Overlord

13 Ocak 2019
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: -
2622 Görüntülenme
Bu bölümü 35 Kişi beğendi.
Cilt 11

Bir Zanaatkar ve Pazarlık- 1

4. Bölüm: Bir Zanaatkar ve Pazarlık

 

 

Çağrılan iki Ölüm Şövalyesi, kapının öbür tarafında kayboldu. Ölenlerin iniltileri çınlarken, katletmenin neşesiyle bağırdılar. Kapılar yavaş yavaş kapanınca, diğer taraftaki at arabasının sesi, çifte kapının kalınlığından ötürü kulakları gıdıklamaktan biraz daha fazla zarar verdi.

 

İşler şu an yolunda olmalı.

 

Cesetlerden yapılmayan Ölüm Şövalyelerinin zaman sınırı vardı. Yine de eğer hesaplanan Quagoa dövüş gücü doğruysa, düşmanların sayısını bilmeden bile oldukça fazla miktarda düşman yenebilirler. Eğer düşman beceriksiz olmasaydı, yeterince kayıp verdikten sonra geri çekilip yeniden toplanırlardı.

 

Umarım hemen geri çekilmezler. Eğer bir kamp kurarlarsa, bu, tehlikenin hâlâ açık bir şekilde var olduğunu gösterecek. Böylece Cüce ulusunun bizimle çalışması gerekecek. Ölüm Şövalyelerine geri dönmelerini emretmeliyim. Açık ara farkla kazanamayınca çok can sıkıcı oluyor.

 

Ainz, sessizce bu detaylar üzerine kafa yorarken, yüzünde seyiren bir gülümsemeyle kendisine bakan başkumandanı gördü. Ainzin, neden yüzünde öyle dehşet dolu bir ifade olduğuna dair hiçbir fikri yoktu ve tam o anda Ainzin kafasında bir ampul yandı.

 

Şimdiye kadar görüntüme alışmış olmalı, bu yüzden muhtemelen Quagoa çığlığından ötürü öyle. Ölenlerin çığlıkların rahatsız edici olabileceği doğru.

 

Ainz, düşmanın çığlıklarına fazla takılmaması gerektiğini hissetti. Ama eğer böyle düşünmeseydi bir insan veya bir Cüce olmazdı.

 

Ancak öyle biri nasıl savaşçıların komutanı olabilirdi? Bu oldukça endişe vericiydi.

 

Bu konuya kafayı fazla taktığını biliyordu, ama Ainz başkumandana bakmaya devam etti. O an Gondo ona yaklaştı.

 

 

O hâlde Majesteleri. Bir süreliğine memlekete döneceğim.

 

 

Ahh. O hâlde bana yardımcı olacak mısın?

 

 

Tabii ki. O işi ayarlayacağım ve göndereceğim. Zamanın falan belirli olmamasında bir sorun yok, değil mi? Eğer bir şeyler yaşanırsa büyülerinize güvenebilirim, değil mi?

 

 

Ainz, yumruğunu uzattı ve Gondonunkiyle çarpıştırdı. Buraya gelmeden önce pek çok şey hakkında konuşmuşlardı ve bu oldukça etkili olmuş gibi görünüyordu.

 

 

Gondo cidden susmak bilmiyor...

 

 

Muhabbeti tekeline almaya meyilliydi ve sanki hiç susmayacakmış gibi konuşuyordu. Bu, neredeyse yok olmak üzere olan rün ustalığına takıntılı olmasının ve sürgünde olmasının bir sonucuydu. Bu yüzden bu konuya ilgili olan Ainzin karşısında tıpkı makineli tüfek gibi saydırıyordu.

 

 

Ainz nasıl hissettiğini anlayabiliyordu, çünkü onun da kendisiyle aynı şeylere ilgi duyan kişilerle konuşmak istediği zamanlar olmuştu. Ancak Ainz, nezaketinden ötürü bu uzun monologu devam ettirmeyecekti.

 

 

Gondo, büyülü sırt çantasına hafifçe vurdu ve yürümeye başladı.

 

 

Başkumandan, çekilen Gondoya bir şey diyecek gibiydi, ama ona seslenmedi.

 

 

O hâlde şimdi ne yapalım? Kapıyı açıp savaşın sonuçlarını incelemeden önce biraz daha beklesek mi?

 

 

Başkumandan, Ainzin sorusunu bekliyor olmalıydı. Sanki önceden bir cevap hazırlamış gibi anında cevap verdi.

 

 

Burada bekleyerek bir ulusa hükmetmek gerçekten büyük saygısızlık. Bence Konsey Odasına ilerlemeli ve önerinizi herkese sunmalıyız.

 

 

Neden neticeye bir göz atmıyoruz?

 

 

Bence siz Majestelerini tanıtmamız çok daha önemli. Quagoa saldırırken, Konseye bir mesaj gönderdim. Muhtemelen şu an durumun çaresine bakmanın bir yolunu arıyorlardır. Panikleyip kötü emirler vermeden önce onlara yeni bilgileri sunmalıyız bence.

 

 

Demek öyle. O hâlde hiç itirazım yok. Lütfen ilerleyin.

 

 

Anlaşıldı. Ancak Majestelerinin büyülü hayvanları, halkı kesinlikle korkutacaktır. Bunu sormaktan utanıyorum, ancak onlardan burada beklemelerini isteyebilir misiniz? Eğer bizlere ana hatlardan bahsederseniz, onlara elimizden geldiğince iyi biçimde bakarız.

 

 

Ainz, başını sallayan Auraya baktı.

 

 

Demek öyle. O hâlde burada bekleyecekler.

 

 

Ainz, kemiğimsi parmağıyla garnizonun köşesini işaret etti ve başkumandan da onaylarcasına kafa salladı.

 

 

Ayrıca onlara bakmanıza gerek yok. Onun icabına biz bakarız. Takipçilerimden üçünü bana eşlik etmeleri için yanıma alacağım.

 

 

Ainz, Shalltear, Aura ve Zenberuyu seçti. Diğerlerine burada beklemelerini emretti.

 

 

Başkumandan nedense rahatlamış görünüyordu. Namevtlerin sokaklarda cirit atmasını istemiyor gibiydi.

 

 

O hâlde gidelim mi?

 

 

Ah, lütfen ilerleyin.

 

 

Ainz ve ekibi, başkumandan önderliğinde Cüce şehrinde gururla yürüdüler. Ainzi gören Cüce anneler çocuklarını saklarken, acı verici sayıda meraklı göz üstlerine dikildi. Bu nedense onu hayal kırıklığına uğrattı.

 

 

Tabii ki dilediğinden daha az belli olabilirdi.

 

 

Eğer maske taksaydı, ona daha az insan bakardı. Ancak yüzünü gizlememesinin bir sebebi vardı.

 

 

Çünkü Cüce şehrine geldiğini duyurmak istiyordu. Eğer böyle bir istilaya karşı dıştan yardım almaları gerektiyse, Cüce ulusunda bir oyuncu olma ihtimali pek yüksek değildi. Ancak burada düşük seviyeli oyuncular veya geriye bıraktıkları eşyalar olabilirdi.

 

 

Mesela şu büyü mühürleyen kristal gibi.

 

 

Bu tarz eşyalar tarafından saldırıya uğramaktan kaçınmak için, ziyaret ettiğini dürüst bir biçimde kanıtlaması gerekiyordu. Böylece işleri gizli gizli halledemezlerdi.

 

 

Ayrıca nasıl bir elçi ekibi göndereceğine karar vermediği için, bu amaçta namevtleri kullanması daha olasıydı. Bu yüzden buna alışmalarını istedi.

 

 

Quagoa istilasının boyutuna rağmen kimse endişeli görünmüyor.

 

 

Ainz, başkumandana, bir tavernadan elleri birbirinin omuzlarında çıkan iki al suratlı cüce gördükten sonra sordu.

 

 

Kesinlikle leş gibi alkol kokuyorlardı.

 

 

Bunun sebebi insanların Quagoanın saldırıya uğradığını bilmemesi.

 

 

Bu neden peki?

 

 

Kendini koruma içgüdüleri ölümcül derecede kusurlu görünüyordu.

 

 

Başkumandan, Ainzin zihnini okumuşçasına yanıt verdi:

 

 

Quagoa istilası fazla hızlı yaşandı, bu yüzden bilgi yayılmadı. Konseyin kararına bağlı olarak yaklaşık bir saat içerisinde yayılmalı.

 

 

Hım. Astlarımdan köprüyü geri almalarını istedim, bunu başardıklarında şehir şimdilik güvende olacak, değil mi? Bu ülkeyle ticaret yapmaya başlayacağımız zaman bu çok önemli bir faktör olacak.

 

 

Söylemesi güç. Düşman güçlerinin boyutuna bakılırsa, karşı saldırı ne zaman adam akıllı başlayacak bilmiyoruz. Köprüyü geri aldıktan sonra, savunmamızı sıklaştırmamız, saldırabilecekleri yerlere bakmamız ve onlara karşı bir strateji planlamamız gerekiyor.

 

 

Ainz, içten içe pis pis sırıttı.

 

 

Görünüşe göre ileride bu ülkeyi satmak için bir sürü fırsat doğacak. O hâlde, Ölüm Şövalyelerine verilen köprüyü geri alma emrini değiştirmemek en iyisi olur.

