Theoden

08 Ağustos 2019
Çeviri: 132
Düzenleme: AntiYasuo
1082 Görüntülenme
Bu bölümü 3 Kişi beğendi.

Kampa Varış

Ertesi sabah Turgan bir at ile yola çıkmak üzereydi ki, elinde harita olmasına rağmen, tuhaf bir soru sordu.

“ Şimdi ne tarafa gideceğim Mirmiran amca? “

“ Haritada görünüyor ya işte. “

“ Ben harita okumayı bilmiyorum ki “

“ Keşke dün dosyalarla beraber gönderseydim seni. Neyse o zaman biraz daha burada kalmalısın. O tarafa gidecek bir başıbozuk olduğunda, seni onunla göndereceğim. “

“ Olmaz Elfy i görmem lazım. Bir şekilde gideceğim. Zaten daha önce de hep rastgele yolculuk etmiştim bu yüzden halledeceğim “

Turganı uğurlamaya gelen Luna, başı kesik bir tavuk gibi rastgele at süreceğini ön gördüğünden ve haritalardan da anladığından, kendisinin rehberlik etmesi teklifinde bulundu ve en iyi alternatif bu olduğundan da kabul gördü. Ancak sorun şuydu ki, tüm atlar habercilerle beraber ayrılmışlardı. Onlar dönene kadar koca başıbozuk kontrolündeki şehirde tek bir at bulunmuyordu. Bu yüzden Turgan arkada, Luna önde tek bir atın sırtında ilerlediler. Luna hem iyi at sürüyordu hem de rehber o olduğundan atı onun yönlendirmesi daha doğru görünüyordu. Çocuklar arkada kalırken mutlu görünüyorlardı çünkü Luna geri döneceğini söylemişti ve başıbozuk abilerle, ablaları onlara iyi bakıp oyunlar oynuyorlardı.

Zaten bu bölge genel olarak başı bozuk kontrolünde olduğundan, bir günlük yolculuğun ardından hedef kampa ulaştılar. Köklu burada olduğundan, güvenlik kısmı biraz daha gevşek bırakılmıştı. Zira Köklu hem ara ara yükseklere çıkıp etrafı kolaçan ediyor, hem de Dragut ile bir aradayken en güçlü ordulara kafa tutabilecek bir potansiyele sahip oluyorlardı. Turganı da uzaktan gelirken görmüştü Köklu ve haber verdiğinden, Ducia ve beraberindeki heyet onu kapıda karşıladılar. Dragutta oradaydı ve Turganı bir at üzerinde bir kızla görünce bağırdı.

“ Arya koş kızım. Kardeşin bize gelin getirmiş ha ha. “

Dragutun söylediği şey Turganın ve Ducianın hoşuna gitmese de Aryanın gülümsemesini sağlamıştı. Arya tam kardeşine sarılacaktı ki Ducia ondan önce davrandı. Yanında bir kız olmasını bile umursamıyordu ve doyasıya özlem gidermek istiyordu. Turgan Ducia ile hala sarılıyorken sordu.

“ Elfy iyi mi? “

“ Sana onu ne zaman görebileceğini söylemiştim ve kararım henüz değişmedi. “

“ Onu iyileştirecek ilaca sahibim. İlacı kendim vereceğim ve ondan sonra da zaten onu alıp gideceğim. Yani iznine ihtiyacım olmayacak. “

Turganın öz güvenli sözleri Dragutun bir an tereddüt etmesine sebep oldu. Tüm aşağılayıcı halini takınıp, konuşmaya başladı.

“ Sanki cidden ilacın varmış gibi konuşuyorsun. Hayalperestliğin tıpkı onun bu hale düşmesine sebep olduğun günküyle aynı. Onun reçetesini duysaydın ağzın açık kalırdı bir kere. “

Bu sırada ablası Turgana sarılmıştı ancak Turgan soğuk bir nevale gibiydi. Etrafına şöyle bir baktıktan sonra, olaya en vakıf kişinin Köklu olduğuna karar vermişti. Zira Şahmeranın adını öyle her yerde zikretmek istemezdi. Ablasının kollarından kurtulup, tepelerinde uçan aydakarın üzerine sıçradı ve sadece onun duyabileceği şekilde fısıldadı.

“ Şahmeranın zehrine sahibim. Onun varlığını tek bilen sensin bu yüzden Elfy’i görmeme izin vermelerini sağla kötü aydakar. Ayrıca seninle baş başayken daha uzun konuşmak istiyorum. “

“ Arkadaşını görmesine izin ver patron. Reçeteye gerçekten sahip. “

Dragut Köklunun kararlarına asla karşı çıkmazdı çünkü her zaman kendisinden daha doğru kararları verme yeteneğine sahipti ve başıbozukların küçücük bir grupken, bir devletten daha örgütlü hale gelmesinde fikirlerinin payı büyüktü. Bu yüzden Dragut, Turgana Elfy nin yerini göstermeye karar verdi.

“ Beraber gidelim. Reçeteye cidden sahip olduğunu gözlerimle görmek isterim. “

Turgan hızlı adımlarla Elfy nin olduğu binaya doğru ilerledi. Lokman Ana mağaradan buradaki kampa taşınmıştı, çünkü sürekli hem o hem de diğerleri gidip gelmek zahmetinden kurtulmak istediler. Turgan ilerlerlerken biraz önce kabalık ettiğini düşündüğünden, ablasına yönelip;

“ Arkadaşımı iyileştirdikten sonra uzun uzun konuşacağız abla. Şimdilik beni maruz gör olur mu? “

Diye iyi niyetli bir şekilde tebessüm etmişti. Sonunda Elfynin olduğu binaya ulaştılar. Turgan Lokman Ananın kulağına eğilip fısıldadı ve temiz ama keskin bir bıçak istedi. Bıçak geldikten sonra, Duciaya döndü ve bıçağı uzattı.

“ Hadi onu beraber iyileştirelim. Elimi kes bana güven ve ailemizin tekrar birleşmesini izle. “

Ducia yapamayınca ve Dragut dışında da gönüllü olan kimse gözükmeyince, Turgan kendi elini kesmek durumunda kaldı. Avucunu sıktı ve bir damla kanın Elfynin dudaklarının arasından süzülüşünü izledi. Birkaç saniye içinde bir şey olmayınca da tekrar avucunu sıkıp, biraz daha kanından içirmeye karar verdi. Ancak kan damlamak üzereyken Lokman Ana Turganın elini yakaladı.

“ Ne yapıyorsun onu öldürmeye mi çalışıyorsun? “

“ İyileştirmeye çalışıyorum bir damla yeterli gelmedi işte görmedin mi cadı kadın? “

“ Yeterli olacak sadece vücuduna yayılana kadar izin ver. “

Turgan ve Lokman ana tartışırlarken Turgan boynunda hiç unutmadığı sıcak elleri hissedince rahatladı ve ağlamaya başladı.

“ Turgan yaşıyorsun… “

“ Elfy salak neden beni kurtarmak için kendini feda ettin? Böye aptallıkları yapan ben olmalıyım hüe “

“ Aile bunun için değil midir ? “

Turgan, Ducia ve Elfy uzun süre sonra birbirlerine sarıldılar. Üçü birden ağlıyorlardı ve Turganın gerçek ailesine şahit olan ablası da göz yaşlarına hakim olamayarak ağlamıştı. Turgan kısa süre sonra toparlandı.

“ Sana anlatacak çok şeyim var Elfy. Kocaman bir de gergedan budu almıştım ama Vladimir diye bir orgeneralden kaçarken, onu geride bıraktım üzgünüm. Bak ablamla tanış hem de gerçek ablam. “

Arya gözlerini silmeye çalışıp, Elfy nin bir deri bir de kalmış haldeki elini sıktı.

“ Kardeşimi kurtardığın için teşekkür ederim. Aile durumumuzu biliyorsun. Bu yüzden biraz soğuk oluşumuzu umursama. “

Elfy yerinden toparlandı. Gözleri hala doluydu. Herkesin gözlerine tek tek baktı. Odadaki kişilerin yarısından fazlasını tanımıyor olsa da, bu kadar insan kendisi için toplandığından, bir teşekkür konuşması yapmaya hazırlandı ve söze girdi.

“ Ne zamandır burada böyle yatıyorum bilmiyorum ama benimle kim ilgilendiyse… “

Bir an duraksadı. Eliyle önce karnını, sonra da kollarını tuttu. Bir deri bir kemik kaldığının farkına vardığından sitemini sakınmadı.

“ Benimle kim ilgilendiyse ona aşk olsun. Hiç mi yemek vermediniz? Şu halime bak. Kurt gibi acıktım Turgan hadi yemek yiyelim. “

“ Yiyeceğiz tabi. Ama önce teşekkür etmeme izin ver. Bir aydan uzun süredir bu haldesin ve beni pek sevmese de babam bir şekilde sana sahip çıktı. Zaten bizi zindanlardan çıkaran da oydu. Bu yüzden onun aydakarını tüm kötülüğüne rağmen affedeceğim. “

“ Köklu ile ne alakası var lan ? Siz iki salak teşekkür etmenin ne demek olduğunu bildiğinize emin misiniz? “

“ O kötü bir aydakar baba. Onun hakkında çok şey öğrendim. Hatta onun tüm klanı kötü ama daha sonra bunu Köklu ile konuşacağım. Şimdi hadi bir babalık yap da arkadaşıma bol etli yemekler yaptır. “

“ Yaptırmıyorum. “

Dragutun inadı tutmuştu ve bunu çözebilecek şey ise oradaki genç kızlarda bulunuyordu. ‘ Tatlı Dil ‘. İlk konuşan Arya oldu. Babasının koluna girmişti ve koca adamın yanaklarını mıncıklarken konuşuyordu.

“ Peki ben et yemeği yiyebilir miyim babacığım? “

“ Tabi ki yiyebilirsin prensesim. Ne eti istiyorsun söylemen yeter. “

Biraz önce duyduğu şeyden dolayı Elfynin gergedan etini sevdiğini düşünen Arya gergedan eti istemişti ve Dragut ne olursa olsun “küçük” kızının isteğini mutlaka yerine getirecekti. İkinci konuşan ise Ducia oldu. Ducia son zamanlarda, iki kadının öğütlerini dikkate alıyordu. Arya ve Nyu. İkisinden de erkekler deli gibi etkileniyorlardı ve hatta Arya bir keresinde şöyle söylemişti. ‘ Abin, baban ya da kocan olması fark etmez. Gerçek bir kadın, bir erkeğe her istediğini yaptırabilir. ‘ Özgüvene bak ama… Gerçi Arya bu özgüveni sonuna kadar hak ediyordu. Elfy de tıpkı onun gibi yapmak istedi. Dragutun koluna girdi ve konuştu.

“ Ben de et yemeği yiyebilir miyim ustacığım? “

Sorun şuydu ki, Ducia Dragutun koluna girmiş olmasına rağmen, Arya kadar içten ve estetik görünmüyordu. Konuşması da kendisine hiç yakışmıyordu. Draguttan önce Turgan tepkisini gösterdi.

“ Çok komik oldun Ducia bir daha yapsana aynısını hınh hınh. “

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar