Theoden

26 Temmuz 2019
Çeviri: 84
Düzenleme: AntiYasuo
936 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.

AZRAK KRAL

Turgan savaşçıların ve grupların hikayelerini dinlemeye bayıldığından olduğu yere çöktü ve anlatması için Jeoya meraklı gözlerle bakmaya başladı. Ducia, Kral ve Lord Tulbukta dinlemeye hazır görünüyorlardı.

“ Öncelikle abimin adı Rohan. Hayatı boyunca hiçbir zaman en çok aranan suçlular defterine ismi yazılmadı. Bu yüzden öyle çok bilinen şöhretli bir adam değildir. “

“ O kadar güçlü bir suçlu olmasına rağmen deftere adı yazılmadı mı ? Cidden akıllı bir adammış. Biz de daha ilk vukuatlarımızdan fişlendik. “

Ducianın bu hayıflanma içerikli cümlesi Jeoyu gülümsetmişti.

“ Aslında onun durumu biraz farklı. Bizler aslen Bratinalıyız. Daha doğrusu anne babamızı hiç tanımadığımızdan kökenimizi bilmiyor olsak da, kendimizi bildik bileli hep Bratina topraklarındaydık. Ben henüz okula bile gitmiyordum abimse 19 yaşındaydı. Bana daha iyi bakabilmek için akademiyi bitirdikten sonra ordu mensubu olmaya karar verdi ve orduda bir çok savaşta katıldı. Bir savaştaysa Düşmanın en güçlü generalinden gelen ve doğrudan Kralı hedef alan öldürücü bir yaftı göğsüyle karşıladı. Ordudaki en güçlü savunma yaftını dahi delip geçebilecek bu yaftı doğrudan karşılayan abim hayatta kalmıştı ve daha da tuhafı; Yafta hedef olduğuna dair tek bir belirti bile yoktu. Çok sonradan öğrendik ki onun özel bir durumu varmış ve o savaşta açığa çıkmış “

“ Özel durumu mu ? Abin yaratık falan mıymış ? “

“ Tabiki hayır Turgan. O yüz yıllardır Theodende var olmamış. Sadece efsanelerde anlatılan bir türe ait.”

“ Jeo abi söylemezsen kafana yıldırım atacağım vallahi. “

“ Ha ha tamam tamam kızma. Sadece biraz daha meraklandırmak istemiştim. Abim Rohan bir azrak. “

“ Neyy bir azrak mı ? Ben de bir şey sanmıştım. Şimdiden iki tane azrakla tanıştık bile biz hınh hınh “

“ Öyle değil işte Turgan. O bir erkek azrak. Onun durumu çok daha özel. “

“ Ne olmuş yani pipisi olan bir azrak diye. “

“ Ducia, belli ki Turgan anlamayacak. Sen bir erkek azrağın ne demek olduğunu biliyor musun ? “

“ Aslında ben de bilmiyorum Jeo abi. “

“ Peki madem o zaman ikinize de anlatıyorum iyi dinleyin. Bir kadının azrak olma ihtimali milyonda birdir. Bir erkeğinse imkansızdır ancak tek bir istisna dışında.”

Ducia konuyu Turgandan daha fazla merak etmeye başlamıştı. Kendi türünde erkeklerin de olduğunu hiç duymamıştı ve ne özelliklere sahip olduğunu fazlasıyla merak ediyordu.

“ Bu istisnayı anlamanız için önce normal azraklardan bahsedeceğim. Bildiğiniz gibi azraklar çocuk sahibi olamazlar. Tanrının onlara verdikleri azraklık vasfı büyük bir lütuf olduğundan, buna karşılık soylarının devam etmemesiyse Tanrının adaleti olarak görülür. “

Ducia bu konunun bir kez daha gündeme gelmesinden dolayı hüzünlenmişti. Titrek bir ses tonuyla ve tüm enerjisini kaybetmiş halde bir cümle söyleyebildi.

“ Evet bunu biliyorum. “

“ İşte aslında bu durum kesin değildir. Evet Azraklar normalde hamile kalıp çocuk doğuramazlar ancak tarihte birkaç kez bu kuralın delindiği kitaplarda yazar. Ve eğer bir azrak hamile kalıp, çocuğunu doğurmayı başarırsa yavrusu da kesinlikle bir azrak olur. Ve bir erkek doğurmayı başarırsa işte ona AZRAK KRAL denilir ve tüm kadın azrakların ötesindedir “

Ducia heyecanlanmıştı. Zira aslında bir azrağın çocuk sahibi olabileceğini öğrenmişti. Sesindeki sönüklük kayboldu ve enerjisi yerine geldi. Heyecanlanarak söze girdi.

“ Nasıl yani şimdi ben evlensem çocuğum olabilir mi ? Ehh yani herhangi bir azrak “

“ Çok düşük bir ihtimalle evet. Ve hamile kalsan bile çocuğu doğurabilmen hamile kalman dan daha zorlu bir süreç olacaktır. Azraklar naif yaratıklar olduğundan hem hamile kalıp hem de doğurmayı başarmaları imkansız olarak görülür. “

Kral sakallarını okşayarak sakince söze girdi.

“ Bu durum seni de bir azrak yapmaz mı Jeo ? “

“ Yok Rohan benim öz abim değil bu yüzden mevzunun benimle ilgisi yok. “

Turgan yerinde duramıyordu ve heyecanla söze girdi.

“ Devam etsene Jeo abi, Şimşek geliyor bak. “

“ İşte abimin o savaşta azrak kral güçleri uyanmış ve üzerine gelen yaft çok çok üst düzey olmasına rağmen onu soğurmayı başarmış. Yani onu özümsemiş ve hiç zarar görmemiş. Bir kadın azrağın asla yapamayacağı bir şey. Bunu gören Bratina kralı da o gün abimin, kendi veliahtı olan büyük oğlu Prens Yu’nun güvenliğinden sorumlu kişi olmasına karar vermiş. Rütbesini arttırmış ve kendisiyle Prens Yu dışında hiç kimseden emir almayacağı bir konuma getirmiş. Buradan sonra hatırladığım kadarıyla abim birkaç yıl boyunca Yu nun ve kralın hizmetinde oldu. Kral iyice yaşlandığında vasiyetini açıkladı ve zaten Bratina geleneklerine göre de kral olması gereken Prens Yu’yu yeni kral ilan etti.

Ancak bugünkü imparator olan Lui bunu kabullenmedi. Lui ve Yu farklı kadınların çocuklarıydılar ve Luinin annesi hırslı bir yapıya sahipti. Çocukluğundan beri oğlu Luinin kral olacağını onun içine işlemişti ve yıllar boyunca da hep onun kral olacağı güne hazırlık yapmıştı. Saraydaki çalışanları dahi Kralın yaşlılığından faydalanıp kendi sadık adamlarıyla değiştirmişti. Prens Yu aç gözlü Sargut birleşik krallığının tamamıyla karşısındayken ve hali hazırda savaştalarken, Lui ve annesi ise Sargut ile benzer görüşleri paylaşıyorlardı ve saldırgan bir Bratina kurmak istiyorlardı. Yu ise her topluluğun kendi topraklarında kendi bayrağı altında yaşaması taraftarıydı. Zira babası da hep böyle istemişti.

 Kralın vasiyetini ilan ettiği gün Lui annesinin de verdiği gazla öz babasını hiç acımadan öldürdü. Abim Rohan ve Prens Yu elçilik görevi için bir başka kıtadaydılar ve gelmeleri için birkaç aya ihtiyaçları vardı. Bu birkaç aylık sürede ise İllegal Kral Lui, bulabildiği tüm Yu yandaşlarını öldürdü ya da zindanlarda çürümeye terk etti. Prens Yu geri döndüğünde hiç tanımadığı insanları sarayda nöbet tutarken gördü. Abim Rohan uzun süredir beni görmediğinden yanıma gelmişti. Yani Yu sarayda yalnız başınaydı. Benimle biraz zaman geçirdikten sonra çok sevdiği Prens Yu’ yu yalnız bırakmamak adına beni de alarak saraya döndü. Ancak gördüğümüz manzara inanılmazdı.

Savaş halinde bulunduğumuz Sargut generalleri sarayda cirit atıyorlardı ve hiçbir asker normalde komutanları olan ve saygılarını sundukları abimi tanımıyorlardı. Abim panikledi ve Beni de yanına alarak sarayın içine koşar adımlarla girmeye yeltendi. Bunu yaptığında Sargut ve Bratinalı komutanlar bağırmaya başladılar.

 ‘ İşte bize bahsedilen adam bu, Azrak kralı. İçeri girmesine izin vermeyin. Onu öldürmek için buradayız.’

Bazıları Yuya sadık diye düşündüğümüz Bratina generallerinden oluşan toplamda 7 güçlü komutan abimi yakalamak için saldırıyorlardı. Abim beni kolumdan yakalayıp uzak bir yere fırlattı ve hepsiyle karşılaşmak için korkusuzca pozisyon aldı.“

Ne olduğunu tam olarak anlayamasam da bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydım. Abime yardım etmek amacıyla ben de pozisyon aldım o zamanlar 16 yaşındaydım ve yaft konusunda fena da sayılmazdım. Ancak bir generalle baş edemeyeceğimi o gün öğrendim.

Çevirmen Notu

-

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar