Theoden

30 Temmuz 2019
Çeviri: 104
Düzenleme: AntiYasuo
748 Görüntülenme
Bu bölümü 3 Kişi beğendi.

Yaft Kombosu

Turganın bu haince planını gören Ducia; gözlerinden akan yaşlardan dolayı, bir aptal gibi hissediyordu. Turganın yaftının Kıyımın ucunda biriktiğini gördüğünde, Dragutun Turgana sarılmaya devam ettiğini gözlemledi. Neden hala kaçmıyor diye de içinden geçirmeden edemedi Ducia. Turganın yıldırımı, büyük bir gürültüyle patladığında, Dragut hala oğluna sıkıca sarılıyordu. Evlat zaferi ön planda tutarken, babaysa evladının varlığını hissederek acı çekmeyi kabullenmiş gibi görünüyordu. Yıldırımın tüm etkisini bedenine kabul eden Dragutun karnında kocaman bir yara açıldı ve yaklaşık 40 metre kadar yuvarlandıktan sonra, sırt üstü yere düştü.

Ducia Dragutun karnına açılan yaranın büyüklüğünü gördüğünden dolayı panikleyerek düştüğü yere doğru koştu. Zira kim olursa olsun, bedeninde öyle bir yara açıldıktan sonra, hiçbir şey olmamış gibi savaşa devam edemezdi. Dragutun özünün azaldığını hissetmemesine rağmen, onu iyileştirmek amacıyla yanına gitti Ducia.

Karnındaki yara sandığından daha derindi ve bazı iç organlarının görünmesine sebep oluyordu. Ducianın bedeninden iyileştirici ışık huzmelerinin çıktığını fark eden Turgan da yaptığından pişman olarak babasının yanına koştu. Babasının karnındaki yarayı gördüğündeyse, kendinden tiksinecek kadar kötü hissetmişti. Gözleri doldu ve kıyımı elinden düşürdü.

İşte tam o sırada Dragutun tam da tepeden gelen sesini duydu Turgan. Dragut hemen altında yatıyor olmasına rağmen, başını iç güdüsel olarak yukarı çevirdi ve havaya baktı. Turgan boş boş havaya bakarken, Dragutun bedeni bir anda ortaya çıktı ve bu kez Turganın suratına afilli bir yumruk oturttu. Turganın yumruğu yiyip kendinden geçmeden hemen önce duyduğu son şey babasının verdiği ikinci ders olmuştu.

“ Ders 2 : Sen bokunla oynarken dünyayı karşısına alabilmiş bir adama karşı dövüşüyorsan, asla gardını indirme. Çünkü sen indirsen de o asla indirmeyecektir. “

Bu manzarayı gördüğünde Ducia şoka uğramış ve üst üste ikinci kez kendini bir aptal gibi hissetmişti. Yaşadığı duygu geçişlerinden olsa gerek, mimikleri seyiriyordu ve kime kızması gerektiğini bilmiyordu Ducia. Dragut muzaffer edasıyla yanına geldiğinde merakını gidermek adına sordu.

“Tam olarak ne yaptınız Serdar Dragut? Hiçbir şey anlamadım da boyut kapısı falan da açmadınız. Ayrıca hala yerde yaralı bedeniniz yatıyor.

“ Amca de. “

“ Anlamadım? “

“ Bana amca ya da abi de. Oğlumun arkadaşı değil misin? Bu kadar resmi olma artık. “

“ Peki Dragut amca. Yaptığın şeyin nasıl olduğunu anlatır mısın ? “

“ Ha o mu, o kolaydı ya. Sadece üç farklı yaft kullandım “

“ Ü üç farklı yaft mı? Hem de boyutlu olanın dışında? Hangileri anlat lütfen Dragut amca. “

“ Turgan saldırısını başlattığı anda, ondan kaçma şansım olmadığından ilk önce bir klon oluşturdum    ( illüzyon sanatı – 8. Seviye, Tuğ general Johnun kullandığı yaft). Bu yaftta oluşturduğun ilk klon senin yerine geçer ve sen de ondan birkaç metre uzakta belirirsin. “

“ Ama senden hiç iki tane olmadı ki Dragut amca ? “

“ Olmadı çünkü aynı anda Gizlilik sanatının( 7. Seviye ) ilk kapısını açarak görünmez oldum, ardından da Turgan özümü hissedemesin diye Varlık bariyerini kullandım ve kenara geçip gözlerindeki pişmanlığı izledim. “

“ Varlık bariyeri mi? Bu benim kullanabildiğim yaftın aynısı. “

“ Ooo öyle mi? Daha bu yaşta 5. Seviye bir yaft kullanabildiğine şaşırdım. “

“ B b beşinci seviye mi? “

Ducianın kitabının kapağındaki yazılar silindiğinden, Güç bela yaft kitabının adını okuyabilmiş olsa da, seviyesini hiç öğrenememişti. Kitabın başka bir kopyasıyla da karşılaşmadığından, seviyesini öğrenmesi bugüne kısmet oldu.

“ Aynen öyle. Bir azrak için oldukça iyi bir seçim olmuş. Ama eğer kullanabildiğin tek yaft buysa, yeterli değil. Mutlaka üzerine bir şeyler koymalısın. “

“ Bu konuya girmeden önce bir şey sorabilir miyim Dragut amca ? “

“ Tabi ki. Buyur seni dinliyorum güzel kız. “

“ Siz insan mısınız acaba? “

“ Nasıl yani? Anlamadım “

“ Bu bahsettiğiniz yaftlardan ikisini hiç duymadım. Bu yüzden üst seviye yaft türleri olmalılar haksız mıyım? “

“ Çok da üst seviye değiller aslında. Birisi 7. Diğeriyse 8. Seviye yaftlardı. “

Ducia bu cevaptan sonra, konuşmaya daha fazla lüzum görmedi. Zira artık emin olmuştu. Bu kadar üst seviye yaftları üst üste kullanıp da özünden bir gram kaybetmemiş bir adam kesinlikle insan olamazdı. 5. Seviye yaft kullanabiliyor olup, amcası Rayi bile geçmiş olmasını kutlamaya dahi fırsat bulamadan, Dragutun yaft seviyelerini duyup tüm enerjisini kaybetmişti. Bir an bu yaftlar üst seviye değilse, Üst seviye bir yaft kaçıncı seviyeden başlıyor diye sormayı düşünmüş olsa da ; alacağı cevaptan korkarak vaz geçti.

“ Ama varlık bariyerine rağmen, ben özünü hissedebiliyordum Dragut amca. Bir azrak olduğumdan dolayı mı ? “

“ Ha ha neyi hissetmişin? Bu da benim küçük sırrım işte. Ama şu kadarını bil ki, Bunu yapabilmek için Varlık bariyerinin son kapısını açabilmek şart. Ben de öyle yaptım ve yaft kombomla kendi varlığımı gizleyip, kendi özümü klonumda gibi hissetmenizi sağladım . Zaten bu yüzden klonlandığım yaftın adı illüzyon sanatı. İllüzyon sanatıyla Varlık bariyerini doğru komboladığında ne kadar da muhteşem bir etki oluyor değil mi? “

Dragut yaftlardan bahsetmeye başladığında, adeta bir çocuğa dönüşmüştü. Bir çocuk gibi kendi yaftlarını açıklamaya bayılıyor ve sanki karşısında duran annesinden bir aferin bekliyor gibiydi. Ancak Ducia bu yaştaki bir adamın, böyle bir beklenti içinde olduğunu fark edebilmek için çok gençti ve sadece onaylamakla yetindi.

“ Hı hı kesinlikle çok etkileyici bir kombo. “

Ducia Dragutu onaylamış olmasına rağmen, yaft kombosunun ne olduğunu dahi tam olarak bilmiyordu. Ama karşısında yaft konusunda bilge sayılabilecek bir adam varken, bundan yararlanmalıydı ve böyle de yaptı.

“ Yaftının üzerine eklemelisin demiştin Dragut amca. “

“ Evet kesinlikle eklemelisin. Yoksa Ağaç arkalarında gizlenip, benim salak oğlumun gücünü arttırmaktan başka bir şey yapamazsın. Bir azrak bundan ibaret değildir ve sen akıllı bir azrak kızı olarak, çok daha fazlasını yapabilecek durumdasın. “

Ducia, demin gördüklerinden sonra, Dragutun iltifatlarına rağmen, nedense özgüven eksikliği yaşıyordu ve Dragut ne söylerse söylesin; hiç birini başarabileceğine inanmıyordu. Şimdi iki haneli sayıların olduğu yaft kitaplarından bahsedecek bana ve bunu yaptığında düşüp bayılacağım muhtemelen. Ama yine de soracağım yoksa içimde ukde kalacak.

“ Peki Dragut amca, Engin yaft bilginle bana önerilerde bulunur musun lütfen? Hangi yaft kitabını edinip kendimi geliştirebilirim ? “

“ Sadece bir yaft daha mı öğreneceksin ? “

“ Daha fazlasında da ustalaşabiliyor muyuz ? “

“ Ha ha dalga mı geçiyorsun? Tabi ki ustalaşabilirsin. “

“ Ama bize akademideyken, bir ya da en fazla iki yaftta ustalaşabileceğimizi söylediler. “

“ Evet okullarda öyle anlatırlar. “

“ Peki bu doğru değil mi? “

“ Doğru. “

Ducianın sabrı taşmış olmasına rağmen, saygısını bozmadan alabileceği tüm bilgiyi almaya çalışmaya devam etti. Sesi titremişti ve bir gözü seyirmeye başlamıştı.

“ Doğruysa nasıl birden fazla yaft kitabı alıp ustalaşabilirim Dragut amca ? “

“ Doğru ustalaşamazsın. “

Ducianın sabrı kalmamıştı ve şeytani bakışlarını takınıp bağırdı.

“ Ustalaşamayacaksam baştan neden sadece 1 kitap mı alacaksın diyorsun o zaman aptal üstadının babası amca ? “

“ Ben yaptım ve tek yapan kişi de ben değilim. İmparatorluk tüm generalleri en az üç farklı yaftın ilk beş kapısını açabilirler ve onlardan daha yüksek rütbeli ve genel anlamda daha güçlü bir sürü general var. Dünyanın kalanından bahsetmiyorum bile. “

“ Peki sen kaç farklı yaft kullanabiliyorsun Dragut amca? “

Dragut elinin parmaklarını tek tek açmaya başladı. İçinden kullanabildiği yaftları sayıyor olmalıydı. Tıpkı oğlu gibi kötü bir matematiği olmalı diye düşündü Ducia. En fazla dört, taş çatlasa beş farklı yaft kullanabiliyordur bunun için düşünmeye ne gerek var? Ducia içinden düşüncelerini tekrarlarken Dragut ise tek tek parmaklarını açmaya devam ediyordu. Baş parmağı, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı, serçe parmak, diğer elinin baş parmağı, diğer elinin işaret parmağı… Ducia’nın göz bebekleri büyüdü ve elleriyle Dragutun ellerini yakaladı.

“ Lütfen dur Dragut amca. Biraz daha devam edersen hüngür hüngür ağlayacağım. “

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar