Aşk Üçgeni-3 +14

“ Bu ışıkta nerden çıktı? Turgan bir şey mi yaptın? Sinsi sapık? “

Birkaç saniye süren karanlığın ardından tekrar bir ışık belirdi ve bu kez ki daha uzun sürecekti. Turgan gözlerini kızlardan ayırmadan izlerken konuştu. Ducia birkaç saniyelik karanlıktan faydalanıp, etek kısmını düzeltebilmiş olmasına rağmen, göğsünü kapatmak üzereyken ışık yandığından tekrar Nyu’ya sarılmış ve göğsünü onunla kapatmıştı.

Gluk

“ Vuhu bu cidden şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzara. Tokat yiyecek olsam da buna değerdi hınh hınh “

Ducia ve Nyu tepelerindeki yıldırımla dolu görünüp ışık saçan bulutu o zaman fark edebildiler. Sürekli yıldırımlar çakacak gibi oluşuyor ancak bir süre sonra kayboluyorlardı. Daha enteresanı bulutun rengi beyazdı ve bu haldeyken yıldırım yükleniyordu.

“ Seni pislik. Kapat şu ışığı. “

“ Hayatta olmaz. “

Ducia, Turgan’ı diğer odada yatmakla tehdit etmeyi düşünse de, son blöfünün sonuçlarını hatırladı. Ayrıca Nyu’yu saf dışı bırakmaya çalışmıştı ve Nyu onu umursamayıp mutlaka Turgan’ın yanında uyurdu. Bu yüzden pembeleşmiş yanaklarıyla masum bir şekilde rica etti.

“ En azından kıyafeti giymeme izin ver. Sonra ışık yapmana ses etmeyeceğim. “

“Giyer giymez haber vereceksin, sonra da buraya geleceksin ama Nyu’yla beraber anlaştık mı? “

“ A-anlaştık “

“ Senin için de uygun mu Nyu? “

“ Sen mutlu olacaksan benim için problem yok biliyorsun. “

Nyu kışkırtıcı sesiyle söylemişti bunu. Anlaşılan Ducia’nın varlığından pek rahatsız olmuyordu. Işığın kapanmasıyla Nyu geceliğini sonunda giyebildi ve Turgan’a haber verme sözünü tuttu.

“ Şey giyindim. “

Ducia’nın utangaç sesini duyan Turgan onu daha fazla utandırmak istemediğinden, ışığı doğrudan açmamıştı.

“ Huzursuz oluyorsan açmayacağım. “

“ Sorun yok. Sadece demin beklemiyordum. Nyu ablanın da dediği gibi mutlu olacaksan açabilirsin. “

Turgan ışığı açtı ve peri masallarından fırlamış iki genç kızın yatağa ilerleyişlerini defalarca yutkunarak izledi. Nyu yine uyanık davranmıştı.

“ İstiyorsan ben ortaya yatayım. Malum biraz utanmış görünüyorsun. “

“ Hiç de bile. Asıl ben ortada yatayım ki beni unutup abartılı şeyler yapama Nyu abla. “

Turgan böyle bir fırsatı tepemezdi ve ortada kendisi yatmak istiyordu ancak hevesli görünmek istemediğinden, bıkkın bir ses tonuyla müdahil oldu.

“ Poff tartışmayın tamam ortada ben yatarım elden ne gelir... “

Kimse itiraz etmeyince, Ducia sağına, Nyu da soluna olmak üzere, kızlar Turganın yanına uzandılar. İkiz yatak olduğundan bedenleri birbirlerine temas etmek zorunda olmasa da Nyu yatağa girer girmez Turgan’a sokulmuştu. Ducia buna karşılık veremeyip bulutu işaret ederek sordu. Soruyu sorarken tüm bedeni yorganın altında saklamaya devam ediyordu zira odanın içi gündüz gibi aydınlıktı.

“ Neden bu şeyi kullanıp hainlik yaptın Turgan? “

Turgan’ın sesi masumlaşmış ve buruklaşmıştı.

“ Kut taşını kullandığınızda bana güvenmemeniz çok canımı sıkmıştı. Ben de madem güvenmiyorlar güvenilmez bir şey yapayım bari dedim. Bundan daha iyi bir fırsat olamazdı ama yine de yapmamalıydım üzgünüm. “

Açıklamalarına kendinden beklenmeyen cümlelerle devam etti.

“ İkinizi birden bu kıyafetlerle görecek olma düşüncesi bile nefesimin kesilmesine sebep oldu ve Ducia’nın düşüncesini umursamayıp arzumun peşinden gittim. Gerçekten üzgünüm ama size hangi erkek karşı koyabilir ki? Kurumuş bir gölü canlandıracak, dilsizi konuşturabilecek kadar güzelsiniz. Theodendeki tüm diğer erkekler şanssızlar çünkü en güzel ve en düzgün iki kız benim yanımda yatıyorlar. Hem de çok güzel ve kırmızı kokuyorlar. “

İltifatlar Nyu için yeterli olsa da, Ducia, bu iltifatları Turganla baş başayken duymayı tercih ederdi. Gerçi kırmızı kokmanın ne olduğunu bilmiyordu. Turgan’ın kut taşı meselesini bu kadar ciddiye almasına şaşırmıştı hatta bu mevzu neredeyse Turgan gibi birisinde intikam duygusunu ateşlemiş ve o bulutu çıkarıp ışığı açmasına neden olmuştu. Ducia bu durumu çözmeye karar verdi. Bedenini artık yorganın altına saklamıyordu zira Turgan konuşurken yaftını sona erdirmiş ve bulut ortadan kaybolmuştu.

“ Kut taşını neden kullandığımızı bilmek ister misin? Normalde çekinmiştik ama sanırım bu haldeyken utanmak için bir sebebimiz kalmıyor. “

Soruyu Ducia sormuştu. Nyu Turgan’a sokulmakla fazlasıyla meşgul olduğundan, olaya müdahil olmamıştı ve elini Turgan’ın göğsünün üzerinde gezdiriyor, bunu da yavaşça yapıp Ducia’ya yakalanmamaya çalışıyordu. Turgan cevapladı.

“ İstiyorsan söyle ama söylemek zorunda değilsin. Bu halde yanımda yattığınız sürece bana güvenmediğinizi söyleyemem. Ama eğer bir başka erkekle bu kadar yakınlaşırsanız, işte o zaman…”

“ Öyle bir şey olmaz. “

“ Senden başka erkek tanımıyorum ben. “

Ducia ve Nyu kendilerinden emin bir şekilde Turgan’ın cümlesini bitirmesine izin vermeden cevaplamışlardı. Turgan yine de anladıklarına emin olmak istedi.

“ Bu kadar yakınlaşmanıza gerek yok. Bir erkek küçük bir dekoltenizi bile görse…”

“ Öyle bir şey olmayacak. “

“ Sen yokken istiyorsan bir çarşafa sarınıp öyle gezerim. “

Turgan’ın kıskanç biri olup kendilerini kıskandığını o an öğrenmişlerdi ve sahiplenilmek hoşlarına gitmişti. Nyu için her şey mükemmel olsa da, Ducia için ortamdaki tek gereksiz şey Nyu’nun kendisiydi ancak hala Turgan’ı paylaşmak istememesine rağmen ondan rahatsız da olmuyordu.

“ Anladıysanız sorun yok. “

Nyu Turgan’ı biraz konuşturmaya karar verdi zira Arya belli ki kardeşini aşıklarıyla baş başa bırakmaya karar vermişti ve gelmeyecekti. Yataktaki üçlüden kimse de yakın zamanda uyuyacağa benzemiyordu.

“ Peki neden diğer erkeklerden uzak durmamız gerekiyor? Sonuçta halen ikimiz de bekarız. “

“ Çünkü eğer onlardan biri size aklımda çizdiğim limitlerden fazla yaklaşır, dokunur ya da görmesi gerekenden fazlasını görürse, gördüğü son şey siz olursunuz. “

Turgan bunu hiç beklemedikleri kadar ciddi bir şekilde söylemişti. Söylerken dahi özünün kabardığı hissedilebiliyordu. Gerçi Karanlık başka kabartıları gizlemese muhtemelen sözleri bu kadar ciddi durmazdı.

“ Biz senin için ne oluyoruz ki? Yani hem Ducia hem ben. Neden senden başkasına yaklaşamıyoruz? “

Can alıcı sorular gelmeye başlamıştı ve Ducia da bu net sorudan memnun olup, keyifle cevabını beklemeye koyulmuştu. Turgan iyi bir cevapla başladı.

“ Siz benim gözlerimsiniz. Hatta özümü var eden ruhum ve benliğimdeki güçsünüz. “

Turgan’ın yuvarlak cevabı kızların erime noktalarına yaklaşmalarına yetse de onları tatmin etmek kolay olmayacaktı. En güçlü adamlar dahi tek bir kadınla baş edemiyorken, Turgan belki de hayattaki en zor yola girmek üzereydi. Konuşan bu kez Ducia oldu.

“ İyi de arkadaşın mıyız? Yoldaşın mıyız? Sevgilin miyiz? “

Turgan limitini doldurmuştu. Daha fazla cool olamayacaktı.

“ Hmmm. Yani tabi arkadaşız. Duciayla yoldaş, Nyu ile müttefikiz. “

“ Sevgili değiliz yani? “

“ Hıııummmm. Onu ben de bilmiyorum hınh hınh. “

“ O zaman sana kut taşını kullandığımızda sorduğum şeyi soracağım. “

Turgan o zaman nedense huzursuz hissetti. Doğrudan kendisine sorulmayan sorular için bir ton tafra yapan genç adam nedense şu an o sorulara maruz kalmaktan ürküyordu.

“ İçimizden birine aşık mısın? “

Gulk

Bu defaki yutkunması gördüğünün etkisinden değil, duyduklarının korkutucu olmasından ve verecek net bir cevabı olmayışındandı. Turgan bir süre sessiz kalınca Nyu onu rahatlatmak istedi. Kulağına fısıldayarak konuşuyor ellerini de göğsünden karnına kadar bir alanda gezdirip, adeta Turgan'ı tımar ediyordu.

“ Vereceğin cevap ne olursa olsun sana kızıp kırılmayacağız söz. Bu yüzden sadece hissettiklerini söyle. “