Overlord

03 Kasım 2018
Çeviri: Kyuuseishu
Düzenleme: -
2649 Görüntülenme
Bu bölümü 25 Kişi beğendi.
Cilt 9

Kapanış

Kapanış

 

Soğuk gece rüzgarı uğuldayarak esti.

Rüzgar Brain Unglaus’un saçlarını ve kıyafetlerini dalgalandırdı.

“Hava buz gibi…”

Soğuk rüzgar ağzından çıkan beyaz buharla beraber mırıltısına alıp uzaklara taşıdı.

Bedeninin her bir köşesi şu an donuyordu.

Brain E-Rantel surlarının üstünde, üçünün savaştan önce buluştuğu yerde durmuş, amaçsız bir şekilde bakınıyordu.

Dışarıda karanlık dışında hiçbir şey yoktu.

Savaş sırasında… Hayır, Katze Ovası’ndaki katliam sırasında Krallık’ın vatandaşlarından birçoğu hayatını kaybetmişti.

Savaş alanından çıkarken ne gördüğünü hatırladı.

Yenilmiş insanlar yırtık ve hırpalanmış kıyafetleriyle cansız bir şekilde ayaklarını sürüyordu.

Brain gibi ölümün ve yaşamın kıyısında dolanıp duran bir savaşçı bile o mahşeri manzarayı aklından çıkaramıyordu. Üstelik hepsi tek bir büyü kullanıcısı tarafından yapılmıştı.

Surlarla korunan E-Rantel bile çok güvenli bir yer sayılmasa da kaçan askerler yorgun ve bitkin bir şekilde ipleri kesilmiş kuklalar gibi buraya sığınmıştı. Bulabildikleri yerlere tünemiş ve ölü gibi hareketsiz bir şekilde uyumuşlardı.

Brain yavaşça nefes verdi.

Ardından sessiz bir şekilde gökyüzüne baktı.

“Düşünmeden edemiyorum… Artık hiçbir şeyin önemi kalmadı.

Brain ellerine baktı.

O adamın cansız bedenini taşırken müthiş bir yük hissetmişti. Ne kadar denese de bunu unutamıyordu.

Harika bir insan ve harika bir rakipti. Her zaman bir adım önde olurdu.

O adamın, Gazef Stronoff’un, ölümü Brain için cidden büyük bir kayıptı.

Brain’e göre Gazef sıradan bir rakip değildi. Varlığı tek bir kelimeyle özetlenemezdi.

Dövüş turnuvasında ona ve yükselen onuruna karşı kaybetmişti ve Brain o günden sonra Gazef’e karşı kazanma hırsıyla yanıp tutuşmaya başlamıştı. Tüm bunlar yüzünden Brain, Gazef’in olamadığı şeyler olmuştu.

Brain Unglaus, Gazef yüzünden yaşamış, büyümüş ve kendini geliştirmişti. Gazef denilen adamın gücü Brain’in geçmesi için hayatını adamasını gerektirecek kadar fazlaydı. O her zaman geçilemeyecek bir duvar olmuştu. Ve de babası kadar yakın tek kişi…

Ardından birden bire geçmesi gereken hedefi yok olmuştu.

Gazef Stronoff, Brain’in gözlerinin önünde ölse bile heybetli bir dağ gibi dikilmişti.

Brain bir keresinde Shalltear Bloodfallen ile birlikte gerçek gücün ne olduğunu görmüştü. O sıralarda bir süreliğine depresyona girmişti ve kendini kurtaramıyordu.

Güçlü olduğu gerçeğine güvenmesine rağmen Shalltear tarafından yenilince güçsüz olduğunu anlamıştı. Brain bunu çok rahat bir şekilde kabullenebilirdi.

Ama Gazef farklıydı.

“Ainz Ooal Gown çok rahat bir şekilde Shalltear Bloodfallen kapasitesinde bir canavardı. Buna rağmen Gazef ona meydan okudu.”

Ayrıca kendi hayatı gibi değersiz bir sebepten düello istememişti. Gazef’in gösterdiği tavır, Brain’in bir bebek gibi ağlayarak Shalltear’a kılıç salladığı halinden çok daha farklıydı.

Nasıl böyle olabilmişti?

“Anlamıyorum. Neden kaçmadın ki?”

Konuşma ona tıpkı kan kusmak gibi zor geliyordu.

“Neden ölmeyi seçtin? O canavardan kaçmak daha iyi olmaz mıydı? Gücünü korusan ne olurdu? Neden?! Ölmek istiyorduysan ben de seninle ölmek istiyordum!”

Eğer Gazef’i geçemeyecekse onunla birlikte ölmek istemişti.

Brain bakışlarını kemerindeki silaha çevirdi.

Bu silah Jilet Kenar idi. Geçici süre taşımasına izin verilmişti.

Brain Jilet Kenar’ı çekti ve bir dövüş sanatı aktive etti.

“[Dörtlü Işık Keskisi]”

Gazef’in Brain’i turnuvada yenerken kullandığı teknik.

Dört ışık yayı yakınlardaki tırabzanları paramparça etti. Kılıç metali sanki suyu kesiyormuşçasına rahatlıkla kesmişti.

“Sen… Böylece… Sana hayranlık duydum… Seninle birlikte ölmek istedim.  Neden yanında savaşmamı istemedin? Neden seninle ölmeme izin vermedin!”

Brain elleriyle yüzünü kapattı.

Gözleri yanıyordu ama gözyaşları akmamıştı.

Tam o sırada Brain’in kulaklarına birkaç ayak sesi geldi. Buraya sadece tek bir kişi gelebilirdi.

“İnsan yaşlandıkça gözyaşları akmaz derler. Sanırım bu doğruymuş.”

Bence senin için değerli olan kişileri kaybetmenin yaşla bir ilgisi yok.”

Boğuk bir ses beklemişti.

“Affet beni Climb-kun. Her şeyi sana yükledim.”

Brain gözlerini ovaladı ve kılıcını geri kınına soktu. Climb garip bir ifadeyle yanında durdu.

“Ancak… Orada olsam bile bir işe yaramazdım değil mi? O şartlar altında kimse Kral’ı öldürmeye çalışmazdı. Söylesene, sonra ne oldu?”

“Prens Barbro hâlâ dönmediği için onu aramak için bir ekip yolladılar.”

Ve bunun için harcayacak askerleri olmadığı için maceracıları görevlendirmişlerdi.

“Ondan sonra ise E-Rantel’i teslim etme olayı var. Herkes hemfikir oldu. Tüm soylular onayladı. Kral bile.”

Kraliyet Partisi’ndeki soylular bile onaylamıştı.

Şeytani kargaşa sırasında kraliyet partisinin gücü oldukça artmıştı. Güçleri artmış olsa da Katze Ovası’na gönderdikleri ordu muazzam kayıplar vermişti ve bunun da büyük sonuçları olacaktı. Özellikle de Kraliyet tarafından yönetilen E-Rantel’i verirlerse en büyük kayıpları kraliyet ailesi verecekti. Bunu büyük ihtimalle hayatta kalmak için yapmışlardı.

Bu sefer kraliyet partisi zayıflarken soylu partisi güçlenmişti.

Gelecekte bu ne anlam ifade edecekti?

İstemsizce Climb’a baktı ve titrediğini gördü.

Öfkeden çok korkudan titriyordu. Savaştaki korkunç görüntüler aklına gelmiş olmalıydı ve bu titreme de büyük olasılıkla bunun bir işaretiydi. O mutlak umutsuzluk hâlâ bedeninde ve kalbinde duruyor olmalıydı.

“Şimdi bile, onları düşündüğümde bedenim kendiliğinden titriyor.”

Bahsettiği şeyler insan dışı bir biçimde güçlü olan o şeyler olmalıydı.

“Hey, söylesene. Gazef neden bir düello istedi?”

Climb’ın suratını şaşkınlık kapladı. Tam ne dediğini anlamadığını düşündüğü ve cümlesini tekrar edeceği sırada Climb cevap verdi.

“Sadece kendi fikrimi belirteceğim, olur mu?”

“Olur. Söyle bakalım.”

“Bize göstermek istemiş olabilir mi?”

“Neyi göstermek?”

“Büyücü Kral Ainz Ooal Gown’un gerçek gücünü. Eğer öyleyse bize bir gelecek bahşetmek istemiş olmalı.”

“Gelecek mi=”

“Evet. Gelecekte ona karşı savaşmamız gerekirse onun hakkında bilgi edinip taktik geliştirmek için.”

Bu hiç beklenmedik bir cevaptı. Fakat duruma tam uyuyordu. Climb doğru bir şey söylemişti.

O adam küçücük bir bilgi kırıntısı edinebilmeleri için hayatını ortaya koymuştu. Buna rağmen Büyücü Kralı bir büyü kullanıcısı olmasına rağmen korumaları olmadan yakın dövüşe girmişti. Yine de Gazef onunla bir daha savaşmak zorunda olmalarına karşı hayatını vermişti. O zaman bu fırsatı kime verecekti?

Brain kendi kendine güldü. Böyle olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Bu durumda… Gazef’in ne düşündüğünü artık biliyordu.

Brain düşünceler arasında kaybolmuşken Climb, sessizliğe daha fazla katlanamıyormuşçasına bir soru sordu.

“Eğer yanılmıyorsam Stronoff-sama diriltilmek istemiyordu?”

“Gazef öyle birisiydi.”

Yeniden doğma büyüsü kullansalar bile bu, birinin dirileceğini garantilemiyordu. Efsanelere göre birisi hayatından memnunsa yeniden dirilmeyi reddedebilirdi.

“Kral henüz bunu kabullenmişe benzemiyor.”

“Gayet doğal. Ama o herif bir daha gelmeyecek. Yine de oldukça sürprizdi.”

