Theoden
Anılarla Oynayan Adam
Ducia her ne kadar Turgan’ın tepkisinden memnun olsa da aptalca ve öfkeyle söylenen sözler olduğunu düşünüyordu zira akademideki o kadar profesyonel yaft kullanıcısına meydan okumaları hiç mantıklı değildi. Konuyu değiştirmek istedi.
"Elfy peki sen ne yapacaksın? Hayalin mevki sahibi olup kendi neslini soylulaştırmak olduğundan burada kalmaya devam edeceğini düşünüyorum"
"Aslında sizinle beraberken oldukça mutluyum ama size ayak bağı da olmak istemiyorum."
"Aileme katıl."
"N ne demek istiyorsun Turgan ?"
"Ben ve Ducia zaten aileyiz. Ailemizin ilk üyesi olmanı istiyorum hem güçlüsün hem de iyi birisin. Eğer burada kalırsan seni dışlamaya aşağılamaya devam edecekler."
Turgan oldukça ciddi görünüyordu aptallıktan eser barındırmadığı bu anlarda tam bir lider edasına bürünüyor fazlasıyla etkileyici oluyordu.
"Ayrıca işim bittiğinde burada hala bir akademi olacağının sözünü veremem. Aileme katılacak mısın."
"Akademiyi yok edersen istesem de başka bir şey yapamam zaten yakın olduğumuzdan beni hep sizden biri olacak düşünecekler. Ve sizden biri olarak anılmak benim için gurur verici."
"O zaman ailemizin tüm bireyleri bu gece ilk vukuatımızı yapıyoruz hınh hınh."
"Eğer kararını verdiysen değiştirmeyeceğini biliyorum ben Usta Kari ile eğitime başladıktan on dakika sonra sizde gelin ben “azrağın uyanışı” diye bağırdığımda içeri gelirsiniz."
Kaba taslak planlarını yaptıktan sonra Turgan gaza gelmiş bir şekilde yaft kitabını açtı orta sayfalarda bir yeri belirleyip odaklandı 10-15 dakika kadar kitabına odaklandı adeta dünyadan kendisini soyutlamış ve kitabıyla bir bütün haline gelmişti. Ducia ve Elfy meraklı gözlerle ve Turgan’ın bu kadar odaklanmasına duydukları hayranlıkla onu izliyorlardı. Turgan odaklandı, odaklandı ve daha da odaklandı durmadan “hmm , vay be” diye tuhaf tepkiler gösteriyordu. Elfy Turgan’ın kitabının ne kadar özel olduğunu hatırlayarak bir süre konsantrasyonunu bozmak istemese de dayanamayıp uyarmaya karar verdi.
"Şey eğer çok yıkıcı bir yaft ise gaza gelip burada kullanma bize zarar verebilirsin."
"İstesem de bunu yapamam ki. Bu kitapta hiçbir şey yazmıyor. Sanırım o aydakar beni dolandırmış hınh hınh."
En ciddi halinde ve en karamsar durumlarda bile Turgan’ın gülümseyebilmesi gerçekten hayranlık uyandırıcıydı. Özel dersinin saati yaklaşan Ducia odadan ayrıldı. Ayrılmadan önce küçük birer çanta hazırlamışlardı Elfy’ de kendi çantasını hazırlayıp Turgan’ ın yanına dönmüştü Turgan vazgeçmeden kitabına odaklanmayı sürdürüyordu. Tuhaf olan şey diğerlerinin yaft kitaplarındaki yazıları okuyabiliyor ancak yaftı üretmeyi beceremiyordu. Kendi kitabındaysa hiçbir şey yazmıyordu yine de bir şeyler görmek adına kitabı okumaya çalışmadan vaz geçmedi. Çok geçmeden Ducia’ nın özel derse başlamış olması gerektiğini düşünerek çantalarını ve kitaplarını alarak odadan ayrıldılar. Eğitim alanına vardıklarında Ducia ve Kari’ yi aynı alanda ancak beklediklerinin aksine aralarında epey mesafeli bir şekilde buldular. Kapıyı açmak istediler ancak kilitliydi. Geldiklerini fark eden Kari Ducia'nın işaret vermesine bile gerek bırakmayarak kapıya yöneldi ve açtı.
"Siz çocukların burada olmaması gerekiyordu. En azından Turgan bunun ne kadar gizli olduğunu ve Ducia için önemini anlamalıydı."
"Hey ihtiyar zırvalamayı kes. Ders buraya kadardı. İğrenç planlarınızdan ve Kralın sadık köpekleri olduğunuzdan da haberdarız. Ducia’ ya dokunmanın bedelini ağır ödeyeceksin."
"Ne demek istediğin konusunda bir fikrim yok ancak belli ki aklın karışmış Ducia’ ya dokunmuş olsam bile bu onun eğitimi içindi. Siz çocuklara ne oldu böyle?"
"Bir azrağın eğitilmeye ihtiyacı yoktur ancak yol gösteren birisi olacaksa bu sadece bir başka azrak olabilir."
"Ha ha bu aptal düşünceleri de kim soktu aklınıza böyle."
Usta Kari hala iyi adamı oynamaya devam ediyordu ancak Turgan bir kez kararını vermiş yolunu seçmişti. Elçi Bey yalan söylemiş olsa dahi bu Ducia istememesine rağmen ona dokunduğu gerçeğini değiştirmiyordu.
“Bir aydınlanma yaşadım diyelim. Seni Ducia ‘ya dokunduğuna pişman edeceğim o yüzden savunmanı yap ne şekilde olursa olsun seni yeneceğim.”
“Ha ha ha madem bu kadar ısrarlısın öncesinde yanlış bilgilerini düzeltmeme izin ver sana gerçekte kim olduğunu ve hayattaki amacını öğreteceğim. “ Zihin yıkama - Kara delik “
Bir anda Turgan ‘ ın tepesinde Lacivert-siyah renkli siyah bir düzlem belirdi ve tam olarak Turgan’ın bedenini içine çekti.
“Hey Turgan’ ın bedenine ne yaptın seni sapık ihtiyar. “
“ Sadece yanlış hatıralarını düzeltmek için ona biraz yardımcı oluyorum. Aynısını sana da yapabilirim ancak sadece geri geldiğindeki halini görmek istiyorum bunu gördükten sonra gücümü kavrayacaksın. En güvendiğin kişinin karşımdaki aciz duruşunu görünce yüzünün alacağı şekli de merak ediyorum o zaman bana bedenini ve gücünü sunmak zorunda kalacaksın. Eğer yapmazsan senin de hatıralarını düzeltmem gerekecek. “
Annesinin sesini duyduğunda rüyasının en güzel yerindeydi Turgan. Tam da Ülger krallığının en seçkin birliklerinden birinde komutan olarak savaşmaya gidecekken annesinin yaptığı kabul edilebilir değildi.
“ Hadi oğlum uyan artık bak baban kardeşin sofrada seni bekliyorlar hem ördek yumurtası haşladım en sevdiğin kahvaltılık. “
Turgan bunu duyunca yerinden fırladı ördek yumurtasına gerçekten bayılırdı. Uyanalı bir saatten fazla olduğu belli olan küçük erkek kardeşini kucakladı yanaklarını öptü ardından yüzünü yıkamak için lavaboya ilerledi. Yüzünü yıkadıktan sonra kahvaltıya oturdu her zamanki gibi neşeli bir kahvaltı sofrasıydı. Yumurtasının kabuğunu kırmak için masaya vurduğu anda dışarıdan babasının çığlığını duydu.
“ Kaçın geliyorlar hemen buradan uzaklaşın.. Ahhhh lütfen aileme zarar vermeyin... “
Çok geçmeden kötü görünümlü adamlar evin içinde belirdiler. Turgan masanın üzerinden bıçağı aldı birinin üzerine koşup saplamayı başardı ancak o sırada çoktan annesini de öldürmüşlerdi. Erkek kardeşini kurtarmak için üzerine doğru koştu ama o sırada başına aldığı bir darbeyle yere yığıldı. Gözlerini açtığında Ülger krallığı askerlerinden birinin kucağında oturan kardeşini gördü. Kurtarılmışlardı.
“ Minnettar olmalısın delikanlı küçük kardeşini kurtarabildik. “
“ Neden bu kadar geciktiniz aptallar anne-babam öldükten sonra bir de kardeşimi kurtardığınız için övünüyor musunuz ? “
Turgan tam sinirlenip askerlere saldırıyordu ki. Turgan’ ın bu senaryodan memnun olmadığını gören Kari senaryoyu değiştirmeye karar verdi.
“ Sanırım ailesinin tamamını kurtarması gerekiyor şanlı Ülger Krallığı askerlerinin. Aptal çocuk kimseyi kaybetmek istemiyor sanki bir hayat kurtarmak bu kadar kolaymış gibi. Turgancık hatıralarını düzeltirken bizde eğitimimize devam edelim sevgili Ducia. “
Pişkin bir şekilde Ducia ‘ ya yaklaştı Turgan’ ın deliğin içine çekilmesinden dolayı şoka girmiş olan ve savunmasız görünen Ducianın Kıyafetinin içine göğüslerine doğru fazlasıyla çirkin görünen elini uzattı...
Turgan’ın keyfi ailesiyle beraber piknik yapacak olmasından dolayı her zamanki gibi yerindeydi. Annesi , babası , erkek kardeşi , büyük annesi ve büyük babasıyla beraber en sevdikleri nehir kenarında yeni yakaladıkları taze balıklarla yapacakları mangal hem leziz bir yemek hem de tatlı bir hatıra olacaktı. Babasıyla beraber yakaladıkları balıkları pişirmeleri için büyük annesine götürürken bir okun annesine doğru geldiğini gördü . Bağırmasına fırsat kalmadan annesi bir şey almak için yere eğildiğindne bilinçsizce ve şansın da yardımıyla gelen oktan kaçınmayı başarmıştı. Okun atıldığı yöne bakınca bir düzine haydutun üzerlerine doğru geldiklerini gördü. Elindeki oltayla hemen ailesini savunmak için koştu. En önde duran iri bir haydut Turgan ‘ a bir yumruk attı ve yere yığılmasına sebep oldu. Turgan ayağa kalkıp haydutun üzerine atıldı ve boğuşmaya başladılar diğer haydutlarda ailenin diğer üyelerini hedef aldılar. Kazanmaları hiç bir türlü mümkün görünmüyorken güven verici bir erkek sesi duydu.
“ Haydutlar teslim olun ülkemizin vatandaşlarına saldırdınız. Masum bir ailenin huzurunu bozmanızı affetmeyeceğiz “
Yaklaşık 50 kişilik Ülger Krallığı ordusu askerleri onları kurtarmaya gelmişlerdi. Turgan ‘ ın anne ve babası sevinçle bağırdılar.
“ Turgan bak askerlerimiz geldi artık güvendeyiz. Şanlı ordumuzun askerleri. Umarım bir gün sen de o askerlerden birisi olursun “
“ Şanlı ordu mu ? bir avuç haydutu yenmek için elli tane asker yollamışlar ayrıca babamla ben zaten ailemizi korurduk işimize burunlarını soktular değil mi baba ? “
“ Olur mu öyle şey ben sıradan bir çiftçiyim güçlü haydutlara karşı ne yapabilirim ki ama sen eğer orduya katılıp iyi bir eğitim alırsan eminim iftihar edebileceğimiz biz asker olursun “
“ Sen benim babam değilsin “
“ Nasıl yani saçmalıyorsun Turgan “
“ Benim babam bir avuç haydutun karşısında kendisini güçsüz olarak anlatıp aşağılamazdı güçsüz olsa bile elinden geleni yapar ailesini korumak için gerekirse ölürdü ben de öyle yaparım. “
-