En Çok Arananlar Defteri

Savaşın üzerinden on beş gün kadar geçmişti. Bu süre boyunca başıbozuklar Dragut bir Mirmiran( Bir nevi vali ) gönderene kadar, Herakliada geçici yönetimi oluşturdular. Günler keyifli geçiyordu ancak Başıbozuklar ve İntibah Tugayı üyelerinin tüm pozitif enerjilerine rağmen, başta Attila olmak üzere İntikam Alayı fazlasıyla durgun görünüyorlardı. Adeta idamına gün sayan mahkumlar gibi her gelen gün bir öncekinden daha durgun oluyorlardı.

Attila özellikle Turgandan ayrılacağı için keyifsizdi. Ancak onun keyfini kaçıran esas husus bir zamanlar yok etmeye çalıştığı adamlarla aynı safa geçiyor oluşuydu. Ancak yeğenini özgürlüğüne kavuşturacak olması düşüncesi birazcık da olsa içini rahatlatıyordu. En büyük tesellisi ise Theodenin hak etmediği kadar iyi niyetli bir çocuğu öğrencisi olarak geriye adeta bir miras gibi bırakıyor oluşuydu.

on beş günün sonunda başıbozuk gözcüleri bir arabanın göründüğünü haber verdiler. Attila acele etmişolmasa da Turgan doğrudan karşılamaya koşmuştu bile. Araba oldukça tuhaf görünüyordu. Daha doğrusu tuhaf olan şey arabanın kendisi değil arabayı çeken değişil görünümlü hayvandı. Turgan arabanın karşısında durup yaratığı incelemeye koyuldu. Yaklaşık bir dakikadır Akinanın arabadan indiğini dahi fark etmeden öylece hayvanla göz göze durdu. Yaptığı şeyi sona erdiren şeyse Akinanın sesi oldu.

                “ Sonunda yakaladım seni suçlu çocuk. “

Turgan bu sesi tanıyordu. Hiç paniğe kapılmadan Akinaya doğru ilerledi.

                “ Ooo kandırıkçı general amca sen mi geldin ? Neden geldin ki burası artık başı bozuklara ait. Ustamın arkadaşı olduğundan seni görmemiş gibi yapacağım çabuk git buradan yoksa yine savaş çıkacak. “

                “ Ustanı görmeye geldim zaten. Heraklia’nın da başı bozuk yönetiminde olduğunu biliyorum. Hadi onların yanına götür bizi. Arya hadi in aşağı da bizi takip et. “

Arabadan Turgandan 4-5 yaş kadar büyük görünen bir genç kız indi. Oldukça sade ve kapalı bir kıyafet giymiş görünüyordu. Duru bir güzelliği vardı ancak duygusuz bakıyordu. Turgan hemen ona doğru ilerledi.

                “ Hoş geldin abla. Ustam Attila’nın arkadaşının yakını olmalısın. Hadi gidip yemek falan yiyelim. “

Turgan kızın elinden tuttu ve koşar adımlarla şehir kapısından içeriye doğru ilerledi. Arya bu sıcak karşılamayı beklemiyor olsa da Turganın samimi büyüsüne kapılıp peşinden, isteksiz ama hızlı adımlarla sürüklenmek durumunda kaldı.

Attila taht odasında misafirleri bekliyordu. Akina ve Arya ikilisini yan yana görünce yerinden doğruldu. Muhtemel yeğeni ile ilk kez karşılaşıyordu ve hep çok istediği bebekliğini görememiş olsa da; genç bir kız karşısında öylece dikiliyordu ve hala onun yeğeniydi.

Yerinden sakince kalktı ve ilerledi birkaç adım attıktan sonra oldukça sönük ve resmi bir ses tonuyla elini uzattı.

                “ Ben Attila dünyanın en güçlü adamıyım. “

Bunu duyan Aryanın bakışları iyice sönükleşti. Ve korkulu görünerek çekimser bir şekilde elini uzattı.

                “ Arya. “

Turgan şen kahkahalarını atarak konuşmaya girdi.

                “ Hadi ama usta bu kadar yabani olma. Senin bana dövüşmeyi öğrettiğin gibi ben de sana yabancılarla diyalog kurmayı öğreteceğim. İzle şimdi beni. “

Hemen yanı başında duran ve Attiladan ürküp kendisine iyice sokulmuş olan Aryanın karşısına geçti Turgan ve elini uzattı.

                “ Merhaba abla ben Turgan. Bu korkunç suratlı adamın öğrencisiyim ve İntibah Tugayı isimli bir birliğin lideriyim “

                “ Ben miyim lan o korkunç suratlı. Ayrıca ben de aynısını yaptım sadece senin gibi sırıtmadım. “

                “ Aynısını yapmadın sen doğrudan en güçlü adamım dedin. Sanki düşmanınla tanışıyorsun. Cidden kabasın usta. “

                “ Ben senin var ya….”

