Theoden
Zail 5
Kara Cellat’ın anlattıkları sinirine dokunsa da Turgan sonuna kadar dinlemeye kararlıydı ve gözleriyle devam etmesi için işaret etmişti.
“ Günde bazen on ihtiyarı birden idam ediyordum. Hırsızları, katilleri, tecavüzcüleri değil yaşlıları öldürüyordum hep ve bunu sorgulamıyordum bile. İdamlar gizlice gerçekleştirilirdi zira kimse bu sistemin varlığından haberdar dahi değillerdi. Bir gece ansızın bir başka ihtiyarın ortadan kaybolması kimseyi üzmezdi. Dediğim gibi zaten bu ülkede yaşamak yaşlı insanlar için cehennem gibiydi. “
“ Ne oldu da onları kurtarmaya karar verdin? “
“ Dediğim gibi infaz sırasında sadece ben ve mahkum olurduk ancak bir gün tüm güvenliği nasıl aşıp geldiğini anlayamadığım bir adam infaz salonunda tam karşımda duruyordu. Üzerindeki kıyafetler eskimiş, fakir ama asil duruşlu bir adam. Her zamanki gibi kılıcımı kaldırdığımda göz göze geldik. Bileğimden yakaladı ve şöyle söyledi. ‘ Ülkelerin bağımsız kararlar almalarından yanayım. Bu yüzden de yaptığın işi engellemek gibi bir niyetim yok ama düşünmeden yerine getirilen görevlerde ki doğruluk sorgulanmalıdır. Kazandığı paraya bakıp ne taşıdığını asla sorgulamayan bir nakliyeci belki de masum insanların öldürülmesine sebep oluyordur. ‘ “
Cellat duraksadı ve derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.
“ Ne demek istediğini anlamıştım. Bana yap diyorlardı ve yapıyordum. Doğruluğunu asla sorgulamıyordum. Ayrıca ben olmasam da bir başka cellat bulurlardı ve o devam ederdi. Hem yaşlılardan o kadar tiksiniyorduk ki yaptığımın yanlış olmasına ihtimal dahi yoktu. Ben düşüncelere boğulmuşken şöyle devam etmişti adam. ‘ Birkaç yıl önceki halimle şu ankini kıyasladığımda zamanın neler getireceğini hesaplamanın imkansız olduğunu fark edebiliyorum. Akran sayılırız kara cellat zamanın ne getireceği kesin olarak bilinmese de senden neyi alacağı barizdir. Ömrünü… Bir gün sen de merhamet göstermediğin bu adamlarla aynı yaşa geleceksin. Babanın da şu mahkum ile aynı yaşa geldiğinde hastalanıp ölmesi ne büyük tesadüf değil mi? Peki senin sonun nasıl olacak kara cellat? “
“ Gizemli adam güzel konuşmuş. “
“ Güzel de ne kelime ayak parmaklarıma kadar titremiştim. Tıpkı demin bana saldırdığındaki gibi delici bakışları vardı. Söyleyeceklerim onun sözlerinin hükmünün tesirinden çıkabilecek şeyler olmayacaktı. Ne kadar denesem de konuşamadım. Elinde bir silah yoktu. Beni tehdit etmiyordu ancak iliklerime kadar titriyor, o adamın yaptığı baskıdan kurtulamıyor, özetle deli gibi korkuyordum. “
“ Korktuğundan kaçtın yani? “
“ Öyle değil. Onun yol göstermesiyle o günkü idam mahkumunu ve daha sonra idam edilecek yüzlerce mahkumu sakladım. Söylediği zamanda da hep beraber kaçtık. Sırf yeni ihtiyarları kurtarmak için de cellatlık görevime devam ediyor, sürekli Sinar’a gidip geliyorum. “
“ Cesetleri görmek istemiyorlar mı? “
“ İnsanlar yaşlılardan nefret ediyor. Ölü bedenlerini dahi görmeye tahammül edemiyorlar. “
Turgan hikayeyi tüm detaylarıyla öğrenmiş, diğerlerinin de gelmeleriyle beraber başka detayları da öğrenmişlerdi. Şaşırtıcı olan bir durum ortaya çıkmıştı ki bu sistemin yerleşmesine sebep olan politikacı Baba Karga diye çağırdıkları adamdı. Turgan öfkesini ona yöneltmiş olsa da şu anda da halihazıra belediye başkanları olan adamı herkesin koruduğunu fark etmişlerdi.
Nyu “ Size bunca kötülüğü yapmış adamı korumaya çalışıyor olmanız tuhaf. Biz başıbozuklar bu kadar kötülüğü yapan Dragut dahi olsa onu cezasız bırakmazdık. “
Rinya “ O zamanlar kendisinde değildi. Durumu fark ettikten sonra da tam 74 kez kendisini öldürmeye çalıştı. Kendi hatası olmamasına rağmen öylesine suçlu hissediyor ki bir kez daha intihar etmesin diye onu asla yalnız bırakmıyoruz. Onun ölmesine izin veremeyiz çünkü o bizim başkanımız ve bu durumdan da hep beraber kurtulacağız. “
Ducia “ Kendisinde değildi derken? “
Yahnes “ İnsanların zihnini uzak mesafelerden dahi kontrol edebilen bir adamın yönetimindeydi. “
Ducia “ Peki bunu nereden anladınız? “
Baba Karga “ Kara celladın gözlerini açan adam benim üzerimdeki yaftı sona erdirmiş ve durumu herkes idrak edene kadar da burada kalmıştı. Bu etkiyi başkanımıza yapan herifin kimliğini dahi söylemişti o adam bize ama siz aptallar boklu götünüze bakmadan ona da kafa atarsınız diye size kim olduğunu söylemeyeceğim. “
Turgan “ Buna izin vermem. O herifin kim olduğunu öğrenip tepesine binmezsem adaleti sağladım diye gezinemem ortalıklarda. “
Kara Cellat “ O adamın yaftı kaldırılmış olsa da aynı yöntemi uygulamaya devam ediyorlar. İnsanlar yaşlılardan o kadar nefret ediyorlar ki neden nefret ettiklerini sorgulamaktan bile nefret ediyorlar. Bahsettiğim gizemli adamı kesinlikle tanrı göndermişti. O olmasa zihnimize işletilmiş aptallıklardan asla arınamaz, arınsak bile bir araya gelemez, gelsek bile hayatta kalamazdık. “
Ducia “ Gizemli adamın kim olduğunu da bilmiyorsunuz yani? “
Baba Karga “ Tanrının kendisi bile olabilir. Sinarda kimse yaft kullanamıyor olsa da Rinya’nın yaft kullanacağını başından beri biliyordu ve bu sis yaftı kitabını da onun için bırakmıştı. Ne yazık ki Rinya hasta ve buna rağmen şehri korumak adına bayılana kadar yaft kullanmaya devam ediyor. “
Turgan “ Yaşlılar bilge olmalıdırlar ama sanırım siz yaft kullanamadığınızdan bu konuda bayağı cahil kalmışsınız. “
Yahnes “ Ne demek istiyorsun? “
Turgan “ O boyuttaki bir yaftı tüm gün boyunca kullanması Rinya’nın özünü tüketiyor olmalı. Ducia ona biraz yardımcı olur musun? “
Turgan’ın telkiniyle Ducia azrak güçlerini Rinya üzerine yönlendirmiş, Rinya deminkinden çok daha geniş kapsamlı ve sıkı bir sis yaftını saatlerce kullanmasına rağmen hiçbir yorgunluk ya da hastalık belirtisi göstermemişti. Olaylar tümüyle çözülmüştü ve geriye tek bir şey kalıyordu. Bu bozuk sistemin düzeltilip hizmetkarın adaletinin Sinar’da uygun şekilde dağıtılması.
Y.N : Arkadaşlar bu kadar geciktirdiğim için çok üzgünüm. Bir internet sitesi tamamlanmış kitapları ücretsiz olarak basıp, yeterli kay payıyla yayınlamaya başlamışlar ve bu sebepten ilk cildi basılabilir hale getirmekle uğraşıyorum ki çok zaman alıyor + aşırı sıkıcı. Bu kadar gecikmişken en azından arkı tamamlayıp yayınlamak istemiştim ancak o kadar bekleyemeyeceğimden, bu haliyle yayınlamış bulundum. Bu ark; korona günlerinde büyüğe saygısızlığı marifet bilen, dedesi yaşındaki insanları alaya alan ve bunu komik sanan jenerasyona hediyemdir.Keyifli Okumalar :)