Jeff vs Ragnossa

Vikonten Jeff, olduğu yerden sıçramış, Yekran’ın gönderdiği minik bıçaktan havada sıyrılmış ve deminkinden daha şiddetli bir yumruğu Yekran’ın tam burnuna savurmuştu ki sarı bir ışıkla kaplı olan bir yumruğu tam kendi yumruğunun önünde gördü. Yumruklar çarpıştı ve Jeff bir saniye kadar sonra kendisini metrelerce savrulmuş halde buldu.

Ragnossa “ Hani karışmayacaktın patron? “

Turgan “ Gecikmiş adalet, adalet değildir Ragnossa. Sana gerektiğinde müdahele etmeni söylemiştim ve eğer böylesine cesur bir adam sevdiği kadının önünde dayak yedikten sonra müdahil olursan, yaptığın şey bir halta yaramayacak. “

Ragnossa “ Sanırım haklısın. Öyleyse benim sıram. “

Vikont “ Siz de kimsiniz, karşınızda Trinovan’ın temsilcisinin olduğunun farkındasınız değil mi? “

Ragnossa “ Farkındayız. Sadece o kadar da değil. Bu temsilcinin hödük, bencil, işgüzar bir orospu çocuğu olduğunu da biliyoruz. “

Vikont “ Onları duymuyor musun Jeff, neden hala konuşmalarına izin veriyorsun? “

Vikonten biraz önceki yumruktan fazla etkilenmemişti zira Turgan yalnızca kendi yumruğunu havada tutmuş, ona savurmamıştı bile. Olduğu yerden doğrulmuş, Ragnossa ve hemen arkasındaki Yekran’ın üzerlerine doğru ilerlemeye koyulmuştu. Yalnız bu kez özünü salmaya başlamıştı ve artık yaft kullanacak gibi görünüyordu.

Yekran “ Siz de kimsiniz, neden bize yardım ediyorsunuz? “

Turgan “ Hayranın olduğumu söylesem yalan olmazdı hınh hınh. Bu herife karşı kazanmanı kim sağlarsa sağlasın yardımını alacağını söylememiş miydin? Yalnızca kazanmanı sağlayacak birileri olarak düşün bizi. “

Yekran ne olduğunu anlayamamışsa da bu anın tanrıdan bir lütuf olduğunu düşünüp savaşına odaklanmaya karar vermişti. Biraz önceki yumruk tehdidinin etkisini üzerinden atmış, gözleri ateşlenmiş, birkaç bıçağı tekrardan eline yerleştirmişti.

Vikonten Jeff “ Kimse buradan ayrılmasın. Trinovan’ın temsilcisine yapılan saygısızlığın bedelini nasıl ödettiğimizi bir kez daha görmenizi istiyorum. Dandik bir yay kullanıcısının karizmatik bir şekilde buradan çıkmasına izin vermeyeceğim. Ben Brian’ın öğrencisiyim ve henüz ona erişememiş olsam da onun ismini onurlandıracağım. Yeryüzünün bahtı- Doğrudan kontrol.(6. Sefiye yaft 1. Kapı) “

Jeff’in yaftının adını söylemesiyle birlikte Ragnossa ve Yekran’ın altındaki toprak sertleşmiş ve beklenmedik bir hızda ucu sivrilerek ikiliyi hedeflemişti. Ragnossa çabukluğuyla Yekran’ı da alıp olduğu yerden sıçramıştı. Eğer zamanında oradan uzaklaşmamış olsalardı ikisinin de sırtlarından girip göğüslerinden çıkar mini bir tepecik mevcut olacaktı. Bu saldırının ardından alandaki insanlar kaçışmışlar, Belinda küçük bir çığlık atıp Turgan’ın arkasına saklanmıştı.

Jeff “ Reflekslerin fena değil. Bakalım şansın ne durumdaymış. Yeryüzünün bahtı- Şans faktörü.(4. Kapı) “

İlk kapıyla dördüncü kapının farkı şuydu ki; ilk kapıda küçük boyutlu ancak sayısını ve şeklini tamamıyla belirleyebildiği nesneler oluşuyorken, dördüncü kapı tamamen şansa dayalı bir mantık içeriyordu. Jeff şanslı olmalıydı zira yerden yükselen sayısız mızrak  hedeflerine doğru yol alıyordu. Ragnossa yayını bırakmış, kollarını kısmen öze dönüştürmüşken savaşa fazlasıyla hazır görünüyordu. Ragnossa mızrakların çoğundan sıyrılmış ve birkaçını da kendi özünü silah olarak kullanıp imha etmiş olsa da Yekran’ın şansı pek de gülmemişe benziyordu. Ragnossa mızrakları halletmek için onu bırakıp ilerlediğinde altındaki toprak yumuşamaya başlamış, karşılık dahi veremeden bir bataklığa dönüşmüş olan zemin kendisini yutmaya başlamıştı.

Jeff “ Ne kadar da şanslıyım. Bu bataklığın gelme ihtimali yüze bir bile değildir. Birden fazla kişiyle savaşmayı bu yüzden seviyorum işte. Böylesi güçlü etkilerin gelme ihtimalini arttırıyor ha ha ha. Eğer iki dakika içinde ölmezsem yaftım sona ermeyecek ve Yekran’ı kimse kurtaramayacak. Sevdiği kadının önünde güçlü görünmesini istediğiniz adam çamurun içinde boğuluyorken nasıl görünecek aceba? “

Ragnossa “ Ne yani sadece iki dakikam mı var? “

Jeff “ Demek senin gibi bir aptal bile imkansızın farkına varabiliyor. “

Ragnossa “ Ondan değil. Esasında iki dakika seni yenmek için çok uzun ama tüm gücünü görmek istemiştim. Ne de olsa ilk kez senin rütbende birisiyle karşılaşıyoruz ve ne kadar uzun sürse o kadar fazla şey öğrenirdik. Her neyse madem zamanım yok bir an önce bitireceğim. Biraz önce bir suikastçinin arkandan saldırsa bile seni öldüremeyeceğini söylemiştin değil mi? “

Jeff “ Yalnızca beni değil. Hiçbir vikonteni öldürmesi mümkün değildir. “

Ragnossa “ Bu durumda Seydunadaki günlerimin hatırına seni suikastçi kimliğimle öldüreceğim. “

Jeff “ Saçmalamaktan öteye gitmiyorsun. Şu anki özümle on kez daha şans faktörünü kullanabileceğimi bilmelisin ki en fazla ikincisinde öleceğini bilmelisin. Yeryüzünün bahtı- Şans faktörü. “

Ragnossa’nın ayaklarının altındaki toprak yumuşamıştı. Kendisinin de bataklık yaftına denk geldiğini düşünmüş olsa da ayakları bileğine kadar çamura saplandıktan sonra toprak kurudu ve bir beton kadar sertleşti.

Jeff “ Cidden şanssız gününüzdesiniz. Gerçi öyle olmasa benimle savaşıyor olmazdınız ha ha. Demek toprak kelepçesi çalıştı. Ondan kurtulabilmenin imkanı olmadığından, ayaklarını hareket ettirmen mümkün olmayacaktır ve bu haldeyken de seni kılıcımla doğramamam için tek bir seçenek bile y… “

Turgan “ Lan çabuk olsana Ragnossa Yekran boğazına kadar çamura gömüldü. “

Elfy “ Ragnossa eğer cidden o şeyden kurtulamayacaksan… “

Ragnossa “ Lan iki dakika sessiz olunsana adamın yaftı süper ve olayını anlamaya çalışıyorum. Buradan kurtulmak mevzu değil. Sadece toprak sıcak mı soğuk mu onu anlamama izin verin. “

Yekran “ Sen nasıl bir manyaksın? Bir an önce or gluk gluk “

Ragnossa “ Bi ağız tadıyla dövüşmeme izin vermediniz. Babam savaşlarımdan ders almamı, zaten kazanabileceğim bir savaşı olabildiğince uzatmamı söylerdi. “

Elfy “ İyi de Yekran ölüyor. Babanın sözlerini başka zamanda değerlendirirsin. Bir an önce hallet şu işi. “

Ragnossa memnuniyetsiz bir surat ifadesiyle olduğu yere oturmuş, iki kez çömel kalk yaptıktan sonra üçüncüsünde ayak bileklerindeki beton görünümlü toprağı parçalayarak sıçramış, birkaç saniye sonraysa kılıcıyla Ragnossa’ya hamle yapmış olan Jeffin cansız bedeninin yere düşme sesi duyulmuştu.

Turgan “ Vuhuuu süpersin Ragnossa ama nasıl öldürdüğünü göremedim. Neyle öldürdün ki onu? “

Ragnossa cevap vermemişti. Deminki dövüşten hiç ama hiç keyif almamış, yeryüzünün bahtındaki diğer ihtimalleri görmemiş olması içinde ukde olarak kalmıştı.

Turgan “ Cevap versene. “

Ragnossa “ Seydunadayken yöntemlerimizi kimseyle paylaşmayacağımıza dair yemin etmiştik ama yine de istiyorsan söylerim. “

Turgan “ Hmmm bu durumda artık Seyduna’yı da William yönettiğinden ondan izin almamız gerekir. Onunla görüştüğümüzde bu konuyu konuşacağım hınh hınh “

Vikont belindeki silahı çıkarmış, koltuğunun altında rehin tuttuğu Chinaka’nın başına dayamıştı.

Vikont “ Buradan ayrılıp Trinovan’ın güvenli bir bölgesine gitmeme izin vermezseniz kızı öldürürüm. “

Turgan “ Belki de kızı bırakıp neden karşına dikildiğimizi öğrenmelisin. “

Vikont “ Trinovanı karşısına alacak kadar aptal olan insanlarla konuşmak gereksizdir. Size ne yapacağımı söyleyeyim. Bu kızla beraber buradan ayrılacağım ve geriye döndüğümde de yanınızda duran şu kızları da ailemize katacağım. “

Vikontun parmağının ucundaki ekip İntibah Tugayı idi ve bahsettiği kızlar da Tugay üyelerinin yanı sıra bir de Belinda gibi görünüyordu.

Belinda “ İyi de bu saçmalık biz buralı bile değiliz ve… “

Elfy “ Eğer izin verirsen… “

Turgan “ Yap gitsin. “

Elfy’nin hareketlenmesiyle Vikont ürkmüş, panikle tetiğin üzerindeki parmağını hareket ettirmiş ancak patlama sesi duyulmamıştı. Kısa süre içinde silahı da kapsayan bir buz tabakasının el bileğine kadar uzandığını fark etmişti. Durumun farkına vardığında korkuyla kollarının arasındaki esirini unutarak olduğu yerden fırlamış, elini buzdan kurtarmanın derdine düşmüştü. Üzerine tehditkar adımlarla gelen küçük boylu kızın karşısında çaresiz hissediyor ve ayaklarının geri gitmesine mani olamıyordu.

Vikont “ Ben size bir şey yapmadım. Dediğiniz gibi buralı bile değilsiniz ve bir vikonteni öldürerek başınıza büyük dert açtınız. Yine de beni bırakırsanız tüm bu olanların unutulmasını sağlarım. “

Turgan “ Ardından da yeni gelecek vikonteninle beraber bu insanları istediğin gibi kullanmaya devam edersin değil mi? “

Elfy “ Bu adamı öldüreceğim Turgan ama adil olan sensin ve öldürmeden önce adaletin sağlanması gerekiyor değil mi? “

Turgan “ Bu herifin kadınlara tuhaf eziyetler ettiklerini söylemişlerdi. Daha önce onunla yatmak zorunda kalmış kadınlardan fikir alalım. Ne yaptıysa aynısını yaşattıktan sonra da acısız olmayacak şekilde canını alalım. “

Vikont bir kabusta gibi hissediyordu. Kendi topraklarında yargılanmış, yaptığı hiçbir illegal iş olmasa da idama mahkum edilmişti. Gözleri artık korkudan büyümüş, hiçbir şey söyleyemeden başına gelecekleri bekliyordu.

Vikontun ibretlik idamına Trinovanlı bir asker şahitlik etmiş, Ragnossa’nın önerisi üzerine de Trinovana bu asker aracılığıyla bir mesaj gönderilmesine karar verilmişti.

“ Trinovan İmparatoruna,

Biz intibah Tugayıyız. Bu grubun önderi tanrının hizmetkarıdır ve hizmetkarın olduğu yerde adaletsizlik olmaz. Bu yüzden belki farkında olmadığınız belki de umursamadığınız bir adaletsizliği giderdiğimizin haberini vermek istedik. Özetle gönderdiğiniz vikont burada kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor, mahremiyeti yok sayarak tüm kadınları kendi yatak odasına uğramak zorunda bırakıyordu ve biz gereğini yapıp hem onu hem de vikonteni öldürdük. Bunun için bize şükran duymalısın ama ola ki bu durumdan hoşlanmadıysan şunu bilmelisin ki; bu yozlaşmışlıklarla karşılaştığımız sürece düzeltmeye devam edeceğiz. Adaletin tükendiği toprakların kime ait olduğu önemli değil, biz oradaysak durumu düzelteceğiz. “

Mektup bittiğinde Belinda bayılacak gibi hissediyordu. Bu çocuklar neredeyse Trinovan imparatorunu tehdit ediyorlardı. Güçlü bir ekip olsalar da bu kadarı fazlaydı ve en azından kendini garantiye almak adına Trinovanlı asker ayrılmadan önce kulağına fısıldadı.

“ Ben onlardan değilim. Sadece kısa süreliğine onlarla seyahat etmiş bir gazeteciyim. Yani bilirsin her şey yapacağım haberler için yoksa bu çocuklarla bir alakam yok. “

“ Yazdıklarının ucu Trinovana dokunmayıp bu çocukları haksız gösterdiği sürece problem yaşamayacağınıza kefil olabilirim bayan. “