Theoden

12 Haziran 2020
Çeviri: 12
Düzenleme: AntiYasuo
657 Görüntülenme
Bu bölümü 2 Kişi beğendi.
Cilt 1

Zail 2

Tugay üyeleri şaşırmış, Belinda ise ürküp küçük bir çığlık attıktan sonra Turgan’ın arkasına geçmiş halde bulmuştu kendini. Yere kapaklanmış olan maskeli kişilerden birkaçı toparlanmış olsalar da düştükleri ağacın yüksekliği pek de alçak sayılmazdı ve bu sebepten olsa gerek bir tanesi halen ayağa kalkamamış, kalçasını tutuyor, maskeden yüz ifadesi görünmese de acı çektiği anlaşılabiliyordu. Maskeli kişilerinin çoğu kambur bir duruş almış, bir tanesi yayını tehditkar bir şekilde germiş, bir başkasıysa elindeki bolayı havada çevirip duruyordu. Konuşmaya ilk giren de bolayı başının üzerinde çeviren bu adam olacaktı.

“ Burada ne işiniz var, zaile girerseniz çıkışınızın olmayacağını size söylemediler mi? “

Ragnossa “ Söyledikleri için geldik. Buraya gelenleri ipe bağlanmış taşlarla mı mağlup ediyorsunuz? Eğer öyleyse bizden önce buraya gelenler oldukça zayıflarmış. “

“ Öhm tabi ki hayır. Esasında gizli yaftlar kullanıyoruz ve tamamıyla illegal olan bölgemize girenlere de kesinlikle merhamet göstermiyoruz ve… “

Turgan “ Onu iyileştirebilir misin Ducia? “

Ragnossa ve elinde bola çeviren adam konuşurlarken konuşmayı bölen ve cümlesini söylerken de halen yerde yatan adamı gösteren Turgan bu kez Ragnossa’yı dahi şaşırtmıştı.

Ragnossa “ İlk önce kazanıp sonra yaralılarla ilgilenseydik bari. “

Turgan “ O adam hayal ettiğinden daha fazla acı çekiyor olmalı. Lütfen onunla ilgilen Ducia. “

Turgan hemen karşısında gerilmiş olan yayı yok sayıp maskeli kişilerin içlerine doğru ilerlemiş, yerde yatan adamın yanı başına geldiğindeyse adam ayağa kalkmak için bir hamle yapmış ancak buna kalkışır kalkışmaz sağlam bir acı feryadı atmıştı. Bunu duyan Ducia kayıtsız kalmayıp Turgan’ın yanına ilerlemişti. Ducia, avuç içlerinden yeşil ışık huzmelerini çıkarmaya başlamışken maskeli grubun sözcüsü gibi görünen bolalı adam bir anlığına panikleyip elindeki bolayı Ducia’ya doğru göndermişti bile. Beden gücünden dahi yoksun yapılmış görünen bu saldırıyı Turgan elleriyle durdurduktan sonra gülümseyerek söze girmişti.

“ Korkmanıza gerek yok ki size zarar vermeyeceğiz. Yalnızca bu ülkede bazı tuhaflıklar var ve biz bu tuhaflıkları çözmek istiyoruz. “

“ Sizi Cabot mu gönderdi? “

“ Yok. “

“ O zaman Trinovan ya da Petrogad göndermiş olmalı. “

“ Cık “

“ Hoan bu işler için fazla zayıf olduğuna göre… İyi de kim gönderdi o zaman sizi, neden herkesin çoktan işini bitirdiği bir bölgeyle ilgileniyorsunuz? “

“ Herkesin işi bitti derken neyi kast ediyorsun dede? “

“ Ülkeyi adeta bir denek olarak kullanıp kurallarımızı belirleyenlerden bahsediyorum. İşlerini bitirdiklerinde ülkemiz yaşanmaz hale geldi. “

“ İlla birinin bizi göndermiş olmasını istiyorsan sana cevap vereyim dede. Bizi tanrı gönderdi ve bizim uğradığımız yerlerdeki amacımız aynıdır. Haksızlığa uğratılanların hakkını teslim etmek. “

Ragnossa “ Aranızda 70 yaşından daha genç birinin olduğuna şüpheliyim. Maskeleriniz yüzünüzdeki çizgileri saklıyor olsa da sırtınızdaki kamburluk bir savaş duruşu değil, yaşlılığın bir sonucu değil mi? “

“ H-hayır ne alakası var? Bizler Zail bölgesinin belalı kişileriyiz ve… “

Turgan çoktan bolanın üzerindeki taşları çıkarıp, sıradan bir ip haline getirmişti ve o ipi karşısındaki adama uzatıyorken bir teklifte bulunmuştu.

“ Düşman olma ihtimalimizden çekiniyorsanız bu ipi kullanıp beni bağlayın dedecik. Gayet iy insanların kokusuna sahip olduğunuzu söyleyebilirim ve sizin gibi tonton dedeciklerin güvenini kazanmak için bağlanmayı problem etmeyeceğim. “

Turgan’ın bu sözleri üzerine kararsız kalan adam ne yapacağına karar vermek için bir anlığına arkasını döndü ve o zaman biraz önce acı içinde yere kapaklanmış olan arkadaşının akrobatik hareketlerle hoplayıp zıpladığını hatta taklalar dahi attığını görünce odağını kaybetti.

“ Ne yapıyorsun tüysüz karga, biraz daha ciddiyet lütfen. “

“ Muhteşem hissediyorum baba karga, adeta yirmili yaşlarıma dönmüş gibiyim. Bu güzel kız masallardan çıkmış bir azrağa benziyor ha ha ha “

Baba karga diye hitap edilen grup lideri arkadaşının yanına ilerlemiş ve olabildiğince kısık sesle sürdürmüştü konuşmasını.

“ Saçmalama da işimize odaklanalım tüysüz karga. Bu gençleri bağlamamız konusunda ne diyorsun? Malum kişi şu an burada olmadığından fiziksel bir münakaşada problem yaşayabiliriz. “

Turgan “ Sizin gibi tonton dedelere zarar vermeyeceğimi söylememe rağmen bundan mı endişeleniyorsunuz? “

Baba Karga  “ Eğer arkadaşıma kısık sesle bir şeyler söylüyorsam bunu duymaman gerekir çocuk. Bu kadarını bile bilmiyor musun? “

Turgan “ Üzgünüm dede karga. “

Havan “ Hepsini uyutmamı ister misin Turgan? Böylece sakinleşirler ve onlara zararsız olduğumuzu daha kolay anlatabiliriz. “

Baba Karga birden belinden bir hançer çıkarmış, sözlerin sahibi olan Havana dönüp, tehdidine karşılık vereceğini ilan etmişti.

Turgan “ Onları korkutuyorsun Havan. Sadece buradaki karışıklığı çözüp yolumuza devam edeceğiz tamam mı? “

Havan mahcup bir ifadeyle Turgan’ın söylediklerini onaylamışken Behmura elindeki yuvarlak tuhaf bir cisimi uzatırken konuştu.

“ Bunun ne olduğunu bilen var mı? “

Üzerinde dikdörtgen çıkıntılı desenler olan bu bombeli yuvarlak cismin ucundan altına doğru inen ve indikçe sivrileşen bir sürahinin kulpu gibi bir tutma yeri görünüyordu.

Turgan “ Muhtemelen ağaçtan düşmüş bir meyvedir. Hey amca bunun ne olduğunu biliyor musun? “

Maskeli adamların yüz ifadeleri değişmiş, benizleri atmış ve bu ani yüz ifadesi değişiminin akabinde de koşar adım uzaklaşmaya başlamışlardı. Turgan’ın tahmininin ardından Behmura elindeki şeyi ağzına götürmüş, ağzını kocaman açtıktan sonra bir ısırık almayı denemişti.

Behmura “ Arrrrrrr bu şey meyve olmak için fazla sert. “

Ragnossa durumu fark ettiği anda Behmura’nın üzerine sıçramayı düşünmüş ancak ne kadar zamanı kaldığını bilmediğinden faziletli yayı kullanmayı seçmişti. Hızlıca oluşturulmuş iğne boyutundaki bir ok Behmura’nın elindeki şeye çarpıp havaya savrulmasını sağladıktan birkaç saniye sonra da gürültülü bir patlama sesi duyulmuştu.

Behmura “ Bu bu da neymiş böyle? “

Maskeli adamlar patlama sesini duyduktan sonra duraksamışlar,  biraz önce Ducia’nın iyileştirdiği adam durgun bir ses tonuyla söze girmişti.

“ Bunlar iyi çocuklardı, gencecik çocukları öldürmek beni huzursuz ediyor Saruth. Ne zamana kadar insanlardan kaçacağız? “

Baba Karga “ Gencecik çocuklar bizi hamam böceği gibi görürlerken onlara şefkat mi besliyorsun? Şu anki düzen değişene kadar yapılacak bir şey yok. Tanrıya şükür zamanında geldiler de kurtulduk. “

“ Cesetleri ne yapacağız? “

“ Her zamanki gibi uçurumdan aşağı atacağız. Mezar kazmak bizim yaşımızdaki adamlar için fazla zahmetli. “

“ Eğer bir mezar kazmanız gerekiyorsa ben hallederim hınh hınh “

Baba Karga “ Sağ ol çocuk ama sırrımızı korumak adına yabancılardan yardım almıyoruz. Bu yüzden de cesedinizi… “

Maskeli adam birden duraksamıştı. Duyduğu sesi zihninde bir kez daha kontrol etti, sağına soluna bakındı, yutkundu ve sonunda konuşmaya cesaret edebildi.

“ S-sen kurtulabildin mi? “

“ Öyle bir şeyden ölmem mümkün değil. Arkadaşlarım yaralanmadığı için bu seferlik görmezden geleceğim ama o yaftı kullanan adamı Ragnossa’ya emanet etmek zorunda kaldığımı bilmelisiniz. “

Adam panikle arkasına döndüğünde otuzlu yaşlarının başında görünen yoldaşını lacivert saçlı çocuğun hemen önünde, elleri arkasında birleştirilmiş halde görmüştü.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar