Theoden

03 Temmuz 2019
Çeviri: 60
Düzenleme: AntiYasuo
980 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.

DRAGUTTAN MEKTUP

“ Ben anlamam. Elimde yakalama emri var ve seni yakalamak üzere gönderildim. Ayrıca Attila ile de anlaştık. Şimdi uzat ellerini. “

Turgan kaçış yolunun olmadığını anladı. Ancak kazanma şansı da bulunmadığından hala ne yapacağını bilemez haldeydi. Gözünü kararttı savaşacaktı öylece teslim olmayacaktı. Arkasında duran ustasına öfkeli olmasa da güveni sarsılmış gözlerle baktı yutkundu ve kıyımla savaş pozisyonu almadan hemen önce yine yutkunarak Attila’ya bir cümle söyledi.

                “ Ben seni babam gibi sevmiştim usta. “

Kıyımı artık en azından tutmayı biliyordu. Silahın üzerinde tutabileceği şekilde dört ayrı keskin olmayan bölüm bulunuyordu. Bunlardan ikisi silahın uçlarında diğer ikisiyse silahın sap kısmındaydı. Dizlerini büktü kıyımı eline aldı ve savaşa hazır hale geldi. Öylece teslim olmayacaktı. General ya da kral bile olsa önemli değildi. Turgan dostlarına söz vermişti ve mutlaka döncekekti.

                “ Öylece teslim olmayacağım. Kaybedersem beni yakalayıp götürürsün general amca. “

                “ General amca mı? Bir suçlu için fazla cana yakınsın ha ha. Şimdi uslu ol da ellerini bağlamama izin ver “

Akina tam Turgan’ın ellerini bağlamak üzere ilerliyordu ve Turgan da karşılık vermeye hazırlanıyordu ki Attila ortalarına girdi ve Akina’ nın naylondan bir ip tutan ellerini sert bir şekilde aşağıya doğru itti.

                “ Bu kadarı yeter Akina. Söyleyeceğin başka bir şey yoksa biz ayrılıyoruz. “

Bunu söyleyip Turgan’ ı kolundan tutup çekti.

                “ Hadi ama benim yanımdayken birilerinin seni öylece alıp götürebileceğine inandığını söyleme bana. “

Bunu duyan Turgan’ın öfkesi dindi. Zaten Akina da

“ Ha ha ha yüzünün ifadesini görmeliydin genç suçlu. İşte bu yüzden kurallara uyarak yaşarsan korku içinde olmazsın. “ dedikten sonra Turgan’ dan birazcık da olsa uzaklaşmıştı. Turgan’ ın geri çekilmeye niyeti yoktu ve beklenmedik şekilde mantıklı konuştu.

“ O kurallar kendi seçimlerimi yapmama bile mani oluyorsa bir suçlu olarak yaşayıp bir suçlu olarak öleceğim. “

Akina böyle bir tepki beklemiyor olsa da şaşkınlığını gizlemeye çalıştı. O Turgan’ ın ne demek istediğini içten içe sorgularken Attila söze girdi.

                “ Tüm Sargut da onurlu bir adamın ismini vermemi isteseler muhtemelen seni söylerdim. Sana güvenebileceğimi düşünüyorum Akina. “

Akina duyduklarından kıvanç duysa da tepki vermeden dinlemeye koyuldu. Attila öğrencisinin yanına yürüdü ellerini omuzlarına koydu.

                “ Ona ve arkadaşlarına doğrudan Sargutla çatışmadıkları sürece ilişmemeni istiyorum. Yani en azından öncelik verme “

                “ Oradan bakınca krala falan mı benziyorum Attila ? Ancak merak etme elimden geleni yaparım hem Ülger’ de suçlu olanlar Sargut’ un umurunda bile olmazlar bu yüzden endişelenme. “

İki onurlu adam savaşçı doğalarına yakışır bir el sıkışmayla vedalaştılar. Turgan, Attila ve Ganhar; Avina’ nın kanatlarında evlerine doğru yol alırlarken Attila Ganhar’a döndü, düşünceli ve ciddi bir şekilde;

                “ Herkesi topla. Onların fikirlerine ihtiyacım olacak. Hızlı olmak için Avina’dan yardım isteyebilirsin. “

 

 

Belirlenen savaşa Bir aydan birazcık fazla bir süre kalmıştı. Başı bozuk ana karargahında hummalı bir çalışma mevcuttu. Dragut sürekli insanların görüşlerini alıyor, toplantı üzerine toplantılar düzenliyor, hiç hata yapmak istemiyor ve yeni gelişmelerden tüm yoldaşlarını haberdar etmeye çalışıyordu. Cidden enteresan gelişmeler vardı ve Kökluya da danıştıktan sonra bir mektup yazmaya karar verdi. Bu şekilde ana karargahta olmayan yoldaşlarını da yeni durumlardan haberdar edecekti. Mektupta şöyle diyordu.

 

“ Yoldaşlarım,

Bu mektubu sizleri yaşanan sıcak gelişmelerden haberdar etmek amacıyla yazıyorum. Öncelikle theoden de dengeler beklenmedik şekilde hızlı değişiyor. Kötülüğün başı Sargut yine beklenmeyen idealler peşinde etik olmayan planlar uyguluyor. Tek merkezli bir theoden oluşturmak adına dünyanın en büyük birleşik krallıklarından üçü birleşiyor. Bu tüm theodeni karşısına alabilecek kadar büyük bir güç demek. Çıkar hesapları yapıldı ve ortak noktalarda anlaşıldı. Yani kimin nereyi yöneteceği nerenin gelirlerinin ne kadarını alacağı hepsi hesaplandı ve güçlü bir otorite kurmak adına da etik olmayan yöntemleri denediklerini öğrendim.

Bunlardan İlki zayıf krallıkların veya devletlerin egemenlik haklarına sahip olup onların askeri gücünü de kendi kontrolleri altına almak olacak. Bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz dünyadaki her asker ya da memur onlara çalışıyor olacak.

İkincisi Heraklia gibi kendi sözlerinden çıkmayacak kukla devletler kurmak. Buna izin vermeyeceğimizi bilmelere gerekir.

Üçüncüsü ve en tehlikelisi ise suçlu, katil , hırsız ya da tecavüzcü olmalarına bile bakmaksızın. Theodendeki en güçlü adamlara para ve güç vaad ederek kendi safına çekmeye çalışmaları. Bu çok tehlikeli bir plan tüm egemenliğin kendilerinde olması için güçlü suçluların suçlarını dahi silmeye hazırlar bu güç saplantısı theodeni kaosa götürecek ve biz bu kaosta kurmaya çalıştıkları adaletten uzak, özgürlükle ise hiç alakası olmayan tek merkezli yönetimin tamamıyla karşısında olacağız.

Her günümüz bir öncekinden daha zor geçecek ama ne olursa olsun boyun bükmeyeceğiz, muhanet etmeyeceğiz ve Theoden halklarına gerçek özgürlüğü tattıracağız bir günde gerçekleşmese de da bir gün gerçekleşeceğine dair inancımı hiç kaybetmedim ve asla da kaybetmeyeceğim. Dostlarım çoğunuz savaş arefesindesiniz, ana karargahtaki bizler de öyle. Tüm cephelerde kazanacağımıza dair şüphem yok ancak kazansanız da unutmayın her zaferimiz bir sonraki daha zorlu savaşın habercisi olacak.

 

Sözlerime son verirken başı bozukları beraber kurduğum emektar dostlarımdan; aramıza bugün katılmış en yeni yoldaşıma kadar hepinizi özgürlük aşkı ile selamlıyorum.

 

 

                                               Onurlu Başıbozukların Lideri DRAGUT  “

 

Mektup çoğaltılıp tüm başı bozuk karargahlarına gönderildi ve herkese ulaştırılmaya çalışıldı. Mirliva Yavuz önderliğindeki karargaha ise mektuba eklemeler yapılmıştı. Belirlenen savaş tarihine bir ay süre kalmasına rağmen Dragut beklenmedik bir şekilde savaş tarihini öne çekmek istiyordu ve şöyle diyordu.

 

                “ Yoldaş Yavuz komutasındaki tüm yoldaşlar. Belirlenen ülkeyle olan savaşa hemen girin ya da tamamıyla iptal edin kararı size bırakıyorum. Edindiğim bilgilere göre şans mı istihbarat mı henüz bilmiyor olsam da o ülkeye çok güçlü komutanlar ve birlikler intikal ettiriliyor. Bu yüzden onlar gelmeden ülkeyi fethetmeli ya da öylece çekilmelisiniz. Şu anki mental ve fiziki durumunuzu bilmediğimden dolayı kararı size bıraktığımı yinelemek isterim. Ancak fikrimi soracak olursanız geri çekilin zira oraya ne zaman ulaşacaklarını bilmiyoruz. Ola ki savaşa karar verirseniz de yardım almaktan çekinmeyin. “

Yavuz mektubu tüm komutanların yanında sesli okumuştu. Herkesin farklı fikirleri olsa da asıl karar Mirliva Yavuz’ a bırakılmıştı ancak herkesin fikrini almak istedi Yavuz. Sophia doğrudan geri çekilmeyi önerdi zira Dragut’ un önerdiği şey en doğru karar olmalıydı. Nyu çekimser görünüyordu çünkü elinde sayılar ve veriler bulunmuyordu. Sadece güçlü komutanlar ve birliklerden bahsediliyordu ancak sayıları ve seviyeleri bilinmiyordu bu yüzden Nyu da çekilmek yanlısı görünüyordu.

Miralay Nebuna farklı düşünüyordu zira tüm yoldaşlar fazlasıyla gaza gelmiş haldeydiler ve savaşa hazırdılar ayrıca kendi güçlerinin de hiç de hafife alınmaması gerekiyordu. Mirliva Yavuz rast gele on düşük rütbeli başı bozuğa mektubu okuttu ve fikirlerini aldı tamamı ne olursa olsun savaşmak istiyorlardı.

Son olaraksa karar vermeden önce tarafsız fikir yürütebileceklerine inandığı Elfy ve Ducia ikilisini çağırıp görüşlerini almak istedi. Elfy başıbozuklara memleketlerini fethedecekleri sözü verildikten sonra çekilmenin yanlış olacağını söyledi. Ducia ise geri çekilmek yanlısıydı çünkü neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlardı ve Turgan henüz dönmemişti. Onun ne halde olduğunu dahi bilmiyorken savaşta ne kadar etkili olabileceğini bile bilmiyordu. Askerlerin gücünü arttırmak konusunda yol kat edebilmiş olsa da olması gerektiği yerde olduğu söylenemezdi.

Mirliva Yavuz’ un artık bir karar vermesi gerekiyordu ve bunu bir an önce yapmalıydı. Binlerce insanın sorumluluğu ağzından çıkacak tek bir kelimeye bakıyordu Yavuz’un bu yüzden de stresli görünüyordu.

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar