Theoden
Belinda-2
Gemiye döndüklerinde gazeteci kadının neden
orada olduğunu kimse sorgulamamış olsa da Ducia’nın huzursuzluğu yüzünden
okunabiliyordu. Yemeklerini bitirdiklerinde Ducia hariç herkesin yüzüne bir
mutluluk çökmüş, sanki bu adada yapmaları gereken tek şey yemek yemekmiş gibi
ayrılık hesapları yapmaya başlamışlardı bile. Ortamın sessizliğinden faydalanan
Ducia, merakını gidermeye kararlıydı.
“ O kadar açken bile yemeğini bir süre
erteleyecek kadar ilgini çeken şey nedir Turgan? “
“ Bu gazeteci abla işte. “
Belinda “ Kadim dili okuyabilen sensin ve
benim gibi sıradan biri neden ilgini çekti ki? “
Turgan “ Sözlerinde yalan yok ve fazlasıyla
cesursun. Yalnız başına olmana rağmen sana kin gütme ihtimalimizi düşünmeyip
Nabe’ye istediğin cevabı verdin. Bu da ilgimi çekti işte ne olmuş ki yani? “
Belinda “ Eğer birilerinden korkuyor
olsaydım Cabot’un yalanlarını yazan bir gazeteci olur, şimdikinin yüz katı para
kazanabilirdim. “
Ducia “ Aslında benim endişem daha farklı.
“
Belinda “ Ne olduğunu açıkça söylersen
açıklamaya çalışırım. “
Ducia “ Turgan yalan söylemediğini ve
kötülük barındırmadığını söylese de birilerine yaptığın iyilik bir başkası için
kötü sonuçlar doğurabilir. “
Belinda “ Aslında açıkça söylemeni
istemiştim ama bulmaca gibi konuşmayı seviniyorsun sanırım. “
Ducia “ Turgan kadim dili okuyabiliyor,
sırtında hayran olacağın kadar etkili bir silahı var ve kolunun halinin bir
savaş yarası olduğunu anlayabilecek kadar da tecrübeli bir kadınsın. “
Belinda “ Yani? “
Ducia “ Onu baştan çıkarmaya çalışacağın
aşikar. Pazar yerinden lokantaya kadar bizi takip ettiğin apaçık ortada. “
Genç kadın böyle bir çıkarımı beklemiyordu,
yüzü kızarmış, fazlasıyla şaşırmıştı.
Turgan “ Saçmalıyorsun Ducia. Ona abla
diyorum görmüyor musun? “
Ducia “ Nyuya da abla diyordun ve şu an
ondan bir oğlun var. “
Nyu “ Bak bunu doğru söyledin işte Ducia ha
ha. “
Turgan “ Üzgünüm. Beş duyudan daha
fazlasına sahip olup sizden daha fazlasını görebildiğim için üzgünüm. Şunu
bilin ki bu kadının cesareti ustam, asiliğiyse babam gibi kokuyor. İkisini de
bir daha ne zaman göreceğimi bilmiyorum. Hatta babamla görüşmeyeceğimize dair
yüce dedeme yemin ettik. Bu durumda bana onu hatırlatan birisini tanımaya
çalıştığım için hepinizden özür dilerim. “
Ducia “ Yani kadın olarak bir değeri yok
mu? “
Turgan “ Zaten dünyadaki en iyi ve güzel
iki kadına sahipken daha fazlasını isteyecek kadar bencil miyim ben Ducia? “
Ducia “ Öyle desende kendime engel
olamıyorum. “
Turgan “ Daha sonra konuşacağız. Şimdi
gazeteci ablanın hikayesini dinleyelim olur mu? “
O sırada Ragnossa, Belinda’nın kulağına eğilip
fısıldamıştı.
“ Turgan blöf yapmıyor, o cidden yalanın
kokusunu alabilir. Ducia’nın haline bakmayın, şu an aşık bir kadından fazlası
değil. Lütfen olabildiğince detayları atlamadan bize kim olduğunuzu ve bu
dünyayı anlatın. “
Ragnossa herhangi bir uyarıda bulunmasa da
fark etmeyecekti zira Belinda bildiğini okumaktan geri durmayacak karakterde
bir kadındı.
“ Adımın Belinda olduğunu söylemiştim.
Sadece doğruları yazmaya yemin etmiş bağımsız bir gazeteciyim. Bu sebepten de
günümüz dünyasında beni başarısız diye nitelendirdiklerini belirtmek isterim
ama onların başarı kriterleri umurumda bile değil. Babamın yolundan gideceğim
ve onunla aynı kaderi paylaşacak olsam dahi gerçekleri anlatmaktan
vazgeçmeyeceğim. “
Havan “ Sana kayıp diyardan geldiğimizi
söylemiştim. Bu dünyaya yabancıyız ve seni anlayabilmemiz için biraz daha açık
konuşman gerektiğine inanıyorum. “
“ Bu dünyayı bilmediğinizden genel
konuşuyordum ama şunu söyleyebilirim ki bu dünyada birkaç ülke diğerlerine göre
fazla güçlü ve hiç birisinin adil olduğunu düşünmüyorum. Hepsi egoist
pisliklerle dolu ülkeler ve ne yazık ki onlara çalışmayan tek bir gazete dahi
bulamazsınız. “
Ragnossa “ Bu ülkelerin hepsi de egoist ise
küçük ülkelerde yaşayanlar için hayat çok zor olmalı. Ayrıca birbirlerinin
varlığına nasıl katlanıyorlar ? “
“ Katlanamıyorlar. Dünyada uzun süredir
savaşlar mevcut. Bazen silahla bazense akılla yürütülen bu savaşların en büyük
kazananı Cabot Cumhuriyeti gibi görünüyor. Kaybedeniyse araştırmalarım
sonucunda en onurlu ülke olduğunu söyleyebileceğim ancak 17 yıl önce onlarca
parçaya bölünmüş olan Hoan Hanedanlığı. Bakın bunlar benim hazırladığım gazete
haberleri. Ne yazık ki yarısını bile yayınlatmayı başaramadım. “
Ragnossa, Belinda’nın uzattığı gazete
küpürlerini ve bazı kağıtları alıp okuduktan sonra diğerlerine uzatmıştı. Tüm
Tugay üyeleri de teker teker incelediler.
Belinda “ El yazısı olanlar
yayınlanmayanlar ve fark etmişsinizdir ki çoğu büyük ülkelerin aleyhinde olan
yazılar. İsimlerini bilmiyor olsanız da bu kadarını fark edebilirsiniz. Cabot
ve Trinovan aleyhindeki tek bir yazım dahi yayınlanmadı. Onlarla düşman olan
ülkelerin yerel gazetelerinde yayınlayabilecek olsam da bunu istemiyorum. Benim
amacım; tarafsızlığını herkesin kabul edeceği bir gazetede çalışıp, onu
dünyanın her yerine ulaştırabilmek ama ne yazık ki böyle bir gazete mevcut
değil. “
Turgan “ Vuhuu cidden süpersin. Madem öyle
bir gazete yok, neden kendi gazeteni kurmuyorsun? “
Belinda’nın gözlerindeki heyecan o zaman
kaybolmuş, bakışları yere yönelmişken cevaplamıştı.
“ Bunu son deneyen kişi benim öz babamdı ve
daha gazetenin ilk sayısında hangi haberi manşet olarak vermişti biliyor musun?
Kendi ölüm haberini… “
Turgan “ Bunun için üzüldüm ama bir gazete
kurmamanın sebebinin korkmak olmadığına eminim. “
Belinda “ Korkmak mı? Annem zaten babamdan
daha önce faili meçhul bir cinayete kurban gitmişti ve babam da bu yolda
öldürüldü. Beni hayata bağlayan tek şey ise elimden alınan kardeşim. Gerçi onu
bir daha görmem mümkün görünmüyor ve bu yüzden de korkacak bir şeyim yok. “
Turgan “ O zaman gazeteni kur ve hayalini
gerçekleştir. “
Ragnossa “ Arkadaşım boş konuşuyor gibi
görünüyor olabilir ama emin olun yapılamaz denilen şeyleri yapmakta o kadar
iyidir ki bu yüzden sadece konuşmak için konuştuğunu düşünmenizi istemem. Yine
de onun daha iyi anlamasını sağlayacağım. “
Ragnossa sözlerini tamamlayıp Belinda’nın
yüzüne baktığında devam etmeye karar verdi.
“ Bu kadar az haberi yayımlandıysa
muhtemelen bir gazete kuracak kadar parası yoktur. Para sorununu halletsek bile
o gazetede çalışacak cesur insanlar bulmak kolay olmayacaktır. Hele ki
babasının öldürülmesinden sonra bu işe kalkışacak insanlar bulabileceğimize
emin değilim. Bahsettiği ülkeler güçlü olmalılar ve onların hüküm sürdüğü,
sömürdüğü ve henüz onların saldırısına uğramamış ülkelerin halklarına bu gazeteleri
ulaştırmadıktan sonra da gazeteyi kurmanın bir anlamı yok. “
Belinda “ Aynen öyle. Hiç tanımadığın bir
dünyada dahi mantıklı çıkarımlar yapabiliyorsun Ragnossa. Tahmin edeceğin üzere
bu engelleri aşabilmem için de …“
Ducia “ Arkanda güçlü birilerinin durmasına
ihtiyacın var. Gerçekleri dünyaya duyurmandan rahatsız olmayacak birilerinin. “
Belinda “ Tek misyonun kıskançlığın
sanıyordum ama yanılmışım. “
Turgan sırıtarak işaret parmağıyla üç ayrı
hedefi gösterdikten sonra söze girdi.
“ Havan, Ragnossa ve Ducia onlar
tugayımızın zeka kısmını oluşturuyorlar hınh hınh “
“ Anladım. Peki sizin olayınız nedir,
cidden kayıp diyardan mı geldiniz? Anlatma sırası sizde. “
Belinda, İntibah Tugayı’nın hikayesini
dinledikten sonra inancını arttırmıştı. Bir avuç genç, bir imparatorluğun el
değiştirmesine büyük katkılarda bulunabildilerse kendisi içinde hayalini
gerçekleştirmek pek tabii mümkün olabilirdi. Haber değeri olarak gördüğü kayıp
diyara gitmekten vaz geçip oradan gelen bu gençlerle biraz daha zaman geçirmeyi
ve kayıp diyar hakkındaki haberini onların anlatacaklarından yola çıkarak
hazırlamaya karar vermişti.