Theoden
Tanrısal Bir Yaft
Turgan odağını hiç kaybetmemiş ancak gördüğü şey karşısında etkilenmişti. Kari geçtiği yerlerde fırtınalar kopararak ilerledi ve kanatlarından biriyle Turgan’ a ölümcül bir darbe indirdi. Turgan çok fazla savaş tecrübesi olmasa da bugüne kadar hissettiği en acı verici darbesini almıştı. Darbeyi alır almaz yerde onlarca metre yuvarlandı eğitim alanının duvarlarından birisine çarparak çarptığı yeri delip dışarı çıktı.
Aslında güçlü bir darbe almıştı ancak eğitim alanını delip geçtiği falan yoktu. Sadece zihni etkilendiğinden gerçek bir aydakarın gücünü hissediyordu. Acı içinde olmasına rağmen ayağa kalktı.
“ Demek bir aydakar böyle görünüyor ve sen de onun gücüne sahipsin. Kötü bir adam olsan da ilk kez işime yarayacak bir şey yaptın. “
“ Yediğin darbe beynini sulandırmış olmalı sen neden bahsediyorsun. “
“ Artık bir aydakarın neye benzediğini biliyorum sadece onlardan birini bulup yakalamak kaldı. “
“ Ha ha ha seni aptal velet sadece bir aydakarın bedenini kullanan beni bile yenemiyorsun. Şimdi ölümünün tadını çıkar. “
Kari bir kez daha gerildi ve çok daha hızlı bir şekilde Turgan’ ın üzerine doğru uçtu. Yine aynı kanadıyla çok daha güçlü bir saldırı gerçekleştirdi. Turgan bu kez kolunun dış tarafıyla karşılık verdi ancak yeterli olmadı yine onlarca metre sürüklendi. Sürüklendiği yere süratle uçan Kari yerde yatan Turgan zeminin içine girene kadar kanat darbelerine devam etti. Defalarca vurdu Turgan’ ın bedeni yara bere içinde gözüküyordu. Artık Ducia ve Elfy Turgan’ ın kazanabilme ihtimalinin kalmadığını düşünmeye başlamışlardı kabullenmek zorunda oldukları kader onları ürkütüyordu. Elfy her ne kadar bir an neden buradayım diye düşünmüş olsa da pişmanlık yaşamadı ve Turgan’ a yardım etmeye karar verdi. Olduğu yerden hızla Turgan’ ın bulunduğu yere doğru koştu.
“Yeni kurduğum ailemin bir kez daha kötü adamlar tarafından yok edilmesini istemiyorum. -Suya hapis- “
Kari’nin etrafında zayıf bir su küresi belirdi ancak pekte etkili bir yaft gibi görünmüyordu. Kari aydakar nefesiyle üfleyerek kolayca suyu dağıttı arkasındaki Elfy ‘ i gördü
“ Seni küçük ve iğrenç köyünden buralara kadar ben getirdim ve karşılığını böyle mi veriyorsun seni küçük hain. Hainlerin başını küçükken ezmek lazım “
Tam elfy nin üzerine uçmaya hazırlanıyordu ki bir şeyin kendisine engel olduğunu fark etti. Ayakları yerden kesilmiş olmasına rağmen uçamıyordu. Bir yere mi diye takıldım diye başını çevirince yerde yatan Turgan ‘ ın kuyruğundan yakalamış olduğunu ve sırıttığını gördü.
“ Şimdi anladım zihnimizle oynayıp duruyorsun ama aptal bir adamsın. Eğer beni deliğin içine çektiğinde oradaki ailemde en azında Ducia da olsaydı belki fark etmezdim. Her ne kadar canımı çok yakmış olsan da bir aydakarın bu kadar güçsüz olması imkansız eğer bu kadar güçsüzlerse bir aydakar yakalamaktan vaz geçerim. “
Turgan haklıydı Kari aslında sadece kendi fiziksel gücünü kullanıyor karşısındakinin korkusu ve gördüğünden beklentisine göre hissettiği acı değişiyordu. Turgan ‘ ın beklentileri her ne kadar çok yüksek olsa da yine de bir aydakarın ; hissettiği darbelerin sahibinden daha güçlü olması gerektiğine karar vermişti. Hayal ettiğinin ötesinde bir gücü olmalıydı.
“ Elfy bu kadar güçlü bir adama karşı bile yanımda olduğundan teşekkür ederim işte şimdi gerçek bir aile olduk. “
Elfy mutlu ve güvende hissetmeye başlamıştı. Turgan hem gülümsemesini koruyor hem de gücünü ve ciddiyetini hissettiriyordu.
“ Şimdi Ducia’ ya dokunmanın ve onu üzmenin bedelini ödeyeceksin seni sapık bunak. “
Yakaladığı kuyruğunu elinden bırakmadan ilk kez bir yaft kullanmaya hazırlandı. Bunu fark eden Elfy ve özellikle de Ducia yine hüsranla sonuçlanmasından korkuyorlar ama anlaşılmaz bir şekilde de Turgan’ a acayip güveniyorlardı.
“ Tabiatın insanoğluna cezası- DEPREM “
Turgan inanılmaz ciddi görünüyordu. Beklentinin aksine cümlesini bitirir bitirmez yer sallanmaya başladı. Etrafına inanılmaz bir güç saçıyordu. Aydakarı yakaladığı kuyruğundan 2 kez etrafında çevirdikten sonra fazlasıyla güç sarf ettiği yüzünden okunarak yıkılmakta olan eğitim alanının bir köşesine fırlattı. Hemen ardından üzerine sıçrayıp sertçe bir yumruk attı. Yumruğu adeta ışık saçıyor geçtiği havayı yararak deprem hissini dokunduğu yerde de yaratıyordu. İlk yumruğu aldıktan sonra acı bir çığlık atan Kari ikinci yumruğu alınca bir anda insan formuna dönüştü. Takati kalmamış bir şekilde mırıldandı.
“ Bu nasıl olabilir ben 87 yıl boyunca tüm hayatımı güce adamışken nasıl bir velet böylesi bir yaft kullanarak beni yenebilir? Umarım bu yaptığının ne demek olduğunu biliyorsundur. Akademiye, tüm şehre hatta bütün krallığa karşı geldiğinin umarım farkındasındır. Artık sizin için gidilebilecek bir yer yok hayatınızın geri kalanını Ülger Krallığına ihanet eden suçlular olarak kaçarak geçireceksiniz. “
“ Hala konuşabilmene şaşırdım. Ailem ve ben başkalarının seçtiği cafcaflı hayat yerine kendi seçtiğimiz zor hayatı yaşayacağız. “
Turgan yumruğunu son kez gerdi öldürmek amacıyla yalvaran gözlerle kendisine bakan Kari’ye yöneltti .Her zamanki saldırılarından daha güçlü duruyor , yumruğunun etrafında beyaz bir ışık hüzmesi görülebiliyordu. Tam yumruğunu indirecekti ki Kari’ nin cansız bedeni bir anda yere yığıldı. Kalbinin tam ortasına girip çıkan bir su damlası görülebiliyordu. Yanında duran Elfy’i gördü. Oldukça sinirli gözüküyordu Elfy o sevimli halinden eser kalmamıştı.
“ Benim köyüm iğrenç değil aksine dünyanın en güzel yeridir. Değil mi Turgan “
Elfy’ nin şeytani bakışları Turgan’ ın hoşuna gitmişti. Korkuyor gibi yapıp avuçlarının içiyle kendisine yaklaşmamasını ifade ederek.
“ Evet evet sen diyorsan kesin öyledir. Lütfen beni de bir su mermisiyle öldürme hınh hınh. “
“ Ş şey ben özür dilerim seni korkuttum mu ? “
“ Tabi ki hayır korkacağım en son şey kendi kurduğum ailemden birinin bana zarar vermesidir.”
Ducia yattığı yerden kalktı etrafındaki kalkanı kaldırarak yanlarına doğru geldi.
“ Lütfen artık gidelim buradan Turgan. “
Turgan elfy’ i omuzladı ve yürüdü yer hala sallanmaya devam ediyordu. Ve artık okuldaki öğrencilerin ve eğitimcilerin ayak seslerini duymaya başlamışlardı. Yer hala hafifçe sallanıyordu. Eğitim alanından hızlıca çıktılar ama çıktıklarında karşılarında bir sürü insan gördüler. Turgan Ducia’ nın yüzüne baktığında oyalanmadan gitmek istediğini anladı.
“ Zaten buradaki kimse bizi sevmiyordu. Ve ülkenin tüm soyluları artık bize düşman olduğundan öğrencilerde onların çocukları olduklarından bu yapacağım sorun olmayacaktır. Yani ne bizi kandıran eğitmenleri ne de öğrencileri düşünmemize gerek yok. Tabiatın insan oğluna cezası- YIKICI DEPREM “
Hafif hafif sallanmakta olan yer bir anda zangır zangır titremeye başladı sadece Turgan’ ın bastığı toprak ve etrafındaki küçük bir alan sallanmıyordu. Bu yüzden hiçbir şey olmamış gibi ilerlemeye devam ettiler. Okul binası, yatakhaneler tamamı şiddetle yıkılıp parçalanmaya başladı. Göçük altında kalan insanların çığlıkları ve imdat sesleri havada yankılanıp duruyordu. Ancak savaşı kabullenmiş olan Turgan oldukça kararlı bir şekilde emin adımlarla yürümeye devam etti. Okuldan çıkacakları zaman Pablosky efendinin sesini duydu.
“ Azrak gaçıyoooooor…”
Birkaç saniye sonra onun da altındaki zemin çöktü ve çığırtkanlık bir anda acı bir çığlığa dönüştü. Tam okuldan çıkacakları zaman Elfy yere saçılmış bir kut taşı gördü. Depremin şiddetiyle okuldaki kut taşları da yerin altına gömülmüş olmalıydılar. İşlerine yarayacağını düşünüp eğilip yerden aldı. Okuldan ayrıldıklarında deprem hala devam ediyordu arkalarına döndüklerinde harabeye dönmüş birkaç bina kalıntısı dışında toprağın üzerinde bir şey görünmüyordu. Enkaz sayılabilecek kadar yapı bile yoktu. Tamamı yerin altına girmişti. O şaşalı akademiden geriye kalan yerde açılmış Onlarca derin yarık ve birkaç moloz parçası olmuştu.
-