Aşk Üçgeni-4

Turgan hislerinin adını tam bilmiyordu ve yanlış bir şey söylemek istemiyordu. Bu yüzden de kızlardan yardım alarak hislerini anlatmaya çalışacaktı.

“ Tamam size dürüst olacağım ve tüm duygu değişimlerimi anlatacağım. Ama ben hepsini anlattıktan sonra yine de aşık mısın falan diye sormayın anlaştık mı? “

“ Anlaştık. Hiçbir detayı atlamadığına emin ol. “

Turgan anlatmaya başladı. Ne karizmatik ne de aptal halindeydi. Sesindeki ton çocukça bir masumiyetten fazlası değildi.

“ Çocukluğumdan beri tüm diğer erkekler gibi ben de Ducia’ya aşıktım. Tabi o yaştaki duygunun adı aşk oluyorsa… Ama Ducia; en zeki, en çalışkan, en güzel kızdı ve Başkanın da yeğeniydi. Bu sebepten mi bilmiyorum ama kimseye yüz vermiyordu. 14 yaşındayken ona açılmış olan, kasabanın efsane başkanının torunu Kirei’yi bile reddetmişti. Tüm normal erkeklere bile yüz vermiyorken, sürekli aptal diye çağırdığı benim bir şansımın olacağına inanmadım bile. “

Ducia o günleri düşündü de Turgan haklıydı. Hatta Elfy ile Zaikan kıtasına ilk geldiklerinde yaptıkları konuşma olmasa, hala Turgana aptal deyip dururdu. Kendisini biraz kötü hissederek Turgan’ın yanına sokuldu.

“ Ducia’nın hakaretleri hiçbir zaman zoruma gitmedi yanlış anlamayın ama onu benim gözümde ulaşılmaz yaptı. Ben anne babası dahi olmayan, yaft kullanamayan, aptal bir çocukken; Ducia ise bunun tam aksiydi. Şimdi yanımda bu halde yatması bile bazen cennette olduğumu düşündürüyor. “

Turgan’ın yüzünü göremeseler de, yüzündeki samimi gülümsemeyi fark edebiliyorlardı.

“ Neyse onu ulaşılmaz olarak gördüğümden, arkadaşı olmama izin vermesini bir lütuf olarak kabul ettim ve Ducia'ya başka gözle bakmamaya karar verdim. Hatta kasabada intihar ettiğim gecenin devamında engel olamadığım hoşlantımı önlemek adına dışarıda yattım ki, arkadaşlık hislerim karmaşıklaşmasın. Çünkü o benim arkadaşımdı ve başka türlü hislerim uyanırsa, Ducia’yı temelli kaybedebilirdim. Çünkü bence bana yakın olmasının sebebi diğer erkekler gibi ona aşık olmadığımı düşünmesiydi.

Akademiye katıldığımızda Ducia’nın aynı odayı paylaşmak istemesi beni ürkütmüştü çünkü dediğim gibi hislerime ihanet etmek istemiyordum ve bu yüzden de orada kaldığımız süre boyunca, her gece ondan daha önce uyudum. Bunu yapmasaydım, sadece saçlarının açık halini görmek bile uyuttuğum aşkımın uyanmasına sebep olabilirdi.

Hislerime sadık kalmayı uzun süre başarmıştım ve Ducia da sağ olsun bana sürekli hakaret edip aşağılayarak, acaba beni sever mi, şansımıdenemeli miyim diye düşünmeme bile izin vermedi. Ben ondan çok daha aşağıdaki güvenilir bir arkadaştım. Buna emin olmuştum. “

‘ Ben ne pis insanmışım. Yine de yanımdan ayrılmadı vefakar koruyucum ‘

Ducia olayı bu açıdan düşününce kendisini oldukça kötü hissetmişti. Bunları duyunca utanıp, kendini geri çekmeye çalıştı ancak Turgan ona izin vermek istemiyordu.

“ Bunlar için sana kızgın değilim Ducia. Anlat dediğinizden her şeyi anlatıyorum. Şu anın tadını çıkarmama engel olacaksa burada keseyim? “

Ducia o zaman tekrar Turgana sokuldu. Biraz öncekinden daha fazla yakınlaşmıştı ve başını omuzuna koyup, eliyle Turgan’ın sakallarını okşamaya başlamıştı.

“ Tamam anlat lütfen. “

“ Ducia’ya olan hislerimi bastırmaya çalışırken başıbozuk kampında Nyu ile tanıştım ve bana bir erkekmişim gibi davranan, kendinden aşağı görmeyen ilk kadın oydu. Aptal olduğumu o da fark etmişti ama beni buna rağmen aşağılamayıp, birkaç kez övmüştü bile. Ducia tarafından aşağılanma sebebi olarak görülen aptallığım ve saflığım, Nyu’nun beni değerli ve eşsiz görmesine sebep olmuştu.

Ducia kadar güzel bir kız bana bunu yapınca, dalga geçtiğini düşündüğümden başta onu bir abla olarak görmeye çalıştım çünkü benden 4-5 yaş büyüktü. Ama bana davranışlarının sıcaklığı ve övgüleri yüzünden kısa süre sonra onu bir abladan farklı gördüğümü fark ettim.

Herakliadaki son gecede de beraber yattığım ilk kız oldu. O zaman ona aşık olduğumu fark ettim ve burada beraber kaldığımızda da duygularım pekişti. Nyu’ya aşığım ama hala abla gibi gördüğüm küçük bir parçaya da sahip. Geçi o parça her geçen gün küçülüyor... “

Ducia kendi davranışları yüzünden kendine zaten aşık olan adamı kaybetmişti resmen. Nyu onun üzüleceğini fark edip araya girdi.

“ Senin aşkın sahip olabileceğim en güzel şey Turgan. Ama çocukluk aşkın Ducia’ya olan duyguların ne oldu onu da merak ettim şimdi. “

“ Ducia mı? Onu o zamandan itibaren bir arkadaş gibi görmeye devam ettim. Benim için hala ulaşılmazdı. Ta ki son eğitimime başladığım güne kadar. Onu öptüğümde bana tokat atmış olmasına rağmen, bunun hoşuna gittiğini sezdim. Ayrıca duygularının kokusu da bunu kanıtlıyordu. Sonrasında da kolumu iyileştirirken, alışkanlıklarından fedakarlık yaparak beni mutlu etmeye çalıştığını fark ettim.

Bir erkek olarak mı görüyordu emin değildim ama kesinlikle mutluluğumu istiyordu. Şimdiyse benim için ne düşünüyor hala emin değilim ama ben onu böyle gördükten sonra, sadece arkadaşça hissedemiyorum. “

“ Nasıl hissediyorsun peki? “

“ Ducia bana en başından bir ihtimal verseydi muhtemelen hayatım boyunca ondan başkasını gözüm görmezdi ama artık Nyu’ya aşık olduğuma eminim. Yine de Ducia’yı da aklımdan çıkaramıyorum. Seni hayal kırıklığına uğrattıysam üzgünüm Ducia ama galiba sana çocukluğumdan beri, tüm inkarıma rağmen hala aşığım. Gerçi arkadaşım olarak da görüyorum ama aşk duygusu baskın geliyor. “

Ducia’nın içi kıpır kıpır olmuştu. Kendisine hala kızgındı ancak en azından artık Turgan’ın gerçek duygularını biliyordu. Turgan’ı daha da sıkı sarmaladı. Elini sakallarından göğsüne indirdiğinde, Nyu’nun kolunu fark etti ve ambiyansı bozmamak için ses etmeyip tekrar yukarı Turganın yüzüne çıkardı.

“ Bu saatten sonra üzgünüm Nyu, Ducia. İkinizden de vazgeçebileceğimi sanmıyorum. Ducia bana tokat atmak istersen sorun etmem ama seni sevmemeyi denemiş olmama rağmen başaramıyorum. “

“ Saçmalama Turgan. Belli etmeyi başaramamış olsam da, uzun süredir seni seviyorum. Sana yakın olma sebebim bana aşık olmayan tek kişi olman değildi, benim aşık olduğum tek erkek olmandı. Benden uzaklaşacağını bilsem sana bir kez bile aptal demezdim özür dilerim. “

“ N-ne ci- ci-cidden beni eskiden beri seviyor muydun? “

“ Tabi ki evet. Her zaman en yakınımdaki erkek sen oldun ve muhtemelen güçlenmeyip o beceriksiz halinle kalsan da seni sevmeye devam ederdim. “

“ Vuhu Ducia beni seviyormuş duydun mu Nyu? “

“ Dediğim gibi senden başka erkek mi var. Gayet normal onun da seni sevmesi. “

Turgan’ın omuzları kabarmış, erkeklik onuru göklere çıkmıştı. İki güzel kızın ortasında ve halinden son derece memnunken, durumdaki garipliği sorgulayan Ducia oldu. Zaten Turgan'ın durumu kabullenmesi için biraz sessiz kalmaya ihtiyacı vardı.

“ Peki hep böyle mi olacak? Yani ikimizle aynı yatakta? Seni mutlu ettiğini biliyorum ama bu duruma alışabilir miyim bilmiyorum. Sonuçta belki de bir gün birimizle evlenmek zorunda kalacaksın ve diğeri seninle geçirdiği tüm anlardan sonra boşlukta kalacak. “

Nyu ve Turgan anı yaşama isteğinde olsalar da, Ducia alışılagelmişin dışındaki durumu sorguluyordu. Turgan’ın vereceği cevabı hiç tahmin etmemişti. Demin kekeleyen adam bir anda som karizmadan ceketini giymişti yine.

“ Bir adam doğar, büyür, bir kadınla evlenir, çocuk yapar, ona bakıp büyütür ve sonra da ölür değil mi? Normalde olan budur. Ama benim böyle hayallerim yok. Ne bir kadını ne de küçük bir çocuğu arkamdan ağlatmak istemiyorum. Her ne kadar kabul etmekten nefret etsem de ben tanrının hizmetkarıyım ve bu yüzden sorun yaşamadığım adamlarla bile geçmişten gelen düşmanlıklara sahibim.

Bıçak sırtında yaşıyorum ve bundan dolayı pişman da değilim. Dostlarımı korumak adına gerekirse canımı veririm, ben böyle bir adamım biliyorsun Ducia. Eğer birine kaybedip ölürsem, başıbozuklar ve tugay üyeleri üzülürler ama yaşamaya devam ederler. Ama ben arkamda kocasız bir kadın ve babasız bir çocuk bırakmak istemiyorum. Bu yüzden de asla evlenmeyeceğim.

Sizi izlemekten ve yanımda olmanızdan mutlu oluyorum bu gerçek çünkü ben ikinizi de seviyorum ve birinizi tercih etmek gibi bir düşüncem yok. Gördüğümüz hayatta her adam bir kadınla evleniyor olabilir ama ben ikinizi de seviyorum ve alışılmış geleneklere tanrı kurallarıymış gibi ayak uydurmaya da niyetim yok.

Dediğim gibi asla evlenmeyeceğim ama sizi hep yanımda isteyeceğim. Bu şekilde beni kabul ediyorsanız, ister aşkınız, ister erkeğiniz, isterseniz de sevgiliniz olarak kabul edin beni. Ama yarına dair hayalleriniz varsa ki genç kızların evlenip çocuk doğurmak gibi hayalleri olur. O zaman ben yokmuşum gibi davranın ve son gecemizi burada geçirip, sadece arkadaş olmaya devam edelim. “

Turgan’ın cümlelerinde Ducia’nın sorgulamasını sağlayacak bir boşluk vardı ve her şeyi ortaya dökmüşlerken bu boşluğu atlamak istemedi.

“ Bir gönüle iki aşk sığar mı ki? “

“ Sonsuz aşka inanır mısın Ducia? “

“ Evet. Birine sonsuz bir aşk besleyebilirsin. “

“ Matematiğim kötü olabilir ama sonsuz besleyebildiğim aşkı ikiye bölersem, iki tane sonsuz aşkım olur ve bu durumda ikinize de sonsuz aşk beslemeye devam edebilirim değil mi? “

Ducia bu kısa ama matematikle desteklenen cümlenin ardından sessiz kalmayı tercih etmişti. O sırada Nyu ise çocuk mevzu açıldığından, Turganı okşayan elini farkında olmadan sıkmıştı ve Turgan’ın canı yanıyor olmasına rağmen sesini çıkarmıyordu.

“ Çocuk mevzunu kafana takmana gerek yok azrakların çocukları olmaz bunu biliyorsun. “

Turgan elini göğsünün üzerine götürüp, Nyu'nın elini tuttu. Bunu yaptığında Nyu sıkmayı bırakmış, tüm bedeniyle beraber parmaklarını da gevşetmişti.

 “ Yanlış. Olur hem de azrak kral olur. Azrak kralın babasız büyüdüğünü düşünsene. Onun için ne kadar üzücü ve Theoden için ne kadar tehlikeli olurdu. “

Turgan imkansız olarak görülen ihtimali sanki kesin bir şeymiş gibi söyleyivermişti ve o kadar sıradan bir şekilde söylemişti ki, Nyu neredeyse bir azrak olarak anne olabileceğine inanmıştı.

“ Sende babasız büyüdün ama Theodende doğmuş en iyi insansın. “

Ducia daha fazla dayanamadı ve söze girdi.

“ Neden sürekli senin öldüğün senaryolar üzerinden konuşuyoruz? Sen neden ölüyorsun ki? Niye yani? Biz ne yapıyoruz o sırada? Ölmene neden izin veriyoruz? Ruhlar ne yapıyorlar? Öldüğün falan yok senin o yüzden saçma sapan ihtimaller yüzünden bahaneler bulmaya çalışma. Evet evlenmek ve anne olmak gibi hayallerim var ve bu hayallerin için de sende varsın. Madem geleneklerin getirdiği bir adam bir kadınla evlenir durumu sana uymuyor, sen de ikimizle birden evlenirsin olur biter. “

Ducia Turgan’ın ölümünü konu alan senaryolara o kadar kızmıştı ki, söylediklerinin anlamını ancak cümlesi bittiğinde fark edebilmişti. Nyu’dan bile önce Turgan’ın ikisiyle birden evlenmesini önermişti resmen.

‘ B-ben ne dedim demin? Ciddi ciddi ikimizle birden evlenebileceğini söyledim. Bu gece biraz daha saçmalarsam bu dili keseceğim ‘

“ Yani böyle bir şey olur mu ki? “

“ Neden olmasın? Ducia da kabul ettikten sonra benim için sorun yok. “

“ Hmm o zaman bunu düşüneceğim. Theoden de iki kızla birden evlenen ilk erkek olabilirim hem de en güzel iki tanesiyle hınh hınh. “

Ducia çamura yatmaya karar verdi.

“ Öyle senin düşünüp olur demenle olmuyor işte. Ben sadece örnek verdim. Öyle bir şey olursa ikimizi de ikna edecek evlilik teklifleri yapman gerekir. “

Son cümle Turgan’ı biraz korkutmuş olsa da, kızların fikirlerini öğrendiğinden dolayı mutluydu. Ducia’nın kendisine aşık olduğunu öğrenmişti ve hayatının en huzurlu uykusu için artık hazırdı. Aşk üçgeninin mensupları alışılmışın dışındaki konuşmalardan sonra, sonunda uykuya dalabildiler. En son uyuyan Ducia olmuş ve Turgan’a hoş bir erkeksilik katan ve dokunması da keyif veren yumuşacık sakallarını uyuyana kadar okşamaya devam etmişti. Zaten bu yüzden Turgan bir kedi gibi mırlayarak ilk uyuyan kişi olmuştu.