Aryanın sönük yüzüne renk gelmişti. Gülümseyerek usta çırak ikilisinin didişmelerini bölmek istedi.

                “ Ben Arya ikinizle de tanıştığıma memnun oldum. “

Attila Turganı kovalamaya karar vermişken vaz geçti. Bir adım atıp tekrar Aryanın karşısında durdu.

                “ Şey çok fazla savaş görmüş olsam da; aile bağlarına fazlaca değer veren bir adam olarak, bu durumda ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama özetle ben Karianın abisiyim yani annenin abisiyim. Kaçırılmanın da sorumlusu benim. Ama yıllarca seni geri almak için çabaladım. Yani yıllarca anne-babandan ayrı kaldığın için üzgünüm. Ama seni görebildiğim için de mutluyum. “

Arya karşısında bu heyecan yapmış heybetli adamın eğilip bükülmesine bir anlam veremiyordu. Gördüğü hareketler oldukça komiğine gidiyordu. Onu biraz rahatlatmak adına bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetti.

                “ Yani dünyanın en güçlü adamı benim dayım oluyor. Bunu zaten biliyordum. Ayrıca beni geri almak için ülkeleri bile yıktığını da biliyorum dayı. Üzülmene gerek yok bugüne kadar Sargut sarayında yaşadım. İyi bir terbiye ve eğitim aldım. General Akina orada olduğu sürece bana babam gibi davrandı ve beni koruyup kolladı. Nedense senden ve babamdan çok çekindiklerinden sarayın dışına çıkmama izin vermediler onun dışındaysa öyle esir gibi bir hayatım yoktu. “

Attila gözlerini Akinaya dikti. Öfkeyle minnettarlık arasında gidip geliyordu.

                “ En başından beri yerini biliyordun yani? “

                “ Gayet tabii. Ama sana söylesem ait olduğum tarafa ihanet etmiş olurdum. “

                “ Anlıyorum Akina. Yeğenime sahip çıktığın için sağol. “

Ortam biraz duygusallaşmıştı ta ki Turgan söze girene kadar.

                “ Nasıl yani şimdi bu abla senin yeğenin mi usta ? Yeğeninin bir bebek olması gerekmiyor muydu ? “

Odadaki herkes kahkahayı bastılar. Ortam neşelendi ve dayı – yeğen ilk kez görüşüyor olmanın verdiği yabancılık hissini yaşıyor olsalar da duvarlarını kırıp birbirlerine alışmaya çalışıyorlardı. Uzun yoldan geldiklerinden dolayı yorgunluklarını atmak üzere o gece Herakliada kalıp dinlenmeye karar verdiler.

Akina beraberinde kötü haberler de getirmişti. Hep beraber akşam yemeğini dostane bir ortamda yerlerken cebinden bir defter çıkardı ve Attilaya doğru uzattı.

                “ Sana verdiğim sözü hatırlıyorum ancak bununla ilgili yapabileceğim bir şey yoktu. “

Attila ne olduğunu anlamak için defteri Akina’dan aldı açtı ve incelemeye başladı.

                “ Oooo adımı listeden silmişler. Uzun süre boyunca ilk sayfada benim ismim vardı. “

                “ Senin adın oradan beş yıl önce silindi, öldüğün duyurulduğunda. Onu demiyorum ben. İple ayrılmış olan sayfayı aç. “

Attila denileni yaptığında gözleri bir fal taşı gibi açıldı. Ağzındaki lokmasını yutmayı dahi başaramadı ve genzine kaçmasını öksürerek önlemeyi başardı.

                “ Ne yani burada yazanlar gerçek mi? “

                “ Aynen öyle. Öğrencini bir generalle dövüşe sokarken bunun geleceğini bilmeliydin. “

                “ Kazanacağını nereden bilebilirdim ki ? “

                “ Hadi oradan. Kazanma ihtimalini düşünmesen o dövüşü hiç istemezdin. Sayende en çok aranan suçlular defteri bir yeni isim daha kazandı. “

Masanın uzak bir köşesinde duran Ducia olaya vakıf olmak için olduğu yerden hızla Attilanın yanına ilişip defteri eline aldı. Gördüğü şey karşısında Attila ile hemen hemen aynı tepkiyi vermişti. Yüzünü gördüğü sayfaya iyice yaklaştırdı ve incelemeye devam etti. Her ne kadar inceleyecek çok bir şey olmasa da aynı şeyin doğruluğunu kontrol edip duruyordu aslında. Sonunda dayanamadı ve konuştu.

                “ Ne yani şimdi ciddi ciddi Turgan en çok aranan suçlulardan birisi mi oldu ? “