Mirliva'nın Sabrı Taşıyor

Mirliva bakışlarını diğer ikisinin ilk tepkisini almak için onlara çevirdi. Gördüğü manzara yaptığı teklifi sorgulamasına neden olmuştu. Elfy herkes yemek yemeyi bırakalı en az 20 dakika olmasına rağmen hala yemek yiyor ve konuyla ilgilenmiyor gibi gözüküyordu. Turgan ise tam olarak Mirliva’nın suratına bakarak burnunu karıştırıyordu. Gördüğü ilgisizlik yüzünden biraz hayal kırıklığına uğrasa da Mirliva Yavuz duruşunu bozmadı ve cevaplarını sabırla beklemeye devam etti.

                “ Bence olabilir burada yemekler oldukça lezzetli. “

Mirliva’ nın sabırları zorlanmıştı. Dünya’ nın en onurlu oluşumu olduğuna adı kadar emin olduğu başı bozuklara davet ettiği bir kişinin kararını sadece yemeklerin tadına göre veriyor olması fazlasıyla sinir bozucuydu.

                “ Ne yani sırf lezzetli yemekler yapabilen bir aşçıları var diye boktan adamların olduğu bir gruba katılır mıydın ? “

                “ Yok ama aşçılarını bizim grubumuza katılmaya ikna etmeye çalışırdım hi hi “

                “Anladım umursadığın tek şeyin yemekler olduğu gerçeği gün gibi ortada. Peki sen ne diyorsun ukala çocuk ? “

                “ Benim adım Turgan. Güçsüz Mirliva amca. “

Mirliva’nın sabrı adeta Aziz Dragut tarafından test ediliyordu. Zira başı bozuklara katıldığı ilk zamanlarda da kendisini böyle durumların ortasına sokmuş ve tüm yaptığı sinir bozucu şeyleri; bir komutanın her durumda zihin sağlığını koruyup en doğru kararları verebilmesi adına yaptığı testler olarak nitelendirmişti. Ancak böylesiyle karşılaşmamıştı. Her zaman karşısındakiler rol yapıyor olduğundan ve daha önce tanışmamış olsa da yoldaşları olduğundan bir yerden sonra dayanamayıp genelde kahkahayı patlatıyorlardı. Bu andan sonrada tanıdığı başı bozuklar ve Aziz Dragut kendilerini ortaya çıkarıp kahkaha tufanına ortak oluyorlardı. Mirliva (ki o zamanlar bu ünvana sahip değildi) sinirlenip intikam almak istediğindeyse Dragut ya da kendisinden daha güçlü yoldaşları kollarını bacaklarını tutarak hareket etmesine dahi izin vermezlerdi. O günleri getirdi aklına davasına daha iyi hizmet edebilmek adına katlandığı saçmalıkları. Tüm çektiklerinin boşa gitmesine izin veremezdi. Derin bir nefes aldı ve sakinliğini korumaya çalıştı. Her ne kadar sükunetini korumayı başarsa da hafif dişlerini sıkarak konuşuyordu.

                “ Evet Turgan çocuk senin fikrin nedir bak arkadaşlarının ikisi de katılmak istiyor gibi gözüküyorlar yani sen de istersen hep beraber büyük bir aile olabiliriz. “

Aslında Mirliva teklifini yaparken oldukça karizmatik görünüyordu. Saçları esen sert rüzgarla dalgalanıyor diğerlerininkinden farklı görünen üniformasının içinde fazlasıyla çekici görünüyordu.Turgan sonunda parmağını burnundan çıkardı ve gözlerine yaklaştırıp işaret parmağının ucuna baktı. Orada bir parça pislik kaldığını görünce insanların bakışına aldırış bile etmeden kimsenin olmadığı bir yere doğru fiske hareketiyle fırlatttı.

                “ Olmaz. Ben ailemi çoktan kurdum ayrıca istiyorsan sen bize katılabilirsin Mirliva. Hem biz alorşist bir grup olmaya karar verdik değil mi elfy? “

Rüzgarın azizliğiyle beraber Turgan’ın fırlattığı sümük tam aksi yönde durmasına rağmen tam olarak Mirliva’ nın alnının ortasına gelmişti. Mirliva eliyle alnındaki sümüğü aldı beklenmedik bir şekilde sabır sınırlarını zorlayarak sakin sakin ancak sesi titreyerek devam etti.

                “ Alorşist bir grup derken sevgili Turgan ? Ne olduğunu anlatır mısın “

                “ Bu yaşına kadar alorşistin ne demek olduğunu bile öğrenememiş güçsüz bir komutan hınh hınh“

Ağzındaki lokmayı çiğnemeye devam ederken elfy duruma açıklık getirmek istedi.           

                “Anarşist demek istiyor “

Artık Mirliva’nın sabrı taşmıştı. Elfy nin duruma açıklık getirmesinden sonra tamamıyla kontrolden çıkmış bir şekilde bağırmaya başladı. Bir taraftan da tehditkar bir şekilde Turgan’ ın üzerine yürüyor ancak Turgan pis sırıtışına engel olmaya bile çalışmıyordu. Mirliva halen parmağının ucunda duran ve Turgan’a ait olan olan burun atığını göstere göstere bir anda üzerine sıçradığı Turgan’ ın ağzına soktu ve burnunu da kapatarak ona yutmaktan başka bir şans bırakmadı. Turgan birazcık dirense de bu salt fiziksel gücün karşısında çaresiz görünüyordu. Baktı olacak gibi değil kendi sümüğünü yuttu. Bunu yaptığında mirliva muzaffer bir şekilde Turgan’ın üzerinde kalktı.

                “ Nasıl sümüğünün tadını beğendin mi saygısız çocuk ? Ayrıca anarşist demeyi bile beceremiyorsun hem o kelime 100 sene önce bu dünyada yoktu. Başıbozukları anlatmak için anarşist diye bir kelime uydurdular. Söyleyemediğin şeyleri olmaya çalışmaktan vazgeç “

                “ Oldukça nefis sanırım benim vücudumdan çıktığından tadı mükemmeldi hınh hınh. Sen de hiç fena değilmişsin ha Mirliva amca belki bir gün beni bile yenebilirsin. Ayrıca bende alorşist dedim “

Mirliva bunu duyunca yatışan sinirleri tekrar alt üst oldu. Arkasında kalan Ducia’ya dönüp gözlerinin içine baktı.

                “ Ducia sen çok özel birisin hem azrak yeteneğinden dolayı hem de tanışalı kısa süre olmasına rağmen karakterinin bu dünya için fazla iyi olduğunu söyleyebilirim. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki yanında bu patavatsız aptal ve leziz bir kase çorba gördüğünde dünyayı kurtaracak bir görevi bile olsa unutacak bu kız ile güvende olmayacaksın. Onları sevdiğini biliyorum ama büyümeleri lazım. “

                “ Aslında göründükleri gibi değildirler. İkisine de çok güvenirim özellikle Turgan bana zarar verdiğini öğrendiğinde bir Ustayı al aşağı edecek kadar sinirlenmişti. “

                “ Bunu biliyorum ve bu çocukların özel olduklarını da öyle olmasa onları seçmezdin. Azrakların iç güdüleri kuvvetlidir. Ama Turgan bedeninin ne kadar zayıf olduğunun farkında değil ve sadece zayıflıklarının farkına varan insanlar güçlenebilirler. Senin için sorun olmayacaksa ona ne kadar zayıf olduğunu göstermek istiyorum.”

                “ Aslında ölümsüz olduğunu düşünmeye başladığında bunu ben de denedim ancak işler çığırından çıktı ve amacıma ulaşamadım. “

                “ Sonunda ölümsüz olduğumu herkes anladı ama bu yüzden fiziksel gücümü arttırmam önemli değil. Gerçi Kench kafamı kesse ölür müydüm onu hala bilmiyorum hınh hınh. “

                “ Patavatsız olduğunu biliyorum. Zeki biri olmadığını da çocuk. Ancak sana bu dünyanın bilinen ve asla delinememiş iki kuralını anlatayım. Birincisi bir insan öldüğünde tekrar hayata döndürülemez. Yaftın ortaya çıkmasından önce dahi insanoğlu buna uğraşmış ancak başaramamıştır ve din adamları bu kesin kuralın Tanrı tarafından konulduğunu ve ölü bir bedeni diriltmenin imkansız olduğunu emin bir şekilde anlatır. İkincisiyse Yaşayan her şey doğar, büyür , yaşlanır ve ölür. Bazıları yaşlanmadan ölür ancak her canlı mutlaka ölür yani ölümsüzlük diye bir şey yoktur. Eğer olsaydı efsunları bizim yaftlarımızdan kat be kat üstün olan hem ömürleri daha uzun olan hem de bedenleri bizden çok daha güçlü olan aydakarlar çoktan ölümsüzlüğü bulurlardı. “

                “ Demek ki benden başka kimse ölümsüz değil vuhu bu beni en özel kişi yapar değil mi aydakarlardan bile güçlüyüm hınh hınh“

Mirliva bir hayvana konuşmayı öğretip bunları anlatsa daha hızlı yol kat edeceğini düşünerek bağırdı.

                “ Sen de ölümsüz değilsin aptal. Hiç kimse ölümsüz değildir. Aziz Dragut bile. Ölümsüzlüğü geçtim güçlü bile değilsin “

                “ Sen ne söylersen söyle 6. Seviye yaft kullanabilirim ve güçlüyüm. “

                “ Ben de 6. Seviye yaft kullanabilirim ve benden kat be kat güçlü insanlar tanıyorum. “

Elfy şaşırmış görünüyordu ilk kez bu seviye bir yaftı kullandığına cidden ikna olduğu biriyle konuşuyordu.

                “ O seviye bir yaftı kullanmak cidden mümkün demek. Oldukça özel bir yaft olmalı Yavuz bey. “

                “ Konumuz o değil. Sadece şu aptal çocuğa bir ders vermek istiyorum ne kadar güçsüz olduğunu bilsin. Ve kendisine güvenen bir azrak varken hayatı çok daha ciddiye alması gerektiğini. “

                “ Kısaca dövüşmek mi istiyorsun Mirliva amca? Öyleyse sorun değil dövüşelim gitsin. “