Theoden
YARDIM ÇIĞLIĞI
Turgan ve ustasının
anlaştıkları sürenin dolmasına bir aydan kısa bir zaman kalmıştı. Ganhar bir
gece önce kendisi dışında üç kişiyi daha yanında getirmişti. Bunlar intikam
alayının diğer üyeleri olmalıydılar. Eski dostlar fazlasıyla duygulu bir özlem
giderme faslını geçirdikten sonra herkes daha neşeli görünüyordu ve her şey daha
eğlenceli.
Turgan
aralarından birini çok sevmişti sırtında çapraz iki kılıç taşıyan bu adamın
adı; Jeoireweith idi ancak ismini söylemesi zor olduğundan herkes ona jeo diyordu.
‘ İntikamın kırbacı Jeo ‘ Turgan’ ın bu adamı sevmesinin nedeni hem kendisini
en ciddiye alan kişi olmasıydı hem de yenilgiyi kaybetmeyen bir yapıya sahip
olmasıydı.
Jeo sürekli
birilerine meydan okuyor ve kazanıyordu Attila tarafındansa sürekli meydan
okumaları reddediliyordu. Bundan ilham alan Turgan da sürekli birilerine meydan
okumaya başlamıştı. Adeta küçük jeo gibi görünüyordu tek farkıysa Jeo hiç
kaybetmiyorken Turgan ise meydan okuduğu kimseye karşı henüz kazanamamıştı…
Ancak
fazlasıyla güçlenmişti artık özünü büyük ölçüde kontrol edebiliyordu ve
silahını da ortalama bir savaşçı kadar iyi kullanabiliyordu. Jeo ile
geldiğinden beri sürekli eğitim yapıyordu ve her eğitim karşılaşmasında, Jeo onun
bir öncekine göre daha güçlü olduğunu söylediğinde sevinçten havalara uçuyordu.
Ancak Jeo
haklıydı normal birinin bu adamlarla dövüşme şansını bulması neredeyse
imkansızken Turgan her gün bir başkasıyla dövüşüp çeşitli yeteneklerin karşısında
hızlı bir ilerleme kaydedebiliyordu.
İntikam Alayının
diğer üyeleri ise Rudloff ve Ryo isimli kişilerdi. İkisi de oldukça güçlüydü
ancak Jeo’ yu nedense daha çok sevmişti Turgan. Akşam yemeğini her zamanki gibi
eğlenceli bir şekilde yerlerken Attila beklenmedik bir ciddiyetle söze girdi.
“ Evlat biz şafakla ayrılacağız. Birisini görmemiz gerekiyor birkaç gün
içinde döneriz o zamana kadar eğitimini aksatmadığından emin ol. Zaten yemek
yapmayı öğrendiğinden başka sorunun olmayacaktır. “
“ Anladım
usta siz işlerinizi halledin beni merak etmeyin. “
Jeo ve Ryo
durumdan pek memnun değil gibiydiler ikisi de mimikleriyle hoşnutsuzluklarını
belli ediyorlardı. Hatta Ryo, Attila konuştuktan sonra elindeki dolu yemek
kaşığını sertçe tabağının içine bıraktı.
“ Sanki çok gerekli bir yere gidiyormuşuz gibi anlatma bari patron. “
Jeo da Ryo’
yu destekler görünüyordu.
“
Ryo haklı. Sadece gidip Sargut’ u yıkalım. Turgan ayrılana kadar burada
kalabiliriz tabi ancak sonrasında her zaman yaptığımız şeyi yapalım. “
Ganhar ve
Rudolf bir şey söylemediler. Turgan bu konuşmalardan pek bir şey anlamamış olsa
da grup içi bir mesele olduğu anlaşıldığından sorgulama ihtiyacı hissetmedi.
Dedikleri gibi oldu Turgan ertesi sabah uyandığında kimse kalmamıştı. Hep beraber
geçen bir haftanın ardından etraf fazlasıyla sessiz görünüyordu ve bu can
sıkıcıydı.
Üç gün
boyunca yalnız başına eğitimine odaklanan Turgan üçüncü günün sonunda Avina’
nın gökten süzülüşünü her zamanki gibi hayranlıkla izledi.
“ Heyy Avina her zamanki gibi süpersin. Ustamları bırakınca beni de birazcık gezdirsene “
Avina kanatlarını
çırpmamaya özen göstererek aşağıya iyice yaklaştı ve kısa süre sonra üzerinden
dört kişi aşağıya atladılar. Jeo dışındaki herkes gelmişti. Turgan’ ın gözleri intikamın
kırbacını aradı ancak göremedi panikle bağırmaya başladı.
“ Ustaaa geri dönün Jeo abiyi unutmuşsunuz. “
Attila hiç
oralı olmadı yanına iyice sokuldu ve bir sıkıntı olmadığını belli edercesine
çardağa geçip oturdu.
