Overlord

31 Ocak 2019
Çeviri: Lohengramm
Düzenleme: -
3061 Görüntülenme
Bu bölümü 39 Kişi beğendi.
Cilt 11

Ayaz Ejder Lordu- 19

Nedense hiç kan akmasını görmemeleri durumu daha da sürreal bir hâle getiriyordu.



N-Ne? Bu da ne böyle?!



Riyuronun, danışmanının inlemelerine verecek cevabı yoktu. Düşünceleri ağzından kelime olarak döküldü.



Bu kadar...



Kabile Lordum! Bu da nedir?! Daha önce gördüğümüz Golemlere hiç benzemiyorlar!



Üstlerine gelen bütün Quagoaları tek bir darbeyle uçuruyorlar. Bu artık bir savaş değildi. Katliam bile değildi. Bu resmen yok etmekti. Nüfuzlarını artırmak için topladığı yoldaşları artık resmen çöp gibi sağa sola atılıyordu.



K-Kaçmamız gerek!



Nereye kaçacaksın?!



Panikleyen astlarına bağırdı.



Bu tuhaf boyutta nereye kaçabilirsin?! Bu insanlar bizi geriye 10 bin kişi kalana kadar geberteceğini söyledi!



Astlarının söyleyecek lafı yoktu.



Bu ezici, canavarımsı gücü gördükten sonra düşmanlarının bir şaka olmadığını anladılar. İnanması çok zordu, fakat inanmaktan başka çareleri de yoktu. 80 bin sakinden yalnızca 10 bini hayatta kalacaktı.



Şimdi onlardan af dilemek istiyordu, ama o ikisinin gözünde biraz bile cana yakınlık yoktu. Ejder Lordunun gözleri bile daha şefkatli bakıyordu.



Sayımızı 10 bine düşürme tekliflerini değiştirmeye hiç niyetleri yok.



Bu imkânsız! Kabile Lordum! Bunlar da kim böyle? Cüceler buraya ne getirdiler böyle?!



Bu minik insanlar neden bu kadar güçlüler?..



Danışmanlarını dinlerken, bir ilham ışığı Riyuroya çarptı.



Yoksa o kızıl zırhlı çocuk bir Cüce silahı mı? Golemlerin yok edileceğini bildiklerinden daha güçlü bir şey mi yolladılar?



...Yani eğer onu yenersek, bundan da güçlü bir şey mi yollayacaklar?



Adamlarının ağlamaları yeri göğü inletiyordu. Yalnızca Riyuronun çevresindekiler sessizdi.



Adamlarımızı geri çekelim─”



Dur! Savaşmaları gerek! Başka çaremiz yok! Ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar, eninde sonunda yorulacaklar! Bu olduğunda da artık silahlarını sallayamayana kadar bekleyeceğiz, sonra da onları anlaşma yapmaya ikna edip onlardan af dileyeceğiz!



A-Anladım... Ama gerçekten yorulacaklar mı?



Riyuronun içten içe düşündüğü bir şeyi dillendirmişti. Ancak



Ne olursa olsun, canlı oldukları sürece yorulmaları gerek. Bizden daha dayanıklı olabilirler, ama elbet yorulacaklardır. O zamana kadar silahlarını sallatmaya devam edin! ...Yorulmasalar bile, öldürmekten sıkıldıklarında bir şeyler görüşebiliriz.



Kabile Lordu sonraki sözlerini söylemeye çekiniyordu, ama söylemesi gerekiyordu.



Ayrıca savaşsak bile kazanamayız! Böyle bir canavara karşı olmaz.



Adamlarının morali kaçacak kadar bozulmayacaktı. Riyuronun adamlarını saldırıya geçirmek için attığı çığlık, adamlarını korku nedir bilmez bir hâle sokmuştu. Tıpkı Vahşi Savaşçıların kafayı yeme hâllerinde olduğu gibi saldırı güçleri artmıştı, ama savunmaları düşmüştü. Daha da önemlisi korku etkilerine karşı bağışıklıkları vardı. Ancak Kabile Lordunun emirlerine ne olursa olsun karşı gelememeleri, iki ucu keskin bir kılıç gibiydi.



Büyük asker yığını, arkasına bile bakmadan saldırmaya devam etti ve sayıları yarı yarıya o kadar çabuk düşmüştü ki, gören kimse inanmazdı.



Şu an kimsenin konuşacak gücü yoktu.



Karşılarında bir trajedi yaşanıyordu ve bu kalplerini sarsıntıya uğratan tek bir kişinin işiydi.



Tek bir kişi hariç.



O kişi Riyuroydu ve kalan son cesaretini de topladı.



Siz seçilmiş kahramanlar!



Sesini yükseltemiyordu.



Riyuro karşısında Kırmızı ve Mavi Quagoaları ve özel yetenekleri olan diğer Quagoaları gördü. Hepsi kabilenin en güçlü dövüş birliğini oluşturmuştu.



Hiçbirinin Riyuronun çığlığına cevap vermeme sebebi, hepsinin kızıl zırhlıyı gözlerinde umutsuzlukla izliyor oluşuydu.



Onlar da kazanma şansı olmadığını sezmiş olmalıydı. İlk toplandıklarında gözleri çakmak çakmak parlıyordu, ama artık gözlerinde sanki ölülerinki gibi hiç ışık yoktu.



Savunma güçlerini korumak için onları çıldırtmamayı seçmişti, ama yanlış kararı vermişti.



Kabile Lordu yeniden sesini yükseltip onları gaza getirmeyi denedi.



Sizler bizim kozumuzsunuz! Düşman yoldaşlarımızın çoğunu öldürdü, yani yorgun olmalılar! Onlara acı çektirenler siz olacaksınız!



Yorgun olmaları gerekiyordu öyle demişti, ama hiç de öyle görünmüyordu. Kızıl zırhlı, kendisine saldıran tüm Quagoaları kesip, onları havaya uçurup, tuhaf mızrağımsı silahını durmaksızın savururken hiç de duracakmış gibi görünmüyordu.



Evet, haklısınız! Ne olursa olsun canlılar, yani yorulacaklardır! Yapabilirsiniz! İlerleyin! Kahramanlarımız!



Gönlünde bir umutla Riyuro, o kahramanları yolladı.



Adamlarına kızıl zırhlıya giden yolu açmalarını emretti. Ardından kahramanlar kızıl zırhlıya saldıracaktı



Riyuro gözlerini kapattı.



L-Lordum... Yüce Kabile Lordumuz...



Astlarının titreyen seslerini duyduktan sonra, yavaşça gözlerini açtı.



Bir... Bir şey demenize gerek yok. Biliyorum. B-Ben de gördüm...



Hiçbir şey değişmedi. Bu doğruydu. Hiç fark yaratmamıştı.



Tıpkı sıradan askerler gibi, seçilmiş kahramanlar da parça pinçik olmuş ve et yığını olarak havaya uçurulmuşlardı. Ve hepsi bir anda yaşanmıştı. Onlar da sıradan askerlerle aynı kaderi paylaşmıştı.



Yani... Yani...



Riyuro başka bir şey söyleyemiyordu. Kızıl zırhlının ne olduğunu bilmiyordu, ama bir Ejderden güçlü olduğu kesindi.



Riyuro artık hiçbir şey hissedemiyordu. Eğer sessizce zamanın geçmesini beklerse, sonuç düşmanın istediği gibi olacaktı.



... 2000 çocuk istediklerini söylediler. O miktarı ayırın.



Lordum...



...Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Yalnızca 10 bin kişi kalsak bile, hayatta kaldığımız sürece, bir gün... Bir gün Quagoayı yeniden büyütebiliriz.



Kimsenin Riyuronun sözleri karşısında söyleyebilecek bir şeyi yoktu. Bunun sebebi herkesin bunu içten içe anlamış olmasıydı.



Yapabilecekleri başka hiçbir şey olmadığının farkındalardı.



Riyuro çaresizce kafasını öne eğdi. Sanki güvenli bir yerde yürüyormuş da aniden bir canavar tarafından pusuya düşürülmüş gibiydi.



O değil de bu Büyü Krallığı neresi ki? Oranın Cücelerle ne alakası var? Biri lütfen anlatsın...



Bu mırıldanması içten geliyordu.



Her ne kadar reddetmeye çalışsa da, gözünün önünde yaşanan kıyım ona daha da büyük bir trajedi yaşanacakmış gibi hissettiriyordu.



Aniden Quagoa hizmetçilerinin kafesler tuttuğunu gördü. Bunlar yemeklik kertenkelelerin depolandığı kafeslerdi. Riyuro şimdi bunun sırası olmadığını biliyordu, ama stresten kafeslere doğru uzandı. Canlı bir kertenkele aldı ve tam kafasını ısırmak üzereyken, göbeğinde büyük bir acı hissetti, bedeni < şeklinde büküldü.



Tüm ırkına boyun eğdirecek mutlak bir hükümdarı yenebilmesine imkân yoktu. Yeniden gelişebilecekleri fikri o kadar saçmaydı ki buna karşı söyleyebilecek hiçbir şeyi yoktu. Kaç nesil geçerse geçsin asla bir ayaklanma çıkaramayacaklardı. Azellisia Sıradağları Quagoaları sonsuza dek heybetli efendilerine hizmet edip köle olacaktı.



Kertenkele, Riyuronun elinden kayıp kaçtı ve adamlarının bacakları arasında kayboldu. Riyuro Ahhdiye ses çıkardı, fakat bu bir çığlıktan çok bir iç çekmeydi. Ardından bayıldı ve kederden ağlamaya başladı.



Madem o kadar güçlüydünüz, en başta söyleseydiniz ya! Neden? Neden bana söylemediniz?!



Halkı tarafından tarihlerinin en büyük hükümdarı olarak görülen Quagoa Lordunun inlemeleri, kendi askerlerinin öldürdüğü çocuklarının çığlıklarına karıştı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
CodeKX (1676 puan) Üye
2022-08-13 19:41:28
Çeviri edit için teşekkürler
Midas (27 puan) Üye
2022-04-03 22:50:52
Çeviri için teşekkürler.
Monchen42 (1510 puan) Üye
2022-01-13 19:03:33
Düşmanınım başına gelmesini istemeyeceğim bir şey. Irk ne kadar kötü olursa olsun içim acıdı.
tsuyomi (1601 puan) Üye
2021-08-13 21:48:06
Çeviri için teşekkürler
Darksiders78 (24 puan) Üye
2021-06-25 23:04:45
Çeviri için teşekkürler ❤️
Demiurge (3142 puan) Üye
2021-01-23 15:53:06
Cidden sağlam bölümdü
Overlord (32 puan) Üye
2020-12-26 19:31:52
Elinize sağlık
blade (3267 puan) Üye
2020-10-14 00:17:27
Çeviri ve edit için teşekkürler
Vampire (369 puan) Üye
2020-09-18 12:03:12
Üzdü
Vampire (369 puan) Üye
2020-09-18 12:02:50
Üzdü
KingWd (37 puan) Üye
2020-07-17 14:41:51
Emeği geçen herkese teşekkürler.
Bazil (1684 puan) Üye
2020-07-14 12:16:36
Emeğiniz için teşekkürler
Hilmi_16 (66 puan) Üye
2020-04-17 14:25:09
Çeviri için teşekkür ederim.
soulking (1844 puan) Üye
2020-04-01 00:36:36
hakediyolar yapabilseler aynısını cücelere yapacaklardı
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-21 00:35:58
Çeviri için sağ olun
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-21 00:35:14
Sempati duymaya başlamıştım