 

 

“—Ne?!

 

 

Ainzin sesi, başkumandanı titretti.

 

 

Ayyyy! N-Ne demek istiyorsunuz Majesteleri?

 

 

Hayır... Yok bir şey. Bir şey dediğim yok. Hiç endişelenme. Daha fazla soru sormana gerek yokdedi Ainz, diğer adamın sorularını susturmak için katı bir sert tonuyla.

 

 

Hiç Ainzlik olmayan bu tepki, sakinliğini yitirdiği için verilmişti.

 

 

Yaptığı diğer iki Ölüm Şövalyesinden hiç ses seda yoktu, Feoh Gēr dolaylarında olmaları gerekiyordu.

 

 

Bu şok edici sonuç, yalnızca tek bir şeye işaret ediyor olabilirdi.

 

 

Ölüm Şövalyelerinin yenildiğine.

 

 

Hoh!

 

 

Ölüm Şövalyeleri, Ainze kıyasla oldukça zayıflardı. Ancak bu dünya şartlarında, bir ulusun en güçlü mensuplarına karşı bile heybetli rakiplerdi. İki korkutucu Ölüm Şövalyesini yenebilen biri, çok güçlü olmalıydı.

 

 

Ayrıca ikisi de neredeyse aynı anda kayboldular.

 

 

Dikkatlice yapılmış bir planın sonucu olarak aynı anda mı yok edildiler?

 

 

Biri onları alan büyüsüyle mi öldürdü?

 

 

Güçlü biri onları yalnızca tek bir vuruşla mı yok etti?

 

 

Bu sorunun cevabı her neyse, kesinlikle Kraliyet Başkentinde karşılaştığı tuhaf maskeli büyü kullanıcısından başka bir yüce varlık vardı.

 

 

Savunma odaklı Ölüm Şövalyelerini kendi başına yenebilen biri, 45. Seviyenin üstünde olmalıydı.

 

 

Yani bulundum mu?

 

 

Ainz mırıldandığı için başkumandan ona bakıyordu, ancak Ainzin onun için endişelenecek vakti yoktu.

 

 

Bu bilinmeyen, güçlü varlık muhtemelen bir oyuncuydu. Eğer Ainzin seviyesinde bir düşman bu dünyaya geldiyse, o hâlde iki Ölüm Şövalyesi onun için yalnızca çocuk oyuncağı olurdu.

 

 

Eğer burada Cücelerle bağı olmayan, oyuncularla alakalı bir varlık varsa, o zaman onlar da Quagoa tarafındalar mı? Shalltearın zihnini yıkayan kişilerle bağları var mı?

 

 

Göğsünde bir alev yandı.

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-12 16:18:20
Çeviri edit için teşekkürler
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-13 00:31:09
Çeviri için teşekkürler
jangaga (1332 puan) Üye
2021-02-24 10:05:00
Başkentte ki maskeli büyücü kim yüce felan diyor baya taştaşlı heralde
baonfelidas (1560 puan) Üye
2022-07-21 21:14:18
@jangaga, evileye anladığım kadarıyla
maahhaam (4749 puan) Üye
2021-01-27 14:56:44
Çeviri için teşekkürler
Demiurge (3142 puan) Üye
2021-01-21 19:39:32
Çeviri ve edit için teşekkürler
Overlord (32 puan) Üye
2020-12-26 13:53:51
Elinize sağlık
blade (3267 puan) Üye
2020-10-11 21:53:59
Çeviri ve edit için teşekkürler
KingWd (37 puan) Üye
2020-07-16 17:16:29
Desene ölüm şövalyeleri sadece köprüden düştüğü için öldü .q
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-09 10:34:50
Emeğiniz için teşekkürler
Unknowobject07 (679 puan) Üye
2020-05-07 05:36:43
ellerinize sağlık
ARS (1843 puan) Üye
2020-04-20 10:52:42
Bölüm için teşekkürler.
Vampire (369 puan) Üye
2019-12-05 09:11:02
Hahahaha
Ulaş (1600 puan) Üye
2019-09-24 18:11:09
Ainz adam konuşabileceği birine o kadar hasret ki ne olsa acaba oyuncu mu diye düşünüyor ajdjaha
Devilman (2387 puan) Üye
2019-01-20 15:26:39
Offf ainz tesadüf eseri yendiler sadece git bir bak düşün ulan düşün varsa bike senin gibi 100. Seviye mi dikkatli olmak iyidir de cesur ol cesurrr xD
bust3d (3373 puan) Üye
2019-01-14 20:20:16
çeviri için tesekkurler