Theoden

13 Haziran 2019
Çeviri: 31
Düzenleme: AntiYasuo
961 Görüntülenme
Bu bölümü 4 Kişi beğendi.

Beklenmeyen Teklif

 “ 12 birden büyüktür ama onun başındaki ödülde fazladan 3 tane sıfır olduğundan bir önemi kalmıyor. Yani senin anlayacağın şekilde anlatayım tek başına Mirliva Yavuz’ un ödülü bizim üçümüzün toplam ödülünden 55 tane ediyor. 55 i kasaba tavernasının kalabalık bir günündeki insan sayısı olarak düşün. “

                “ Hüüüüü bu çok fazlaymış. Kahretsin Mirliva’ya kaybettim. Ama onun yaşına geldiğimde onu geçeceğim benim ödülüm Güç festivalinde arenada olan insan sayısı kadar sıfırlı olacak hınh hınh. “

                “ Ha ha cidden eğlenceli çocuklarsınız ama hedefin ödülünü arttırmak olmamalı. Zaten doğru olanı yapıp özgürce yaşadığında sürekli yeni krallıklarla düşman oluyorsun. Ben farkında bile olmadan 19 ülkenin başına ödül koyduğu bir suçlu haline gelmişim ha ha ha. Yarısı da bu kıtada. “

               

                “Neee! 19 ülkede mi? Siz ne yaptınız Mirliva ? Bir gemiye binip seyehat ederken tüm ülkelere sırasıyla ok falan mı yağdırdınız ? “

                “ Ha ha tabi ki hayır azrak kız sadece istediğim gibi yaşadım. Hiç kimseye de bana ilişmedikleri müddetçe zarar vermedim. Ancak baktım düşmanlarım her geçen gün daha da çoğalıyor ben de başı bozuk olmaya karar verdim.”

                “ Nasıl yani başıbozuklara katılmadan öncede mi aranan bir suçluydunuz ? “

                “ Aynen öyle hatırı sayılır bir ödülüm bile vardı bu yüzden de peşimden ödül avcıları eksik olmadılar. Sanırım yüzden fazla hayalet ve ödül avcısı ki bazıları grup olarak savaşıyorlardı beni yakalamak için karşıma çıkmışlardır. Ancak hiçbirisine kaybetmedim bu yüzden hem özgüvenim yükseldi hem de devlet otoritesine olan bakış açım değişti. Koskoca krallıkların benim gücüme denk tek bir askeri bile yok muydu ? Tüm bunlarla zafer sarhoşu bir şekilde saklanmaya dahi gerek görmeden istediğim gibi dünyayı geziyordum. Bir gün karşıma bir adam çıktı. Sonradan öğrendim ki Birleşik Sargut Krallığının Tümgenerel rütbeli bir komutanıymış. O adama karşı olan dövüşüm sadece yedi dakika sürdü. Yedi dakika boyunca dayak yedim ve o sürenin sonunda kendimden geçtim. “

                “ Peki yakalandığınızda ne oldu ? Tekrar mı kaçtınız Mirliva ? “

                “ Yakalanmak mı yakalanmadım ki. Aslında kurtarıldım hem de serdarımız Dragut tarafından. Bana o zaman söylediklerini hiç unutmuyorum.”

                “ Ne söylemişti “

                “Tüm heybetiyle bana baktı ve oldukça karizmatik bir ses tonuyla -Uzun süredir seni izliyorum asi genç. Oldukça güçlü olduğunu düşünmüştüm ta ki bir sineğe kaybedene kadar. Yine de oldukça güçlüsün bu gücü serseriliğe adamak yerine bana ada ve o sineklerin kafasını beraber koparıp theodeni istediğimiz gibi inşaa edelim.- dedi. Bunu söylediğinde elimi sıkmak için elini çoktan uzatmıştı bile. Karşısında Yedi dakika bile dayanamadığım bir generalin elinden beni kurtaran ve ondan sinek diye bahseden bir adam tam karşımda duruyordu. Bana davalarını anlatmalarını istedim ve diğer yoldaşlarla tanıştım. Hem yoldaşlar çok iyilerdi hem de davaları zaten arzuladığım gibi bir dünyadan bahsediyordu. Krallıklarda anlatıldıkları gibi düzenli haydutlar ordusu olmadıklarını fark ettiğimde aralarına dahil olmak istedim. Zaten gidecek bir yerim olmadığından ve herkesi yenemeyeceğimi anladığımdan en doğru yol bu gibi görünüyordu ve bugün iyiki de bu yolu seçmişim diyorum. “

                “ Oldukça ilginç bir hikayeymiş demek bir generalle karşılaşana kadar karşınıza çıkan herkesi yendiniz Mirliva. “

                “ Yani kısacası generalden dayak yiyince sizi koruması için başı bozukların yanına saklandınız. Ah ah bu dünyada güçsüz olmak çok zor sizin için üzülüyorum mirliva. “

Turgan sonunda Mirlivayı kızdırmayı başarmıştı. Mirliva her ne kadar bu ekibi sevmiş olsa da Turgan’ın patavatsızlığı Mirlivanın bakışlarının dahi değişmesine neden oldu. Yemek masasında Turgan’ın tam karşısında oturan çavuşu yana doğru ittirerek onun olduğu yere oturdu. Sert bakışlarını ukalaca sırıtmaya devam eden Turgan’a yöneltti. Masanın üzerinden bir bıçak aldı ve sertçe bir ekmek parçasına sapladı. Mirlivanın bu hareketi Ducia ve Elfy de dahil kendisini gören başı bozukları dahi ürkütmüştü.

                “ Var olan gücünden bahseden bir adama saygısızlık etmem ancak senin sözlerin ukala bir çocuğun sözlerine daha çok benziyor. Yaptığın şey sadece gösteriş budalalığı. Dış dünyadan bihabersin ya da gerçek bir ahmaksın. Gerçi o generalle karşılaşana kadar benimde senden kalır yanım yoktu. Bu yüzden sana bir iyilik yapıp ne kadar güçsüz olduğunu sana göstermek isterdim. “

                “Göster o zaman amca. Ama kaybedince askerlerine rezil olursun söylemedi deme. “

                “Siz ona bakmayın Mirliva Yavuz Bey. Turgan birazcık aptaldır ama özünde iyidir. Şu an düşünmemiz gereken ve yardımınıza ihtiyacımızın olduğu başka konular var. Bundan sonra ne yapacağımız ve nereye gideceğimiz gibi. “

                “Dostum ve yoldaşım Rami’nin sözü benimde sözümdür onun verdiği yardım sözünü tutacağım. Ancak şunu da bilin ki o referans olmasa bile size yardım ederdim. Çok temiz ve geleceği parlak gençlersiniz. “

Bunu söylerken Mirliva’nın en son kastettiği kişi olmasına rağmen Turgan tüm övgüyü üstlendi. Durumun farkında olan Ducia; Turgan’ ın sakinleşmiş olan Mirlivayı bir kez daha sinirlendirmemesi adına hızlı davrandı.

                “Övgüleriniz için teşekkürler hangi yolu izleyeceğimiz konusunda fikirleriniz bizim için önemli olacak Yavuz bey.”

                “ Sizin için önerilerde bulunacağım ancak öncesinde anlatmam gereken bazı durumlar var. Her ne kadar detaylara giremeyecek olsam da yakında büyük olayların içinde yer alacağız bu yüzden o zamana kadar sizin istediğiniz yere ulaşmanızda yardımcı olmam mümkün gözükmüyor. “

                “ Peki ne kadar sürecek bu büyük olayların bitmesi? “

Mirliva yemeğinin sona erdiğini ilan edercesine bir bez parçasıyla ağzını sildi, konuşup konuşmaması gerektiğine karar vermeye çalışıyor gibiydi. Sonunda konuşmaya karar verdi.

                “ Bugünden itibaren buraya yoldaşlarım gelmeye başlayacaklar. Gerçekten güçlü yoldaşlar ve dört ayın sonunda belirlenmiş herkes katılmış olacak ondan sonra Büyük olaylar gerçekleşecek ve tüm bunların sonunda zaten bölgeden uzaklaşmamız gerekecek. İşte o zaman sizi istediğiniz yere güvenli bir şekilde ulaştırabilirim. “

                “ Aslında bu süre çok uzun ama en azında şimdilik bir planımız yok. Bir süre misafiriniz olup daha erken işe yarayabilecek başka bir çıkış yolu arayabiliriz. “

Mirliva beklenmedik bir şekilde ayağa kalktı, kollarını bağladı ve beklenmedik konuşmasına başladı.

                “Esasında misafirimiz olmak zorunda değilsiniz. “

                “ Nasıl yani “

                “ Aranan suçlularsınız ve yalnız başınıza krallıklar başınıza ödül koymuşken hayatta kalmanız oldukça zor. Burada kalıp başı bozuk olun sonrasındaysa Serdarımız Aziz Dragut’ un yönlendirmelerine göre ne yapacağımıza karar veririz. Zaten bu bölgede bir azrağın ortaya çıktığından ve onu yoldaşımız yapmak istediğinden bahsetmişti. Önceliğimiz sensin Ducia ancak tabiki arkadaşlarına da kapımız açık “

Ducia utanmış görünüyordu. Ne kadar önemli bir konumda olduğunun farkında olsa da kibarca ve açık bir şekilde desteğinin istenmesi kendisini hem onurlandırmış hem de utanmasına sebep olmuştu. Yüzü kızarmış bir şekilde Turgan ve Elfy'e doğru yöneldi eliyle onları da işaret ederek tepkilerine bakmak istedi ancak arkadaşlarının yüzlerinden herhangi bir ipucu alabilecek gibi görünmüyordu.

                “Aslında bunun kararını ben veremem zira Turgan ve Elfy ile birbirimize bir söz verdik. Bu yüzden böyle bir fikri ancak herkes onaylarsa kabul edebiliriz. “

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar