Theoden
Kirli Oyun
Elçi özel bir at arabasının içinde gidiyor at arabasının önünde iki atlı asker çevresinde de diğer askerler ilerliyorlardı. Bizim üçlü en arkada sohbet ede ede takip ediyorlardı. Askerler kendi aralarında elçi bey ve ziyareti hakkında dedikodu yapsalar da ziyaretin sebebi hakkında pek bir şeyden haberleri yok gibiydi. Şehir sınırından çıktıktan sonra yarım saat daha ilerlediler ve genişçe bir nehrin kıyısına vardılar buraya geldiklerinde nehrin taşmış olduğunu gördüler. Karşıya geçmeleri gerekiyordu ancak normalde olması gereken yerde köprü yoktu. Askerler kara kara ne yapacaklarını eğer elçiyi kızdırırlarsa işlerinden olabileceklerini düşünürken Elçi Bey arabasının kapısını açtı ve aşağıya indi parlak giysiler giymiş şişman bir adamdı. En arkada duran bizimkileri eliyle yanına çağırdı
"Bölgenin en iyi okulunun öğrencilerinin bize eşlik ettiklerini sanıyordum. Bu durumda yapabileceğiniz bir yaftınız falan yok mu ?"
Herkes şaşırmış görünüyordu elçinin kendilerinden medet ummasına ihtimal bile vermiyorlardı ancak şaşkınlıklarını üzerlerinden çabucak attılar Elfy öne atıldı."
"Aslında ben kendi etrafımdaki suyu dizginleyebilirim ancak bu sadece ben de arabanızın içinde olursam bir işe yarar"
"Bu fazlasıyla yeterli olurdu o zaman siz çocuklar benimle beraber arabaya binin kalan işe yaramaz askerlerde geri dönüşümüz için burada beklesinler."
Askerlerin başındaki sorumlu sorgulama şansı bulunmadığından başıyla onayladı. Böylece Ducia , Elfy , Turgan ve Elçi Bey arabanın içinde arabacıysa arabanın önünde olmak üzere karşıya geçmek üzere yerleştiler. Elfy sağ elinin avucunun içi göğüsüne deyecek sol eliyse sağ elinin üzerine gelecek şekilde pozisyon aldı gözlerini kapattı ve ilerlemelerini söyledi. Elçi Bey Camı açtı
"Karşıya sür ve köprünün sonuna gelene kadar da gözünü yoldan ayırma."
Camı kapadı ve araba ilerlemeye başladı adeta suyun içinde bir gedik açılmıştı ve o gedikten ilerliyorlardı. Elfy dışındaki üçlü hayranlıkla izliyorlardı. Özellikle Turgan’ın gözleri adeta ışıldıyordu. Elçi Bey göğüs cebinden küçük bir kağıt çıkardı ve Turgan’a uzattı.
"Fazla zamanımız yok o yüzden hızlıca ve bir kere söyleyebileceğim iyi dinleyin."
Turgan heyecanlandı elindeki kağıdı Ducia’ ya verdi.
"Ben aptal olduğumdan Elfy de yaftına konsantre olduğundan Ducia’ya anlatın o zekidir."
"Çok sakin ve gizli bir hayat geçirdiğinizi sandığınızın farkındayım ancak ne yazık ki yanılıyorsunuz. Ducia senin özel durumunun da farkındayım ve bu ülkedeki tüm mevki sahipleri de farkında hatta komşu ülkenin bir elçisi olan ben dahi seninle ilgili bir görüşme yapmak üzere buraya gönderildim. Kral Fariz ülkenin lideri olarak durumundan tabiki haberdar ve ne yazık ki boşboğaz herifin tekidir bu da sırrının güvende olmadığı anlamına gelir. Bizler kişilerin kimseye zarar vermedikleri sürece kendi istedikleri hayatları yaşamalarını istiyoruz. Ancak Ducia’yı kendi istedikleri hayatı yaşamaya zorlayacaklar. Özel durumu erken yaşta ortaya çıktığından onu istedikleri gibi yontabileceklerini düşünüyorlar. Müdire ve tüm diğerleri de bu oyunun parçaları. Hatta Usta Kari insanların zihinlerini yıkayabildiğinden özel eğitiminle o ilgileniyor."
"Nasıl yani Müdire Nine ve bana aydakarlardan bahseden Usta dede kötü insanlar mı?"
"İyilik ve kötülük kişiye göre değişiklik gösterebilir ancak onların ikisi de Ducia’yı hizmet ettikleri kişilerin bir başka hizmetçisi olması için yetiştiriyorlar. Ayrıca bir azrağın eğitilmeye ihtiyacı yoktur ancak yol gösteren birisi olacaksa bu sadece bir başka azrak olabilir. Sadece içinde olduğunuz durumun farkına varmanızı istiyorum."
Ducia’nın gözleri doldu herşeyin odağında olmak sinirleirni bozuyordu. Keşke demek istiyordu ancak diyemiyordu azrak olduğu ortaya çıktığı an Turgan’ın hayatı tehlikedeydi ve sonucu ne olursa olsun ona yardım etmesinden dolayı pişman olamazdı. Sesi titremeye başlamıştı
"Tüm bunları nereden biliyorsunuz ? Siz tam olarak kimsiniz ?"
"Ben Kahnar krallığının bir elçisiyim. Ancak ünvanlar ile ideolojiler her zaman uyuşmayabilir. Bu yüzden benim kim olduğumdan çok sizin ne yapacağınıza karar verin. Eğer hayatınızı Kral Fariz’ e adamak isterseniz hiç bir şey yapmanıza gerek yok zira muhtemelen sizin için seçilen yol zaten bu ancak Kral Fariz’ i tanıyorum ve iyi yetişmiş sadık bir azrağı olduğu sürece tüm kıtayla savaşmak isteyecektir."
"Kral Fariz ‘ in ve gelecekte kral olacak kendini beğenmiş ama bana göre vasıfsız Farsid ‘ in köpeği olmak istemiyorum."
"O zaman ilk fırsatta akademiden hatta ülkeden ayrılmalısınız. Ancak bunu şimdi yapmayın yoksa benim güvenilirliğim sorgulanacaktır. Hatta seni kendi krallığım için kaçırttığımı düşünüp bir savaşa bile neden olabilirim. Okulunuza dönüp kendi kararınızı verin. Elinizdeki kağıtta bir adamın adı yazıyor. Eğer çıkmaz bir yola girerseniz ona gidin ve bu kağıdı gösterin benden aldığınızı anlayacaktır ve size yardımcı olacaktır. Sizin için insanlara güvenmenin kolay olmadığının farkındayım ama denemek zorundasınız. En azından ülkenin dışına çıkmanıza yardımcı olurlar."
"Bu adam suçlu birisi mi ?"
"Kimilerine göre öyle ancak tartışılabilir sadece onun bu ülkede pek sevilmediğini bilin ve oldukça popüler olduğunu buna rağmen yakalanmadan 13 yıldır bu ülkede yaşayabiliyor hem de ülkenin en çok aranan suçlusu ve başında tam 1.5 milyon altın akçe ödül var. Eğer akademiden ayrılırsanız siz de bu ülke de pek sevilmeyeceksiniz yani benzer durumlarda olacaksınız. Her neyse köprüyü geçmek üzereyiz ve hemen önümüzde çadırlar görebiliyorum umarım sizin için en iyi olanı seçersiniz. Hayaletlerin(hafiyeler) her yerde olduklarını unutmayın"
Köprüyü geçtiler Elçi Bey arabadan indi tekrar diplomat haline büründü ve temsilci kişiyle yaklaşık 45 dakika süren bir görüşme yaptı görüşmesi bitmeden önce nehir suları çekildiğinden köprü suyun altından kurtulmuş ve askerler de bu yakaya geçmişlerdi. Arabada konuşulanlar dışında hiç bir şey konuşulmadı ta ki akademideki odalarına gidene kadar. Elfy yine yanlarındaydı.
"Geçen sefer seni sorguladığım için üzgünüm Turgan. Durumun bu kadar karışık ve özel olacağını düşünmemiştim. Yaftıma konsantre olduğumdan her şeyi duyamasam da genel olarak konuyu anladım ve bu kadar zor bir hayatınızın olmasına gerçekten üzüldüm."
"Turgan bana asla ihanet etmez. Sana anlatmak istediğini söylemişti ancak ben seni de bu zor durumun içine sokmak istemiyordum. Artık bir önemi kalmadı bu okulda kalamayız. Zaten Kari’den aldığım eğitimlerin pek işe yaramadığını düşünüyordum yanılmamışım. Şimdi sana her şeyi başından itibaren anlatacağım."
Turgan’ın kasabaya gelişinden güç şenliklerinde olanlara kadar her şey ayrıntılarıyla Elfy’e anlattılar. Elfy şok olmuştu ancak bu kadar özel arkadaşlara sahip olduğu için fazlasıyla mutlu görünüyordu. Ducia’nın konuşması bittiğinde gözlerindeki şaşkınlık ve hayranlık okuna biliyordu. Turgan ise artık Elfy den bir şey saklamadıkları için daha huzurlu ve mutlu görünüyordu.
"Peki şimdi ne yapacaksınız ?"
"Bilmem plan yapma işinde Ducia ‘ ya güvenirim ben. Ayrıca daha önce anlatmadığım için de üzgünüm."
"Önemi yok keşke hiç öğrenmeseydim de huzurlu bir hayat geçirebilseydiniz."
"Bu gece yine Usta Kari ile özel eğitimim olacak. Aslında son zamanlarda eğitim ile alakası olduğunu söyleyemem. Ona muhtaç olduğumuzu düşündüğünden tüm eğitim boyunca sadece bana dokunmaya çalışan sapık bir ihtiyar gibi görünüyor."
Turgan’ın gözleri bir anda ateşlendi. Ciddi ve kızmış görünüyordu.
"O zaman eğitime gitme."
"Aslında olabilir bir bahane bulurum ve bir kaç gün sonra kaçarız."
"Sana hiç dokundu mu?"
"A a aslında sadece ilk gün omuzlarıma dokunmuştu. Sonrasında rahatsız olduğumdan yaftımı kullanıp görünmez kalkanımla bedenimi sardım. Sapık ihtiyar bana dokunduğunu düşünse de kendine o kadar odaklanmıştı ki dokunduğu şeyin vücudumu kaplayan bariyer olduğunu bile fark edemedi. Bu gece kaçalım mı bu kadar erken kaçarsak elçi bey için bir sorun olur mu ?"
"Olmaz kaçmayacağım."
"Nasıl yani?"
"O sapık ihtiyar istemediğin halde bir kere de olsa sana dokunmuş. Hem görünmez bariyerin olsa bile sana dokunduğunu düşünmüş çünkü ona muhtaç olduğundan karşılık veremediğini. Usta ya da üstad olması bir şeyi değiştirmez onu pişman edeceğim."
-