Yücenin Planı

Yüceler yücesinin yattığı yatağın etrafındaki kalabalıktaki insanlar farklı ruh hallerindeydiler. Dragut aynı gün içerisinde öğrendiği onca yeni bilgiyi sindirmeye çalışıyor, bir yandan da doğru karara varmaya çalışıyordu. Yüceler yücesini yalnızca mührü kırmak için öldürmek istemiş ancak kaderini ve antik mirası öğrenmesi kafasının karışmasına neden olmuştu. Antik mirası istemediğine çoktan karar vermişti ve kaderine de boyun eğmek istemiyordu Dragut. Peki bu durumda mührü nasıl kırabilirdi ki? Lokman ananın sesiyle kendine gelecekti.

“ Böyle bir zehirle ölmemek için tanrı soyundan falan gelmesi gerek. “

Tokugara “ Eğer serdarımız yaşamasını istiyorsa benim zehrimden panzehir yapmanızdan onur duyarım. “

Lokman Ana “ Tamamıyla farklı tür zehirler. Senin yaftınla zehirlediğin birisi için senin yardımınla panzehir yapabilirim. Hançerdeki zehri kullanacağım ancak panzehri üretmem bir günden uzun sürecek. “

William “ Peki ne yapacağız efendim? Onu cidden kurtaracak mıyız? “

Dragut “ Onu kendi ellerimle öldürebilmiş olsam her şey farklı olacaktı ancak sonradan çıkan o herif her şeyi berbat etti. Gerçi o adam ortaya çıkmasaydı, yaft kullanamıyorken öldürülen ben olabilirdim. Sanırım Kökluya danışacağım. “

William “ İşinize karışmak istemem serdarım ama eğer onu sizden başkası öldürürse anahtar sahiplerinden birisi daha düşmüş olacak ve kaderinize de boyun eğmemiş olacaksınız. Bu bana en mantıklı çözüm gibi geliyor efendim. “

Lokman Ana “ Madem onu öldürme opsiyonunu halen düşünüyorsunuz bana neden getirdiniz? Bırakın kendi haline birkaç gün içinde ölür zaten. Normal bir adam olsa bir dakika bile vermezdim ama tuhaf bir ihtiyar bulmuşsunuz. “

Dragut “ Herkes diğer hakanları öldürmeye gitmişken kendi payıma düşeni yapmak gerek. Ayrıca ihtiyarın eceliyle ölmesini beklersek mührün kırılması için gereken süre dolmuş olacak. William’ın söyledikleri mantıklı, yüceyi benim dışımda birisi öldürürse hem kaderime boyun eğmemiş olacağım hem de benim arzuma destek olmak adına savaşan yoldaşlarıma ihanet etmemiş olacağım. “

Dragut’un verdiği karar ortada olsa da içine akıttığı gözyaşlarına engel olamıyordu. Gözlerindeki nemi saklamak adına elinden geleni yapan adam duygularına perçem vurmakta zorlanıyordu.

Dragut ‘ Düşmanlarımın lideri bile olsa, yine de babanın ölüm kararını vermek ne zor şeymiş tanrım. ‘

Dragut’un kararının üzerine Yüce’nin nasıl ve kim tarafından öldürüleceği tartışmaya açılacakken, ihtiyar adamın sayıklamasıyla odadaki insanlar duygu değişimine uğramak durumunda kalacaklardı.

“ Merak etme evlat, buna ihtimal vermiyorum ama baban beni öldürecek olsa bile sana verdiğim sözü tutup onu öldürmeyeceğim. Hadi oğlunun pipisini biraz daha çekelim huah huah “

Dragut o zaman kendisini daha fazla tutamamış, birkaç damla gözyaşını göz pınarlarından salmışken, boynuna arkasından dolanan kolların sıcaklığıyla nedense bir rahatlama hissetmişti. Huzur bulduğu bu kolların sahibine dönüp sarılmayı planlıyorken en az dokunuşu kadar huzur verici sesiyle söze girdi başıbozukların en tepesindeki kadın.

“ Onu öldürmek istemiyorsan öldürme Dragut. Zaten biz de kendi payımıza düşen hakanı öldüremedik. “

“ K-Karia, şükürler olsun iyisin. “

Dragut arkasına döndüğünde karısının teninde küçücük bir yara dahi olmamasına şaşırmıştı. Kariayla beraber oraya bir kadın daha gelmiş, Jeo ise ortalarda görünmüyordu.

“ Jeo nerede? Ne olur bana öldüğünü söyleme. “

“ Ölmek mi? Açıkçası bir kadınla savaşmayı reddettiğinden Nebia’ya açıklamalar dizisinde bulunuyordu. Bir süre sonra sıkılıp diğerlerine yardım etmek bahanesiyle oradan kaçtığını gördüm. “

“ İyi de bu kadın da kim? Özüne bakılırsa… “

“ Aynen öyle. Bu kadın Doğunun Hakanı Damayanti. Onunla savaşmayı reddediyorum. Serdarım olarak emrine karşı geldiğimden, vereceğin cezaya razıyım. “

Karia başını asil bir şekilde önüne eğmiş olsa da oradaki herkes Dragut’un üstünde gördükleri bu kadının yaptığını şaşkınlıkla karşılamışlardı.

William “ Karia anne baş eğmek size yakışmıyor. Emre itaat etmediyseniz geçerli bir sebebiniz vardır. “

Dragut “ Kaldır başını kadınım. Saatlerdir burada savunmasız bir halde yatan ihtiyarı öldürmemişken sana diyecek bir sözüm olamaz. Peki neden onu buraya getirdin? “

Karia “ Turgan’ı görmek istedi. “

“ Turgan şu an ustan Vikram ile savaşıyor. “

Dragut sakince cevaplamıştı ancak bir dakika kadar kendince düşününce hakanlardan birinin oğlunu neden görmek istediğini merak etti ve deminki sakinlikten eser kalmamış bir şekilde bağırmaya başladı.

“ Turgan’ı neden görmek istiyormuş ki? O da torunumun pipisini benden önce görürse Turgan’ı evlatlıktan reddederim. “

Yeşil renkli küt kesilmiş saçları omuzunun hemen üzerinde biten hakan adeta acıya gülümseyerek kendisi cevaplayacaktı.

“ Kızımı doğurduktan bir hafta sonra kaybettim başıbozuk serdarı. O zaman ne kadar güçlü olsam da bazı şeylerin karşısında gücümle duramayacağımı fark etmiştim. Buhran dolu olduğum günlerin birinde Seral kasabasındaki bir öksüz çocuğun varlığından haberdar oldum. Bir bebek olmasına rağmen hikayesinden dolayı kimse onu emzirmek istemiyordu. Bunun tanrıdan bir işaret olduğunu düşündüm ve o bebeği emzirmeye karar verdim. “

“ Yani hakanlardan biri Turgan’ın süt annesi mi? “

Karia “ Aynen öyle Dragut ve ben oğlumun hayatta kalmasını sağlayan bu kadının canını almaya yeltenemem. Umarım gerekçem senin içinde mantıklıdır. “

Dragut “ Bu durumda mührün kırılması gerçekleşmeyecektir. “

Damayanti “ Açıkçası bunun için başka yollar da var. Normalde size bunu anlatmamam gerekirdi ancak görüyorum ki Yüce Liderimizi öldürebilecek durumda olmanıza rağmen onu tedavi etmeye çalışıyorsunuz. Bu da Yücemizin planını bilmeniz için yeterli gerekçeyi bana veriyor. “

William “ Anlamadım. Yani bu savaşa girerken Yücenin bir planı mı vardı ? “

Damayanti “ Aynen öyle. Esasında yüce liderimiz uzun süredir mührü kırmayı planlıyordu ve bunu yapmak onun için sıradan bir şeydi ancak dışarıda ne ile karşılaşacağını bilmeden, acele karar vermek istememişti. Hatta mührü sağlama almak adına anahtarları hakanların ve kendisinin vücuduna aktardı. Aptal görüntüsünün altında inanması güç bir analiz ve planlama yeteneği vardır ve kusursuz bir plan yaparak size zayıflığınızı göstermek istemişti. Yüceler yücesi meclisini kurma amacı tüm Theoden’deki kontrolü elinde tutmaktı. Sizin gibi ütopik bir Theoden hayal ediyor olmasa da yönetimin üzerinde olması ve biz hakanları dört ayrı bölgeye göndererek Tüm Theodeni kontrol edebiliyor olması yeterliydi. Planına göre başıbozuk kıtasında yapacağımız bir savaşta dahi hakanlar galip gelecekler, bu durumda da başıbozuk serdarı kendi kıtasında dahi kaybediyorken mührü kırmak için doğru zaman olmadığını kabullenecekti. “

William “ Yani bu savaşlar sadece rol icabı mıydı? “

Damayanti “ Ben olsam öyle demezdim. Böylesine güçlü kişiler şakalaşırken dahi birbirlerini öldürebileceklerinden hiçbir cephedeki savaşın güvenli olduğunu söyleyemem. Detaya inmem gerekirse yüce liderimize sonuna kadar bağlı olan ben ve Vikram kimseyi öldürmeyeceğimizin sözünü verdik ancak Yüce’yi geçmeyi amaç edinmiş olan Eşmat ve savaşa girerken herhangi bir ön şart istemediğini açıkça söylemiş olan Buga için aynı şeyleri söyleyemem. Özetle onlarla karşılaşanların ölüm haberleri gelirse şaşırmazdım. “

Dragut “ Attila abiye yardım etmeliyiz. Eşmat denilen herifin 12. Seviye yaft kullanabildiğini bizzat yücenin kendisinden öğrendim. “

Damayanti “ Geçen süreye bakılırsa Attila çoktan ölmüş olmalı. Bunun için üzgünüm ancak gerçek güçle yüzleşmeniz gerekiyordu. Bu şekilde mührü kırmak gibi önemli bir kararı alırken daha akil davranabilirdiniz sayın Dragut. “

Damayanti’nin söylediklerini başıbozuk tarafı sindirmeye çalışıyorken, içeriye yıldırım gibi giren başıbozuk gencinin söyledikleri kadın hakanın sözlerini doğrular nitelikteydi.

“ Serdarım ruh kadar beyaz tenli bir adam, oğlunuzu bir mumya gibi bağlamış halde başkente girdi. Turgan çırpınıyor ancak kurtulamıyor gibi görünüyor. “

“ Tam olarak neredeler? “

“ Güney kapısından girdiler efendim. Bahsettiğim adama saldırmış olsak da gücümüzün çok ötesinde olduğundan bir an önce size haber vermeye geldim. “

“ İyi yapmışsın evlat. Boyut geçişi… “