Tedavi

Saat gece yarısını çoktan geçmişti ve bu yüzden gündüz uyumuş olan Nyunun gece refakatçisi olmasına kimse ses çıkarmamıştı. Zaten Ducia ile Elfy henüz Turganın yediği dayaktan bile haberdar değillerdi. Kimse Nyunun Turganı evine götürüp refakatçilik yapacağını düşünmese de, gerçekte olan tam da buydu. Turganın yaraları kısa süre geçmesine rağmen, o kadar kötü durumda görünmüyordu. Lokman ananın ilaçları işe yaramış olmalıydı ve Nyu yanına aldığı ilacı bir kez daha yaraların üzerine sürecekti. Biraz önce ikisi de rol yaptığından fazlasıyla rahatlarken, şimdi nedense gerçek hayattayken o kadar rahat olamıyorlardı. Turganı kendi yatağına yatırdıktan sonra, sessizliği bozan Nyu oldu.

“ Ben üzerimi değiştirip geleceğim. Sen rahatına bak. Erkeklere uygun kıyafetlerim olmadığından sana bir şey veremeyeceğim bu yüzden kusuruma bakma olur mu Turgan? “

“ Sorun değil. Ama böyle yatarsam yatağın kirlenecek. “

“ Bunu dert ediyorsan pantolonunu da çıkar. Benim için sorun olmaz. “

Nyu fırsatı geri çevirmedi. Son cümlesini tüm dişiliğiyle ve işvesiyle kırıtarak söyleyip, hemen ardından da adeta sekerek oradan uzaklaştı. Turgan pantolonunu çıkarıp yatağı kirletmemeyi düşünmüş olsa da, pantolonunun içinde başka bir şey olmadığından, bu fikir utanmasına sebep oldu. Ama Pantolonu kir pas içerisindeydi ve bu yüzden çıkarmaya karar verdi.

Nyu döndüğünde, Turganı çarşafın altına girmiş şekilde buldu ve kenara çıkarıp, katlamadan koyduğu pantolonunu görünce, çıplak olduğunu anladı. Kendisi çıplak olmasa da, görüntüsü adeta kadın bedeninin bir sanat olduğunu ve bu sanatın işlenebileceğini kanıtlar nitelikteydi. ( Y.N Edebiyat dolu bir cümle daha. Sonra sapık yazar falan derseniz savunmama hazırlanayım :P )

Nyu mor saçlarını açıkta bırakmış ve saçlarıyla uyumlu, hafif ama etkileyici bir de makyaj yapmıştı. Dudakları zaten ateş kırmızısı olduğundan, ruj sürmeye ihtiyaç duymamıştı. Üzerine büyük bir kısmı transparan olan parlak kumaştan bir gecelik giymişti ve bu gecelik dışında başka bir şey giymiş gibi görünmüyordu. Turgan bile bu sanat karşısında bakışlarını gizlemeye çalışmıyordu ve görebildiği her noktanın tadını çıkarıyordu. Gecelik, Nyunun göğüslerinin ucunu da kapsayan bir bölüm dışında tüm üst bölgesini ve sırt bölgesini tamamıyla açık bırakmış haldeydi.

Göğüslerinin altından başlayan açıklık boylu boyunca devam ediyordu. Nyunun pürüzsüz beyaz teninde, vücudunun sağ dışa yakın kadranında ve göbek deliği hizasının birkaç santimetre aşağısında bir çizgi başlayıp, kasıklarının biraz üzerine kadar etkileyici bir görüntüye sebep olarak devam ediyordu. İşin sonundaysa, sürükleyici bir kitabın son sayfaları yırtılmışçasına, bir yerden sonra, geceliğin transparan olmayan bir bölümü başlıyor ve bu çizgiden yolun sonunun görünmesine izin vermiyordu.

Nyu hiçbir şey söylemeden yanı başındaki kremden, Turganın bedenine sürmek amacıyla, parmaklarının üzerine biraz sürdü. Ne çok fazla ne de çok az almıştı. Lokman ananın dediği kadar kremi yedirecekti ilk önce. O bittiğindeyse daha fazlasını bacakları için kullanacaktı. Zira Turgan baygınken, tekme yağmuruna maruz kalmış bacakları pantolonunun üzerinde olmasından dolayı kremlenememişti. Parmağının ucuyla şefkatli ama bir o kadar da tahrik edici dokunuşlarla Turganın omuzlarından başlayarak kremi yedirmeye başladı.

Turgan hiçbir şey söylemiyor ve bu keyifli tedavideki hasta taraf olmaktan duyduğu memnuniyeti kendi içinde yaşıyordu. Bu kadar sessizlik, Nyunun dahi cesaretini yitirmesine sebep oluyordu ve bunu değiştirmek istedi. Sesi daha önceki kadar kışkırtıcı olmasa da, duygu dolu olduğu inkar edilemezdi.

“ Eee bir şey söylemeyecek misin? İşe yarayıp yaramadığını söyle bari. “

Nyu bir yandan da Turganın bedenine masaj yaparak kremi yedirmeye devam ediyordu. Turgan ruhu rahatlamış ve kasları gevşemiş bir ifadeyle cevapladı.

“ Kremi bilmem ama dokunuşların çok rahatlatıcı Nyu. “

“ Benim için o insan azmanına kafa tutup bu hale geldin. En azından birazcık rahatlık hissi verebildiğime sevindim. “

“ Aslında birazcık değil. Dokunuşların çok hoşuma gidiyor Nyu. Sanki dokunduğun yerdeki ağrıyı ellerinle emiyor gibisin. “

“ Eğer öyleyse belki de dokunmadığım hiçbir yer bırakmamalıyım teninde. “

Nyunun elleri Turganın omuzundan göğsüne inmişti. Turganın göğüsleri oldukça sertti ve çok iri durmamasına rağmen, kaslarının oldukça gelişmiş olduğu dokununca daha rahat anlaşılıyordu. Nyu parmaklarını biraz daha aşağı indirip kremi Turganın baklavalarına yedirmeye başladı. Bazı yaralar yeni kabuk tutmuşlardı ve bu yüzden Nyu oralara dokunurken adeta okşayarak sürüyordu kremi.

Üst bedeniyle işi bittiğinde, eline biraz öncekinden daha fazla krem aldı ve yatağın ucuna geçip, önce tabanlarını ardından da ayak bileklerini ovmaya başladı. Antuandan yediği tekmelerden sonra Turganı taşımaya daha fazla devam edememiş ayakları, Nyunun dokunuşlarından sonra, profosyonel maraton koşucularıyla bile yarışabilecek kadar güçlü hissediyorlardı. Nyu yavaş yavaş ovmaya devam ederek yukarı doğru çıkıyordu. Baldırlarını, dizlerini derken butlarına kadar çıkmıştı.

Nyu bunu yaparken de, Turganın üzerindeki çarşafı biraz sıyırmak durumunda kalmıştı. Elleri yukarı doğru çıkarken, bedeni de Turgana yaklaşıyor ve bu durum ikisinin de kalp hızlarını arttırıyordu. Nyu Turganın kasıklarına geldiğinde, Turgan derin bir nefes alıp yutkundu. Nyu hiçbir şey söylemeden kasıklarını ovuyor ve elleri Turganın bedeninin merkezine her yaklaştığında, ikisinin de tüyleri diken diken oluyordu.

Nyu bilinçli olarak yapmasa da, hedefinden bir anlığına şaştı ve merkeze çok yaklaşıp, Turganı tahrik edecek bir noktaya küçük bir temasta bulundu. Turgan o anda irkilerek, üst bedenini yataktan birkaç santim uzaklaştırdı. Yüzü kızarmış olmasına rağmen mutlu bir şekilde gülümsüyordu Nyu. Turganın tepkisini görmek için yüzüne baktı. Turganın bakışları çok daha erkeksi bir hal almıştı ve şehveti gözlerinden okunabiliyordu.

Nyu sadece birkaç saniye izledikten sonra, yaptığı işe geri dönmüştü ki, Alev gibi yanan iki dudağı boynunda hissedince, ellerini Turganın kasıklarından çekip, boynunu öpen dudaklarını daha fazla hissedebilmek için, Turganın başını yakalayıp, sertçe bedenine doğru bastırdı. Bunun etkisiyle Turganın dudakları boynundan biraz daha aşağıya, Nyunun göğüslerinin üstüne kadar inmişti…

Kapıdaki kişi ya da kişiler, adeta vadesi dolmuş bir borcun alacaklıları gibi aceleci ve halden anlamaz görünüyorlardı. Bu gürültüye daha fazla katlanamayan Nyu gözlerini aralamaya çalıştı. Hayatının en huzurlu gecelerinden birisini geçirmişti ve bu şekilde uyandırılmayı hayal etmiyordu. Yataktan doğrulduğunda Turganın orada olmadığını gördü. Belki de kahvaltılık almaya çıkmıştır ve gelen de odur diye düşünüp, geceliğini üzerine almadan kapıyı açmaya çıktı. Zira Turganın gözlerine ziyafet çektirmeyi seviyordu. Önceki gece de bunu fazlasıyla yapabildiği için mutluydu.

“ Kim o? “

“ Benim Nyu, Arya. Turgan yerinde yok. Gece sen yanındaydın ben de sana sorayım dedim. Ducia ile konuştum ve onu hızlıca iyileştirecek. “

Nyu yanı başındaki askıdan hemen bir ceket aldı ve üzerine geçirdi. Ceket biraz uzun olduğundan, dizlerinin üzerine kadar geliyordu. Böyleyken kapıyı açtı.

“ Gece benimle kaldı. Antuanla aynı ortamda olmalarını istemedim ama sabah uyandığımda burada da yoktu. Belki de antreman yapmaya falan gitmiştir. “

Arya bir dişi kaplan gibi dişlerini ortaya çıkardı ve şüpheci bir şekilde sorgulamaya başladı.

“ Hem kan bağının olduğu ailesi, hem de kendi kurduğu ailesi ayrı evlerde kalıyorken, neden sende kaldı kardeşim Nyu? “

“ Benden bir fahişe gibi bahsetme ve evimde kalan ilk erkek olduğu için kardeşinle gururlan. Ayrıca sadece hemşirelik yaptım ve konu bu da değil. Bir an önce onu bulmalıyız. “

“ Şey haklısın. Gereksiz bir tepki verdim. Kusura bakma Nyu “

Nyu üzerini giyinmek için içeri girdiğinde, Arya da arkasından girdi ve uyanık genç kız, kısa zamanda bir hafiye edasıyla etrafı inceledi. Şu çıkarımlara varmıştı.

1. Aynı yatakta yatmışlar.
2. Nyu eğer kardeşimin yanında bu geceliği giydiyse, sıradan bir gece değilmiş.

‘ Ha ha çapkın küçük kardeşim benim. Nyu gibi bir afeti cidden kendine aşık etmiş. ‘ diye düşünerek tuhaf bir gurur yaşamıştı Arya. Nyu hazırlandıktan sonra da beraber dışarı çıktılar. Nyu Turganın kendisinde kalmasını umut ettiğinden, her zamankinden çok daha kapalı kıyafetler giymişti dışarı çıkmadan önce. Zira bedeninin güzelliğini sadece Turganın görmesini istediğine karar vermişti.