Başa Konulan Ödül

Elfy oburca yemeğini yerken sakince bunu söyleyip yemeğine kaldığı yerden devam etmişti.

                “ Bu bedeninle bir Ustayı öldürdüğüne inanmamı mı istiyorsun ufaklık? “

                “ Aslında onu yenen bendim ancak öldürücü darbeyi Elfy yaptı. Yani bücürük doğru söylüyor “

                “ Tanıdığım en büyük ve güçlü adam olan Aziz Dragut’ un dediği gibi güç ve paranın kimde olduğunu asla anlayamıyorsunuz. Ona fazlasıyla hak veriyorum. Demek bu saf görünüşlü çocuk bir ustaya karşı kazandı ha? Seni savaş alanında test etmek isterim çocuk. “

                “ Aptal duruşuma bakma ben 6. Seviye yaft kullanabilirim ve ölümsüzüm. “

                “6. seviye yaft mı ? hem de bu yaşında. İşte buna inanamam. “

                “Turgan kısmen doğru söylüyor Yavuz Bey. Yaftının seviyesini bilmiyorum ancak gördüğüm en yıkıcı yaft olduğu kesin. Ve kolay öldüremeyeceğiniz tiplerdendir. Bu arada neredeyse unutuyordum sadece Usta Kari’yi yenmedi, müdüründen öğrencisine hatta hademesine kadar herkesi toprağın altına gömdü. Aslında tüm akademiyi yerle bir etti. Kaçı hayatta bilmiyorum ancak Ülger Kralı’nın oğlunun öldüğünü duyduk. “

Mirliva Yavuz ve diğer başıbozuklar oldukça şaşırmış ama fazlasıyla da duyduklarından memnunlarmış gibi gözüküyorlardı. Mirliva sesli olarak düşünmeye başladı.

                “ Demek bu yüzdenmiş...”

                “ Ne bu yüzdenmiş mirlivam ? “

                “ Başlarına konan ödül  “

                “ Neee başımıza ödül mü konmuş ? “

                “ Kralın oğlunu öldürdükten sonra boynunuza madalya mı takılacaktı ha ha. Başınızda tam yirmi bin akçe ödül var artık dağılımları da şöyle Turgan-12000 akçe. En yüksek onda olmasının sebebi akademiyi yıkıp prensi öldürmüş olması Kral idamını istiyor olmalı. Ducia-7000 akçe. Bir azrak olması yeterli sebep hatta bir azrak için oldukça düşük bir ödül miktarı olduğu söylenebilir. Kral Fariz pintilik etmiş. Elfy’nin ödülüyse 1000 altın tek suçu işbirlikçiniz olmsı. Sanırım bir Usta’yı öldürenin o olduğunu bilseler daha farklı bir ödül dağılımı olurdu. ?”

                “7000 akçe mi ama bu çok fazla. “

Ducia’ nın gözleri doldu. Eskiden tek bir krallıkla sorunları varken artık sadece para için bile sebepsizce sayısız düşman edinmiş oldular. Bu durumdan fazlasıyla rahatsız olmuştu ancak daha fazla üzülmesi mümkün olmadı.

                “ Neee 12000 akçe mi ? Bu harika peki altınları kimden alacağız ? “

                “ Ha ha sanırım olayı tamamen yanlış anladın çocuk. Bu ödül sizi yakalayanlara verilecek. Yani sadece sizi gafil avlayıp başınızdaki ödülü almak için bile dostluklar kurmaya çalışanlar olacaktır. “

                “ Ama bu çok kötü. Böyle yaparlarsa nasıl aileme yeni üyeler katabilirim ? Ya aileme katılmış gibi yapan ödül avcıları olursa ? Ne yapacağım ben şimdi “

Turgan yemek masasından kalkıp başını ellerinin arasına alarak oradan oraya zıplayıp duruyor. Çaresiz bir şekilde ailesini büyütemeyeceği düşüncesi onu kahrediyordu. Bir çözüm yolu arıyorken olaya hiç beklenmedik bir yerden yaklaştı.

                “ Peki kim bizi yakalayanlara altın veriyor ki? Eğer o altın vereni yakalayıp döversek sorun çözülebilir değil mi? “

                “ Ha ha kafan oldukça farklı çalışıyor. Madem öyle size ödül sisteminin nasıl işlediğini anlatacağım. İyi dinleyin sizi taze suçlular. “

Üçü birden diikkat çekildiler. Elfy doyduğunu gösterir şekilde 3. Defa doldurttuğu yemek tabağının içine kaşığını yemeğin bulaşığına temas etmesini umursamadan öylece bıraktı ancak biraz sonra yemeye devam etti. Turgan oturduğu yerde bağdaş kurarak dinlemeye hazırlandı.

                “Bu konularda oldukça tecrübesiz görünüyorsunuz bu yüzden öncelikle size bulunduğumuz dünyadan biraz bahsedeyim. İçinde olduğumuz dünya “Theoden” olarak adlandırılır ve merkezi bir yönetim sistemine sahip değildir. Bu yüzden bazı ülkeler birbirleriyle dost ya da ittifak halindeyken başka ülkelerle kanlı bıçaklı olabilirler. Merkezi bir yönetim ve Tüm dünya ülkelerini temsil eden ortak bir askeri güç olmamasına rağmen tıpkı bu bir ülkede suçlu olan birine diğer ülkede nasıl muamele edileceği konusunda olduğu gibi bazı durumlarda ortak kurumlar kullanırlar. Düşman olsalar bile geçerli olan ve tüm dünya ülkelerini kapsayan bazı anlaşmaları vardır. Örneğin bir suçlu tek bir ülkede suç işlemiş olsa dahi eğer -Suç Komitesine- bildirilirse Suç komitesine üyeliği olan tüm ülkelerde aranır hale gelir ve Dünyada bilinen ülkelerin %80 inden fazlası bu komiteye üyedirler. Komiteye ise Dünyadaki 5 kıtanın en merkezinde yer alan, hem askeri güç hem de ekonomik olarak dünyanın en güçlü ülkesi kabul edilen Sargut Birleşik Krallığı liderlik eder. “

                “ O zaman en güçlü savaşçılar Sargut’ta olmalı bu. O zaman oraya gidip gücümü test ederim bende.”

                “ Çabuk karar veriyorsun çocuk. Sargut birleşik krallığının dünya üzerinde en nüfuzlu ülke olduğunu kimse inkar edemez ve çok büyük savaşçılara sahip olduklarını da ancak bu bahsettiğim güç dengesi dünyanın aydınlık bölgesinde olan üç kıtada geçerlidir. Unutmamak gerekir ki varlığı bilinen ancak karanlık bölgede olduklarından dünyadan soyutlanmış ve hiç bir genellemeye dahil olmayan iki adet kıta var. “

                “Nasıl yani orada da ülkeler olmasına rağmen neden o kıtalardaki ülkeler başka dünyadanmış gibi davranılıyor ? “

                “ Bununla ilgili çeşitli efsaneler var. Kimisi oraya gitmek imkansızdır der. Bazıları o kıtalarda yaşam olmadığını gidilse de hayatta kalınamayacağını söyler. Kimileriyse çok güçlü ve insanla beslenen yaratıklar olduğunu anlatır. “

                “ Yani o bölgelerle ilgili hiç bir bilgi yok mu ? Hiç giden olamamış mı ? “

                “ Aslında ben efsanelerden ziyade biraz bilgi sahibiyim Ducia. Ama şimdi size anlatsam pek de bir gizemi kalmazdı. Ancak şu kadarını bilin ki şu an o bölgeye en uzak kıtadayız Tospitti kıtasında. Bizim batımızda Zaikan kıtası var ve onun da batısında Camthalion kıtası işte Camthalion theodenin son aydınlık kıtasıdır .Buradan daha batısı karanlık bölge olarak adlandırılır ve sizi temin ederim ki camthaliondan batıya doğru ilerlerseniz sadece havanın gazabına uğrayarak ölmeniz bile mümkün. Ne zaman fırtınanın ne zamansa kavurucu güneşin ortaya çıkacağı hiç belli olmaz. Okyanusu geçmek zorunda olmanıza rağmen normalde avlayıp yemeye bayıldığınız balıklardan ziyade insanları yemeye meraklı tuhaf deniz yaratıklarıyla baş etmek zorunda kalırsınız ve o yaratıklardan bazılarını eğitebilmiş güçlü korsanlardan bahsetmiyorum bile “

                “ Süper heyecanlı bir yermiş peki hiç geçebilen olmuş mu ? “

                “ Orası da bana kalsın gizemini tamamen öldürmek istemiyorum ha ha. “

                “ Aslında suçluların başındaki ödül sisteminden bahsediyorduk...”

                “ Ah evet onu anlatıyordum. Suçluların başındaki ödülü ; suçluyu Suç komitesine bildiren ülke belirler. Mesela siz sadece Ülger krallığında suç işlediğinizden başınızdaki ödülü Ülger krallığı belirledi ve şu an toplamdaki ödülünüz 20 bin akçe ama bir başka krallıkta daha suç işlerseniz mesela o krallıkta sizin başınıza 30 bin akçelik bir ödül koyarsa bu durumda toplam ödülünüz 50 bin akçe olur ve eğer yakalanırsanız da hangi ülkeye teslim edileceğinizi Suç komitesi yani esasında Sargut birleşik krallığı verir. Böyle konularda son karar hep onlarındır bu yüzden de diğer krallıklar onlarla iyi geçinmeye dostane ilişkiler kurmaya çalışırlar.”

Açıklamalar fazlasıyla theodeni anlamalarını sağlıyordu. Çok bilgili bir adam diye düşündü Ducia ve oldukça kibar birisi tüm başı bozuklar böyle mi oluyordu aceba. Mirliva’ya özgü olmalıydı zira çavuş sado oldukça kaba biriydi ve fazlasıyla pimpirikli. Mirlivaysa aksine fazlasıyla özgüvenli. Kendilerinin bir şeylere kalkışmasını umursamıyordu bile ve sadece bakışlarıyla bile üstünlüğünü ve gücünü çevresine ilan ediyordu. Elçi beyin onunda arandığından bahsettiğini anımsadı.

                “ Elçi bey söylemişti ama çok acele bir konuşma olduğundan hatırlayamadım sizin başınızda ne kadar ödül var ? “

                “ 1.1 milyon akçe”

                “ Benimkinden daha azmış sonuçta 12 birden daha büyüktür değil mi Ducia hınh hınh.”