Başbozuk Dumrul

Dragut’un öfkesi dinecek gibi görünmüyordu. Küçük kızına yan gözle bakmış bu haini öldürmesine izin vermediği için Adal’a dönerek konuştu.

“ Nereden buldunuz bu sübyancı ..spu çocuğunu? “

Cevaplayan yaşça Dragut’tan daha büyük olan Sancar paşa olmuştu.

“ Dragut şu an yaptığını bir baba iç güdüsüyle yapıyorsun ve bu yüzden sana bir abin olarak nasihat edeceğim. “

“ Baba iç güdüsü mü? Küçücük kıza yavşıyor ırz düşmanı. Hangi başıbozuk kızı olsa aynı tepkiyi verirdim. “

“ Dragut… Arya neredeyse Yirmi bir yaşına girecek. “

“ Tamam işte hala çocuk. “

Söze giren Adal olmuştu.

“ Dragut saçma sapan sebeplerden yoldaşlarını öldürmeyi bırak. Bu çocuk Sargut Eski Kralı Winston’un oğlu ve babasının tüm karşı gelmesine rağmen, prensliği döneminde Arya ile evlenmeye çalışmış bir genç, yani ırz düşmanı falan değil ve sadece kızına kör kütük aşık. Anlattığına göre Arya da ona aşık.“

Dragut’un yüzünü bir anda panik kaplamıştı.

“ Yoksa ben kızımın yanında değilken kızıma bir şey yapmış olmasın bu sübyancı? “

“ Merak etme. Ben her şeyi konuştum. Senin kızın benim de kızım sayılır ve Akina da Arya konusunda aynı senin gibi mantığından yoksun hareket ediyormuş. Görüşmeye çalıştıklarında her seferinde William’ı yakalayıp bir güzel dövüyormuş. “

Dragut derin bir nefes verdikten sonra düşüncesini söyledi.

“ Akina’nın hep düzgün bir adam olduğunu düşünmüşümdür zaten. “

Sancar Paşa sonunda konuya nereden gireceğini bulmuştu.

“ Karia ile evlendiğinde kaç yaşındaydın Dragut ? “

“ 22 yaşındaydım. “

“ Peki ya Karia kaç yaşındaydı “

Dragut Paşanın amacını anlamıştı ve bu yüzden cevabı diliyle dişinin arasında oldu bittiye getirmeye çalışarak söyledi.

“ undukz “

“ Sanki düğünde değilmişim gibi davranma. Karia on dokuz yaşındaydı ve Attila seni öldürmemişti. İstese öldürebilirdi değil mi? Ama kız kardeşinin mutluluğunu öncelik olarak belirlemişti. İşte bu yüzden Attila bana göre dünyanın en büyüğü. Adam her konuda mantıklı ve sağ duyulu. “

Tüm konuşulanlar Dragut’un aleyhineydi.

“ Ama ben iyi bir adamım sonuçta. Bu herifin ne olduğunu bile bilmiyoruz. “

“ Kendini kandırma Dragut. Bu adam bir başı bozuk ve sen o zamanlarda da aranan suçlulardan birisiydin. Ancak Attila bir derebeyinin varisi olmasına rağmen bunu umursamadı ve bedelini de babasının ölümüyle ödedi. Sana nasihatım şu; kızınla konuş ve ona ne istediğini sor, eğer Arya bu herifi istemiyorsa ve William’ın anlattıkları yalansa, onu bizzat öldürürüm. Ama eğer Arya bu adama aşıksa, işte o zaman elinden bir şey gelmez Dragut. Kızının mutluluğunu düşünmek zorundasın. “

Dragut’un kendisini savunacak hiçbir şeyi kalmamıştı. Babalık duygularıyla davranıp komutanlarının önünde daha fazla saçmalamak istemiyordu.

“ Demek 21 yaşına girecek ha, ben daha 13 falan sanıyordum… “

“ Yuh ama gözlerin yavaş yavaş parıltısını kaybediyor anlaşılan ihtiyar ha ha “

“ Peki madem. Onu da alıyoruz ama sorumluluk sende Sancar Paşa. Eğer Arya ile ilgili tek bir kelime ederse onu başkente varmadan öldürürüm. Yaşayacak mı bari? “

Mina cevapladı.

“ Yaşayacak Serdar’ım ama Başbozuk Adal araya girmese, kesinlikle ölmüş olurdu. Elinizin ayarına biraz dikkat etmelisiniz. “

“ Tamam yeter bu kadar onunla ilgilendiğin. Onu sen taşıyacaksın Sancar Paşa. İstikamet Başkent…“

Dragut birden sırıtan adala döndü ve komik ama kızgın bir yüz ifadesiyle sitem etti.

“Ayrıca sana öğrettiğim yaftları bana karşı kullanmasana lan Adal “

Dragut, Sancar Paşa, Mirliva Sofia, Mirliva Tunca, Ragnossa ve baygın haldeki Miralay William, Köklu’nun üzerinde başkente doğru yola çıktılar. Onca işi halletmelerine rağmen ikindin saatleriydi ve havanın kararmasına birkaç saat daha vardı.

Hızlı bir yolculuğun ardından başkente vardıklarında, hava ancak kararmıştı. Dragut halen çocuklarının durumunu ve Yavuz’un öldüğü yerdeki yaşananları bilmiyordu ve içeri girer girmez emretti.

“ Bana hemen Çağıl’ın kampında yaşananlara vakıf birini bulun. “

Kısa süre içerisinde Kasim durumu Dragut’a anlatmıştı. Dragut Yavuz’un ölüm şeklini öğrenince bir kez daha gururlandı.

‘Bir yoldaşını kendi canını verene kadar korudun demek Yavuz. Dilerim ölüm sonrasında yine beraber oluruz dostum.’

Dragut düşüncelere dalmışken içeriye Arya, Nyu, Ducia ve Elfy girdiler.

“ Turgan nerede? “

Arya pişkin bir ifadeyle cevapladı.

“ Oğlun dün gece biraz yorulmuş sanırım baba. Bu yüzden bir yerlerde dinleniyor olmalı kıh kıh ahhh“

Arya’yı susturan Nyu’nun gizli çimdiklemesi olmuştu. Durumu düzeltmek isteyen Ducia oldu.

“ Bu sabah Başbozuk Dumrul diye birisi geldi ve bizi kovdu. Başıbozuk olmayanlar ödemeden burada kalamazmış. Turgan da bunu duyunca adama meydan okudu ve neredeyse birbirlerini öldürüyorlardı. “

Dragut’un benzi bir anda solmuştu.

“ Turgan, Dumrulla mı dövüştü cidden? Şimdi nasıl hayatta olduğuna emin misin? “

“ Neden bu kadar endişelendin usta? Turgan’dan bahsediyoruz tabi ki iyi. Ama Dumrul….”

“ Lan ciddi misiniz siz benimle dalga geçmeyi bırakın, Turgan Dumrul’a zarar veremez ki… “

“ Ama onu neredeyse öldürüyordu Usta. İkisini de tanıdığına emin misin? “

“ Ha ha ha güzel şaka. Turgan mı Dumrulu öldürüyordu? Daha birkaç ay önce Antuana kaybetmedi mi bu çocuk? Dumrul, normal şartlarda Başbozukların en zayıfı olsa da, paşaların her birinden daha güçlüdür ve neredeyse bir orgenerale denktir. “

Nyu sanki kaybeden bir yoldaşı değilmiş gibi söze girdi.

“ Turgan zorlanmış gibi görünmüyordu, hatta tam gücünde savaştığını sanmıyorum. Dumrulu öldürebilirdi ancak size karşı sorumluluğu aklına gelmiş olsa gerek ki ilkinde tereddüt etti. İkinci saldırısında onu kesinlikle öldüreceğinden hep beraber durması için bağırdık. “

“ Eeee öldü mü lan Dumrul? Neden birbirinizi öldürüyorsunuz nasıl ittifak burası. “

“ Serdar’ım Turgan’ın bir suçu yok. Dumrul sorumlu kıldığınız Kasim’in sözünü dinlemedi ve intibah Tugayının buradan gitmesini istedi. Ona gücü yeten kimse olmayınca da Turgan siz gelene kadar kalacağını söyleyip ona meydan odudu işte. “

“ Ya sabır… Kızım şimdi Dumrul’un durumu nasıl. “

“ Ha gayet iyi. Jeo tarafından kurtarıldı ve Jeo siz gelene kadar kampın yönetimini ele aldı. Gerçi sadece Mirliva Kasim’in yanında durup onun herkese sözünü geçirebilmesini sağlıyor. “

“ Jeo da ne zaman geldi? İntikamın kırbacı olan Jeo mu, Abisinin yanında değil miymiş? “

Arya babasını sakinleştirmek için oturduğu sandalyenin arkasına geçip omuzlarına masaj yapmaya başladı.

“ Önce sakin ol babacık. Yavaş yavaş anlatacağım. “

“ Tamam biricik küçük kızım benim. Seni dinliyorum. “

Aradaki boşluktan faydalanmak isteyen birisi vardı ve zaman kaybetmeden söze girmişti.

“ O Dumrul benim yemekhaneden yememe izin vermedi. Param olsa bile yediklerimi karşılamazmış öyle söyledi. “

Elfy oldukça mahcup bir ifadeyle söylemişti bunları. Yanakları al al olmuştu ve abisini babasına şikayet eden bir kız çocuğu gibi görünüyordu. Dragut bu sevimlilik karşısında kayıtsız kalamadı. Biraz önce Dumrul’un öz oğlunu kendi şehrinden kovmasına şaşkınlıktan öte tepki vermeyen adam bu kez öfkeli görünüyordu.

“ Demek onun yüzünden en masum misafirim aç kaldı ha? Bunun bedelini ödeyeceksin Deli Dumrul. Nerede o manyak herif? “

Tak tak tak

“ Gir. “

“ Dumrulu soruyorsan onu bağlamak zorunda kaldım Dragut abi. Turgan’a bıraksam onu öldürmeden zapt etmeyi başaramayacaktı. Umarım burnumu soktuğum için kızmamışsındır “

Dragut Jeoyu yargılayacak durumda olmayı bırak, zamanında yetişebildiği için minnettar bile olmalıydı.