Theoden

03 Temmuz 2019
Çeviri: 48
Düzenleme: AntiYasuo
889 Görüntülenme
Bu bölümü 4 Kişi beğendi.

YENİ SİLAH HEYECANI

Turgan ustası Attila ile buluşup eğitime başlayalı İki ayı iki hafta kadar geçmişti. Bu süre boyunca Turgan önceliği tamamıyla bedenini güçlendirmeye vermiş son bir haftadaysa özünü birazcık da olsa hissedebilir hale gelmişti. Zaten özünü tamamıyla kontrol edebildiğinde geriye kalan en önemli faktör tecrübe ve silahıyla yaftlarında ustalaşması kalıyordu ki bu ustalaşma işinde ki en büyük faktör yine özünün kontrolünden geçiyordu.

Fiziği artık kendisini daha güçlü gösteriyordu. Devasal bir fark olmasa da kaslarının büyüdüğünü gözlemlemek zor değildi. Artık ağaçları taşıyıp nacakla odunları kırmayı bırakmış, Attila’nın yönlendirmeleriyle artık  taşları ve kayaları çıplak elleriyle kırmaya ve her biri en az 50 kilo olan ağırlıkları daha uzağa atmaya çalışarak bedenini eğitmeye başlamıştı. Bir önceki gece pestili çıkana kadar hem bedenini güçlendirmek için hem de öz kontrolü için çalışmış olmasına rağmenİ yine gün doğmadan uyanmış ve koca kayaları fırlatıp duruyordu.

                “ Off olmadı bir önceki daha uzağa gitmişti hem de daha ağırdı. Tekniğimi hala mükemmelleştiremedim. Aslında tekniğimi mükemmelleştirip theodenin sonuna kadar fırlatmayı başardığımda; Göremeyecekleri bir yere gizlenip Duciaların olduğu kampın yakınlarına kocaman bir kaya tane fırlatacağım düşman sanıp panikleyişlerini görmek istiyorum hınh hınh. “

Biraz yüzü düştü. Hem arkadaşlarını özlemiş hem de Mirliva tarafından eğitilme arzusunun karşılık bulmadığını hatırlamıştı.

                “ O Mirliva bozuntusu da nasıl yetenekli bir öğrenciyi kaçırdığını fark ettiğinde suratı kesin mosmor olurdu…”

Yerden bir kaya daha aldı ve öfkeli bir yüz ifadesi takınıp var gücüyle fırlattı bu kez oldukça uzağa gitmişti. Tam eseriyle övünecekti ki ustası Attila’ nın yanına sokulup gözüne kestirdiği en gösterişli ve muhtemelen en ağır kayayı aldığını fark etti. En az 150 kiloluk bir tane olmalıydı. Çok da güç kullanıyor gibi görünmeyen Attila kayayı tek eliyle kavradı ve yaklaşık bir kilometre kadar ileride görünen bir tepeciğe doğru fırlattı. Kaya o kadar hızlı gidiyordu ki ardından çıkan kıvılcımlar va geçtiği yerde bıraktığı boşluk görülebiliyordu.

Kısa süre sonra Depremi andıran bir sesle tepeciğin bir toz bulutuna büründüğünü gördü. Toz dindiğindeyse mesafeden pek anlaşılamasa da hayal gücünü de katarak kayanın tepeciğin gövdesini delip geçtiğini ve çok daha ileriye gittiğini düşündü Turgan.

                “ Günaydın usta yine süpersin. Ben o kayayı iki elimle kaldıramamıştım bile. Tekniğini bana da öğretsene. “

                “ Günaydın evlat. Teknik falan kullanmadım aksine salt beden gücüydü. Mirlivayı da kafana takma çok daha iyi bir ustan var. Ayrıca yavuza öğrencimi yalvartmasının hesabını soracağım “

                “ Anladım usta. Bir gün ben daha ileriye fırlatacağım ve seni geçeceğim hınh hınh. “

                “ Bu imkansız olmasına rağmen başarsaydın mutlu olurdum. Zira benim Ustam Barbossa’yı öğrenci yetiştirme konusunda geçtiğime bir kanıt olabilirdi. “

                “ O zaman mutlaka dediğimi yapıp seni onurlandıracağım usta. Ayrıca bana ne zaman silah seçeceğiz? Fiziksel eğitimin bittiğinde demiştin ve bir haftadır özümle ilgili de çalışıyorum bu yüzden acele etmeliyiz zaman daralıyor usta “

                “ Doğru söylüyorsun bir haftadır özünle ilgili de çalışıyorsun ama bir halt öğrendiğin yok. “

Turgan ellerini beline koydu özgüvenli ve gururlu bir duruş aldı gözleirni kapattı ve tam olarak gururla sunmaya başladı.

                “ Sen öyle san usta. Dün gece depremimin gücünü azaltmayı başardım hınh hınh. “

Attila tiye alan bir ses tonuyla Turgan’ı kutladı. Gerçi turgan iğnelendiğinin farkında bile değildi.

                “ Oooo büyük başarı. Tam olarak nasıl bir azalma oldu bu evlat ? “

                “ Şey yıkıcı olmayan depremimi yaptım. Yer sallanmaya başladığında da özümü kontrol ederek depremi sona erdirmeye çalıştım. Depremi durdurmayı başaramadım ama bunu yapmaya çalışırken ormandaki ağaçlardan bir sıranın artık sallanmadığını gördüm. Yani bitiremesem de küçülttüm. Süperim değil mi usta hınh hınh. “

                “ Gerçekten Theodende ender görülen bir yetenek.. Neredeyse 17 yaşındasın ve özünün en az yüzde birine hükmedebiliyorsun tebrikler evlat. “

Attila dalgasını geçiyor, Turgan ise iğnelemelerin farkında olmadığından kendiyle gururlanıp duruyordu. İki tarafta halinden memnun gözüküyorken Attila konuşmaya devam etti.

                “ Ayrıca fiziksel eğitimin sona ermedi. Yaşadağımız tepeyi tek bir yumrukta un ufak etmediğin sürece ben bu çocuğu eğittim diye ortalarda dolaşamam. Dediğimi yapmayı başarırsan En azından kısa olan zamanımızı fazlasıyla verimli geçirip bu sürede elde edilemeyecek kadar güçlü bir bedene sahip olduğunu kabul edebilirim ve tamamıyla diğer olaylara konsantre olabiliriz. Ancak o zamana kadar ne eğitimi yaparsan yap bedenini de geliştirmeye devam etmek zorundasın “

                “ Bu koca tepeyi tek bir yumrukta mı? Eminim bunu kısa süre içinde yapabilirim ama yaptığımda nerede yaşayacağız Usta ? “

Attila düşünceli bir halde çenesini okşamaya başlamıştı. Onu düşüncelere sokan şeyse Turgan’ın söyledikleri ve tepeyi yok edebilme ihtimali değildi. Turgan için en doğru kararları almaya çalışıyordu. Henüz silah kullanabilecek kadar özüne hakim değildi ancak muhtemelen özüne hakim olduktan sonra bir silah seçerse o silahta ustalaşacak zamanı olmayacaktı.

                “ Sen bir yap da orasını dert etme. Her neyse bugün daha fazla yorma kendini. Güneş tepeye çıktığında bir dostum gelecek ve henüz erken olsa da en doğrusu bu gibi gözüktüğünden  sana uygun bir silah bulmaya gideceğiz. Genelde tersi olur ancak umarım silah kullanmaya başlayınca özünü kontrol konusunda daha hızlı ilerlersin. Hadi şimdi kahvaltıyı hazırla. “

Turgan sevinçten havaya uçacak gibiydi. Attila ile konuşurken bir yandan da çalışmaya devam ediyordu. Bir silahı olacağını düşünce heyecandan kollarının arasındaki kaya parçasını bırakıverdi. Hemen ardından da çığlığı bastı. Kaya parçası sol ayağının üzerine düşmüştü. Eskiden olsa muhtemelen ayağı kırılmış olurdu ama uzun süredir bu ağırlıklarla çalışıp sürekli küçük kazalara da uğradığından büyük bir sorun olmadı. Kayayı ayağının üzerinden kaldırdı ve topallayarak kahvaltı hazırlamaya koştu.

                “ Hiç merak etme usta sana eşsiz bir kahvaltı hazırlaayacağım. Ayrıca merak etme o aptal kaya ayağımı acıtmadı bile. “

Turgan mutfağa koştu kahvaltıyı hazırladı ve biter bitmez de toplayıp bulaşıkları yıkadı. Güneş tepeye çıkmak üzereydi ve hala Attila’nın bahsettiği arkadaşını bekliyorlardı. Turgan oldukça heyecanlıydı zira artık bir savaş silahı olacaktı. Konuşmadıklarında zaman akmıyor gibiydi bu yüzden sohbet etmek istedi.

                “ Buluşacağımız arkadaşın bir silah uzmanı mı Attila usta ? “

                “ Pek sayılmaz. Daha ziyade ulaşım konusunda iyidir. “

                “ Hmmm o zaman bize bir at arabası getiriyor değil mi ? ya da ışınlanma yaftı kullanabiliyor olmalı. O tür bir yaftı müdire hanada görmüştüm bence çok çöp bir yaft ben olsam öğrenmezdim”

                “ Araba falan getirmiyor evlat sabırlı ol da bekle. Zaten güneş tepeye çıkmak üzere. Yakında gelecektir. “

Turgan somurtmak istedi ancak kendisi için hazırlandıklarını biliyordu ve vazgeçti. Bugün onun günüydü ve birkaç dakika daha sabretmeliydi. Zaman geçirebilmek adına bir şarkı mırıldanmaya başladı.

 “ Kandırılmış bir çocuk varmış,

Büyümüş genç olmuş

Depremiyle dünyayı sarsmış

Silahı da olacakmış

 

Bir azrakla arkadaşmış

Mirlivayla kavgalıymış

Ustası bir canavarmış

Silahı da olacakmış

 

Ülger ona düşmanmış

Depremi çok can almış

Memeli abla yardım etmiş

Silahı da olacakmış… “

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar
blood (14 puan) Üye
2019-10-13 17:58:13
usta turgandan saitama olmasını istiyor galiba tek yumrukta dağı yok etmesini istemek nedir