Theoden

03 Temmuz 2019
Çeviri: 52
Düzenleme: AntiYasuo
992 Görüntülenme
Bu bölümü 3 Kişi beğendi.

GANHAR'IN ORTAYA ÇIKIŞI

Biraz önce ikna olmuş gibi görünen adam, konuşmaya hiç başlamadan önceki kaderci ruh haline geri dönmüştü.

                “ Ha ha peki öyleyse neden kazanamayacağımız bir savaşa girmemizi söylüyorsun? Sayın küçük inatçı çocuk “

                “ Kaybediyordum ancak işte o zaman azrak uyandı ve bana kazanacak gücü verdi. “

                “ Bu da ne demek ? “

                “ Şu demek. Ben ölmek üzereyken bana cidden değer veren bir arkadaşım bana yardım etti. ikiye iki dövüşüyorduk ve kurallara aykırı değildi. Onun da yardımıyla rakibimi yenmeyi başardım. “

                “ Anlattıklarından hiçbir şey anlamıyorum çocuk. “

Turgan isyan etti. Zira kendisi yapabileceği en iyi şekilde anlatıyordu.

                “ Çok iyi anlatamadığımın farkındayım ama sen de hiç yardımcı olmuyorsun ki birazcık uğraşırsan eminim anlayabilirsin. “

Adamın boş boş baktığını görünce Attila söze girdi.

                “ Çırağım haklı. Siz adalılar hiç beraber dövüşmediğinizden; hepiniz kendini düşündüğünden birbirinizin gücünüzü dahi bilmiyorsunuz. Güçlü olduğunuzu sanmıyorum güçlenmeyi denediğinizi bile sanmıyorum. Ama bir kez olsun adanıza gelen tehditlere karşı beraber savaşsaydınız birbirinizin limitlerini, amaçlarını bilirdiniz. Eksik yönlerinizi görüp birbirinizin eksiklerini tamamlayabilirdiniz ve adanızı kendiniz yönetebilirdiniz. Ama sizler egoistsiniz ve de kaderci. Ne birbirinizi seviyorsunuz ne de özgürlük istiyorsunuz. Pü ne ezik bir halk ama( Konuştuğu adamın yüzüne doğru bakıp aşağılayıcı bir şekilde yere tükürdü.).”

Adalılar Turgan’ın neden o örnekleri verdiğini şimdi daha iyi anlamışlardı. Ama Turgan ustasının da desteğini aldığını fark edince devam etti.

                “ Sadece üç kişi koca bir akademiye kafa tuttuk. Bize güçlenmeyi öğreten güçlü akademi üyelerinin tamamını karşımıza aldık ve ben o zaman da yaft kullanamıyordum ama mecbur kalınca bir şekilde kullanabildim ve kazandık. Bu korsana karşı da sadece küçük Mike için kazanacağım “

Adalılar konuşmalardan fazlasıyla etkilenmiş birazcık da olsa utanmışlardı. Özellikle de Mike’a karşı mahcup hissediyorlardı zira onun anne babası hep adayı bir başlarına da olsa savunmaya çalışmışlar, diğerlerininse umurunda bile olmamışlardı. Belki de Mike’ın öksüz ve yetim kalmasına kendileri sebep olmuşlardı. Anne babasına inanıp hep beraber adalarını savunabilirlerdi. Tüm bu konuşmalara ve hayıflanmalara rağmen bir başka adalı beklenmedik bir konudan söze girdi.

                “ Peki Yüce Attila adamızda sancağını kullanmamıza izin verip koruman altına alacak mısın? Hala cevap vermedin. “  

Attila artık sonuna geldiği elmasının yemeyeceği kısımlarını Andri’ye doğru yavaşça fırlattı. Andri onu havada yakaladı ve Attila’nın çöpçüsü olmayı onurla kabul etti. Attila Çömelmiş haldeydi ve yeni bir elma çıkarıp iki elinin ortasında silmeye başladı.

                “ Benim bir sancağım yok. Son hürmet ettiğim sancak da babamın derebeyliğine aitti. İşaretimi kullanıp koruma mevzuna geçersek de bunun kararını ben veremem. İntikam Alayı kararlarını tüm üyeleriyle beraber alır bu yüzden kusura….”

Tam cümlesini bitiriyordu ki. Avlanacağını fark etmiş bir ceylan gibi bir anda algılarını açtı özünün yeterli olacağını düşündüğü bir bölümünü bir saniye içinde saldı. Elini havaya kaldırdı ve oradaki hiç kimsenin fark edemediği ama üzerine gelen hançeri elindeki elmaya saplanacak şekilde karşıladı. Ancak bir adamın bedenini delip geçecek kadar güç ve hızla atılmış ve bir o kadar da delici olan bu hançer nasıl olduysa elmanın içine saplanıp kaldı.

Kalabalığın içinden bambudan yapılmış şapkası ve parlak işlemeleri olan kıyafetleriyle uzun boylu bir adam çıktı ve öfkeyle Attila’ nın üzerine bir yumruk savurarak geldi.

                “ Hile yapmasana lan şerefsiz…”

Feci bir hamleydi. Turgan bu adamın güçlü olduğunu anladı ustası saldırıya uğramıştı ancak karşısındaki herifin özü fazlasıyla etkileyiciydi. Kısa süredir öz konusunda çalışıyor olmasına rağmen bu adama karşı asla kazanamayacağını bilirdi. ‘Ustama yardım edemem diye düşündü ona sadece engel olurum. Şu korsan liderinin arkadaşı olmalı ben de ona dalacağım.’

Turgan da yumruğunu çekti ve Andri’ nin üzerine bağırarak ilerledi.

                “ Beklemediği zaman da suikastçine saldırtmak da nedir ulan haysiyetsiz korsanlar. “

Andri yumruğu son anda karşılayabildi. Buna rağmen bir kaç metre geriye sürüklendi ve şaşırmış görünüyordu.

                “ Bilip bilmeden karar vermesene aptal velet. Attila gibi bir adama suikast yaptıracak kadar aptala mı benziyorum ? “

Turgan şaşırmıştı kimdi o zaman bu adam. Ustasına doğru döndü ve uzun bir mesafede yerden güç alıp zıplayarak tüm bu gücü de yumruğuna yayarak saldıran adamın yumruğunu çömeldiği yerden kendi yumruğuyla karşıladığını gördü ve adamın geldiği yere doğru seken plastik bir top gibi geri gidişini.

                “ O benim son elmamdı lan mal herif. Şimdi seni öldürmemem için bir sebep söyle. “

Turgan Andriye yumruk atmak için ustasından oldukça uzaklaşmıştı. Adam yerde biraz sürüklendikten sonra durmayı başarmıştı. Cidden güçlü bir adama benziyordu. Gülümsedi omuzundaki heybeden bir elma çıkardı ve mutlu bir ifadeyle söyledi.

                “ Çünkü beni öldürürsen karanlık sonu bileyecek bir usta bulamazsın ben olmasam çoktan paslanmış bir silah olurdu. Ayrıca sana elindekinden çok daha lezzetli bir elma getirdim “

                “ Ha ha işte bunlar bir adamı öldürmekten vaz geçmemi sağlayacak sebepler. Beni tanıyorsun Ganhar. “

Attila ayağa kalktı. İki yetişkin adam birbirlerine doğru ilerlediler erkekçe bir selamlaşmayla elleriyle birbirlerinin bileklerinden tutup sarıldılar. Ganhar’ın gözleri dolmuştu.

                “ Öldüğünü duyduk ve senin yüzünden bir sürü Sargutlu öldürmek zorunda kaldık. Ta ki bir general yaveri sırf sen ortaya çıkmadığından öldüğünü düşündüklerini anlatana kadar. Gövde gösterisi yapmak için de kendilerinin öldürdüklerini söylemişler. İnsan haber verir seni vefasız herif. “

                “ Eminim bir karı gibi ağlamışsındır da Ganhar ha ha. “

Elleri hala birbirlerinin bileklerinde olduğundan; Turgan Andriye attığı yumruktan sonra arkasına döndü ve bu hallerini gördü. dövüşe devam ettiklerini düşünmüştü. Zira olduğu mesafeden Ustası ve rakibinin konuşmalarını duyması mümkün değildi. Adamın dişli olduğu kesindi ancak ustası bilek kilitlemesinden (bunun adamın özel saldırısı olduğunu düşünmüştü Turgan) kurtulamadığına göre ne olursa olsun ustasına yardım etmeliydi. Sadece Ducia’yı değil tüm ailesini koruyacaktı ve ustası baba yarısı olduğunu söylemişti.

Turgan öfkeli bir şekilde tüm özünü becerebildiği kadar yumruğunda topladı. Tüm gücüyle adama tek bir saldırı yapıp ustasını adamın kilidinden çıkaracaktı. Ustası kurtulup düşmanı yendikten sonra kendisinin yaftını durduracağından da yıkıcı depremi sorun olmayacaktı bu yüzden iyice konsantre olup haykırdı.

                “ Tabiatın insanoğluna cezası- YIKICI DEPREM “

Deprem etkisini hemen göstermişti. Bir adanın kıyısında olduklarından denizde de tuhaf dalgalanmalara sebep olmuştu. Attila Turgan’ ın yüzüne baktı ve yanlış anlaşılmayı fark edip seslenmek istedi ama çok geç kalmıştı Turgan çoktan tüm gücüyle üzerlerine doğru geliyordu bile. Turgan’ ın gelişini adeta ağır çekimde izledi Attila. Şaşkınlıktan hiçbir şey yapamıyor sadece izleyebiliyordu. Adalılarsa depremin etkisinden sağa sola kaçışıyorlardı. Amcası Mike’ın elinden tutmuş korumaya çalışıyordu. Turgan yaklaştı yaklaştı ve arkası dönük olan Ganhar’ ın Sırtına en güçlü yumruğunu yapıştırdı.

                “ Bırak lan ustamı şerefsiz suikastçi. “

Hem Ganhar hem de Attila savunmasız olduklarından. Daha doğrusu normalde hastalık halinde olsalar  bile savuşturabilecekleri bu saldırıyı tamamen boş bulunduklarından tüm etkisiyle beraber aldılar. Yumruk Ganhar’ ın sırtına inmişti ancak Attila’nın bedeni de temas halinde olduğundan ikisi birlikte yirmi metre kadar sürüklendiler ve yuvarlandılar. Durmalarını sağlayansa öfkeyle kendine gelen Ganhar oldu. Arkasına döndü ve etrafında yıkılan binalara kaçışan insanlara aldırmadan hala savaş duruşunda olan Turgan’a yöneldi. Ayağa kalktı ve tüm öfkesiyle üzerine yürümeye başladı.

                “ İntikam Alayına bu sinsi saldırıyı gerçekleştirme cüretini gösteren hadsiz sen misin? “

Turgan da aynı şekilde öfkeli görünüyordu ama bu kez birazcık ürkek bir duruşa sahipti. Ürktüğüni gizlemeye çalışarak olabildiği en güvenli haliyle cevapladı.

                “ Kanp amcanın grubundasın demek. Hikayenizden etkilenmiştim ama önemi yok. Ustama suikast düzenlemenin cezasını ödeyeceksin."

Ustasının olduğu yere doğru baktı, ufaktan toparlandığını gördü. Üzerine gelen adamsa korkutucu bir öz seviyesine sahipti ve kendi durumunda ona karşı çok yaklaşmaması gerektiğinin farkındaydı Turgan. Korkudan olmasa da mesafeyi korumak adına bir anda o özgüvenli duruşunu bozup arkasına dönüp koşmaya başladı.

"Ustaaa kildii açtım bu herifi çok az oyalayabilirim hadi kalk artık ayağa hınh hınh. “

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar