Theoden

03 Ağustos 2019
Çeviri: 123
Düzenleme: AntiYasuo
992 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

Herakliada Son Gece

“ Her neyse hoş geldiniz. Sayenizde Heraklia da artık özgür ve Tospitti kıtasının merkezi başı bozuk kontrolünde. Hepinize ayrı ayrı teşekkür edeceğim ama Yavuzu göremedim onu da çağırmıştım o nerede ? “

“ O pek iyi hissetmiyor serdarım. Sizin aksinize operasyonun kendi kötü kararları yüzünden büyük kayıplarla atlatıldığına inanıyor. “

Miralay Kasim konuşurken, hareket ettiremediği kolunu bir madalyonmuşçasına gururla sergiliyordu. Bu durum Dragutun da dikkatini çekti ancak ona öncekinden farklı davranmak istemediğinden şu kadarını söylemekle yetindi.

“ Bir süre görevin yok Mirlivam. Biraz dinlenip ilk fırsatında Lokman Anaya git ve bir şekilde seni iyileştirmesini sağla. Zira bir kolun hatta kafan bile yerinde olmasa senden beklentim değişmeyecek. Kendisini seviyorsan iyileşmenin bir yolunu bul. “

Genç başıbozuk Lokman Ananın adı geçmişken, bu fırsatı değerlendirip söze girdi.

“ Lokman ana reçetesini sundu serdarım. “

“ Yine hangi tuhaf yaratığın kalbini istedi? “

“ Çivi çiviyi söker.. “

Eliyle durmasını işaret etti Dragut zira Ducia normal haline dönmüştü ve bu konu en çok onu ilgilendirdiğinden, boyutunu açarak Duciayı oradan çıkardı. Ducia utanmış bir şekilde bakıyordu ve başını eğmiş görünüyordu.

“ Nyu ile olan sorunun neyse öğreneceğiz. Bir sorunun yoksa ve onu belirlememiş olmana rağmen Nyuyu bilinçsizce hedef aldıysan da bir şekilde bunun nedenini bulacağız ama şimdi yoldaşımı dinle. Bize Elfyi iyileştirecek reçeteyi getirdi. “

Dragutun bu söyledikleri, Ducia’nın özellikle Nyuya duyduğu mahcubiyete rağmen başını kaldırmasını sağladı. Kulaklarını dört açıp dinlemeye koyuldu. Dragutun el işaretiyle devam etti başıbozuk.

“Çivi çiviyi söker, Büyük küçüğü yutar, En güçlü zehir bir bedene girdiğinde zayıf zehri def eder.”

Dragut bir süre sessiz kaldı. İşaret parmağını şakağına koyarak düşünüyor gibi yaptı ardından da konuştu.

“ Yani ? Neymiş peki reçete ? “

“ Reçete bu işte serdarım. Doğrudan söyleyemem kafası basan birileri anlayacaktır dedi. “

“ Bunun neyini anlamadın patron? O ölümsüz sürüngendeymiş işte reçete. “

“ Hangi ölümsüz sürüngen ? “

“ Ben bir tanesini tanıyorum. Ne oraya giderim ne de gidene öncü olurum. Aydakarlar olarak o topraklarla ilgili güzel anılarımız olduğunu söyleyemem. Kızın ne kadar zamanı varmış çömez? “

“ Zaman sınırı yok ve kız ölmeyecek dedi. Ama eğer dediği şeyi getirmezseniz, kalan ömrünü öylece yatarak tamamlayacakmış. “

“ Ben tek başıma giderim. Sadece yerini söyle bana Köklu. “

Ducianın bu çıkışı normaldi, zira Elfy onun ait olduğu ailedendi. Dragut halen bahsedilen şeyi anlamamış olsa da, Köklunun bile çekindiği şey Ducia için ölüm anlamına gelmeliydi.

