suzuki Satoru’nun tecrübelerine göre bunun etkileri oldukça ortadaydı.

 

Ek olarak Ainz’in bakış açısı, Nazarick dışındaki herkesi aşağılık yaşam formları olarak gören Nazarick’e göre oldukça farklıydı. Nazarick üyelerinin arasında Ainz, ılımlı biri sayılırdı. Bunun sonucunda da Cüce Krallığı ile antlaşma yapmak için kendini uygun görüyordu.

 

Ek olarak, Pandora'nın Aktörü’nü de gönderemezdi.

 

Zeka olsun, adapte olabilirlik olsun ve diğer konular olsun ideal seçim kendisiydi.

 

Ancak...

 

O sırada ülkeyi kim idare edecek?

 

Bu soruyu başkasının cevaplaması gerekiyordu.

 

Bu kişi de doğal olarak Ainz Ooal Gown’du.

 

Ben yapamam.

 

Ainz içten içe, tekrar tekrar çığlık attı.

 

Eğer ikisi içinden bir tercih yapabilseydi Cüce Krallığı’nı seçerdi

 

Ayrıca tek yapması gereken orayı bir kere ziyaret etmekti, ondan sonra ışınlanma büyüsü kullanabilirdi. Eğer bir sorun çıkarsa tek yapması gereken “Bu meseleyi evde daha detaylı düşüneceğim,” deyip geri dönmekti. “Şu anda karar vermenizi tercih ederiz,” deseler bile oradayken bir bahane uydurabilirdi.

 

Ainz böyle durumlardan sıyrılabilmek için birçok teknik biliyordu.

 

Geçen sefer yanımda Ainzach vardı, ancak şu anda satış temsilcisi rolünü ben üstleneceğim. Ayrıca ortada satmam gereken bir şey de yok, o yüzden kolay olacaktır.

 

Ainz, bir satıcı olan Suzuki Satoru’nun ifadesini alırken gülümsedi. Ardından, gülüşünün şekli değişti.

 

Aynı zamanda... Zaman ilerledikçe İmparatorluk’un bağımlılığı konusunu Demiurge ve Albedo’ya bırakabilir ve planları onların yapmasına izin verebilirim. Evet! Elden bir şey gelmez. İşimden kaytardığım falan yok tabii!

 

Hevesli bir biçimde kendi hareketlerine mazeret bulurken, sıradaki problemi düşünmeye başladı Ainz:

 

Yanına kimi alacaktı?

 

Ainz, kafası karışmış gibi bir ifade ile kollarını bağladı.

 

Her ne kadar Albedo ya da Demiurge’ü yanında istese de onlar proje liderleriydi ve yapacak çok daha önemli işleri vardı. Eğer onlardan birisini bile yanında götürürse problemler hemen baş gösterirdi.

 

Aura ve Mare, özellikle cüceler gibi insansı oldukları için iyi seçimlerdi. O yüzden karşı taraf onlara karşı çok da ürkek olmazdı.

 

Cocytus çok düzenbaz olurdu. Her ne kadar soğuk ve dağlık bir alana gittikleri için iyi bir tercih olsa da şu anda Tob’un Yüce Ormanı’nın sorumlusu oydu ve bu da onu bir bakımdan proje lideri yapıyordu. Ainz, Cocytus’un, enerjisini o göreve odaklayabileceğini umuyordu. Ek olarak, sıra dışı görünüşü yüzünden, Ainz ile de birleşince karşı tarafı büyük ihtimalle gereksiz derecede tedirgin ederdi.

 

Sebas da iyi bir tercihti.

 

Şu anda E-Rantel’de, Tsuareninya’nın asistanı olarak yönetimsel destek sağlıyordu. Onu, Pandora'nın Aktörü ile birlikte getirmekte çok sorun olmasa da Ainz’in, onun dövüş yeteneklerine dair şüpheleri vardı.

 

Gargantua ve Victim’i konuşmaya bile gerek yoktu tabii. Ainz’in zihninde başka birçok NPC canlandı, fakat çoğu Ainz’in yanında koruma olarak gezecek kadar uygun kişiler değildi.

 

Madem öyle... O zaman Aura ve Shalltear olacak.

 

Aura, kontrol ettiği yaratıklar ile birlikte tank rolünü üstlenmek içi oldukça idealdi. En kötü durumda, yaratıklarını feda ettirip Aura ile birlikte kaçabilirdi. Ardından bire birde en güçlü kişi olan Shalltear vardı. Güçlü bir rakip karşısında bir koz olarak kullanılabilirdi. Buna ek olarak Shalltear’ı kullanmak için bir başka sebebi daha vardı.

 

Bir orduyla karşı çıkabileceğini de göz önünde bulundurursa, Mare’yi de getirmeliydi. Ancak eğer ki bir oyuncu ile karşılaşırlarsa önemli olan öncelik onu öldürmekten ziyade kaçmak olmalıydı. Bu sebepten ötürü, bu sefer Mare’yi yanında götürmemeliydi.

 

“Eğer durum buysa...”

 

Tam Ainz harekete geçecekken kafasının içinde [Mesaj] sesi çınladı.

 

Ainz-sama

 

“Oh, Entoma.”

 

Evet. Şu anda Shalltear-sama ile yoldayız ve Kertenkeleadam köyüne varmış bulunmaktayız. Cocytus-sama, köyün durumu hakkında rapor vermek için bir kertenkeleadam göndermek istiyor, bunun için de [Geçit] açmak için izne ihtiyacı var. Ne yapalım, Ainz-sama?

 

Cocytus belli aralıklarla, işlettiği köylerden raporlar gönderirdi.

 

Ainz, Cocytus'un ne kadar iyi iş çıkardığını bilmiyordu, o yüzden raporlara kısaca göz gezdirip “Aferin,” demek ile yetiniyordu. “Artık bunu yapmana gerek yok,” demek istediği zamanlar oluyordu ancak birinin, üstlerine karşı rapor vermesi uygun bir davranıştı ve karşılığında da Cocytus'un üstü olarak Ainz’in de sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyordu.

 

“O zaman [Geçit]’yı her zamanki yerine açın... Ah, hayır. Savunma kalkanı aktif olmalı. Bir saat kadar bekleyin...”

 

Ainz, planlama kağıdını çıkardı ve süreyi hesapladı.

 

“Büyüyü 13.46’da yapın. Yaklaşık iki dakika boyunca savunmaları indireceğim.”

 

Her ne kadar bu bina Nazarick olmasa da yine de ışınlanma ve tarzı büyüleri engelleyen, yüksek seviyeli tebaaların manasıyla çalıştırılan bir büyü bariyeriyle kaplıydı. Bu bariyerler, yüksek seviye büyüleri engelleyecek kadar güçlüydü ancak tebaaları öylesine yoruyordu ki günde birkaç kez vardiya değiştirmeleri gerekiyordu. Buna ek olarak, tanıdık kişilerin ışınlanması da engelleniyordu.

 

Bunun sebebi, YGGDRASIL’de bulunmayan dost ateşi kavramıydı.

 

Bu yüzden de bu mekan direkt olarak ışınlanacaklar için savunmaları kısa süreliğine devre dışı bırakması gerekiyordu. Elbette, savunmayı devre dışı bırakması düşmanların da girebileceği anlamına geliyordu. Bir “patlama” tarafından -YGGDRASIL’de bu olaya öyle diyorlardı- vurulmamak için Ainz bu işlemi sadece önceden belirlenmiş, belirli periyotlarda yapmaya karar vermişti.

 

Anlaşıldı. Mesajınızı Shalltear-sama’ya ileteceğim.

 

Ainz, [Mesaj]’ı kesmeden önce “Güzel,” diye cevap verdi ve ayağa kalktı.

 

“Giyeceğim kıyafet seçimini size bırakıyorum. Bir kertenkeleadam, Cocytus’un elçisi olarak geliyor. Beni utandırmayacak bir şeyler seçin.”

 

“Evet, efendim!”

 

Decrement’in gözlerinde bir alev belirdi.

 

O da mı? Ainz böyle düşündü fakat bu sözleri sesli bir şekilde söylemedi. Stil olarak kendine hiç güveni olmayan bir adam böyle şeyler söyleyemezdi.

 

Ainz, beraberinde Decrement ile yürürken bir yandan hemen buracıkta yarattığı namevte emirler veriyordu. Bu emirler, bu malikanenin büyük salonundaki namevt korumaları kertenkeleadamın [Geçit] ile geleceğini hakkında bilgilendirmekten ibaretti.

 

Namevt uzaklaşırken Ainz yarattığı namevtin efektik kullanımını oturup düşündü.

 

Eğer Ainz’in namevtleri ona rapor verebilseydi, tüm dünyaya onlardan yerleştirip bir namevt istihbarat ağı kurabilirdi. Ancak ne yazık ki, bu başarması oldukça zor bir şeydi. Ainz bir emir verseydi bile namevtler sadece belirsiz cevaplar verebilirdi. Buna ek olarak, yarattığı namevtlerin sayısının muazzam boyutlara ulaşması, Ainz’in onlar üstündeki kontrolünü zorlaştıracaktı. Her zaman, tamamen alakasız bir namevt dalkavuğuna yanlışlıkla emir verme ihtimali vardı.

 

Gelecekte bu sorunu çözmek için bir sistem geliştirebilirdi, ancak şu anki şartlar altında bu imkansızdı.

 

Belki de bu tarz şeyleri benim yerime Pandora'nın Aktörü’ne yaptırabilirim. Ancak o zaman da, benim formumda değilken donup kalan namevt problemi ile uğraşmak zorunda kalırdım.

 

Bu meseleyi, Albedo ve Demiurge ile tartıştıktan sonra ele almalıydı. Bu problemi düşünürken Ainz, soyunma odasına varmıştı.

 

Her zamanki gibi iki sıra halinde dizilmiş hizmetçiler parlak gözlerle onu karşılıyordu. Özellikle de, Ainz’in görev hizmetlisi olarak Decrement’in gözleri kan çanağı gibiydi.

 

Ainz, Aura’nın yerini sorarken hizmetçilerine, üstünü değiştirmesi için izin verdi.

 

Bugün bembeyaz bir şey giyecekti.

 

Bu, Ainz gibi koyu kahverengi tonlarda giyinmeye alışmış biri için oldukça şatafatlıydı.

 

Üstüne üstlük, hizmetçiler ona altın ve diğer metallerden yapılma devasa bir kolye takmıştı. Saksağanların, parlaklığı yüzünden onu çalabileceğini düşünüp endişelendi.

 

Ancak kıyafetin en mantıksız yeri, belinden çıkan tüylerin olduğu kısımdı.

 

Tavus kuşu muyum yahu ben? Ainz bunu söylemek istedi ancak etrafına baktığında hizmetçilerinin yüzündeki gururu ve memnuniyeti gördü. Hiçbiri endişeli ya da olumsuz bir ifade taşımıyordu. Hepsinin yüzünde, pembe yanaklarla beraber, endişeli bir sakına ifadesi vardı.

 

Sevdikleri bir idolünün önünde duran fan kızlar gibilerdi.

 

Bu cidden iyi bir şey mi? Hanımlara cidden böyle şeyler mi çekici geliyor? Sanırım modadan hiç anlamıyorum.

 

Ainz böyle melankolik havalara girdiği sırada hizmetçiler onu giydirmeyi bitirmişti.

 

Aynaya baktığında koltuk altlarından da tüyler çıktığını gördü ve bu ona YGGDRASIL’deki bir canavarı hatırlattı.

 

Arkeopteriks miydi onlar? Druidlerin kullandığı evcil dinozorlardı sanırım.

 

Kollarını birleştirdiğinde kırışıyorlardı ve bu da oldukça sinir bozucuydu.

 

“Bu kıyafet olmaz,” derse hizmetçiler ne cevap verirdi acaba? “Bu nasıl uygun değil? Gelecekte nasıl şeyler seçeceğimizi söyleyin lütfen,” gibi şeyler söylerlerdi büyük ihtimalle.

 

“Pekala!”

 

Eninde sonunda Ainz, böyle can sıkıcı konuları bir kenara bırakmaya karar verdi.

 

“Haydi gidelim!”

 

***

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-11 09:13:48
Çeviri edit için teşekkürler
Pika-sama (98 puan) Üye
2022-02-23 09:21:52
Modaya uymak önemli
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-08 10:05:53
Çeviri için teşekkürler
Overlord (32 puan) Üye
2020-12-25 22:22:11
Elinize sağlık
blade (3267 puan) Üye
2020-10-11 06:52:20
Çeviri ve edit için teşekkürler
Demiurge (1721 puan) Üye
2020-07-08 18:48:57
Gardrobunda olmasa giydirmezler zaten. Giymeyeceğin şeyin dolabında ne işi var?
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-06 16:40:30
tavus kral :d
Vampire (369 puan) Üye
2019-10-07 12:10:25
Hahahaha
deden18 (428 puan) Üye
2019-09-24 14:56:17
neden satın aldın o kiyafeti peki hahahahha
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-09-22 23:57:32
Koca Nazarickte şu adsmı anlayacak bir npc yok :(
ARS (1843 puan) Üye
2020-04-19 20:09:46
@Ulaş, Aslında olmaması daha iyi.
maahhaam (4749 puan) Üye
2019-01-09 19:30:05
elinize sağlık
Devilman (2387 puan) Üye
2019-01-04 23:48:41
Ainz bir şeyi de beğen
Syke (3572 puan) Üye
2018-12-31 13:35:06
Koca adami tavuk yaptilar ya
bust3d (3373 puan) Üye
2018-12-31 12:41:48
Çeviri için teşekkürler.