“
Usta, jeo abi nerde? “
“
Aslında evlat doktora gitmiştik. Aramızdan bazılarının hasta olduklarını
öğrendik. Ölümcül bir hastalık. Jeo ise bir at kadar sağlıklı çıktı ve onu da
hasta olmaması için getirmemeye karar verdik. “
“
Neee ölümcül hastalık mı hüe hüe hiç tedavisi yok mu? “
“
Boş ver şimdi bunları bize bir şey olmaz. Sadece sözleştiğimiz zaman sona erip
ayrıldıktan sonra ne olursa olsun beni hep buradaki halimle hatırlayacağına
dair söz ver. “
“
Bu da ne demek usta ? “
“
Sadece söz ver işte. “
“
Tamam söz. Ayrıca iyi ki doktora beni de götürmemişsiniz ben de hasta
çıkabilirdim. Şimdi çok şükür ki sağlıklıyım hınh hınh. “
Turgan bunu
söylediğinde hep beraber gülüştüler. Ancak artık atılan kahkahalar dahi sahte
gözüküyordu. Herkesin sesi soluklaşmıştı ve eski tatları kalmamıştı. Jeo’ nun
yokluğundan mıdır başka bir sebepten midir bilinmez ancak gerçek olan tek şey
Attila ve ekibi mutlu değillerdi.
Ertesi gece gen
bir erkeğin sesini duydular. Turgan dışarıda olduğundan ilk uyanan o oldu.
“ Attila!! Uyan Attila ne olur burada ol. O kadar yolun boşa gitmesine
izin verme. “
Genç adam
ağlıyordu. İlk uyanan Turgan oldu ve yattığı yerden doğruldu. Hareketliliği
fark eden adam kokrmuş halde kollarını başına koyarak, eğilip geriye bir adım
attı.
“
Sen de kimsin sesin Jeo abiye benzemiyor. “
“
Attila bu sen misin ? Yardımına ihtiyacımız var. “
Karanlıkta
ikisi de birbirlerini görmüyorlardı. Turgan adam sanki bağırmıyormuş gibi
duyduklarını tekrar etti.
“ Ustaaa bu adamın yardımına ihtiyacı varmış ne yapayım ? “
Turgan’ın
ardından elinde şamdanlar tutan intikam alayı üyeleri hep beraber göründüler.
“ Gecenin bu saatinde ne istiyorsun. Ayrıca burayı nasıl buldun genç
adam ? “
“
Oh tanrım bu gerçek mi ? Sadece Attila değil arkadaşları da buradalar. Tanrım
sana şükürler olsun. “
“
Ne istediğini söyleyecek misin yoksa seni düşman olarak mı kabulleneyim? “
Attila’ nın
ses tonundan adam ürkmüştü. Bir an önce durumu açıklığa kavuşturmak istedi ve
hızlı hızlı konuşmaya başladı. Mutluluk ve korkudan dolmuş gözleri karanlıkta seçilemese
de sesinden kendini belli ediyordu.
“ Biz kaybediyoruz Attila. Çok kötü yeniliyoruz ne olur yardım et. “
“
Ulan siz kimsiniz ? “
Adam göğsündeki
armayı gurulu görünmeye çalışarak eliyle tuttu.
“ Başı bozuklarız. Heraklia’ ya saldırdık başta savaş iyi gidiyordu
hatta şehri zapt etmek üzereydik ki yeni birlikler ve güçlü kumandanlar
geldiler. Miralay Nebuna hayatını kaybetti. Mirliva Karim ölümcül bir yara
aldı. Yani tamamıyla bozguna uğruyoruz. Mirliva Yavuz’ un emri ile beni buraya
yakın bir yere sizden yardım istemem için ışınladılar ne olur bize yardım edin.
“
“
Neden ? Oradan bakınca bir başı bozuğa mı benziyorum? “
“
Yüce Attila ne olur yardım edin. Sonuçta Serdarımız Dragut ile akrabalığınız…”
“
Başlatma Dragut’ a o it adam olsaydı ben kızını yani yeğenimi kurtarmak adına….”
Birkaç dakikadır
şok içinde görünen Turgan sessizce
sayıklamaya başladı.
“ Ducia da oradaydı. Ducia, Elfy… Mirlivaları öldürebilecek kadar güçlü
insanların karşısındalar ve ben orada değilim. Ama neden savaş daha
başlamamalıydı…”
Attila bunu
hesaba katmamıştı. Turgan’ ın dostları da yavuz’ un olduğu başıbozuk karargahındaydılar.
Turgan kendisini toparladı ve başıbozuğun yakasına yapışarak bağırdı.
“ Elfy ve Ducia oradalar mı? İyiler mi anlatsana… “
“
Şey azrak ve arkadaşı olan genç kızlardan bahsediyorsun sanırım. Evet onlar
iyiler en son arka saflardaydılar ancak savaş kaybediliyor bir an önce
gitmezsen kaçmaya karar verseler bile o fırsatı bulamayabilirler. “
Aslında Attila
savaşla ilgilenmiyordu yardım etmeye de niyeti yoktu. Ancak Turgan çıldırmış
şekilde görünüyordu ve beklenmedik bir şekilde başını havaya kaldırıp bağırdı.
“ Avinaaaaa lütfen beni dostlarımın yanına götür. “
Avina Attila’dan
başka kimsenin sözünü dinlemiyor olsa da Turgan’ a tepki verip ürkütücü nidalarıyla
harekete geçtiğini duyurmuştu. Yanlarına geldiğinde Turgan sordu.
“ Oraya varmam ne kadar sürer usta? “
“
Avina’ ya bağlı isterse yarım saatte halleder. Değil mi güzel kız ? “
Avina
onaylar şekilde sesler çıkarıyordu. Tam kalkışa hazırlanıyorlardı ki Attila ve
diğerlerinin de Avina’ nın kanatlarına zıpladıklarını gördüler.
“ Yüce Attila yardım edecek misiniz ? “
“ Başı bozuklara mı? Umurumda bile değilsiniz. Sadece öğrencimi
izlemeye geliyorum. “
-