“ Olmaz. Gidersen aptal oğlumdan bir farkın kalmaz. Zaman sınırı yokmuş işte güçlenmene odaklan. Bir şekilde halledeceğiz. “

“ Ama Elfy o zamana kadar bir ceset gibi yatacak mı? Yemek bile yiyemiyor. “

“ En azından yaşayacak. Sana ve tüm grubuna değer veriyorum Ducia. Ama başıbozuklara ait planlarım var ve o planların arasında bir boşluk yaratmadan, senin işlerine yoğunlaşabilmem mümkün değil. Bu yüzden üzgünüm sadece sırasının gelmesini bekle. “

Ducia hiçbir şey söylemedi. Şu an Turganın orada olup fikrini belirtebilmesini isterdi. Turgan bir şekilde konuşup herkesi ikna eder, bunu yapamazsa da Elfynin iyileşebileceği bir yol varken daha fazla o şekilde kalmasına izin vermeden, gerekli yerden gerekli şeyi almak için hemen yola çıkardı. Ducia hep birilerinin sağduyusunu, mantıklı kararlarını ve akıllıca hareketlerini özenerek izliyorken, bu kez tüm bu özelliklerinin yerine içinden geldiği gibi davranan ve kararlarında mantık aramayan Turganın yokluğunu hissediyordu.

“ Köklu bu kadar korktuğuna göre gerçekten tehlikeli olmalı. Ustamı dinleyip sırasının gelmesini bekleyeceğim. “

“ Korkmadım ben. Ama şahmerandan bahsediyoruz burada; kabilem ve şahmeranın soyu uzun süre savaş halindeydik bu yüzden de orada iyi anılarım yok. “

Dragut hiç beklemediği bir isimi duymaktan ötürü, şoka girmişti. Varlığına dahi emin olamadığı bir şey, şu an onun korumasında olan bir kıza reçete olarak yazılmıştı.

“ Ş şahmeran mı o şey var mı ki? Bu deli kadın iyice saçmalamaya başladı. Bir deniz yarasasının kalbini istemesi tamam ama şahmeranı reçete diye yazarak bokunu çıkardı. Gidip onunla konuşacağım. “

“ Dinlemiyor musun patron? Şahmeran bir efsane falan değil. Onunla bizzat karşılaşmışlığım var ancak bir insan için bu kolay değildir. Onu gören insanların oradan ayrılmasına izin verilmez. Ayrılabilse bile şahmeranın lanetine maruz kalır. “

Köklunun açıklamaları Dragutun merakını cezbetse de sorumluluk bilincinde olduğundan, şahmeran yakın dönem planları arasında yer almıyordu. O günlük eğitimin sona erip kampa dönmeleriyle, biraz önce Ducianın yaptığı şeyin anlamını çözmeye çalışan Nyu, Ducia ile konuşabileceği bir fırsat kolluyordu ve çok geçmeden de o fırsatı yakaladı. Ducia Nyuyu gördüğünde utanıp başını öne eğiyordu ve bu durum Nyuyu rahatsız etmişti.

“ Neyin var senin Ducia? Herakliadaki halinden eser yok. “

“ Üzgünüm Nyu abla. Sadece stresliyim. “

“ Hadi oradan. Sadece üzgün olduğu için bir müttefikini öldürmek amacıyla tam güç saldırmayı kimseye açıklayamazsın. Neyin varsa anlat bana. “

Ducia cevap vermedi. Sessizliğe bürünüp, Nyunun konuşmasını mahcup bir şekilde dinliyordu ve bu durumdan dolayı da Nyu ağzına gelen her kelimeyi sakınmadan arka arkaya söylüyordu.

“ Tamam sevdiğin adama ilgi duymuş olabilirim, onunla birazcık yakınlaşmış olabilirim ama bu beni öldürmeye çalışmanı gerektirmez değil mi ? İkimiz de yetişkin kızlarız. “

“ Özür dilerim “

“ Tamam son gece birazcık aşırıya kaçmış olabilirim ama sarhoştum ve geçirebildiğim tüm anı o sevimli çocukla geçirmeye çalışmam normal değil mi? “

Ducianın bir gözü seyirmeye başlamıştı. Cevabı duymak istediğinden hiç emin olmamasına rağmen, yine de söylemek zorunda hissetti. Ducia konuşurken abla diye hitap etmesine rağmen, ses tonundaki düşmanca ve öfkeli tını kolayca anlaşılabiliyordu.

“ Aşırıya mı kaçtın? Son gece ne oldu ki Nyu abla? “

“ Sen bilmiyor musun? Eğer bilmiyorsan neden rakip olarak beni belirleyip azrak formuna geçtin ki ? Hiçbir şey olmadı unut gitsin. “

Ducianın gözü seyirmeye devam ediyordu ve bakışlarında derin bir bilinçsizlik yatıyordu.

“ Lütfen anlat bana abla. Eğer sen anlatırsan, ben de sana seninle ve Turganla ilgili önemli bir gelişmeden bahsederim. “

Nyu bu aşık kadının elinden kolay kurtulamayacağının farkındaydı ve Turganla kendisi arasındaki gelişmeyi de merak ettiğinden dürüst olmaya karar verdi.

“ Beni biliyorsun savaştan sonra akşamları sarhoş olana kadar içip, dans edip, eğlenmeyi seviyordum. Turganla partner olmayı sevdiğimi de fark etmişsindir. Genç, yakışıklı hem de alkol almadığından beni idare edebiliyordu. Ayrıca çok tatlı bir dans edişi var. Herkes karşısında sarhoş bir kadınla dans edince; ten temasının bokunu çıkarırken, Turgan ise bana cam bir bebekmiş gibi davranıp, dokunmaya bile çekiniyordu. Gözleri istemsizce kaydığında bile ki dekolte giyinmiş halde dans eden sarhoş bir kadından bahsediyoruz, illa görülmeye değer şeyler oluyordu ha ha, hemen yukarı çeviriyordu bakışlarını düşünebiliyor musun? Ben de doğal olarak o partnerim olduğunda güvende oluyordum ve bu durum hareketlerime de yansıyordu yani fazla rahat takılıyordum onunlayken “

Ducia tırnaklarını yemeye başlamıştı. Hikayenin sonunun bir an önce gelmesini istiyor ama, Nyu Turganın bu kimsenin farkına dahi varmayacağı özelliklerini anlatırken de ona olan özlemi ve sevgisi aklına geliyordu. İçinden cidden Turgan böyle biri, bu yüzden seviyorum ya onu diye düşünüyordu.

“ Eee son gece ne oldu peki ? “

“ Son gece alkolün dozunu biraz kaçırmışım. Gerçi bunu bilerek yapmıştım ve ayakta duramayacak kadar sarhoş olmama rağmen detayları hatırlayabiliyorum. Ayaklarıma söz geçiremedim ve dans ederken yere yığılmak üzereyken kahraman erkeğim beni yakaladı. Elleri çok ters bir açıda kalmasına rağmen, sırtımdan ve omuzumdan yakalamıştı. Oysa durduğu yerden bacaklarımı çok rahat kavrayabilirdi. Beni bu halde kucağına aldı ve yatağıma götürüp yatırdı. Bacaklarıma söz geçiremesem de beni yatırdığı zaman, bir hamle yapıp onu boynundan yakalamayı başardım ve son gecesinde yanımda yatmasını istedim. “

“ O ne dedi? “

“ Neden korkuyor musun Nyu abla dedi ha ha ne saf yürekli çocuk ama. Ona korkmadığımı ama onu bir daha görüp görmeyeceğimi bilmediğimi ve son bir hatıra olarak da güven verici kollarında uyumak istediğimi söyledim. Bir de artık bana abla dememesini. Devamını duymak istediğine emin misin? “

“ Devamında bir şey mi oldu ki? “

“ Bilmem ama istiyorsan anlatırım. “

Ducianın öfkeden yanakları şişmişti ve diğer gözü de seyirmeye başlamıştı. Aslında yaşadığı duygu öfkeden çok, kıskançlıktı. Duyacağı şeylerden korktu ve dinlemeye cesaret edemedi.

“ İstemiyorum anlatma. Turgandan sonra da başka adamlarla uyuduğundan bunun bir önemi olmamalı. “

“ Yanlış anlamışsın Ducia, dekolte giyinip rahat konuştuğuma bakma, böyle kendimi daha rahat ve özgür hissedebiliyorum ama bil ki Turgan yatağıma girebilmiş tek erkek. Peki sen ne anlatacaktın Turganla ilgili? “

Ducia şişmiş yanaklarıyla tuhaf bir aksanla ama bu kez haset dolu bir şekilde, ağlamasına ramak kala bir anda söyleyip kurtuldu ardından da ellerini yüzüne kapatıp koşarak uzaklaştı.

“ O aptal sana aşık olmuş. “

Nyu bunu duymayı beklemiyordu ve duyduğu şeyden sonra uzun süredir hissetmediği utanma duygusunu hatırladı. Yanakları kızardı, şaşkın ama memnun bir ifadeyle duyduğu şeyi tekrarladı.

“ Turgan beni seviyor “

https://i.hizliresim.com/7BNRD5.jpg

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar