Theoden

03 Ağustos 2020
Çeviri: 23
Düzenleme: AntiYasuo
827 Görüntülenme
Bu bölümü 1 Kişi beğendi.
Cilt 1

Trinovanda Toplantı

Vikont ve vikontenin öldürülmesiyle hizmetkar adaleti sağlamıştı. Vikont, ölmeden önce daha önce katılımını sağladığı kadınlardan birisinin önerileriyle gördüğü işkence sırasında kendisinin çocuk sahibi olamadığını itiraf etmiş bu sayede de kadınlar çocuklarının kendi eşlerinden olduklarını öğrenmişlerdi. Chinaka ve Yekran memleketlerinden ayrılmaya karar vermişlerdi. Bir hükümranın devletlerden bağımsız bölgesine ulaşmaya çalışıp şanslarını orada deneyeceklerdi. İntibah Tugayı bölgeden ayrılırken Belinda hiç olmadığı kadar ürküyordu. Babasının mirasına sahip çıkmak için elinden geleni yapmış olsa da korku duygusuna engel olamıyordu. Babasının infaz hükmünü verenlerden birisi kuşkusuz Trinovan İmparatorluğuydu ve onlara zarar vermiş olmak nabzının hızlanmasına sebep oluyordu. Gerçekleri bas bas bağırmak istiyor ancak terörist bir gazeteci olarak ismi kirlendikten sonra ölmek istemiyordu. Hiç olmadığı kadar kararsız bir halde Hizmetkar ve arkadaşlarıyla bir süre daha beraber yolculuk etmeyi uygun bulmuştu.

.

.

.

Trinovan İmparatorluğu sınırları içerisindeki Aeli kalesinde bazı asiller tarafından bir toplantı düzenlenmişti. Toplantıya Arşidük Smith başkanlık ediyor, şahsi korumasıysa hemen yanı başında bulunup ayakta bekliyordu. Odadaki en düşük rütbeli asil Kont rütbesinde olup, çoğunluğuysa dükler ve düşesler oluşturuyorlardı. Arşidük Smith, kralın adına konuştuğunu göstermek adına imparatorluk taçlarından birisini giymiş, uzun kılıcını yere dik olarak uzatmış, iki eliyle de kabzasından kavradığı kılıcının üzerine çenesini koymuş halde bekliyordu.

Seyrekleşmiş ancak kel denilemeyecek kadar sık ancak bakımsız ve dağınık saçlarıyla Arşidüğün dükanıolarak bilinen adam dikkatli gözlerle ancak saygılı duruşunu bozmadan diğer asilleri izliyor, bir nevi mekanın sahibinin kim olduğunu göstermek istiyordu. Smith’in düşünceli ve yorgun bir ifadeyle işaret etmesiyle birlikte kendisine uzattığı kağıt parçasını eline almış ve okumaya başlamıştı.

“ Trinovan İmparatoruna,

Biz intibah Tugayıyız. Bu grubun önderi tanrının hizmetkarıdır ve hizmetkarın olduğu yerde adaletsizlik olmaz. Bu yüzden belki farkında olmadığınız belki de umursamadığınız bir adaletsizliği giderdiğimizin haberini vermek istedik. Özetle gönderdiğiniz vikont burada kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor, mahremiyeti yok sayarak tüm kadınları kendi yatak odasına uğramak zorunda bırakıyordu ve biz gereğini yapıp hem onu hem de vikonteni öldürdük. Bunun için bize şükran duymalısın ama ola ki bu durumdan hoşlanmadıysan şunu bilmelisin ki; bu yozlaşmışlıklarla karşılaştığımız sürece düzeltmeye devam edeceğiz. Adaletin tükendiği toprakların kime ait olduğu önemli değil, biz oradaysak durumu düzelteceğiz. Bu artık bizim tanrı tarafından yüklenen vizyonumuz. “

Arşidüğün dükanı Donald metni okurken öfkelenmiş ancak etrafında bunca asil varken duygularını perçinlemeye özen göstermişti. Odadaki yuvarlak masada oturan her bir Dükün yakın koruması olup “ Dükan “ lakabıyla anılan korumaları hazır şekilde ayakta bekliyorlardı ve ciddi güçlere sahip olan bu adamların çatışmamaları adına toplantılarda asiller seslerini yükseltmemeye dikkat ederlerdi. Metnin okunmasının ardından uzun süre tepki gelmeyince Arşidük Smith söze girmeye karar vermişti.

“ Sinarda karışıklık çıkarıp yönetimi değiştirenler de bu çocuklar. Trinovan hükmündeki topraklara müdahele edip, bir kıymetli asilimizi ve onun vikontenini öldürmüşlerken tepkisiz mi kalacaksınız? “

Başı gövdesine küçük geliyor gibi görünen Dük Kevin, kendi dükanı olan Andrew ile  göz göze geldikten sonra konuşacaktı.

“ Saygısızlık etmek istemem ama bu konunun bu kadar asili meşgul etmesi ne kadar doğru sayın arşidük? Bir vikontene karşı kazandılarsa bulundukları yere en yakın kont ya da dükü görevlendirmemiz yeterli olmaz mıydı? “

Smith “ Belki de öyle olurdu sevgili Kevin ama durumun Krallara ya da büyük imparatorumuza ulaşmadan önce çözülebilmesi adına siz sevgili asillerin desteğine ihtiyacım olduğundan sizleri çağırdım. En az beşiniz alacağımız kararın altına imza atmalısınız ki böyle tatsız şeyler kıymetli imparatorumuza ulaşmadan çözülebilsin. “

Kevin başıyla onaylamış, toplantıya neden çağrıldığını kavrayıp kabullenmişti. Bir sonraki konuşan ise Trinovan imparatorluğunu oluşturan üç krallıktan birisi olan Keldanya krallığının bir düşesi olan Violet olacaktı. Violet, beyaz uzun bir elbise giymiş, bacaklarındaki hafif yırtmaç, omuz kısmındaki tüllü transparan kısım ve başındaki minik şapkayla gerçek bir asil gibi görünüyordu. Soğuk sesi ve vurgusuz konuşmasına uzun süre maruz kalanlar uyuya kalabilirlerdi.

“ Bu çocuk cidden bir hizmetkar mı? “

Smith “ Hizmetkarlar cidden var mı? “

Violet “ İnsanların kitapları yakılmış, hikaye anlatıcıları öldürülmüş olsalar da biz asillerin her türlü kaynağa sahip olduğunu unutmuş olamazsınız saygıdeğer Arşidük. “

Smith “ Konumuz bu değil sevgili Violet. Olay bu hadsiz çocukların Trinovan imparatorluğuna bulaşmış olmaları ve isim ya da konumlarına bakmaksızın cezalarını çekmelerini gerektikleri. “

Violet “ Orada yazanlar doğruysa çok da yanlış bir şey yapmış sayılmazlar. Belki de kontrolünü ele geçirdiğimiz ve tüm kaynaklarını lehimize kullandığımız bölgelerdeki insanlara doğru düzgün davranacak yöneticiler göndermeliyiz. “

Genç kadın kelimeleri vurgulamaya başlamış, umursamaz ses tonundan ilgisi çekilmiş bir yönetici haline dönüşmüştü.

Smith “ Belki de merkezlerimizde tecrübelenmiş yöneticilerimizi o yerlere göndermeliyiz. Düşününce siz de bu duruma uyuyorsunuz sayın düşes. “

Arşidüğün cümlesi apaçık tehdit içeriyordu. Kendisi imparatora odadaki herkesten daha yakın olduğundan bir kişinin görev yerinin değiştirmesi münkündü. Düşes tehditten etkilenmiş gibi görünmüyordu.

“ Görevlendirildiğim bölgedeki insanlara hak ettikleri gibi değer vermemi sorun etmeyecekseniz seve seve bu işi kabul ederim. “

“ Bir asil olarak doğup da avam için daha doğrusu Trinovanlı dahi olmayan halklar için bu kadar düşünceli olmanız yalnızca komik geliyor sayın düşes. “

Violet cevap vermeye hazırlanıyordu ki tartışmanın büyümesini istemeyen bir başka dük söze girmeye karar vermişti. Eğer bu tartışma kötü sonuçlansaydı öncelikleri korumalıklarını yaptıkları kişileri savunmak olan Arşidüğün dükanı Donald ve Düşes Violet’in dükanı Aron çatışabilirlerdi ve bu durum imparator tarafından yasaklanmıştı. En son sürtüşmede iki asilin de soylulukları alınmış, diğerini öldürüp hayatta kalan dükan ise idama mahkum edilmişti.

Dük Byron “ Hepinizi sakin olmaya davet ediyorum kıymetli asiller. Buraya kendi aramızda çatışmaya gelmedik. Yılanın başını küçükken ezmek gerektiğinden bu işi bir an önce halletmeliyiz ancak bana sorarsanız medyamızı kullanarak da bu çocuğun ne kadar kötü bir terörist ve sahte bir hizmetkar olduğunu da insanlar bilmeliler. Bu sayede onu öldürdüğümüzde bir sorunu daha hallettiğimiz için elimiz güçlenmeye devam edecektir. “

Violet “ Sahte bir hizmetkar olduğuna eminsiniz yani sayın dük? “

Byron “ Hadi ama Violet, bir vikonteni öldürdükten sonra dahi ona merhamet edeceğini söyleme bana. “

Violet “ Bizim yok saydığımız insanları gerçekten umursadıysa, hiçbir çıkarı olmadan bir vikontene karşı durduysa bu onun yaşamayı hak ettiğini gösterir. “

Byron “ Senin ikna olma ihtimalin olmadığından teklifimi diğer asiller için söyleyeceğim. Gazetelerimiz bir an önce dediğim haberleri yaymaya başlasınlar ve bu sırada da hem hizmetkarı hem de tugayını tamamen ortadan kaldırmak için birini gönderelim. “

Smith “ Kimi öneriyorsunuz Dük Byron? “

Byron “ Buraya davet edilip gelmemiş olan tek bir kişi var sayın arşidük. Bu saygısızlığını en azından bu sorunu hallederek affettirebilir. “

Smith o zaman gözlerini açmıştı.

“ Dük Carl ve dükan Mark ikilisinden bahsediyorsun. Bana kalırsa bu uygun. Mark yeterince güçlü ve yöntemleri biraz sadistçe olsa da böyle hadsizler için sorun olmayacaktır. Byron’un önerisini uygun bulanlar ellerini kaldırsınlar. “

Violet dışında herkesin el kaldırmasıyla yeterli sayıya ulaşılmış, imzaların atılmasıyla birlikte Violet ve Aron toplantıya devam etmek için bir sebep göremeyip ayrılmışlardı.

Carl ve Mark ikilisi diğer asillere kıyasla afacan çocuklar gibi davranan ve soyluluklarının getirdiği ağırlığı pek de umursamıyor gibi görünen tuhaf bir ikiliydiler ancak karar verildikten sonra uygulamamak gibi bir şansları bulunmuyordu. İmzalara rağmen itiraz etmeleri durumunda soylulukları tehlike altına girerdi ve bir soylu için soyluluğunu kaybetmek ölümden farklı sayılmazdı.

Lütfen okuduğunuz bölüme yorum yapmayı unutmayınız. Unutmayın ki yaptığınız her yorum çevirmenleri cesaretlendirir ve mutlu eder. İyi okumalar.
Yorum Yap
Üyelik girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için tıklayın.
Yorumlar