Bir Gerkeğin Gizli Silahları

Turgan işini bitirdiğinde, kapıyı açıp kıyafetlerini aldı. Ducia’nın hediye olarak aldığı şeyler siyah ve desensiz bir t-shirt ve bej renkli bir pantolon olmuştu. T-shirtün ön yüzünde beyaz süslü harflerle ve etrafına beyaz boya sıçramış gibi görünen TEK, arka yüzündeyse aynı tipteki çalışmayla EŞSİZ yazıyordu. Kolundaki desteği çıkararak, üzerini giyip tekrar aynaya baktığında, eskisinden daha yakışıklı göründüğünü fark etti Turgan.

Ducia’dan fırça yememek için banyodan çıktıktan sonra sol kolunu, sağ eliyle tutup destekleyerek yürüdü. Yatak odasının kapısına geldiğinde bir sorun vardı. Kapı kapalıydı ve öylece girmek olmazdı. Zira Turganın banyosu yarım saatten uzun sürmüştü ve Ducia bu sürede uyumuş dahi olabilirdi. Kolunun altındaki elini kaydırarak, biraz ilerletti ve sağ eliyle kapıya tıkladı.

Tık tık tık

Ses çıkmayınca bir kez daha denedi ancak yine sonuç alamadı.

‘ Kapıyı açsam kızabilir. Açmasam da tedavim yarım kaldı diye kızabilir. Aman en fazla bir tokat daha yerim en iyisi açayım. '

Turgan kararını verdikten sonra, kapının kolunu yavaşça aşağıya bastırdı. Çtırt sesini duymasıyla beraber de kapıyı hafifçe araladı. Gördüğü manzarayı bir saniye seyrettikten sonra, korkuya kapılıp, kapıyı çarparak kapattı. Gördüğü şey gerçek mi diye de kapıyı kapatınca gözlerini ovuşturdu. O zaman Ducia’nın sesini duydu.

“ Neden korktun girsene içeri. “

“ Olmaz. “

“ Neden? “

“ Önce üstünü değiştir. “

“ Neden ki? Kendi evimde rahat olamayacak mıyım?“

“Ben varken olmaz. Sen o kıyafetlerle durursan, benim bile gözüm kayar, tüm tedavi boyunca seni izlerim ve sen de bana kızarsın. Bu yüzden değiştir üstünü. “

Turganın arkası dönük yaslandığı kapı açılıvermişti. Turgan bir an sendelese de yere düşmedi. Kendini toparlayıp arkasına döndüğünde, Duciayı bir daha gördü ve hemen sağlam eliyle gözlerini kapattı.

“ O kadar mı çirkin olmuşum? “

Ducia kızarmış yüzüyle sormuştu bunu.

“ Aksine su kadar güzel, cehennem ateşi kadar da tehlikeli görünüyorsun “

Ducia Turgan’dan beklemediği kadar tatmin edici bir iltifat almıştı. Bunu duyunca yüzü daha da kızarmıştı ancak ortamı sessiz bırakmaya niyeti olmayan Turgan devam ediyordu. Devam ederken de arada elinin parmaklarını aralayıp, Ducia’nın bakmadığı zamanlarda onu süzüyordu. Her şeyin farkında olan Ducia’nın durum hoşuna gitmiş olmalı ki, kızarmış yüzüne ve utangaç görüntüsüne aldırmadan Turgana bakmadan dinliyor ve ona bolca fırsat veriyordu.

“ Su gibisin ama dokunsam da elim yanacak sanki. Hatta o kadar ateşlisin ki sanki kibriti tenine tutsam alev alacak gibi. “

Ducia erime noktasına yaklaşmışken, Turganın elini gözlerinin üzerinden çekti ve gülümseyerek söze girdi.

“ Bakmandan rahatsız olacağımı düşünsem bunları giymezdim değil mi? Sadece böyle giyindiğimde genelde yalnız oluyorum, bu yüzden alışana kadar utangaçlığımı maruz gör. “

Turgan gözlerini açtı ve Duciayı baştan aşağı süzmeye başladı. Gözlerini açar açmaz bir kez daha yutkunmuştu. Ducia'nın altın sarısı saçları, ilk kez Seral kasabasında gördüğü danslarına devam ediyorlardı. Gözlerinin etrafına yaptığı gök tonundaki makyaj, çakır gözlerinin etrafındaki mavi harelerin rengini iyice ortaya çıkarıyordu ve göz renginin maviye çalmasına sebep oluyordu (Y.N Maviye çalar gözlerin iyi şarkıdır yeri gelmişken). Teni Nyu’nun teniyle neredeyse aynı renkte ama biraz daha beyaz, minik dudaklarına aşk kırmızı ruj sürülmüş ve ellerinin uzun tırnaklarıysa mavi boyanmıştı.

Ducia bu haliyle ziyadesiyle güzel ve çekiciyken, bir de daha önce muhtemelen kimsenin üzerinde görmediği kadar kısa bir etek giymişti. Lacivert renkli ve pileli bu etek dizlerinin bir karıştan biraz daha fazla üzerinde bitiyordu. Üzerinde beyaz renkli yarım bir gömlek olduğundan, eteğin başladığı nokta görülebiliyordu. Ducia 167 cm boyu ile Turganın karşısında dururken, Turgan tek seferde Ducia’nın tüm bedenini görmeyi başaramıyordu. Bir ara ondan uzaklaşıp daha rahat incelemeyi düşünse de Ducia Turganı sağlam kolundan çekiştirip yatağa götürdü.

Turgan yatağa uzandığında yüzü ona dönük şekilde kolunun üzerine eğilip iyileştirici huzmeleri gönderen Ducia’yı incelemeye devam ediyordu. Ducia da utanacağını bildiğinden dolayı Turgan’ın yüzüne bakmamaya. Turgan bir ara göğüslerine bakmış olsa da, alışık olduğu gibi bir dekolte göremedi orada. Sadece üst kısımları çok az görünüyordu. Dolgun olduğu kesindi ancak muhtemelen 24 yaşındaki ve bedeni gelişimini tamamlamış olan Nyu’nun göğüslerinden birazcık daha küçüklerdi.

“ Acın hafifledi mi biraz ? “

Turgan Duciayı gördüğünden beri acı falan hissetmiyordu zaten. Ama sonuçta tedavi oluyordu ve Ducia tedavisiyle uğraşırken onu bilgilendirmesi doğru olacaktı. Dürüst olmaya karar verdi.

“ Bilmem. “

“ Nasıl bilmem? Bağlarının bir kısmı şimdiye kadar iyileşmiş olmalı. “

“ Ne yani bu kadar hızlı mı? Düzgün yapsana bu kadar hızlı iyileşmem mümkün değil. “

Turgan ilk ve son kez yaşadığını düşündüğü bu peri filminin hemen sona ermesini istemiyordu ve peri kızını daha uzun süre izlemeye kararlıydı. Ancak Ducia cevaptan alınganlık edip kendini savunurken başını Turgana çevirdi.

 “ Düzgün yapıyorum zaten ama bu kut taşı çok güçlü ve …“

Turganın hayran bakışlarını görünce duraksadı. Sevdiği adam, Ducia’nın bedenini süzmekten neredeyse şaşı olacaktı. Bu durum Ducia’nın içinin gıdıklanmasına ve daha kadınsı hissetmesine neden oldu ve Nyu’yu anlamaya başladığını fark etti. Bu yüzden masum bir oyundan zarar gelmezdi.

“ Ve buna rağmen tedavi tüm gece sürecek. Hatta belki ertesi gün bile devam etmemiz gerekebilir. “

“ Bu süpermiş işte. Acele etme ve düzgünce yap olur mu ? “ (Y.N bir çift meme izlemek için de çilekeş ananı unutmazsın be hayırsız evlat)

“ Olur. Sende uyuma ama yoksa tek başıma sıkılırım. “

‘ Seni hınzır demek aşığını daha fazla izlemek istiyorsun. Keşke sadece seyretmekten başka bir aksiyona da girsen ne bileyim beni sevdiğini söylesen, öpmeye çalışsan falan. Gerçi son denemende de tokat atmıştım değil mi? Sen de haklısın…‘

Ducia içinden böyle geçirirken, Turgan çıtayı yükseltmeye devam ediyordu.

“ Uyumak mı? Sen uyusan bile uyumayıp, tanrıları bile kendine aşık eden bir melek gibi görünen seni izl… aman sen uyuduğunda, seni gözlerim ben. Sonuçta benim için bir sürü öz harcadın değil mi? “

“O zaman bir fikrim var. Bu gece yorulana kadar devam edeyim, sonra uyuyup kalanına sabah devam ederiz? “

“ Olur ben de uyanmanı beklerim. “

“ Öyle değil ikimizde uyuyacağız. “

“ Olmaz şu durumda uyusaydım enayi gibi hissederdim. “

“ Bu durum derken? Daha açık konuşabilirsin Turgan. Hala en yakınım sensin biliyorsun “

“ Sana yalan söylemem Ducia. Ama gerçek düşüncelerimi de söyletemezsin. Eğer söylersem sadece tokat atmakla kalmayıp, muhtemelen senin bile iyileştiremeyeceğin hasarlar bırakırsın bedenimde hınh hınh “

“ Sen yine de söyle. “

“ Olmaz sadece çok mutlu olduğumu bil yeter ve ne olursa olsun uyumayacağımı. “

Ducia Turganın ilgisini cezbettiğini fark ettikçe nedense onunla daha fazla oynamak istiyordu. Hem bu şekilde Turganın düşüncelerini de öğrenebiliyordu.

“ Peki madem ben yorulduğumda yatarım, sen de zaten uyumayacağından diğer odadaki iskemleye oturup, uyanmamı beklersin. “

“ Olmaz. “

“ Neden ? “

“ O zaman benimde uyumam gerekir. “

“ Ne alakası var demin uyursam enayi gibi hissederim demedin mi? “

“ O zaman farklıydı ama. Bu durumda benim de uyumam gerekir ve tek yatak olduğundan da burada uyurum. “

“ Asıl o olmaz. Dediğin durumdayken ki o neyse bilmiyorum, yanımda yatmana izin veremem. “

“ Nedenmiş? Herakliadayken bana sormadan yanıma yatmıştınız ama. Hem de küçücük yatakta. “

“ O zaman Elfy de vardı ve seni gözden kaçırmamak için yapmıştık ama şimdi durum farklı. Ayrıca baksana ev haliyleyim. Bir erkekle bu halde aynı yatakta uyumam ne kadar doğru olur? “

Turgan hiçbir şekilde laf dalaşında Ducia ile baş edemeyeceğinin farkındaydı. Bu yüzden de aklına gelen diğer çözümlere yönelecekti. Bir erkeğin gizli silahları Ajitasyon ve Çirkeflik sonunda Turgan tarafından da keşfedilmişlerdi.

“ Peki madem. “

“ Yani ikna oldun mu? “

“ Tabi ki oldum. Benim gibi tehlikeli biriyle neden aynı yatakta yatacaksın ki? “

“ Öyle demek istemediğimi biliyorsun ama artık çocuk değiliz ve… “

“ Biliyorum sorun değil. Zaten öpmeme de izin vermemiştin. Bu yüzden, artık sana fazla yakın olmamaya çalışacağım. Belli ki benimle yakınlaşmak sana rahatsızlık veriyor. Seni huzursuz etmek istemem Ducia. “

Turganın sesi soluklaşmıştı ve her kelimesindeki sitem hissedilebiliyordu. Hatta nefsine hakim gelip bakışlarını da tavana çevirmişti. Gerçi bu kumarı oynadığı için pek bir muallaktaydı. Zira kumar çalışmazsa en az birkaç dakika boşu boşuna önündeki güzellikten gözlerini ayırmış olacaktı.

“ Beni huzursuz etmek mi? Aksine huzuru sende buluyorum ama dediğim şey farklı. “

Turgan bakışlarını tavandan çevirmeden devam etti.

“ Sorun değil ben kararımı verdim ve bu değişmeyecek. Madem sana huzursuzluk veriyorum gider betona yatarım. Hatta gidip beni gözleyecek birini bulup öyle yatayım ki, kolumun üzerine yatmadığıma emin olsun. Bir kez daha benimle uğraşmak zorunda kalmanı istemem Ducia. İşin bittiyse gideyim ben. “

“ Hayır hem işim bitmedi hem de öylece çekip gidemezsin. Burada kalacaksın. “

“ Kalmayacağım. Kararımı verdim ve gideceğim. “

‘ Hay dilimin ayarına. Şimdi gitmek zorunda kalacağım işte sanırım biraz abarttım hüe hüe. ‘

Ducia ortamın nasıl bu hale geldiğini anlayabilmiş değildi. Turganı biraz kızdırıp, oyun oynamaya çalışmıştı sadece. Belki ağzından biraz laf alabilir ya da başlayıp sonunu getirmediği iltifatlarını tamamlamasını sağlayabilirdi yaptığı şey. Ama öyle olmamış ve Turgan beklediğinden daha sert, daha keskin tepkiler vermişti. Bundan sonra Ducia’ya daha uzak durmaya özen göstereceğini bile söylüyordu.

Belki de buradan çıkıp Nyu’nun yanına gidecekti. Bu düşünce karnına bir ağrının girmesine sebep olmuştu. Eğer Turgan isterse, Nyu tüm gece ona bekçilik yapabilirdi. Hatta muhtemelen yapacağı şeyler bekçilikten çok daha ileri olurdu. Bir an gözünü kararttı ve oyun oynamayı bırakıp, içinden geleni yapmaya karar verdi. Turgan’ın çoktan iyileşmiş olan kolunu bırakarak, iki eliyle birden Turganı başının arkasından yakaladı ve kendine doğru çekti. Turgan cidden kararını vermişti ve yüzü Ducia’ya dönük olsa da gözlerini inatla tavana çakmaya devam ediyordu.

“ Sana güvenmesem bunu yapar mıydım? “

Ducia Turganı kendine çekerek, dudaklarını Turgan'ın dudaklarıyla birleştirmişti.