Vampir Hükümdarı
Uyanış (3)
Yaşlı Duo kendinden emin bir şekilde ilerleyen çocuğu
izlerken "Genç nesil her zaman pervasız davranıyor." diye
iç geçirdi.
Bu formasyona giren sayısız dahi görmüştü ve çok az sayıda dahi
tüm aşamaları tamamlayabilmişti.
Yine bir başarısızlık göreceğine dair duyduğu güven ile içinde
oluşan hayal kırıklığı ile derince nefes aldı.
Aradan beş saniye geçti.
Noah en ufak bir duraksama olmadan hareket ediyordu.
[Formasyonun etkisi yok edildi.]
[Formasyonun etkisi yok edildi.]
[Formasyonun etkisi...]
Retinasında durmadan beliren yazılar olmasa belki daha iyi
hissedebilirdi. Bu yüzden retinasında ki yazıları görmezden gelmeye başladı.
Fakat sonraki an hissettiği şey ile hareket etmeyi kesti.
O an Yaşlı Duo rahat bir nefes aldı. Bu canavar ilk sınavı şimşek
hızı ile tamamlayınca şaşkına dönmüş sonrasında ise korkmuştu.
Durduğunu görünce ikinci aşama da takıldığını düşündü.
Fakat düşüncesinin aksine Noah şok olduğundan hareketi kesmişti.
O karşısındaki formasyonu... anlayabiliyordu!
Bu hissi tanımlamak zordu. Sanki formasyon üstünde çalışan acemi
bir formasyon ustası gibiydi.
Formasyonun özünü anlamasa da temel hatlarını anlayabiliyordu.
[Fazla yok etme nedeniyle formasyonlar hakkında kayıtlar elde
ettin. Temel Formasyon (Düşük Kademe) öğrenildi.]
Hah. Şimdi biraz mantıklıydı.
Noah derin bir nefes aldı ve hiç kesinti olmadan ilerlemeye
başladı. İfadesi sanki geziye çıkmış gibi kayıtsızdı.
Kısa bir süre geçmişti ki en sonunda yaşlılardan birisi
dayanamayıp haykırdı.
"Bu... İmkansız!"
Şaşkınlıktan sesi titriyordu. Diğerleri pek ne olduğunu
anlamayabilirdi. Fakat kendisi formasyonu kuran Yaşlı olarak ne olduğunu çok
net görüyordu.
O çocuk...
"He... Hey. Bu çocukta kimin nesi?" diye
sordu formasyonu kuran Yaşlı.
Onun hemen yanında duran Yaşlı Lua aynı şaşkınlıkla formasyona
bakarken Formasyon Ustası Yaşlının merakını dindirdi.
"Adı Noah. İç sahadan Violet'in oğlu Noah."
Kısa bir sessizlik oldu. O sessizlikte Noah hala aynı tempoda
yürüyor ve herkesi şaşkın bırakıyordu.
Formasyon Ustası Yaşlıdan balon sönmesi misali bir ses çıktı.
Hayır, osurmuyordu. Sadece gülmemek için kendini tutmaya çalışmıştı.
Ama başarısız oldu.
"Pft. Hahahaha! Şimdi anlaşıldı! Haha. Bu çocuğun Dış Saha
Lideri olması için ilk oy benden!"
Diğer yaşlılar başta karşı çıkmak istese de Violet isminden dolayı
aynı şekilde desteklemek durumunda kaldılar.
O sırada Noah sonunda tüm formasyondan geçti. Yaşlı Duo'ya baktı
ve soğuk bir ses tonuyla "Başka yapmam gereken birşey var mı
kıdemli?" diye sordu.
Yaşlı Duo'dan hiç hoşlanmamıştı.
En başında rezil olması için onu yollamış ibretlik olmasını
istemişti. Bu da ona karşı izlenimini kötü etkilemişti.
Elbette ki bu ses tonunu Yaşlı Duo fark etti. Ve bu canavarımsı
dahiyi kızdırdığını farkına vardı!!
Kafasında tilkiler dolaşmaya başlasa da yüzü oldukça normaldi.
"Pekala. Yerine geçebilirsin. Sıradaki!"
Bu sırada herkes ona haset, nefret, kıskançlık, arzu ve hayranlık
gibi çeşitli duygular içeren bakışlar atıyordu.
Bu onu rahatsız etse de görmezden gelmeye çalıştı. Yerine geçti ve
beklemeye başladı.
...
"Pekâlâ. Bugün olacağınız sınavlar bu kadar. Yarın güneş daha
yeni doğduğu vakit burada olun. Son ve en önemli sınavı olacaksınız. Ayrıca bu
sınavda bazılarınız... Neyse gidebilirsiniz."
Herkes sessizce oradan ayrılmaya başladı. Sessizce desekte herkes kısık sesle
dedikodu yaptığından kısıkta olsa bir uğultu vardı.
"O da kimdi öyle? Nasıl sınavlardan böylesine mükemmel bir
şekilde geçebilir?"
"Bilmiyorum fakat potansiyelini böyle açık bir şekilde öne
süren dahilerin ömrü kısa olur."
"Benden iyi olmaya nasıl cüret eder!? Gözüme gözüktüğü an
ölesiye döveceğim!"
"Ne? Sakın yapma!"
Bu ve bunun gibi haset kıskançlık ve hayranlık içeren konuşmalar
her yeri doldururken Noah umursamaz bir ifade ile durmaya çalışmakla meşguldü.
Bu konuşmaları duyduğundan ve insanların kıskançlığı nedeniyle
oldukça rahatsız olmuştu.
Bu yüzden daha fazla beklemeyip gitmek istedi.
Tam o sırada Yaşlı Duo ona seslendi.
"Noah sen iki dakika burada kal."
Noah anlamadı. Neden kalmasını istiyordu ki? Yine de sormadı ve
sadece, "Peki kıdemli." dedi soğukça.
Kendince Yaşlı Duo'nun ona bir şey yapmaya cesaret edemeyeceğini
düşünüyordu. Ne de olsa annesi iç saha müridi idi.
Herkes yavaşça dağıldı.
Buna tabii ki yaşlılarda dahildi. Her ne kadar çocuk ilgilerini
çekse de sadece bu kadardı. Bu dünya da sayısız canavar vardı. Bu yüzden sadece
gerektiğinde destek vereceklerine gerekmedikçe karışmayacaklarına dair sözsüz
bir anlaşmada bulundular.
Kısa bir süre sonra herkes ayrıldı ve geriye sadece Noah ve Yaşlı
Duo kaldı.
Noah, "Evet kıdemli benim gitmeme neden izin
vermediğinizi öğrenebilir miyim?" diye sorgulayıcı bir tavırla
sordu.
"Ehm. Şey... az önce sizi aşağılamaya çalıştığım için umarım
beni affedersiniz."
Ses tonu oldukça saygılıydı. Bu da Noah'ı şaşırttı. Yine de
sakince yanıtladı.
"Sorun değil. Fakat bir daha olmasın."
Yaşlı Duo, 'Oldukça kibirli...!' diye
düşünüp dişlerini gıcırdattı.
Noah da kibirlice konuştuğunu fark etse de lafını değiştirmekle
uğraşmadı. Ne de olsa potansiyeli iyi olduğu için kibirli olma hakkı da vardı
ona göre.
Noah soğuk bir şekilde, "Başka bir şey yoksa
izninizle gidiyorum." dedi ve oradan ayrıldı.
Yaşlı Duo o gittikten sonra sinsice gülümsedi. Yanına siyah
giysiler içinde gelen adama "Çocuğu takip et ve en iyi anı
yakaladığında..." dedi.
Cümleyi devam ettirmesine gerek yoktu. Siyah giysili adam sessizce
onayladı ve ortadan kayboldu.
Yaşlı Duo, "Bir yaşlıya karşı böyle bir davranışta
bulunursan cezası ölümdür. Haha!" diye gülmeye başladı. Nedenini
bilmese de o çocuğa karşı birden büyük bir nefret beslemeye başlamıştı ve onun
nefret beslediklerinin sadece tek bir sonu vardı.
Ölüm.
...
Noah ise o sırada hatırladığı kadarı ile evine dönmeye
çalışıyordu. Dış saha ile iç sahayı ayıran kapıya doğru yürür iken, 'Acaba
fazla mı kibirli davrandım?' diye düşünüyordu.
Bu düşüncelerde iken birden retinasında yazılar belirdi.
[000. Görev: ???????]
[Aşama 2: Takip Edenden Kurtul]
[Aşama Ödülü: ?????? Çeken Feromon, Aşama 3 Hakkında Bilgi]
[Aşama Durumu: ¼]
Noah anlamsızca yazılara bakarken sonunda ne olduğunu anladığında
sırtından inen bir soğukluk hissetti.
Takip ediliyordu!
Paniklememek için derince bir nefes aldı. Şimdi düşünmeliydi.
Seçenekleri nelerdi?
İlk seçenek, iç sahaya kadar koşturmak. Şanslıysa annesi çoktan
onu beklediğinden bir şekilde kurtulurdu. Fakat planda şöyle bir sıkıntı vardı.
Ya annesini de öldürebilecek kadar güçlü birisi ise?
Annesini her şeyden -hatta kendinden bile- çok seven Noah bu riske
girmez, giremezdi.
Bu nedenle anında bu seçeneği eledi.
İkinci seçenek, ara sokaklardan birine geçip tüm gücüyle
çarpışmak. Fakat Noah'ın gücü ile şu an bırak onu kendinden bir üstte birisini
bile yenemezdi. Üstelik daha adamın varlığını bile hissetmiyordu!!
Bu nedenle bunu da eledi.
Başka seçenek...
Kendini düşünmek için zorlarken bir yandanda onu fark ettiğini
belli ettirmemek için elinden geldiğince dolambaçlı hareketler ile yolu
uzatıyordu.
O sırada hiç beklemediği yazılar gördü.
[Yaşlı Lua ile mesafeniz yeterli yakınlığa ulaştığından ileti
yollayabilirsiniz. Yollamak ister misiniz?]
[Evet/Hayır]
Umut ışığı görünmüştü. Hemen "Evet." diye
mırıldandı.
[Mesajınızı girin.]
"Lua amca. Beni şu an tanımadığım birisi öldürmek için takip
ediyor. Yardım etmen lazım. Mevcut bölgem..." devamında
yerin tarifini yapmaya başladı.
Ve tarifi bitirdikten sonra onaylama babında başını salladı.
[Gönderilecek iletiyi onaylıyor musunuz?]
[Evet/Hayır]
Noah, "Evet onaylıyorum." diye
yanıtladı. Hemen ardından başının delice ağrımaya başladı!
Bu yüzden durmak zorunda kaldı. Lanet olsun! Çok ağrıyordu be!!
Elleri ile kafasını tutmaya başladı. Kafası sanki patlamak
üzereymiş gibi çok rahatsız edici derecede ağrıyordu!
Onu gizlice izleyen adam ise çevre koşulları uygun olmadığından
izlemeyi sürdürdü.
[İleti gönderildi.]
...
Yaşlı Lua mutlu bir şekilde evine doğru ilerliyordu. Karşılaştığı
en büyük dahi ile yakın ilişkisi vardı daha ne olsun!
İstemsizce güldü.
"Hohohohoho. Violet'e oğluna yardım edeceğime dair söz vermem oldukça
iyi bir karardı. Hohoho."
İleride yardım ettiği çocuk iç saha müridi olabilir, hatta gerçek
mürit bile olabilirdi!
Böylesine bir potansiyel pek çıkan bir potansiyel değildi. Ondan
ona olabildiğince destek olmalıydı.
Fakat Violet'in oğlu olması biraz... sıkıntı yaratabilirdi.
Kısa bir düşüncenin ardından umursamamaya karar kıldı. Potansiyeli
iyi olan bu çocuğu desteklediği sürece her şekilde karlı çıkacağını
düşünüyordu.
Tam o sırada Noah'ın sesi zihninde yankılandı.
"Merhaba Lua amca. Benim Noah. Bunu nasıl iletebildiğim
hakkında hiç bir fikrim yok. Bu yüzden lütfen soru sorma. Şu an beni şu an
tanımadığım birisi yüksek ihtimalle öldürmek için takip ediyor. Yardım etmen
lazım. Mevcut bölgem..." kalanında mevcut lokasyonunu
tarif ediyordu.
Yaşlı Lua aniden zihnine akın eden ses şaşırmasına sebep olsa da
kısa sürede toparlandı. Bu gezegende bir sürü tuhaf eşya vardı. Bazı eşyalar
nadirde olsa böyle kısa mesajlar yollama imkanı sunuyordu. Gerçi bu tip eşyalar
için mesaj gönderdiği kişide en azından bir mühür olması gerekirdi.
Fakat Yaşlı Lua durumun aciliyetini fark ettiğinden pek düşünmedi
ve hızlıca tarif edilen yere doğru ilerledi.
O sırada Noah hala koskoca yolda duruyor garip bakışların hedefi
oluyordu. Noah bakışlardan rahatsız olsa da o sırada başının ağrısının biraz
hafiflediğini fark etti.
Zihni daha net düşünebildiği vakit aklına gelen ilk düşünce hemen
buradan ayrılmaktı. Fakat konumunu Yaşlı Lua'ya bir şekilde yolladığını
anımsayınca bu düşünceden vazgeçti.
Bunun yerine beklemeye başladı. Etrafta sanki ilgisini çekecek bir
şey arıyormuş gibi davranıyor fakat esasen soğuk terler döküyordu. En ufak
açıkta anlaşılır ve anında saldırıya uğrar diye korkuyordu.
Neyse ki tahmin ettiği gibi olmadı. Onu izleyen adam garip
tavırlarını fark etse de gizlenme yeteneğine oldukça güvendiğinden sadece doğru
anı kolluyordu.
Ne yazık ki beklediği an asla gelmeyecekti.
"Hey~ Biraz fazla dikkatsizsin sanki?" diye
bir ses işitti arkasından.
Siyahlı adam hemen hançeri ile saldırı pozisyonuna geçti. Fakat
gördüğü kişi ile donakaldı. Bu adam Yaşlı Lua idi!
Bir an bile düşünmeden kaçmak için koşmaya başladı.
Yaşlı Lua, "Cık, cık. Yeni nesil suikastçilerde hiç
hayır yok." diye hoşnutsuzca söylenirken, yürüyerek siyahlı
adamın yere düşürdüğü hançeri aldı.
O sırada siyahlı adam, garip bir teknik ile sıradan bir ölümlünün
bakış açısıyla bir an yok oluyor bir anda başka bir yerde beliriyordu. Fakat bu
teknik Yaşlı Lua gibi Bilge alemini aşmış bir yaşlı için oldukça önemsizdi!
Sakince eline aldığı hançeri inceledi. "Hmm... Bu
hançer Puslu Bıçak Loncasının kullandıklarına benziyor." diye
yorumda bulundu ve hançeri tam görünmez olduğu an fırlattı.
"Agh!"
Sanki bir sirkte ördeği vurmuşçasına Yaşlı Lua, "Nokta
atışı! Haha!" diyerek güldü.
Hançer, siyahlı adamın tam sırtına saplanıp göğüs kafesinden
çıkmıştı! Siyahlı adam şok oldu. Nasıl? Bu nasıl güçtü?
Yaşlı Lua,.manayı sıkıştırıp bir iğne oluştururken "Benim
zamanımda suikastçilere daha fazla önem verirlerdi. Şimdi çoluk çocukları
görevlere yollamaya başlamışlar anlaşılan ha? Umarım ileride mutlu bir hayat
yaşarsın suikastçi." diye içten bir dilekte bulundu ve elindekini
tam kafasına doğru fırlattı.
"Ölümün İğnesi." diye mırıldandı. Ve
'suikastçi' daha ne olduğunu anlayamadan öldü.
Yaşlı Lua cesede bakarken iç geçirdi. Gerçekten suikastçiler gün
geçtikçe daha da kalitesizleşiyordu.
"Pekala bu çocuk bakalım nerede?"
O sırada Noah retinasında beliren yazılara şaşırmakla meşguldü.
[Aşama 2 başarı ile tamamlandı.]
[Aşama 2 ödülleri veriliyor...]
O sırada zihninde bir ses işitti.
[Durumuna bakınca ne yapman gerektiğini anlayacaksın.]
Kendi sesinin metalimsi halini duymak hala garip gelse de dediğini
sonra yapmaya karar verdi.
Neden mi? Çünkü...
"Sonunda seni buldum." diye
bir ses işitti.
Sesin sahibi oldukça güzel birisiydi. Arpa gibi sarı uzun saçları
asalet dolu bir şekilde dalgalanıyordu. Gözleri engin bir deniz kadar durgun
bir mavilikteydi. Tüm bunlarla oldukça tatlı bir yüzü vardı. Boyu 1.70
civarıydı. Göğüsleri yaşına göre biraz gelişmiş olması dışında oldukça tatlı
bir kızdı.
Tek kaşını kaldırıp Noah, "Yuen?" dedi
anlamsızca. Düşüncelere dalmışken birden seslenilince istemsizce anlamsızca
cevaplamıştı.
Yuen, "Teyze senin hakkında endişelendi. Ben de seni
bulmak için bütün dış saha da dolaştım. Ne yapıyorsun böyle ıssız bir
yerde?" diye sitemli bir şekilde sordu. Anlaşılan gerçekte onu
aramak için uğraşmıştı.
Noah ne diyeceğini bilemedi bir an. Sonrasında ise sahte bir
şekilde gülüp, "Hiç... Şey... Gezerken kaybolmuşum ya! Haha!" diye
kafasını kaşıdı. Bir şeyler sakladığı çok belliydi. Yalan konusunda gelişmesi
lazımdı.
Yuen de yalan söylediğini elbette ki anladı. Fakat yeterince yakın
olmadıkları için üstelemedi. Bunun yerine "Mm... Şey... Bugün
sanırım biraz... Kabaca davrandım... Şey... Özür dilerim." diyip
eğildi hemen.
Noah'ın kalbi ilk defa küt küt atmaya başladı. Yuen'in bu
davranışı onun deneyimsiz kalbine büyük bir hasar vermişti.
"Eee... Ön... Önemli değil." diyebildi
anca.
"Ney... Neyse haha! Hadi gidelim..." diye
Yuen, hızla konuyu değiştirdi. Anlaşılan o da baya utanmıştı.
Tam onaylamak üzere iken Yaşlı Lua'yı hatırladı.
Noah, "Biraz beklesek olur mu? Birisini bekliyordum
da." dedi.
Yuen şaşırsa da onayladı.'Daha bugün dışarı çıktı. Ne kadar
çabuk arkadaş edindi.' Diye düşündü.