Theoden

20 Haziran 2020
Çeviri: 16
Düzenleme: AntiYasuo
646 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.
Cilt 1

Hastalığın Tedavisi

Sinar’ın şehir muhafızlarında bir tanesi kan ter içinde şehir merkezine ulaşmış, kesilmiş soluğunun konuşabilecek kadar toplanmasıyla beraberde korkusu her halinden belli olur bir şekilde söze girmişti.

“ Geliyorlar, binlercesi hatta daha da fazlası buraya geliyor. “

“ Kim geliyormuş, neler oluyor muhafız, yoksa düşman mı geliyor? “

“ İyi de savaşta değiliz ki “

Muhafızın yüzü çürümüş bir yemekten tatmış gibi iğrenmiş bir ifadeye bürünmüş, ellerini adeta bir kötülüğü def etmek istercesine havada savururken cevaplayabilmişti.

“ Keşke düşman olsaydı. Daha da kötüsü… “

Boynunda pembe renkli atkısı olan, silindir şeklinde çapraz çizgileri olan bir şapka takan göbekli ancak ince bacaklı genç adam oradaydı ve daha fazla dayanamayıp sert bir ses tonuyla konuşacaktı.

“ Çıkar ağzındaki baklayı asker. Kim nereye geliyormuş açık açık anlat bize. “

“ Dünkü yabancılar geliyorlar ve beraberlerinde de sayılamayacak kadar çok yaşlı insan var. “

“ Bu mümkün değil. Eğer doğruysa da onlar şehre girmeden, herkes durumu öğrenmeden bu pisliği temizlemeliyiz. Kara cellada haber salın, silahlı askerlerimizi de şehrin o yakasına yönlendirin. “

“ Efendim kara cellat da aralarında. Hatta en önden o yürüyor ve bakışları baktığım dürbünden dahi fark edilebilecek kadar kararlı görünüyordu. “

.

.

.

Turgan ve arkadaşları, şehrin giriş kapısına geldiklerinde üzerlerine çevrilmiş yüzlerce namlu görünüyordu. Gandradayken silah görmemiş olan intibah tugayı üyeleri şaşırmış olsalar da tenlerine ürperti bile dokunmamış, kararlı adımlarla şehre girmek gayesiyle ilerlemeye devam ediyorlardı. Kapının 50 metre kadar önüne geldiklerinde askerler uyarmaya başlamışlar ve devam etmemeleri adına telkinde bulunmuşlardı.

Ragnossa “ Seni yargıladığımı düşünme patron ama sadece bir şeyi merak ediyorum. “

Turgan “ Nedir? “

“ Beni tugaya davet ettiğinde adalet ve iyilik gibi şeyleri umursamadığını hatta o işe babanın baktığını söylemiştin ama şimdi… “

“ Görevimin verdiği sorumlulukları yapıyorum o kadar Ragnossa. Ruhlar bana ileride başka bir misyonum olduğunu söylerlerse onu da yüklenmekten çekinmeyeceğimi bilmelisin ama neden o işi babama bırakmadığımı merak ediyorsan anlatayım. Babamın sağladığı adalet yeterli değildi. Onun topraklarında biraz dolaştığımda bunu görebilmiştim. Babam iyi bir adam olsa da onun yanındakiler güç sahibi olduklarında bunu kötüye kullandılar. Benim tugaya aldığım kimse bunu yapmayacak buna eminim.  “

Nyu “ İnsanların nankörlüğünü ustama mal etmeyeceksin değil mi? “

Turgan “ Kesinlikle hayır. Hatta babam yeterince genç olsaydı tugaya katılmasını bile isteyebilirdim. Cidden buna çok uygun biri ama artık bu imkansız. “

Nyu “ Serdarımız kendisinin yönetmediği bir topluluğa hayatta dahil olmaz. Bunu sen bile biliyorsun değil mi Turgan? “

Turgan “ Ondan değil. “

“ O zaman neden ? “

“ Çünküüüüüüüüü dedem eğer görüşmeye çalışırsak bizi pişman edeceğini söyledi ve açıkçası fazlasıyla ısınmış olduğum dedemle düşman olmayı hiç istemiyorum. “

“ Ne yani, sırf o ihtiyar öyle istedi diye babanla görüşmeyecek misin? “

“ Aynen öyle hınh hınh “

Elfy “ İyi de bu bizim ilk belirlediğimiz ne istersek yapma felsefemize aykırı durmuyor mu? “

Turgan birden ciddileşmişti.

“ Babamla karşılaştığımız zamanı, ettiğimiz kavgaları düşünün. İmparatorun Ducia’ya yaklaşmasına izin verdiğinde onu öldürmek istemiştim ve Ustamın arkadaşları orada olmasalardı muhtemelen denerdim. Bu ilk ya da son değildi. “

Ducia “ Ne yani sen ciddi ciddi babanı öldürecek kadar… “

Turgan “ Herhangi birine gülüp geçeceğim durumlara bile babam sebep olduğunda içim öldürme arzusuyla doluyor Ducia. Korkarım ki dedemin bahsettiği antik miras olayı gerçek ve birbirimizi görmezsek daha az sorun yaşayacağımız da ortada. Başka bir şey yoksa artık tontiş yaşlıların tekrardan saygı görüp gülümseyerek yaşayabileceği bir Sinar oluşturabilir miyiz? “

Sessizliğin sağlanmasının ardından Turgan önde, Ragnossa ve Behmura hemen arkalarında olmak üzere ilerlemeye devam etmişlerdi. Diğerlerinin yirmi metre kadar önlerine geçmişler, şehir avlusunun üzerinde duran pembe atkılı adam öfkeli bir ses tonuyla bağırmıştı.

“ Sizler ne halt ettiğinizi sanıyorsunuz? Sırf Cabotlusunuz diye size zarar veremeyeceğimizi düşünüyorsanız halt etmişsiniz. Bizler ihtiyarlıktan başka hiçbir şeyden korkmayan Sinarlılarız ve siz bizim en büyük korkularımızı arkanıza almış, ülkemizi kirletmeye geliyorsunuz. Yaptığınız şeyi affedilebilir mi sandınız adiler? Bir dakika sonra o ihtiyarların üzerine ateş açacağız ve o zamana kadar ayrılmamış olursanız… “

Turgan “ Yirmi saniye sonra o avlunun üzerinde ateş edebilecek tek bir asker bile kalmayacak. “

“ Madem laftan anlamıyorsun ona göre davranacağım gereksiz böbürlenen aciz pezevenk. “

Pembe atkılı adamın işaret parmağının, silahının tetiğine gitmesiyle beraber başta Belinda olmak üzere ihtiyarların tarafında olan bir çok kişi korkmuşlar ancak belli etmeyip geri adım da atmamışlardı. Pembe atkılı adam ateş ettiğine emin olsa da silah sesi duyulmamış ve bir kez daha tetiğe dokunmak amacıyla işaret parmağını hareket ettirmişti. Bir sorun vardı, tetiği bulamıyordu. Onun silahından çıkacak sesi bekleyen diğer askerler ateş etmemişler, o zaman pembe atkılı devlet yöneticisi silahını kontrol etmeyi akıl edebilmişti ki kontrol etmesiyle çığlığı basması da bir olmuştu. Adamın silahının tetiği ve o tetiğe basmaya yeltenmiş olan işaret parmağı kopmuşlar, buna sebep olmuş olan kişi ise elindeki tuhaf yayla ürkütücü bir aura yayıyordu.

“ Askerler ateşşşşşş “

Öfkesinin de etkisiyle doğrudan ateş emrini vermiş, askerlerden bazıları tereddüt etmiş olsalar da çoğunluğu emri yerine getirmek üzere tüfeklerini omuzlarına alıp nişan almaya hazırlanıyorlardı ki bir anda üzerinde durdukları avlu sallanmaya başlamış, tek bir saniye sonra da tamamıyla çökerken askerler metrelerce yere düşmüşlerdi. Turgan kıyımı çoktan çıkarmış, yıkılmayan tek sütunun üzerine çıkmış, işlemeleri parlayan silahını göğe kaldırmışken söze girecek gibi görünüyordu.

Nyu “ Serdarım Dragut’un adalet sisteminin yetersiz olduğunu söylemiş olsa da onca insanı öldürmüş olan Kara Celladın ve eski ülke başkanının yanında duruyor. Bu durumda kimi yargılayacağını cidden merak ediyorum. “

Havan “ Arzuladığım gibi bir yargılama gerçekleşirse herkesin gıpta ettiği önemli kişileri cezalandıracak ve bu sayede herkes onun gücüne tanık olacaktır ama daha önce bunun gerçekleştiğine hiç şahit olmadım. “

Ducia “ Bana sorarsanız bu karmaşık durumda mutlak adaletin sağlanabileceğinden şüpheliyim. Bu yüzden belki de ona yardımcı olmalıyız. “

Ragnossa “ Gereği yok. Kimleri yargılayacağını merak ediyorsanız da cevabı söyleyeyim. Eğer bir hastalık bir aileye bulaşmışsa o ailedeki herkes tedavi edilmelidir ve görünüşe göre buradaki hastalık tüm ülkeye bulaşmış. “

 

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar