Theoden
Turganın Sevdiceği
Leilanın arkasında kalan Attila(Turgan) ve Roch(Ducia) da ağır adımlarla adanın içine doğru ilerlediler. Beraber yürürlerken Turgan bir konu bulmaya çalıştı ve ilk aklına gelen cümleyi söyledi.
“ Leila kaç yaşında? “
Turganın yabancı bir kıza ilgi duyma ihtimali Ducianın gerilmesine sebep olmuştu. Hele ki bu kız Elfy ise durum daha vahimdi.
“ Neden sordun? “
“ Öylesine sordum. Yani abi olmak zordur herhalde. “
“ Niye zor olsun ki? ”
“ Düşünsene, kız kardeşin bir gün birisine aşık olacak ve başka bir adamla gidecek. Sense buna engel olamayacaksın. “
“ Yoksa kardeşimden mi hoşlandın sen? “
“ Kim ben mi? Daha neler…”
“ Hadi hadi, öyle olmasa durduk yere neden yaşını sorup, evlilikten falan bahsedesin ki ? “
Sadece laf olsun torba dolsun diye ağzını açan Turgan çok yanlış bir giriş yaptığını fark etti ve panikleyerek durumu toparlamaya çalıştı.
“ Cidden öyle bir şey yok Roch. Hem zaten Leilanın yüzü sürekli kapalıyken onu ne zaman görmüş de hoşlanmış olabilirim ki? “
“ Ben bilmem. Bas bayağı hoşlanıyorsun işte ve bizim geldiğimiz yerde böyle laubali hareketlere pek tahammül edilmez. Evlilik niyetindeysen Leilayı da alayım ciddi ciddi konuşalım? “
Rolüne kendini fazla kaptıran Ducia, kendini tutamıyordu ve kıskanç bir kadın ile kıskanç bir abi arasındaki ince çizgide mekik dokuyor, sorularıyla Turganı bunaltmaya devam ediyordu. Turganın paniklemiş halini izlemekten de tuhaf bir şekilde, acayip keyif alıyordu. Şartları biraz daha zorlamaya karar verdi.
“ Eee ne diyorsun evlilik niyetinde misin? ”
“ Değilim. “
“ Neee!! Sen benim kız kardeşimle gönlünü eğlendirebileceğini mi sandın? Hem de biz bu kadar tutucu bir aileyken ? “
Turgan bunaltıcı sorulardan bir çıkış yolu aradı ve yalan söylemeyi pek sevmediğinden, doğruya en yakın şeyi söylemeye karar verdi. Kimseye aşık falan değildi, herhangi bir kadını da sevmiyordu ama pek belli etmese de tabi ki hoşlandığı kişilerde illa oluyordu.
“ Yok öyle bir şey Roch bir sakin olsana sen. Hem benim zaten bir sevdiğim var. “
Bunu duyan Duciayı bir anda ateş bastı. Büyük bir heyecanla sesini değiştirmeyi unutup, ilk hecesinden sonra hatırlayıp değiştirerek sordu. Sakin görünmeye çalışsa da heyecanı her halinden anlaşılıyordu.
“ Ciddi misin? Kim peki bu kız anlatsana biraz. Erkek erkeğe konuşalım hadi. “
“ Kim olduğunu söylesem tanıyacak mısın sanki? “
“ Oyun bozanlık yapma işte. En başından beri anlat. “
“ Peki, becerebildiğim kadar anlatacağım. “
Turgan hemen yanı başında durduğunu fark ettiği kayaya yaklaştı ve yaklaşmasıyla üzerine oturması bir oldu. Oturduktan sonra da anlatmaya koyuldu. Turgan anlattıkça Ducia’da içinden düşünüp çıkarımlar yapacaktı. ( İtalik kalın yazılar Ducianın düşündükleri olacak )
“ Onu fark etmemi sağladığı ilk an cidden tuhaftı. Bir çıkmazın içerisindeydim ve o beni, o çıkmazdan çekip çıkardı. “
Hangisinden bahsediyor acaba? Kendini astığı zaman mı yoksa güç festivali mi? Mutlaka ikisinden birisi olmalı…
“ Yani cidden zor bir durumdaydım. Tamamıyla çaresizdim ve gücüm tükenmişti. Sevdiklerimle düşmanlarımı ayırt edemediğim bir zamanda yardımıma koşmuştu. “
Güç festivalinden bahsediyor olmalı. Azrak güçlerim uyandığında Turgan kendisini bulmuştu. Yani o zamandan beri bana ilgi mi duyuyormuş. Aptal falan diyorum ama hiç de belli etmedi şaka maka.
“ Onun yardımı, söyledikleri ve yaptıkları sayesinde, arkasında enkazlar bırakan kontrolsüz bir adamdan; gücünün farkında olan ve kontrolünü sağlayabilen bir adama dönüştüm. “
Akademiyi yıktığımız zamandan bahsediyor olmalı. Benim uyarılarım sayesinde Turgan daha akılcı bir adam oldu ve artık yaftıyla böbürlenip durmuyor.
“ Onun sayesinde güçlenebileceğim bir yer buldum ve güçlenmeye odaklandım ve yine onun sayesinde de bunu başardım. “
Attilayı bulmadan hemen önce, beni korumak için güçlenmek istediğinden bahsediyordu. Kesinlikle beni anlatıyor. Ciddi ciddi Turgan benden hoşlanıyormuş ay kıyamam.
“ Onun da beni sevdiğini anlamak çok zor olmadığından, onu sürekli izledim ve geçirebildiğim tüm zamanı ona ayırdım. Ayırdığım zamanın sonundaysa, Onun da sevilmeye layık bir kadın olduğuna karar kıldım. “
Yanaklarım kızardı sanırım. Cidden o kadar belli etmiş miyim ki? Ama her fırsatta benim yanımdaydı. Kesinlikle benden bahsediyor. Aptal dedik, ciddi ciddi dahi çıktı bu çocukta; ne zamandan beri farkındaydı acaba? Neyse bitirmesini bekleyeyim de sonra kimliğimi açıklamak gibi bir sürpriz yapıp; romantik bir ilişkiye başlarız belki hi hi…
“ Onun adı Nyu. Gerçi benden biraz büyük ama olsun. En azından beni seviyor ve aptal olduğumu da düşünmüyor. “
Elinin biriyle takma bıyığını tutmuş ve çıkarmaya hazırlanan Ducia; duyduğu son cümleyle, içinde bulunduğu hayal dünyasından, acı gerçekleri barındıran Theodene şatafatlı bir iniş yapmak zorunda kalmıştı. Yaşadığı şokun etkisiyle öylece donup kalmıştı ve bir eli hala bıyığının üzerindeydi.
“ N N Nu Nyu mu? “
“ Evet. Onu tanımadığını biliyorum ama çok iyi birisi. “
Turgan Rochun kulağına eğildi ve tam da erkek muhabbetine yakışacak şekilde fısıldadı ve cümlesini bitirince de şaka yollu sırtına vurdu.
“ Hem kocaman memeleri var biliyor musun Roch hınh hınh. “
Roch sırtına yediği şaplağın etkisiyle adeta ikiye büküldü. Olduğu yerden kımıldamıyor ve aynı kelimeyi heceleyerek tekrarlayıp duruyordu.
“ N N Nu Nyu mu? “
Rochun takılıp kaldığını fark eden Turgan endişelendi. Acaba bu isimde bir tanıdığı falan mı vardı diye düşündü. Belki de Roch Nyu diye birini seviyordu ve onun ölümüne tanıklık etmişti. Şimdi Turgan bu ismi anlatınca da şoka girmişti doğal olarak. Bir erkeğe göre çelimsiz bir bedeni olan Rochu omuzladı kız kardeşinin yanına götürmeye karar verdi Turgan. Kız kardeşi olaya vakıf olmalıydı ve abisinin düzelmesine yardımı dokunabilirdi.
Omuzunda Roch’u taşırken, çevredeki diğer yolculara Leila’yı tarif edip; nereye gittiğini bulmaya çalıştı. Yaklaşık beş dakikalık kısa bir araştırmanın sonunda da; adanın şöhretli yemek mekanlarından birisine girdiğini gören iki farklı yolcu buldu.
Bahsedilen yer pek uzak sayılmayacağından, hızlı adımlarla birkaç dakika içerisinde oraya ulaştı ve tavernanın cam duvarlarından Leilayı tek başına bir masada oturup, iştahlıca yemeğini yerken gördü. Çok yakında olmamasına rağmen peçesini yukarı kaldırmış gibi görünüyordu. Uzaktan seslenerek yanına doğru ilerledi.
“ Leila abine bir şey oldu buraya baksana. “
Turganın sesini duyan Leila aceleyle peçesini indirdi ve ne olduğunu anlamak üzere ayağa kalktı. Turgan iyice yanına geldiğinde hemen durumu sorguladı.
“ Ne oldu abime Attila ? “
“ Bilmiyorum ki erkek erkeğe konuşuyorduk, bir şekilde ona sevdiğim kadından bahsetmemi istedi. Ben de ona anlattım ve sevdiğim kadının adı olan Nyu ismini duyunca böyle oldu. Sanırım onun için değerli birinin ismi. “
Turgan geri bildirim almak için Leiladan bir tepki beklese de umduğundan çok farklı bir tepkiyle karşılaştı. Leila da Turgan cümlesini bitirdikten birkaç saniye sonra şoka girmişti ve başı öylece yemek masasına düşmüştü. O da aynı şeyi tekrar edip duruyordu.
“ N N Nyu “
Geminin kalkmasına çok kalmadığını düşünen Turgan, iki kardeşi öylece bırakmamak adına, Leilayı da boştaki omzuna aldı ve gemiye doğru ilerledi. Kamaralarına girip de kardeşleri yataklarına yatırırken, çok önemli bir ayrıntı yeni aklına gelmişçesine hayıflanarak söyledi.
“ Tabi ya; Nyu ölümüne tanıklık ettikleri anneleri olmalı. Ben bunu nasıl düşünemedim. “
-