Yeni İsme alışmak-Gizemli Kadın

Turnuva günü Saif uyanmadı. Bu sebepten ertesi günün akşamı Saif’i n kasabaya geldiği güne şahit olan insanlar o günü anlatmaları için tavernada toplandılar.  Başkan ray ile konuşan kır saçlı kadında oradaydı. Kendisini tanıttığından orada olmasında sakınca görmemişlerdi kendisi Seral kasabasının bağlı olduğu şehrin en gözde okulunun müdürüydü. Müdürlük yaptığı okula öğrenci olarak girmek o kadar zordu ki seral kasabasının güç festivalinin şampiyonu dahi bu şansa erişemezdi. Sadece önemli ailelerin ferdlerinin ve üstün yeteneğe sahip gelecek vaad eden gençlerin okula giriş şansları mevcuttu. Özetle bu sebepten dinlemesine izin verilmişti. Bay Task detaylarıyla beraber hikayeyi bir kez daha anlattı unuttuğu kısımları diğer şahitler tamamladılar. Ducia duydukça şaşkınlığını gizleyemiyordu. Yaratığın kendisini fırlattığı kısma geldiklerinde saif dişlerini sıktı oldukça sinirli görünüyordu ve atıldı.

“ Şerefsiz ejderha küçücük bebeğe öyle davranılır mı. Onu bulduğumda cezalandıracağım “

Kır saçlı kadın söze girdi.

“ Bir aydakar olmalı “

Orada bulunanların şaşkın bakışlarına kayıtsız kalamayarak devam etti müdire hanım

“Saif'i buraya getiren bahsettiğiniz yaratık tarifinize göre bir aydakar olmalı”

Saif söze girdi

“ Benim adım Turgan bunu daha öncede söylemiştim. Seral kasabasının ölümsüz başkanlarından Turgan. Bu isimle nam yapacağım. Hem aydakar ne ki ejderlerin lordu mu? Ben ejderlerin lorduna mı hükmetmişim hınh hınh “

“ Ejderhaların varlığına dair bir şey işitmedim ancak Okul kütüphanemde aydakarlarla ilgili bilgiler var. Bu dünyada çok tuhaf yaratıklar mevcut olsa da tüm yaratıkların üzerinde hüküm sürebilecek kadar güçlü ve heybetli yaratıklardır aydakarlar. O şekilde anlayacak olursan evet bir ejderhaya en çok benzeyen yaratık muhtemelen bir aydakardır. Tılsım yapabildikleri söylenir bunu insanların kullandığı yaft gibi düşünebilirsiniz. Soylarının başlangıcının ahyar ve eşrara ait oldukları söylenir. Eşrar'ın soyundan olanlar kötü aydakarlar olarak düşünülsede bence bu bir şehir efsanesi çünkü kendi iradesi olan yaratıklar taraflarını kendileri seçerler. Ama bu hikayede bana tuhaf gelen şey bir aydakarın bir insanla iş birliği yapıp belki de ona biat edip bir bebeğin ulaşım aracı olması. Zira onların çok gururlu oldukları söylenir. İnsanlarla iletişime geçebilirler ancak dostluk kurduklarına dair bilgim yok ”

Müdire hanım anlattıkça Turgan yerinde durmakta zorlanıyor heyecandan kıpır kıpır görünüyordu. Duraksadığını görünce hemen söze girdi.

“ Peki nasıl bir aydakar bulabilirim bilge nine lütfen anlat bana “

Müdire hanım bu hitap şeklinden pek hoşlanmışa benzemiyordu. Gözlerini kıstı dudaklarını büktü ve Turgan’ a elindeki evrak çantasına benzer nesneyle sertçe vurdu.

“ Benim adım Hana seni aptal , Müdire Hana bana saçma sapan şekillerde hitap etmeyi kes. Açıkçası bir aydakarı bulmak isteyen birini en son 15 yıl önce görmüştüm. Bir ipucu elde etmek için Kütüphanedeki tüm kitapları okudu. Uzunca süre elde ettiği ipuçlarına birlikte kafa yorduk. Ardından bazı tahminlerimiz oluştu ve bu tahminler doğrultusunda eski dostum bir aydakarla karşılaşmak amacıyla yola çıktı. Yolculuğuna başladıktan bir yıl sonra eski bir öğrencim vasıtasıyla ondan haber aldım. Sonrasındaysa iletişimimiz tamamen kesildi. “

Turgan etkilenmişe benziyordu. Savaş alanındaki karizmasından eser kalmamış gibi görünsede her zamanki vurdumduymaz tavırlarıyla gerçekten bir aydakarla karşılaşmak savaşmak belki de dostluk kurmak istiyordu. Tekrar söze girdi

“ Bilge müdire Hana nine çok şey biliyorsun. Ben Turgan aydakarların kralını yakalamaya karar verdim. Onu yakalayıp sonra sizin arkadaşınızla savaşacağım. Onu ve aydakarını yenip gücümü göstereceğim hınh hınh “

Baştaki hitap şekline sinirlenmiş olsa da. Turgan ‘ ın bu aptalca tavırları ve deli cesareti hem sinirlerini bozuyor hem de uzun süredir böylesine inanmış birisiyle karşılaşmadığından hoşuna gidiyordu.

“ Aslında Bay Gildor akademimizin eski müdürüydü. Muhtemelen şehirdeki en güçlü adamdı ve kıtadaki en güçlü 10 kişiden birisiydi. İki farklı türde 5. Seviye yaft kullanabildiğini söylerlerdi. Gerçi ben birisine tanıklık ettim. Savaş sırasında akademimiz güçlü bir düşman bölüğü tarafından saldırıya uğradığında bizi korumak için 5. Seviye bir yaftın 4. Kapısını açtığına bizzat şahitlik ettim. 77 yıllık ömrümde ilk kez böyle bir güce tanıklık ettim. Ve muhtemelen onun bile bir aydakara karşı şansı olamaz. Ya hala bir aydakar bulamamış olmalı ki bu bence en iyi ihtimal. Ya da bir aydakarla karşılaşmış ve onun tarafından öldürülmüş olmalı “

Müdire Hana ‘ nın sözlerini bitirdiği yerde iyice duraksadığı ve sesindeki umudun söndüğü gözlenebiliyordu. Bay Gildor’a değer verdiği, onu özlediği anlaşılıyordu. Başkan Ray sakince dururken bir anda gözleri büyüdü elindeki içki bardağını yere bıraktı ve ağzındakileri püskürttü. Kollarını yana doğru açarak havaya zığlayıp bağırdı.

“ Ne!! Bay gildor mu? O ihtiyar bunağı öldürebilecek bir şeyin var olması cidden mümkün mü? “

Kenarda sessizce duran ducia söze girdi.

“ Onu tanıyor muydun amca ? “

“ Tanımak mı o bunak herif karşılaştığım en güçlü ve inatçı şey. Şehrin seyyah ordularından birisinde görev almam için çok ısrarcıydı. Kabul etmedim çünkü bir kez asker olduktan sonra ayrılmam kolay olmayabilirdi benimse hayalimi zaten bilmeyen yoktur kasabamdaki sevimli başkanlık koltuğunu istiyordum. Kabul etmeyince 2 ay boyunca beni ikna etmek için her gün düzenli olarak eğitim adı altında bana işkence etti. Bildiğim en güçlü yaftları kullansam bile gıdıklamayı kes artık velet diyip ruh halime bile işkence etti o herif. “

O günleri hatırladığında hem heyecanlanmış hem de kızmıştı Ray. Biraz duraksadı ve müdirenin anlattıklarını düşündü. Bay Gildor artık hayatta olmayabilirdi. Bu ihtimali kabul etmek istemedi. Daha öncede kendisindne güçlü kimselerle karşılaşmıştı ancak Gildor tamamen farklı bir seviyedeydi. Aydakarlar var olsalar bile eğer Gildor bile onlarla baş edemiyorsa neden insanlığı yok etmiyorlardı ki sonuçta canavarlar insan  yemeyi sorun etmezler. Bu düşüncelerin içinde kaybolmuşken Turgan söze girdi.

“ Sonuçta Hana ninenin arkadaşı güçlü olsada sadece 5. Seviye yaft kullanabiliyormuş. Ben 6. Seviye kullanabildiğimden sorun olmayacaktır hınh hınh” düşünceli halini aldı çenesini eliyle tutmuşken devam etti.

“ Ducia 6. Seviye yaft mı güçlüydü 5. Seviye mi? “

Ducia umutsuzca başını indirip derin bir nefes verdi. O sırada sinirlenen amcası Ray  söze girdi.

“ Lan mal Sai.. Turgan(diye düzeltti sonuçta yaptığı seçime saygı göstermek istiyordu) daha sayıları bilmiyorsun ve kıtanın en güçlü adamlarından birinin seviyesini mi aşağılıyorsun “

Bunu söylerken saifin üzerine gidip ona vurmaya çalışıyor ama tavernadakiler kendisini tutarak engel oluyorlardı. Sorgulamayı sürdürdü.

“ Şu 6. Seviye yaftının adını söylesene lan. Bir kere yapsana görelim kasabanın başkanı olarak izin veriyorum hadi yapsana ”

Saif dudaklarını büküp tiksindirici bir konuşma tarzıyla Ray ile dalga geçmeye başladı.

“ Böşöncö sövöyö bir yöft köllönöcösönö köybödön bör ödömö höç börşöy göstörmöm”(5. Seviye bir yaft kullanıcısına kaybeden bir adama hiç birşey göstermem )

Ray çılgına döndü etrafındaki adamlardan kurtuldu koştu yumruğunu çekti tam Turgan’ın suratına bir tane patlatıyordu ki Ducia önüne geçti Ducia’yı gören Ray olduğu yerde kaldı. Ducia oldukça ciddi bir ses tonuyla sonra söze girdi.

“ Aptallık insanların kendi tercihleri değildir. Herkesin bu hayatta amaçları ve ulaşabilecekleri hedefleri vardır. Bu kasabanın gelmiş geçmiş en aptal insanı Saif idi ve muhtemelen dünyanın gördüğü en büyük aptalın adı da Turgan olacak. “

Bunu söylediğinde tavernadaki kötü hava dağıldı herkes kahkahalarla gülmeye başladı. İnsanların enerjilerinin yerine geldiğini gören ducia devam etti.

“ Ne dersin Turgan bunu yapabilir misin. Dünyanın gördüğü en aptal insan ünvanını kazanmak hiç kolay olmayacaktır ama sen başarabilirsin “

Turgan cevapladı.

“ Zor olması önemli değil kesin yaparım ama önce bir aydakar yakalamam lazım “

Tavernadakiler Turgan’ın bu cevabı üzerine katıla katıla gülmeye başladılar. Turgan’ın arenadaki azameti sonrasında bu tatlı, küçük aptal halini gören ve özlediğini fark eden Ray gülümsedi ve Turgan’ ın başını okşadı. Turgan aydakarlarla o kadar ilgilenmişti ki etrafında konuşulanların çok da farkında değildi. Fazlasıyla eğlenen bir kasabalı atıldı.

“ Hey Turgan yeni ismini ve Ray’i yenişini bir içkiyle kutlamaya ne dersin ha? “

“ Olmaz içkiler insanı aptallaştırır.”

Ducia atıldı.

“ Bu durumda ihtiyacın olan son şey bir içki içmek “

İnsanlar tekrar gülüştüler. Ortam iyice neşelenmişken Müdire hanım söze girdi.

“Size bir teklifim olduğunu söylemiştim. Lütfen açıklamama izin verin. Ben şehrin ve bölgenin en iyi okulu olarak bilinen Siyah Gül akademisinin müdiresiyim. Son 7 güç turnuvasının tamamını izledim ya da gözlemci gönderdim ve ilk kez kendimi tanıtma ihtiyacı hissettim.”