Theoden
Kurtarma Operasyonu 2
Su mermisinin Nebiayı sıyırmasıyla beraber, Nebianın üniforması kesilmiş ve omuz kısmı arkasına doğru düşmüştü. Sol omuzunun tamamı ve sol göğsünün üst tarafının açıldığını fark edince, utanarak sağ eliyle göğüsünün üst kısmını kapattı ve bunu yaparken de silahını yere düşürmüş oldu. Jeo rakibinin dikkatinin dağılmasından çevresine şöyle bir göz gezdirdi ve kurtarma takımının orada olmadığını görünce biraz rahatladı.
Alper ise Tüm general Solid ile kıran kırana bir mücadeleye tutuşmuştu ve onların savaşı, Jeonun istemeyeceği kadar gürültülüydü. Amacına ulaşmış olan jeonun gözleri, üniformasının yırtılan kısmını elleriyle kapatan Nebiaya takıldı. Genç kadının bu haldeyken doğru düzgün savaşamayacağını anlayınca da, tek hamle de Nebianın arkasına geçip, kendi ceketini genç kadının omuzunun üzerine bırakıp öylece bekledi. Nebia bu hareketi beklemiyordu ve bir anda düşmanını arkasında hissedince panikleyerek başını arkaya çevirdi. Ama gördüğü şey üzerine bırakılan ceket olmuştu.
“ Ne yapıorsun sen ? Bir savaşın ortasında olduğunun farkında mısın suçlu? “
“ Gayette farkındayım ve iffetinin derdine düşmüş bir kadına karşı kolayca kazanmak istemiyorum. “
Nebia ile Jeonun aralarında bir metreden daha kısa bir mesafe olmasına rağmen, Nebia beklenmedik şekilde kılıcını yerden alıp, kısacık mesafede olabileceği kadar hızlı savurdu.
“ Suyun Kudreti - Donma Noktası “
Kılıcının etrafı ince bir su tabakasıyla sarıldı ve bu su tabakası anında katılaşarak keskin bir hale büründü, kılıcının tam ucundaysa oldukça sivri bir buz kütlesi göze çarpıyordu. Jeo bu kez yaftını kullanmak için yeterli zamana sahip olmadığından, bedenini kaçırdı ancak yinede koluna küçük bir çizik almaktan kaçamadı.
“ Bir kadın olduğum için gardını düşürme ve bana acımaya kalkma. Korgeneral rütbesine getirilmiş iki kadından biriyim ki bunun anlamını biliyor olmalısın. Bir sonraki hatanın bedelini canınla ödersin. “
“ Ben öyle bir şey söylemedim. Ama sana yakınlaştığımda da güzelliğinden etkilendiğimden, reflekslerim zayıflıyor. Bu yüzden uzakta durmaya özen göstereceğim. “
Korgeneralde olsa bir kadındı Nebia ve sözde elit ancak fazlasıyla resmi ve sıkıcı ortamlardan sonra, bir adamın açık açık kendisine yürüyor olmasından da hoşlandığını inkar edemezdi. Jeo ceketini çıkardıkran sonra üstü tamamen çıplak kalmıştı ve bu haldeyken, normalden çok daha çekici görünüyordu.
“ İstediğin gibi savaş ama dediğim givi hata yaparsan cezalandıracağıma emin olabilirsin. Suyun Kudreti – Okyanus girdabı( 7. Seviye 7. Kapı ) “
Bunu söylediğinde havada tonlarca ağırlıktan oluşan okyanus suyu peyda oldu ve havada bir hortum gibi dönen girdaplar oluşturdular. Bu girdaplar Sophianın Herakliada oluşturduğu girdaplara göre çok daha büyük hacimliydiler ve çok daha hızlı dönüyorlardı. Toplamda iki girdap vardı ve bir tanesinin içine girdi Nebia, bir nevi kalkan olarak kullanıyordu onu ve etrafındaki küçük bir su kütlesinin dönmeden kalmasını sağladığından, kendisi hareket etmeden suyun içinde bekleyebiliyordu. Amacı Jeoyu bir girdabın içinde tutarak, o girdabı donma noktasıyla buzlaştırmaktı ancak, suyun miktarındna dolayı bunu yapabilmek için zamana ihtiyacı vardı.
Diğer Girdabı, onu yutması için Jeonun üzerine gönderdi. Nebia artık hiç konuşmuyor ve gözlerini kapatmış, yaftıyla bir bütün olmuş gibi görünüyordu. Birkaç saniye sonra Jeo, hızla üzerine gelen girdap tarafından yutuldu ve içinde dönmeye başladı. Ancak o sırada bir şey fark etti. Suyun içinden görebildiği kadarıyla, Alperin karşısında birden fazla kişi göze çarpıyordu ve Alper bedenini güçlendirip savunma pozisyonuna geçmişti.
Bir başka general daha ortaya çıkmış olmalıydı ve durumun vehametini fark eden Jeo bir an önce Korgeneral Nebiadan kurtulup, Alpere yardım etmesi gerektiğini fark etti. Hemen bulunduğu girdaptan çıkarabilmek adına, özel bir maddeden yapılan ve çelikten dahi sağlam olan zincirini çıkardı. Suyun tüm yavaşlatma etkisine rağmen, Girdabın döndüğü yönün aksine doğru hızla çevirdi. Etrafındaki küçük bir alanda etkili olduğunu fark edince de oradaki boşluktan yararlanarak, yuttuğu sulara aldırmadan, yaftını kullanmaya yetecek kadar ses çıkarmayı başararak söyledi.
“ Medde yönetimi-hacimsel artış. “
“ Havada çevirdiği zinciri birden uzadı ve yeterli boyuta ulaşınca da, girdabın hareketsiz bir su kütlesine dönmesini sağladı. Bu olduğunda Jeonun içinde bulunduğu su kütlesi, yer çekimi etkisiyle gürültüyle yere dökülüp, büyük bir alanı çamur haline getirdi.
Nebianın hala kendi girdabının içinde durduğunu fark eden Jeo sıçrayarak girdabın içine girdi ve bir avuç suyu elinde tutarak söyledi.
“ Madde yönetimi – Kütle Kaybı “
Bunu söylemesiyle beraber, Girdap avucunun içine girecek kadar küçüldü ve girdabın içinde fazlasıyla odaklanmış halde, gözleri kapalı duran Nebia tam yere düşmek üzereyken onu yakaladı Jeo. Gözlerini açtığında Jeonun kollarında olduğunu gören Nebianın yanakları bir kez daha kızarmıştı ve tam öfkeyle saldırıya hazırlanırken, Jeonun bir sonraki hamlesine maruz kaldı.
“ Kırılmaz zincir,Mumyalama sanatı. “
Jeo elindeki yeterince uzun zincirle, Nebiayı adeta bir mumya gibi sarmıştı ve yüzü dışındaki hiçbir yerini hareket ettirmesi mümkün değildi. Tam arkasını dönüp Alpere yardıma gitmeye karar vermişti ki, Nebia panikle bağırdıı.
“ Jeo dikkat et. Sağında “
Jeo başını sağına çevirir çevirmez, üzerine uçarak gelen ve oldukça ağır görünümlü bir balta gördü. Başını iyi bir refleksle kaçırmış olsa da, baltanın keskin kenarı, omuzuna pek de küçümsenmeyecek bir kesik açmıştı. Öfkeyle ayağa kalktı ve arkasına döndü Jeo. Gördüğü manzara üzücüydü. Kırmızı üniformalı bir seçkin elit ve bacağına bir yara almış, öylece duran tüm general tam karşısında duruyorlardı. Alperin ise bedeninde kalbinden girip sırtından çıkmış bir mızrak saplı duruyordu.
“ Hanginizdi ? “
“ Sahibi bile bize hizmet ediyorken, ezik arkadaşlar bulup, buraya saldıracak kadar mantığını yitirmiş ve gözünü karartmış İntikamın Kırbacı Jeo… Bir de hesap mı soracaksın bana ? “
“ Alperi öldüren hanginizdi ? “
“ Biraz daha sabretsem, bunu yapan onurlu tüm generalim Solid olacaktı ancak ben acele ettim ve mızrağımı kalbine geçirmiş bulundum. “
Jeo hiçbir şey söylemeden, kararmış gözleriyle seçilmiş elitin üzerine doğru emin adımlarla ilerledi. Birkaç adım attıktan sonraysa, Seçilmiş elit kolunu havaya kaldırıp indirdi, bunu yaptığında, Jeonun üzerine arbalet oklarından ve çeşitli yaftlardan oluşan bir saldırı yağmuru yağmaya başladı. Jeo hiç istifini bozmadan yürümeye devam ederken, kalkanını eline aldı ve hacmini arttırdı. Kalkanının üzerine oklar saplanıyor, çeşitli yaftlar yapışıp kalıyorlardı.
Birkaç gün önceki saldırı girişiminden sonra, yeni önlemler alınmıştı ve bu önlemlerden birisi de, Yer üstündeki tek binaya yeni teknolojiyle bir alarm yerleştirilmesi olmuştu. Bu alarm zindanın üzerine hiç ses vermezken, yer altında bulunan ve önemli kişilerin bulunduğu odaların tamamında çalacak şekilde tasarlanmıştı ve çoktan bu alarma basılmıştı bile. Basan kişiyse bir başka korgeneral olan Pizarro idi.
Etrafta bir sürü düşük rütbeli asker belirmişti ve Jeoya yakın olmamaya dikkat ederek saldırılarını onun üzerine gönderiyorlardı. Sessiz olması gereken operasyon, şimdiden fazlaca curcunaya sebep olmuş gibi görünüyordu ve hiç kayıpsız geçilmesi amaçlanırken, en güçlü ikinci üyeleri olan Alper çoktan yaşamını yitirmişti. Jeo bir yandan karşısındaki orduyla nasıl baş edeceğinin hesaplarını yaparken, aklının bir köşesinde de beraber hareket ettikleri ekibin diğer üyelerinin akıbetini düşünüyordu.
Bu sırada üzerine gelen ok ve yaft yağmuru hiç kesilmiyordu ancak bu Jeonun ilerlemesine mani olamıyordu. Jeo üzeründe duran kalkandan dolayı, sadece önüne ve aşağıya görüş alabiliyorken birkaç adım sonra önünde duran bir çift bacak ve yeşil bir üniforma daha fark etti.
Artık karşısında bir seçkin elit, bir kor general ve bir de yaralı tüm general olduğunun farkındaydı ve buraya yalnız başına gelmediğinden, kaçıp gitmek gibi bir şansı görünmüyordu. Seçilmiş Elitin hareketiyle saldırı yağmuru kesilmişti ve Pizarro sonunda yüzünü gösterip konuştu.
“ Lordum bir haini öldürdü diye ondan intikam almak istediğinin farkındayım. Ancak ona ulaşman için beni geçmen lazım ve şunu da bil ki, karşındaki tek engel ben olmayacağım, dağılmış intikamın kopmuş kırbacı Jeo. “
-