Theoden
Sabbat İle Tanışma
Ragnossa arkasını döndüğünde Dragut’u görmesine rağmen istifini hiç bozmamıştı.
“ Komik suratın sahibi geldi aşklarım. Neredesiniz ha ha “
“ Anlaşıldı demek kafan yerinde değil. Bunu yaptığım için eminim Turgan bana kızmayacaktır. Berduş Ayıltan – Şefkat Yumruğu “
Dragut’un yumruğu Ragnossa’nın gülümseyerek bayılmasına sebep olmuştu. Dragut onu omuzuna aldıktan sonra, Castro’nun yanına doğru ilerledi. Yolu gösteren yine Zerara olmuştu. İki dakika içinde onun olduğu odaya vardılar ve Castro’nun inlemelerini bir kadının da bağırmalarını duydular. Kadın uyuşturucu etkisinde olmasına rağmen can havliyle bağırıyordu. Dragut Castro’nun ona zarar verdiğini düşünüp yüksek sesle konuştu.
“ Castro gidiyoruz buradan çık dışarı yoksa ben geleceğim. “
Dragut’un sesini duyduğunda Castro ne yapıyorsa bırakmış ve odadan gelen sesler kesilmişti. Sendeleyerek dışarı çıktığında üzerinde sadece donu vardı Castro’nun. Hemen ardından koşarak çıkan yarı çıplak bir kadın olmuştu.
“ Beni bu hayvandan kurtardığınız için teşekkürler başıbozuk serdarı. “
“ Castro git üzerini değiştir. Siz kızlar alışık değil misiniz böyle adamlara? “
“ Hayır efendim. Normalde uyuşturucu onları ehlileştirir ama bu herifi hayvanlaştırdı. “
Castro kendinde sayılmazdı ancak Draguta olan bağlılığı kesindi ve onun sesinden gelen emirlere bilinci bulanık olsa da, biad ediyordu. Kıyafetlerini yarım yamalak da olsa giyip dışarı çıkmıştı. Yüzünde mahmur bir ifade vardı bu kez. Demin çığlık çığlığa kaçan kadını göstererek konuştu.
“ Onu da yanımıza alalım mı Serdarım? “
“ Ne yapacaksın onunla? “
“ Evleneceğim “
Kız korkuyla Dragut’a sarıldı.
“ Olmaz bu adamla gelmem. Fantazilerini sevecek başka bir kadın bulacağına eminim ama kesinlikle ben o kadın değilim. “
“ Bunun için üzgünüm kızım ama bu hayatı yaşıyorken çok daha kötüleriyle karşılaşacağınıza eminim. Onun zihninizi bulandırdığınız için sizi suçlardım ama bedenleri kullanılan birkaç zavallı müptela olduğunuzun farkındayım. Sabbatla konuşacağım ve zamanı geldiğinde Seyduna da kesinlikle değişen yerlerden olacak. Hadi gidiyoruz Castro. “
“ Ama onu almayacak mıyız? “
“ Ayıktığında o kızla seni konuşturacağım Castro ve ondan sonra karar vereceğiz. Şimdi beni takip et. Eğer sendeleyip düşersen, seni arkamda bırakırım emin ol. “
Kızlar uyuşturucu etkisinden kısa sürede çıkıp, tüm dostlarını toparlayabilmiş olan Dragut’a hayranlıkla bakıyorlardı. Cennetin tüm hilelerini görmesine rağmen, ilk çıkarımı sözde hurilerin çaresizliği olan bir adam… Karısına aşkından etrafındaki birbirinden güzel kızların birisini bile gözü görmeyen bir erkek… Ne kadar kudretli ve insan odaklı. Kesinlikle gerçek bir erkek ve kusursuz bir lider diye düşünüyorlardı tek bir istisna olmadan.
Dragut koridordan tekrar geçerken, hepsinin etrafını kaplayacak bir kalkan oluşturmuştu ve bu sayede daha fazla uyuşturucu etkisine maruz kalmadılar. Odadan çıkar çıkmaz da Dragut Fermanı verdi.
“ Beş dakika içerisinde Sabbat ile konuşuyor olmazsam, 6. Dakikaya girdiğimiz anda cenneti yerle bir olacak. “
İki yoldaşı da savaşacak halde olmamalarına rağmen, Seyduna’ya meydan okuyordu Dragut ancak tehdidi işe yaramış olsa gerek ki, tekrar sadece gözünü açıkta bırakan kıyafetini kuşanmış olan Büyük Dai Zerare ile birlikte Sabbatın makamına çıktılar.
Sabbat, som altından yapılma bir tahttan oturuyordu ve Dragut’un beklediğinin aksine zayıf görünümlü bir adamdı. Dragut düşüncelerini belli etmeden ilk cümleyi ev sahibinden beklese de, konuşan Zerare olmuştu. Tek dizinin üzerine çökmüş halde konuşuyordu.
“ Yanımdaki adam sizin de bildiğiniz üzere Başıbozuk Serdarı Draguttur, Seydunam ve sizinle konuşmak istiyor. Ona verdiğimiz önemi göstermek adına cennet bahçesinde ağırladım ama pek memnun olmadı.”
“ Köleleştirilip, uyuşturulmuş kadınlarla dolu bir yere girdiği için memnun olsaydı, onu yanlış tanımış olurduk. “
“ Madem yaptığın şeyin ne olduğunu biliyorsun, neden buna devam ediyorsun Sabbat? Orada on yedi yaşında bir kız vardı. “
Sabbat oturduğu yerden kalktı, sarı parlak renkli elbisesinin etek kısmı yerde sürünüyor, yeleğindeki taşlar, kıyafetinin canlı renklerini dahi soluk bırakıyorlardı. Uzun gri sakallarını okşayarak konuşmaya başladı Sabbat.
“ Sana olan hayranlığımın neden olduğunu biliyor musun Dragut ? “
Dragut sessizce devam etmesini bekledi.
“ Aslında ikimiz de benziyoruz ve imparatorluk boyunduruğunu kabul etmiyoruz. Ben bunun için tarihten gelen sebeplere sahipken, sen ise sadece yanlış bir dünya düzeni kurdukları için onları kabullenmiyorsun.
Ben ülkemi onların boyunduruğundan uzak durmak için ben bir korku imparatorluğu kurup, keskin cezalarla insanları yönetirken, sen ise yoldaşlarının korkularının önünde durabiliyorsun.
Ben motive olmaları için sahte bir cennetle onları ödüllendirip, bu cennetin ölümden sonra girecekleri cennetin yanında sönük kalacağını söylerken, sen sadece daha iyi bir Theoden için çabalayacağını vaad ediyorsun.
Tüm bunlara rağmen benimkiler kadar sadık yoldaşlara sahipsin hem de her biri farklı toprakların insanları olan yoldaşlar. İşte sana bu yüzden saygı duyuyorum Serdar Dragut. Ünvanın sana çok yakışıyor inan bana.
Beni yargılamadan önce biraz düşün ve imparatorluğa karşı direnebilmek adına, halkımı örgütleyip, eğitip, onlara vaad ettiklerimle bu kadar süredir direnebildiğimi hatırla. “
Dragut’a insanları bu hale sokacak hiçbir sebep mantıklı gelmeyecekti ancak Sabbat’ın ne demek istediğini anlamıştı. Kendisi her bir insan için güzel bir Theoden kurmak istiyorken, Sabbat ise kendi krallığını, dış dünyadan soyutlayacak bir yöntem seçmişti.
“ Seni yargılayacak konumda değilim Seyduna Sabbat ama gördüğüm kızlar için üzüldüğümü bilmelisin. Benim de bir kızım, hatta binlerce kızım var ve hiç biri o hale gelsin istemem. Şunu bil ki ben olsam yöntemlerim farklı olurdu. Buraya bilgi sahibi olabileceğin bazı şeyler için danışmaya geldim. Senin tarafından eğitilmiş olan Ragnossa da yanımdaydı ancak sarhoştu ve onu uyuttuğumdan girişte bıraktım. Gerçi bahçedeki söylediklerinden sonra o çocuğun sözlerine pek güvenemiyorum “
“ Ha ha geri geldiği doğruymuş. Ragnossa’nın bahçede söylediklerini kafana takma. Uyuşturucu olayının farkında olsa da, o koridordan geçerken nefesini tutmayıp, her seferinde aynı şeyi yapıyor. Kadınlara ve keyif verici maddelere düşkün olduğu kadar dayanıklı da olabilseydi keşke. “
“ Bana bir şeyler anlatabileceğini söyledi. Senin bilgin Theodeni aşıyormuş. “
“ Sana her şeyi anlatsaydım, bir çılgın olduğumu düşünürdün Dragut ama şu an anlatmamın bir manası yok. “
“ Neden öyle söyledin? “
“ Çünkü Dragut, şu an Theodenin var oluşunu, imparatorluğu, amacını hatta ortaya çıkmaya başlamış olan havarilerin hikayesini bilsen dahi bir şey değişmeyecek. “
“ Değişmesi gereken ne varsa sırasıyla değiştirdiğimi biliyorsun Seyduna. “
“ Elbette biliyorum hem de sadece duygusal gerekçelere sahip olmana rağmen hayatını ortaya koyuyorsun. Söylemek istediğim şey bu değil ve senden saklamaya da niyetim yok. Zaikan’ın tamamını ele geçirmeye çalışıyorsun değil mi? “
“ Bunu nereden biliyorsun? “
“ Yaşlı bir adam olduğuma aldırma. Theoden’de konuşulan her şey Seyduna’dan duyulur bunu unutma. Sana bir şart sunacağım. Yanlış anlama, bu şartı sunma amacım başarılı olma ihtimalimize inanmak. “
“ Sadece bilgi vermek için şart mı koşacaksın bana? “
“ Aynen öyle ama hesaplarını değiştirmene sebep olacak bir şey değil. Zaten Zaikanı fethetmek istiyorsun değil mi ? Dediğin gibi yap ve işin bittiğinde gel tekrar konuşalım. O zaman sana her şeyi anlatacağım. Theodeni, imparatorluğu, seçilmiş elitleri, Yüce meclisi ve daha fazlasını. “
Dragut tam nereden bildiğini soracaktı ki, müzmin bir gülümsemeyle devam etti Sabbat.
“ Ha Smria’yı dert etmene gerek yok. Hakanların olayını da anlatacağım o yüzden o şehri almasan da sorun olmaz. “
Bu adam cidden her şeyi biliyordu. Dragut’un ayarında olmasa da, normal halinde bu yaşına rağmen bir Ferik kadar öze sahipti Sabbat.