“Evet. Gazef-sama’nın ne düşündüğünü anlayamıyorum. Hayata gelip sadakatini sunmaya devam etse olmaz mıydı? Ben olsam öyle yapardım.”

“Öyle mi? Bence de öyle yapardın. Ama bana gelirsek… Öldükten sonra beni geri getirme. Yaşamımdan mutlu değilim ve… Daha da devam edebileceğimi sanmıyorum.”

“Ben ise yine de dönmeyi seçerdim. Yapabilirsem bedenimi toz olana kadar Renner-sama’ya adamak istiyorum.”

Krallık’ta sadece tek bir kişi yeniden canlandırma büyüsü kullanabilirdi. Bunun için isteyeceği bedelin de haddi hesabı olmazdı. Ama mezardan çıkmanın bedeli buydu.

Şeytani kargaşa sırasında tüm maceracılar teknik olarak tek bir takıma aitti, bu yüzden bir istisna olmuştu. Ancak normal şartlarda yeniden canlanma çok yüksek masrafları olan bir şeydi. Normal siviller ve askerler tüm hayatları boyunca çalışsalar bile bunu karşılayamazdı. Aynısı Climb için de geçerliydi.

Prenses-sama’n memnuniyetle o ücreti öderdi, Brain aklındakileri söylemedi. Onun yerine “Öyle mi?” demekle yetindi.

Tekrar bir sessizlik çöktü. Sessizliği bozan kişi bu sefer Brain oldu.

“O herifi yenmeyi cidden de istiyordum.”

Climb cevap vermedi. Brain de cevap vermesini istemiyordu zaten. Hayır, mantıklı düşündüğünde Climb için bu sözler gereksizdi. Ama nedendir bilinmez, yine de söylemek istiyordu. Kalbinde birçok şey birikmişti.

“Geçmişte ona kaybettim. O yüzden onu yenmek istedim. Ama şimdi bu imkânsız… Gitmesine izin verdim.” Brain gökyüzüne baktı. “Siktir…”

“Brain-san.”

Ne yapmalıyım?

Gazef’in vasiyeti konusunda ne yapmalıyım?

“Hayır, böyle olmalı. Niye kafam bu kadar karıştı ki? Sadece iki seçenek var. Yola devam et ya da etme. Galip mi… Olmak istiyorum? Şey gibi mi…”

Her şeyin sonunda tek bir cevap yok muydu?

Brain vahşi bir şekilde gülümsedi ve Jilet Kenar’ı havaya kaldırdı.

“Hıh! Kim yoluna devam edemez ki!”

Brain kalbinin derinliklerinden bağırdı.

“Ölmeyi seçen sensin! Nasıl kolay yolu seçebilirsin be? Git de tahtalı köyde pişmanlık duy! Ben… Ben seni kendi şeklimde geçeceğim! Climb! Haydi gidip içelim! Biraz şarap alıp eğlenmemize bakalım!”

Ne yapacağını bilmiyordu.

Ancak Gazef’in vasiyetini öylece almak da istemiyordu. Eğer öyle yaparsa, ne yaparsa yapsın onu geçemezdi.

Ayrıca gelecekte büyük ihtimalle Gazef’i tekrar tekrar düşünmeye devam edecekti. Ancak şu an kendini kaybedip unutabilirdi.

Elleriyle Climb’ın omuzlarına vurdu ve zorla yürümesini sağladı. Ellerindeki yük azalmış gibi hissediyordu. Çok az bile olsa.


Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
Jester (1457 puan) Üye
2021-08-31 14:22:09
Ceviri icin tesekkurler
ozant40 (42 puan) Üye
2020-09-23 23:00:19
Sağolasın agam
ARS (1843 puan) Üye
2020-08-05 02:03:48
Bölüm için teşekkürler. Eğer Ainz'in gücünü göstermek için yapmışsa fazla işe yaradığını düşünmüyorum.
ViJinix (1266 puan) Üye
2020-09-04 21:19:43
@ARS, zaten gücünü göstermedi. nasıl ona karşı hazırlanacaklarmış merak içerisindeyim :D
Bazil (1684 puan) Üye
2020-06-25 14:16:13
Emeğiniz için teşekkürler
deden18 (428 puan) Üye
2019-10-19 13:09:10
elinize sağlık
Vampire (369 puan) Üye
2019-03-19 11:34:34
Güzel bölümdü elinize sağlık
Lucifer (14 puan) Üye
2018-12-30 11:53:13
Emin değilim ama bana göre Gazef Ainz sama tarafından tekrar diriltilebilir. Krallıkta zaten Ainz samanın yaptığı ölüm büyüsünü kaldırıp diriltme büyüsü yapabilecek büyücü yok bir şekilde bu krallık eğer Ainzin krallığı altına girerse veya müttefik olursa Gazef diriltilebilir ama yine de sanmıyorum yazarın böyle bir şey yazacağını